• Sonuç bulunamadı

1.3. Başlıca Çağdaş Maliyet Yöntemleri

1.3.5. Tedarik Zinciri Maliyetleme

Tedarik zincirinin ilk öncüsü sayılan Hızlı Yanıt Programı (Quick Response Program- QRP) 1970’lerde geliştirilmiş ve ilk defa tekstil sektöründe uygulanmıştır. QR Programını 1990’da değişik bir versiyonu olan Etkin Tüketici Tepkisi (Efficient Consumer Response- ERC) programları izlemiştir (Lummus ve Vokurka, 1999, s.3). ERC Programlarının gelişiminden sonra işletmelerin, tedarikçiden alınan ürünlerin müşteri ihtiyaçlarını karşılama yeteneği üzerine etkisini ve sadece kendi işletmelerini yönetmenin yeterli olmadığını kavramaları tedarik zinciri yönetiminin ortaya çıkmasına neden olmuştur (Özlemiş, 2010, s.16).

1970’lerde yüksek kalite ve düşük maliyetli ürün üreten özellikle Japon işletmeler, Amerikalı işletmelerin dikkatini çekmiş ve Amerikalı işletmeleri tedarik zincirindeki kaliteyi artırmaya ve olumsuzlukları elimine etmeye yönlendirmiştir (Siems, 2005, s.8). Asya Kaplanları olarak bilinen Güney Kore, Tayvan, Singapur, Hong Kong gibi çok uluslu işletmeler 1980 sonrası Batılı ülkelerdeki işletmelere parça ve üretim malzemeleri sağlarken kısa bir süre sonra bu işletmeler aynı nihai ürünleri üreterek aynı piyasada sunmaya ve Batılı işletmelere rakip olmaya başlamışlardır (Albayrakoğlu, 2006, s.7-8). Lojistik kavramının gelişiminde önemli rol oynayan Amerika’da 1900’li yılların başında üretim ağırlıklı olan iş anlayışı ve yapısı 1930’larda yerini satışa 1950’li yıllarda pazarlamaya bırakmıştır. 1980’den sonra ise müşteri ve piyasa odaklılık önem kazanmıştır. Hammaddeden nihai müşteriye tüm akış zincirini ifade eden lojistik kavramı da bu değişimlere paralel 1960’larda parçalı yapıdan

1980’lerde bütünleşik bir yapıya bugün ise tedarik zinciri anlayışına geçmiştir (Çemberci, 2011, s.22).

Tedarik zinciri, bir ürün/hizmetin tasarlanmasından satış sonrası hizmetlere kadar işletme içini ve dışını kapsayan bir bilgi sistemi iken tedarik zinciri maliyetleri ürün/hizmetin tasarımından satış sonrası hizmetlere kadar oluşan faaliyetlerin maliyetlerinden oluşmaktadır.

1.3.5.1. Tedarik Zinciri Maliyetleme Kavramı, Amaçları ve Özellikleri

Tedarik zinciri, müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ürün/hizmetlerin üretim ve sunumuyla ilgili tedarikçi, üretici, dağıtım ve hizmet işletmeleri gibi işletme içi ve dışı fonksiyonlardan oluşan bütünleşik bir ağdır (Bartolacci, 2004, s.1). Tedarik zinciri malzeme tedariki, üretim, montaj, depolama, stok takibi, sipariş yönetimi, dağıtım gibi faaliyetleri ve bu faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gerekli bilgi sistemlerini içermekte (Yağcı, 2009, s.11) ve planlama (tedarik ve talebin yönetimi), kaynak (hammadde ve yarı mamullerin tedariki), üretim ve teslim (depolama, stok takibi, sipariş alımı, dağıtım ve müşteriye teslim) olmak üzere dört temel süreçten oluşmaktadır (Lummus ve Volurka, 1999, s.11).

Tedarik zinciri yönetimi malzemenin tedarik edilmesinden nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar hem yukarı (girdi sağlayanlar) hem de aşağı (dağıtım ve pazarlama sonrası hizmetler) tüm malzeme ve bilgi akışı (Lau ve Lee, 2000, s.600; Lee ve Kincade, 2003, s.32; Vrijhoef ve Koskela, 2000, s.170) ya da ürünlerin malzeme tedarikinden nihai tüketiciye teslimine kadar yönetimini kapsayan, işletmenin tedarikçilerinin proseslerinden rekabet avantajını destekleyecek teknoloji ve yeteneklerinden yararlanmaya odaklanan yönetim felsefesi olarak tanımlanmaktadır (Chen and Paulraj, 2004, s.119; Tan, Lymani ve Wisner, 2002, s.615). Kısaca ilk tedarikçiden son kullanıcıya kadar müşteriye değer katan ürün/hizmet ve bilgi akışının yönetilmesi olarak tanımlanmaktadır.

