• Sonuç bulunamadı

Tehlikeli Bir Hastalık Hakkında Aldatma

§ 5 EVLENMENİN NİSBÎ BUTLANINA YOL AÇAN SEBEPLER I GENEL OLARAK

III- İRADE SAKATLIKLARI A) GENEL OLARAK

2- Tehlikeli Bir Hastalık Hakkında Aldatma

Yukarıda da ifade edildiği gibi, evlenme akdinden önce ve evlenme esnasında evlenmeye engel olacak derecedeki akıl hastalıkları birer evlenme engeli (kesin evlenme engeli), dolayısıyla mutlak butlan sebebi teşkil ederler. Evlenmeden sonra ortaya çıkan akıl hastalıkları ise birer boşanma sebebidir. Bunun dışındaki hastalıklar ne kesin bir evlenme engeli ne de doğrudan doğruya bir boşanma sebebidir . Ancak MK.150 / b.2, “Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık…”ın kendisinden gizlenmesi durumunda “aldatılan” kimsenin evlenmenin iptalini dâva edebileceğini hükme bağlamaktadır. Bu nitelikte bir hastalığın dâvacıdan gizlenilmesi suretiyle onun evlenmeye razı edilmesi bir nisbî butlan sebebidir.

Kanun koyucu eşlerden birinin yakalanmış olduğu herhangi bir hastalığı değil, diğer eşin kendisinin yahut altsoyunun sağlığı açısından ağır tehlike oluşturan hastalıklardan birinin gizlenmiş olmasını nisbî butlan sebebi saymıştır .

“Tehlikeli bir hastalık hakkında aldatma”ya ilişkin MK.m.150 / b.2, “pasif aldatma” yani ihmali bir hareketle, susarak, hastalığı söylemeyerek aldatmayı nazara almaktadır . Bu bakımdan ilgili maddenin, karşı tarafın ve neslin sağlığını tehdit edecek nitelikteki mevcut hastalıkların diğer nişanlıya bildirilmesi yükümlülüğünü doğurduğu ifade edilmektedir .

Eşteki hastalık hakkındaki “aldatmanın (gizlemenin)” mutlaka diğer eş tarafından yapılmış olması şart değildir. Üçüncü kişinin yapmış olduğu “aldatma”ya dayanılarak da iptal dâvası açılabilir .

Hastalığının varlığını bilmeyen kimse “aldatmış (hile yapmış)” sayılmaz. Böyle bir durumda şartları dâhilinde “eşin niteliğinde yanılma”ya ilişkin MK.m.149 / b.2 hükmü uygulanabilir .

İptâl dâvacısının yahut altsoyunun (neslin) sağlığı için ağır tehlike oluşturacak nitelikteki hastalıklar Umumî Hıfzısıhha Kanunu’nun 123. ve 124.maddelerinde sayılmıştır . Fakat burada yazılı olmayan AIDS gibi bazı hastalıkların da MK.m.150 / b.2 kapsamında değerlendirileceği ifade edilmektedir .

Bu nitelikteki hastalıkların varlığı halinde doktor evlenme için gerekli raporu vermeyecektir. Ancak Evlendirme Yönetmeliği’ne göre muayene talep edilmediği, doktorun görevini yapmadığı yahut evlenmenin tabip raporu olmaksızın veya sahte tabip raporuna dayanılarak akdedildiği durumlarda aldatmaya maruz kalan eş nisbî butlana dayalı iptal dâvası açabilir .

MK.m.150 / b.2, aldatılan eşin yahut altsoyunun sağlığını tehdit eden hastalığın niteliğine ilişkin kimi kıstaslar öngörmektedir. Başka bir ifadeyle “tehlikeli bir hastalık hakkında aldatma” nedeniyle iptal dâvası açılabilmesi için kimi şartların birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar “hastalığın bizzat eşin kendisinde bulunması”,

“hastalığın diğer eşin yahut altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturması” ve “hastalığın diğer eşten gizlenmiş olması”dır.

