• Sonuç bulunamadı

1.4. Dış Kaynak Kullanım Süreci

1.4.2. Tedarikçi Seçimi

Tedarikçi seçimi, dış kaynak kullanım sürecinde önemli kararlardan biri olarak ortaya çıkmaktadır. Tedarikçinin seçimi aynı zamanda tedarik edilecek olan ürün/hizmetin seçimini de doğrudan etkilemektedir. İşletmeler için, tedarikçi seçim kararında, ürün/hizmetin zamanında ve minimum maliyet ile tedarik edilmesi öncelikli karar bileşeni olarak ortaya çıkmaktadır. Tedarikçi seçimi süreci ve sürecin yönetilmesi, işletmelerin stratejik yönetim bakış açılarına göre işletmeden işletmeye değişmektedir.

Örneğin, bazı işletmeler için tedarikçi seçimi sadece Satınalma Departmanı’nın bir fonksiyonu olarak görülmekteyken, bazı işletmeler içinse stratejik yönetim felsefesinin bir parçası olarak değerlendirilmekte ve pazarlama, stratejik planlama ve üretim birimleriyle birlikte üst yönetimin de içinde yer aldığı kapsamlı bir proje olarak görülmektedir (Aissaoui vd., 2007: 3516-3517).

De Boer ve diğ. ’ne göre (2000: 75-77) tedarikçi seçimi; problemin tanımı, karar ölçütlerinin tanımlanması ve kombinasyonu, potansiyel tedarikçilerin ön seçimi ve son seçimden oluşan bir süreçtir. İşletmelerin dış kaynak kullanım yöntemini tercih etmeleri değişik nedenlere bağlıdır. Bu sebeple işletmeler, dış kaynak kullanım ve satın alma koşullarına bağlı olarak hangi tedarikçi veya tedarikçilerle işbirliği kuracaklarına karar vermektedirler. Seçilecek olan tedarikçiler, işletmenin geleceğinde önemli ve etkili roller oynayacak olan ortaklar olarak görülmektedir. Doğru bir tedarikçi seçim süreci, tedarikçinin seçilmesinin sağlayacağı katkıların belirlenmesi ile başlamalıdır.

Doğru tedarikçiyi seçmek; öncelikle kalite, maliyet ve teslimat performansı ölçütlerinden oluşan bir karar problemidir (Verma ve Pulman, 1998: 4). Tedarikçilerin değerlendirilmesi ve seçilmesinde kullanılan ölçütler için yapılan en kapsamlı ve yaygın olarak kullanılan çalışmalardan birisi Dickson (1996: 28-41) tarafından yapılmış olan çalışmadır. Dickson, bu çalışmasında tedarikçi seçiminde kullanılabilecek 23 adet ölçüt belirlemiş ve ölçütleri ortalama puanlarına göre değerlendirmiştir. Tablo 1.2’de Dickson ölçütleri, her ölçütün ortalama puanı ve değerlendirme verileri yer almaktadır.

Tablo 1.2 Dickson Tedarikçi Seçim Ölçütleri

Sıralama Ölçüt Ortalama Puan Değerlendirme

1 Kalite 3,508 Çok önemli

2 Teslimat 3,147 Çok önemli

3 Geçmiş performans 2,998 Çok önemli

4 Garanti politikası 2,849 Çok önemli

5 Üretim tesisleri ve kapasite 2,775 Oldukça önemli

6 Fiyat 2,758 Oldukça önemli

7 Teknik yeterlilik 2,545 Oldukça önemli

8 Finansal durum 2,514 Oldukça önemli

9 Yöntem uyumu 2,488 Oldukça önemli

10 İletişim sistemi 2,426 Oldukça önemli

11 Endüstrideki yeri ve ünü 2,412 Oldukça önemli

12 İş isteği 2,256 Oldukça önemli

13 Yönetim ve organizasyon 2,216 Oldukça önemli

15 Tamir hizmetleri 2,187 Orta önemli

16 Tutum 2,120 Orta önemli

17 İşletme etkisi 2,054 Orta önemli

18 Paketleme yeteneği 2,009 Orta önemli

19 İşçi sağlığı iş güvenliği kayıtları 2,003 Orta önemli

20 Coğrafi yerleşim 1,872 Orta önemli

21 Geçmiş dönem iş hacimleri 1,597 Orta önemli

22 Hizmet/Ürün için eğitim olanakları 1,537 Orta önemli

23 Karşılıklı düzenlemeler 0,610 Az önemli

Kaynak: Dickson, G.W. (1996). “An Analysis of Vendor Selection Systems and Decisions”, The Journal of Supply Chain Management Supplier Performance, Vol. 2 No. 1, 28-41.

Tedarikçiler hakkında daha derinlemesine araştırma yapılmaya karar verilmesi durumunda; tedarikçi yönetim yeteneği, genel insan kaynağı yeteneği, maliyet yapısı, toplam kalite performansı, sistemleri ve felsefesi, tedarikçinin tasarım yeteneğini içeren süreç ve teknolojik yetenek, çevresel düzenlemelere uyum, finansal yetenek ve istikrar, tedarikçi teslimat performansını içeren üretim programlama ve kontrol sistemleri, bilgi teknolojilerini kullanma yeteneği, tedarikçi satın alma stratejileri, politika ve teknikleri ve uzun dönemli ilişki potansiyeli gibi ölçütlerin de seçim sürecinde dikkate alınması gerekmektedir. Tedarikçi seçimindeki ölçütler ve ölçüt kombinasyonları, stok yönetimi, üretim planlama ve ürün kalitesi gibi pek çok faaliyeti etkilemekte ve bu sebeple de karar sürecinde işletmenin birçok farklı bölümünden oluşan bir proje grubunun oluşturulması, doğru karar almada büyük önem taşımaktadır (Kağnıcıoğlu, 2007: 89-90).