Tedarik zinciri maliyetleri ise işletmelerin madde ve malzemelerin sağlanması, ürün/hizmete dönüştürülmesi ve müşteriye dağıtılması sırasında yaptığı faaliyetlerin maliyetlerinden oluşmaktadır. Elagöz (2006, s.130), tedarik zinciri maliyetlerini üretim öncesi oluşan maliyetler (tedarik ve stok bulundurma maliyetleri), üretim maliyetleri ve faaliyet maliyetleri (üretim sonrası maliyetler) olarak sınıflandırmaktadır. Bu maliyetler tedarikçi seçmeden tedarikçilerle anlaşma yapmaya, nakliye maliyetlerinden depolama maliyetlerine kadar geniş bir çerçeveyi kapsamaktadır.

Tedarik zincirinin temel amacı müşteri talebinin yani halkanın son aşaması olan müşteri istek ve beklentilerinin yerine getirilerek müşteri tatmini ve memnuniyeti sağlamaktır

(Özceylan, 2010, s.14). Ayrıca işletme kapasitesinin artırılması, piyasaya karşı duyarlılığının geliştirilmesi, üretici ve tedarikçiler arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi aracılığıyla işletme faaliyetlerinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır (Özlemiş, 2010, s.16). Tedarik zinciri bir işletmede etkin ve etkili bir şekilde uygulandığı zaman aşağıdaki amaçlara ulaşılması beklenmektedir (Tanrıverdi, 2010, s.12-13):

 Faaliyetlerin maliyetlerini düşürerek üretimin devamlılığını artırmak,

 Ürün hatlarını azaltmak ve kaliteyi artırmak,

 Piyasa değişikliklerine kısa zamanda cevap vermek,

 Stoklarla ilgili maliyetleri azaltarak toplam maliyetleri düşürmek,

 Müşteri memnuniyetini artırmak,

 Teknolojik gelişmeleri takip edip uygulayarak tüm zinciri yeniliğe teşvik etmek,

 Zincirdeki tüm akışı yönetmek.

Tedarik zincirinde maliyetlemenin amacı ise yukarıda sıralanan amaçları tedarik zincirine üye tüm işletmeler ve müşteriler ile birlikte gerçekleştirmektir.

1.3.5.2. Tedarik Zinciri Maliyetleme Yönteminin Uygulanması

Bugün işletmelerin tedarik zinciri giderek daha karmaşık bir yapıya dönüşmekte ve birbirine bağlı işletmelerin sayısı artarken mekan bakımından birbirinden uzaklaşmaktadır. Tedarik zincirinde bu karmaşıklığa paralel olarak bilgi, malzeme ve finansman akışını sağlamak giderek zorlaşmaktadır. Tedarik zincirine üye işletmelerin birbirleri ile zamanında ve doğru bilgi akışı bulunması gerekmektedir. Aksi durumda stok fazlası, atıl kapasite, fazla üretim, taşıma masrafları ve bunun sonucunda maliyet bilgileri, maliyet etkinliği ve müşteri memnuniyetinin sağlanması güçleşmektedir. Bu durum tedarik zincirinin çağdaş maliyet yöntemleri ile entegrasyonuna olan ihtiyacı artırmaktadır (Ataman, 2002, s.36). Tedarik zincirinde maliyetleme uygulamalarının çevre faktörlerini de dikkate alan dışsal bir bakış açısı gerektirmesi nedeniyle çağdaş maliyet yöntemleri açısından değerlendirilmesi (Rena, 2010, s.88) ve hem alıcıları hem de tedarikçileri kapsayacak şekilde genişletilerek ortaklaşa yürütülmesi gerekmektedir (Cooper ve Slugmulder, 2004, s.6; Cooper ve Slugmulder, 2001, s.1). Müşteri ve tedarikçileri kapsayacak bir şekilde maliyetleme yapan işletmeler işletme içi ve dışı bir sinerji yaratarak rakiplerine göre avantaj sağlamaktadır.

Tedarik zincirinden istenen başarının elde edilebilmesi için her aşamada farklı maliyet yöntemlerinin kullanılması daha faydalı olacaktır. Örneğin tedarik zinciri boyunca üretilen ürün/hizmetin geliştirilmesi aşamasında hedef maliyetleme ve/veya değer mühendisliği,

üretim aşamasında maliyetlerin hesaplanması için faaliyet tabanlı maliyetleme, maliyet düşürme çabalarında kaizen maliyetleme ve performans değerlendirmesi aşamasında balanced scorecard kullanılabilir.