• Sonuç bulunamadı

Baloğlu (1998) yaptığı çalışmada ilköğretim öğretmenlerinin sınıf yönetimi becerilerine ne düzeyde sahip olduklarını müfettiş görüşleri doğrultusunda belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 417 müfettiş katılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin alan hâkimiyetleri, sınıf içindeki amaçlı davranışları, liderlik, planlama ve iletişim becerileri, zaman, etkinlik ve davranış yönetimleri ile değerlendirme yeterlilikleri sınıf yönetimi kapsamında ele alınarak Türkiye’ de sınıf öğretmenlerinin bu yeterliliklere orta düzeyde sahip oldukları sonuçlarına ulaşılmıştır.

Yalçınkaya ve Tonbul (2002) yaptığı çalışmada sınıf öğretmenlerinin kendi sınıf yönetim becerilerine ilişkin algıları ile aday öğretmen, ilköğretim okulu yönetici ve deneticilerinin gözlemlerini karşılaştırmayı amaçlamıştır. Çalışmaya 103 sınıf öğretmeni, 47 ilköğretim okul yöneticisi ve 38 denetici ile 120 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada sınıf yönetim becerilerinin uygulanma düzeyine ilişkin öğretmen algılarının cinsiyet ve sınıf mevcudu değişkenine göre farklılık gösterdiği; aday öğretmen gözlemlerinin ise sınıf mevcudu ve okulun bulunduğu sosyo-ekonomik çevre değişkenine göre farklılık gösterdiği; sınıf

108

yönetim becerilerine ilişkin öğretmen algılarının ilköğretim okulu yöneticilerinin algılarıyla farklılık göstermediği, aday öğretmen ve deneticilerin algılarına göre de farklılık gösterdiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca sınıf yönetimi becerilerinin alt boyutlarından olan “zamanı verimli kullanma” ve “öğrenci katılımı”, tüm gruplar tarafından en düşük düzeyde değerlendirildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Denizel-Güven ve Cevher (2005) yaptığı çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin sınıf yönetimi becerilerinin ne düzeyde olduğu ve bunun çeşitli değişkenlerle ilişkisini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 93 okul öncesi öğretmeni katılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin sınıf yönetimi becerilerinin yeterli düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada yine kıdem yılı, sınıf mevcudu, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyi ve sınıf yönetimine ilişkin hizmet içi eğitim alma durumu açısından öğretmenlerin sınıf yönetimi becerisine ilişkin anlamlı bir fark bulunamazken; eğitim durumu ve çalışılan okul türü açısından öğretmenlerin sınıf yönetimi becerisine ilişkin anlamlı fark bulunmuştur. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin çoğunun öğrenci merkezli yönetim anlayışını benimsediği, uygunsuz davranışlarla başa çıkmada sözel iletişim yöntemini kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Çubukçu ve Girmen (2008) çalışmasında öğretmenlerin kendi sınıf yönetimi becerilerine ilişkin görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 305 öğretmen katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenler, sınıf yönetimi becerilerine sahip olma düzeylerine ilişkin en çok “alan hâkimiyeti” en az “planlama” boyutunda yeterli olduklarını düşünmektedirler.

Özgan ve Yılmaz (2009) çalışmasında müfettişlerin, öğretmenlerin sınıf yönetimindeki eksiklikleri konusundaki algılarını ve çözüm önerilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmada öğretmenlerin sınıf yönetimindeki eksiklikleri; sınıf hâkimiyeti, öğrenme- öğretme süreci, iletişim, konu alanı ve alan eğitimi bilgisi, sınıfın fiziksel durumu ve diğer başlıkları altında incelenmiştir. Çalışmada 20 ilköğretim müfettişi ile görüşme yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre müfettişler öğretmenlerin en çok öğretme-öğrenme süreci ile ilgili eksiklikleri olduğunu belirtmişlerdir. Çalışmada ayrıca öğretmenlerin sınıf

109

hâkimiyeti ile ilgili eksiklikleri de müfettişlerin en fazla bahsettikleri konular arasında olduğu sonucuna da ulaşılmıştır.

Demirtaş ve Kahveci (2010) çalışmasında ilköğretim okullarında görev yapan 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimi yeterliliklerini öğrencilerin algılarına dayalı olarak belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 415 öğrenci katılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin kendi sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimi yeterliliklerini algılama düzeylerinin “Çok yüksek” olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca cinsiyet açısından kızlar erkeklere göre; sınıf değişkeni açısından 4. sınıflar 5. sınıflara göre öğretmenlerin sınıf yönetimi yeterliliklerini daha yüksek düzeyde algıladıklarını belirtmişlerdir.