a) Hastalığın Bizzat Eşin Kendisinde Bulunması

Kural olarak hastalığın bizzat aldatan eşin kendisinde bulunması gerekir. Eşin aile üyelerinden birinde yahut bir kaçında böyle bir hastalığın bulunması nisbî butlana yol açmaz. Ancak aldatan eşin aile üyelerinde bulunan böyle bir hastalığın “soya çekim (kalıtım)” yoluyla ileriki nesillere geçmesi mümkün ve muhtemelse bu hastalığın gizlenmiş olması da MK.m.150 / b.2 kapsamında değerlendirilebilir .

b) Hastalığın Diğer Eşin yahut Altsoyunun Sağlığı İçin Ağır Tehlike Oluşturması

Çoğunlukla zührevi hastalıklarda böyle bir tehlikenin var olduğu ifade edilmektedir. Umumî Hıfzısıhha Kanunu’nun 123. ve 124.maddelerinde sayılan frengi , bel soğukluğu, yumuşak şankr, cüzzam ile AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar hem diğer eşin hem de neslin sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan hastalıklar arasında zikredilmektedir. Ayrıca kemik veremi ile sarı verem gibi verem türleri de MK.m.150 / b.2 kapsamında değerlendirilmektedir.

c) Hastalığın Diğer Eşten Gizlenmiş Olması

Kendisinde bu derece ağır bir hastalık bulunduğunun karşı tarafa söylenmesi dürüstlük gereğidir . Hatta nişanlıların karşı taraf sormasa bile bu hususları birbirlerine söylemeleri gerekmektedir. Nitekim yukarıda da değinildiği gibi MK.m.150 / b.2 “…ağır tehlike oluşturacak bir hastalığın kendisinden gizlenmesi” demek suretiyle bu nitelikteki hastalıklardan karşı tarafın haberdar edilmesi yönünde taraflara bir mükellefiyet yüklemektedir . Bu bakımdan sadece dürüstlük prensipleri değil kanun da bu ödevi taraflara özgülemiştir.

Hastalığın hasta eş yahut üçüncü kişiler tarafından gizlenmiş olması evlenmenin nisbî butlanla sakat olması sonucunu değiştirmez . Ancak hasta eşin durumu bilmesi gerekmektedir. Hastalığını bilmeyen bir kimsenin durumu gizlemesinden de bahsedilemez. Dolayısıyla “sağlık durumunun kötülüğünü bilmeyen kimse hile yapmış sayılmaz .” Böyle bir durum diğer eş açısından ortak yaşamı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılma teşkil ediyorsa MK.m.149 / b.2 hükmü kapsamında evlenmenin iptali yoluna gidilebilir. Öte yandan bu durum şartları dâhilinde bir boşanma sebebi de teşkil edebilir.

Hem “namus ve onur hakkında aldatma”da hem de “tehlikeli bir hastalık hakkında aldatma”da aldatılan eş, aldatıldığını öğrendikten itibaren altı ay ve en çok evlenmenin yapılmasından itibaren beş yıl içerisinde nisbî butlan nedeniyle iptal dâvası açma hakkına sahiptir (MK.m.152).

Korkutma iç iradenin oluşumundaki bozukluk hâllerinden biridir. Bir korkutmanın meydana getirdiği etki altında evlenmeye rızasını beyan eden kimse MK.m.151’deki şartların varlığı dairesinde evlenmenin iptalini dâva edebilir. Bu açıdan belirli şartlarla “korkutma” da nisbî butlan sebepleri arasında sayılmıştır.

MK.m.151 uyarınca “kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dâva edebilir.” Madde lâfzından da anlaşılacağı gibi Medenî Kanunumuz her türlü korkutmayı değil kimi nitelikleri haiz olan korkutmaları nisbî butlan nedeni saymıştır. Nisbî butlana yol açan korkutma fiillerinin anılan nitelikleri “korkutmanın bizzat eşe veya onun yakınlarından birine karşı yapılmış

olması”, “korkutmanın hayat, sağlık, namus ve onura yönelik olması”, “korkutmanın mevcut veya pek yakın bir tehlikeye ilişkin olması”, “korkutma konusu tehlikenin ağır ve ciddi olması” ve “korkutma ile evlenme arasında nedensellik (illiyet) bağının bulunması” şeklinde sıralanabilir.