Günümüz pazar koşullarında çok sayıda tedarikçi ile çalışmak giderek zorlaştığı için işletmeler az sayıda tedarikçi ile çalışmayı tercih etmektedirler. Potansiyel tedarikçiler arasından bir ön seçim yapılması, işletmeye verim sağlayamayacak olan tedarikçilerin elenerek seçimin az sayıda aday tedarikçi arasından yapılmasına imkân vermektedir (Kağnıcıoğlu, 2007: 91-92). Tedarikçi ön seçimlerinin yapılmasında değişik yöntemler kullanılmaktadır. Tedarikçilerin elenmesi yönteminde işletme, belirlediği her ölçüt için tedarikçilerden minimum bir değer talep etmekte ve bu değerlerden en az biri işletmenin istemiş olduğu minimum ölçüt değerinin altında ise tedarikçi elenmektedir (Crow ve diğ., 1980: 34). Tedarikçi seçimi için kullanılabilecek olan bir diğer yöntem ise kümeleme analizidir. Kümeleme analizinde tedarikçiler bir grup sayısal nitelik skoruna göre sınıflandırılarak sınıflar arası karşılaştırmalar yapılmaktadır (Holt, 1998: 153).

Tedarikçi seçim sürecine yönelik birçok değişik model bulunmakta ve bu modeller tek ya da daha fazla tedarikçi seçimi, tek ya da daha fazla hizmet/ürün tedariki,

tek ya da daha fazla ölçütün değerlendirmeye alınması, tek ya da daha fazla dönemi kapsaması gibi çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılmaktadır (Aissaoui vd., 2007: 3521). Tedarikçi seçimi için geliştirilen modeller genel olarak doğrusal ağırlıklandırma modelleri, toplam maliyet modelleri, matematiksel programlama modelleri ve istatistiksel modeller olmak üzere dört ana başlık altında toplanmaktadır. Uygulaması ve kurgulaması oldukça kolay olan doğrusal ağırlıklandırma modelinde, her ölçüte bir ağırlık verilerek her bir ölçüt için tedarikçinin performansı bu ağırlık değeri ile çarpılmakta ve çarpımların toplamı tedarikçinin toplam performansını göstermektedir (Kağnıcıoğlu, 2007: 120-121). Toplam maliyet yöntemi, herhangi bir hizmet ya da ürünü bir tedarikçiden satın alırken oluşan gerçek maliyetin anlaşılmasını hedeflemektedir. İşletmenin, hizmet/ürün satın alma esnasında, öncesinde ve sonrasında fiyat dışında sipariş maliyeti, tedarikçinin değerlendirilmesi ve araştırılması, ulaşım, hizmeti/ürünü reddetme gibi önemli maliyet kalemlerini belirlemesi gerekmektedir. Toplam maliyet yöntemi, bu geniş kapsamlı yapısı dolayısıyla diğer yöntemlerden daha ayrıntılı ve üstün görülmektedir. İşlem maliyetlerinin tedarikçiden tedarikçiye değişiyor olması yöntem için önemli bir karar faktörüdür (Degraeve ve Roodhoft, 1999: 5-8).

Matematiksel programlama modelleri ise tedarikçi seçim problemlerinde tek amaçlı programlama ve çok amaçlı programlama olarak iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Tek amaçlı modellerde sadece tek ölçüt amaç fonksiyonu olarak ele alınmakta, kalite ve tedarik süresi gibi diğer ölçütler ise modelin kısıtlarını oluşturmaktadır. Tedarikçi seçiminde birden fazla ölçütün bir arada değerlendirilmesi gerektiği durumlarda, çok amaçlı modelleme yapılmaktadır. Matematiksel programlama modelleri, problemdeki kısıtları modellediği için diğer yaklaşımlarla kıyaslandığında çok sayıda kısıt ile çalışma imkanı sağlamaktadır (Aissaoui vd., 2007: 3522).

Temel bileşenler analizi, tedarikçi seçiminde kullanılan istatistiksel modellerden biridir. Analizde boyut küçültmek ve değişkenler arası bağımlılık yapısını yok ederek onları bağımsız hale getirmek amaçlanmaktadır. Tedarikçi seçiminde bu yöntemin kullanılabilmesi için her bir girdi ve çıktıya yeni ölçümler tanımlanması ve bu ölçüler için temel bileşenlerin belirlenmesi gerekmektedir. Temel bileşenler ağırlıklandırılarak tek bir ölçüm değeri elde edilmekte ve puanlama sonuçlarına göre tedarikçiler performanslarına göre sıralanmaktadırlar. Sıralamada en yüksek puanı alan tedarikçi en iyi performanslı tedarikçi olarak seçilmektedir (Petroni ve Braglia, 2000: 64). Tedarikçi nitelikleri ile ilgili çıktı-girdi oranı olarak ürün fiyatı/teknik yeterlilik, ürün fiyatı/yönetim yeterlilik oranı ve ulaştırma kalitesi/teknik yeterlilik oranları kullanılmaktadır (Kağnıcıoğlu, 2007: 189).