Korkut ve Babaoğlan (2010) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimi beceri algılarının cinsiyet, deneyim süresi ve okulun bulunduğu yerleşim yeri değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymayı amaçlamıştır. Çalışmaya 401 öğretmen katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimi beceri algıları cinsiyete göre farklılık göstermediği; deneyim sürelerine ve çalıştıkları okulların bulunduğu yerleşim yerlerine göre de farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca il merkezinde çalışan sınıf öğretmenleri ilçe ve köyde çalışanlardan, ilçede çalışanlar da köyde çalışanlardan daha yüksek sınıf yönetimi beceri algısına sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Aydın (2011) çalışmasında coğrafya öğretmen adaylarının sınıf yönetimi stratejilerine yönelik görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 161 öğrenci katılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre coğrafya öğretmen adaylarının sınıf yönetimi stratejilerine yüksek oranda katıldıkları ve coğrafya öğretmen adaylarının “öğrencilerin dikkatini çekme”, “motivasyonu sağlama” ve “dikkati sürdürme” boyutlarının en önemli gördükleri sınıf yönetimi stratejileri olduğunu sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca coğrafya öğretmen adaylarının sınıf yönetimi stratejilerine yönelik görüşleri hem “cinsiyete” hem de “sınıf düzeyine” göre anlamlı farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.

110

Tuna ve Savaşcı (2012) çalışmasında Okul Deneyimi ve Öğretmenlik Uygulaması derslerinin son sınıf fen bilgisi öğretmen adaylarının sınıf yönetimine yönelik tutum ve inançları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 40 öğrenci katılmıştır. Çalışmada uygulama derslerinin öğretmen adaylarının tutum ve inançlarında anlamlı farklılık ortaya çıkarmadığı görülmüştür. Çalışmada Okul Deneyimi dersini alan öğretmen adaylarının, öncesine göre daha az müdahaleci bir tutumda olduğu ve öğretmen adaylarının en çok tercih ettiği sınıf yönetimi modelinin de önlemsel model olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Kurt vd. (2013) çalışmasında öğretmen adaylarının kişilik tipleriyle sınıf yönetimi profilleri arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 297 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada öğretmen adaylarının en fazla takdir edilen sınıf yönetimi profilini kullanmayı tercih ettikleri; bunu otoriter, aldırmaz ve başıboş sınıf yönetimi profillerinin izlediği ve koruyucu kişilik tipine sahip olan öğretmen adaylarının da en fazla takdir edilen sınıf yönetimi profilini kullanmayı tercih ettikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca öğretmen adaylarının kişilik tipleriyle sınıf yönetimi profilleri arasında pozitif yönde ve orta düzeyde ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Güven ve Karslı (2014) çalışmasında sınıf yönetiminin etkililiğini etkileyen etmenlere ilişkin okul müdürlerinin görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 11 okul müdürü katılmıştır. Çalışma sonucunda okul müdürleri, sınıf yönetiminin etkililiğinin birçok faktörden etkilendiğini ve bunların başında, okulun bulunduğu çevre, aile ve öğretmen niteliğinin geldiğini belirtmişlerdir.

Dinçer ve Yeşilpınar-Uyar (2015) çalışmasında eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim elamanlarının e-öğrenme sistemlerinin kullanımı sürecinde karşılaştıkları sorunların sınıf yönetimi bağlamında incelenmeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 11 öğretim elemanı katılmıştır. Çalışmada eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim elemanlarının hem alana özgü hem de ortak derslerde e-öğrenme sistemlerini kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca öğretim elemanlarının bu süreçte sınıf yönetiminin boyutlarını oluşturan etkili iletişimi sağlama, zaman yönetimi ve öğretimin yönetimi boyutlarında sıkıntı yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

111

Özdemir, Utkun ve Yeşil (2015) çalışmasında meslek yüksekokulu öğrencilerinin zaman yönetimi becerilerinin belirlenmesi ve öğrencilerin zaman yönetimi becerilerinin demografik özelliklerle olan farklılık ilişkisini incelenmeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 379 öğrenci katılmıştır. Çalışma sonucunda öğrencilerin zaman planlaması, zaman tutumları ve zaman harcatıcı faktörler boyutlarında ortalamanın altında kaldıkları tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin zaman yönetim becerilerinde cinsiyet, mezun olunan lise türü ve öğrenim görülen sınıf bakımından farklılıklar olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Yılmaz ve Aydın (2015) çalışmasında ilköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenleri ile branş öğretmenlerinin sınıf yönetimi becerilerine ilişkin algıları ile cinsiyet, yaş, mesleki deneyim ve branş gibi değişkenler arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 367 öğretmen katılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin sınıf yönetimi becerilerine ilişkin algı düzeylerinin iyi düzeyde olduğu, bu algı düzeylerinin cinsiyet, yaş ve mesleki deneyimlerine göre farklılaşmadığı; branş değişkenine göre ise matematik ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin sınıf yönetimi beceri algılarının diğer branşlardaki öğretmenlere göre daha düşük olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.

Bozgeyikli ve Gözler (2016) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin, sınıf yönetimi becerileri ile öğrencileri motive etme düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 214 sınıf öğretmeni katılmıştır. Çalışmanın sonucunda öğretmenlerin sınıf yönetimi becerilerinin cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre farklılaşmadığı; kıdem değişkeni açısından ise yüksek kıdeme sahip olan öğretmenlerin hem sınıf yönetimi becerilerinin hem de öğrencileri motive etme düzeylerinin diğer kıdemlerdeki öğretmenlere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca sınıf yönetimi becerileri ile öğrencileri motive etme düzeyi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

112