• Sonuç bulunamadı

Manevî Haklara Tecavüz Hâlinde Tecavüzün Ref’i Davası Açılması 1) Eseri Kamuya Sunma Hakkının İhlâli Halinde Davanın Konusu

§ 6 TECAVÜZÜN REF’İ DAVASI A) Genel Olarak

B) Tecavüzün Ref’i Dava sının Konusu

I- Manevî Haklara Tecavüz Hâlinde Tecavüzün Ref’i Davası Açılması 1) Eseri Kamuya Sunma Hakkının İhlâli Halinde Davanın Konusu

FSEK m. 67, 1’e göre “Henüz alenileşmemiş bir eser, sahibinin rızası olmaksızın veya

arzusuna aykırı olarak umuma arzedildiği taktirde tecavüzün ref'i davası, ancak umuma arz keyfiyetinin çoğaltılmış nüshaların yayımlanması suretiyle vakı olması hâlinde açılabilir”.

FSEK m. 67, 1’e göre, tecavüzün ref’i davasının açılabilmesi için, eser henüz alenileşmemiş olmalı, eser sahibinin rızası dışında veya arzusuna aykırı olarak eser kamuya açıklanmış olmalı ve eserin çoğaltılmış nüshaları yayımlanmış olmalıdır. Çoğaltılmış nüshalar, kamuya açıklanmadığı sürece, durdurma davası gündeme gelemez. Bu durumda eserin kamuya açıklanma tehlikesi vardır ve bu durumda açılması gereken dava tecavüzün men’i davasıdır48

.

Eser diğer yollardan kamuya sunulmuş ise, örneğin, teşhir ya da temsil edilmiş ya da TV-radyo ile yayımlanmışsa, tecavüz bir seferde gerçekleşmiş olduğu ve devamlılık göstermediği için bu dava açılamayacak; şartları varsa tazminat davası açılabilecektir49

.

2) Eser Sahibinin Arzusuna Aykırı Olarak Adının Konulması Halinde Davanın Konusu

Adın belirtilmesi yetkisi FSEK m. 15’te düzenlenmiştir. Buna göre; “Eseri, sahibinin

adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arzetme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti münhasıran eser sahibine aittr”. İşte eser sahibinin arzusuna aykırı

olacak şekilde esere adının konulduğu hallerde FSEK m. 67, 1 uygulanacaktır. Zira bu ihlâl

48 Ayiter s. 257, Erel s. 336; Kılıçoğlu-Hukuksal Koruma Yolları s. 67; Kılıçoğlu-Fikrî Haklar s. 386-

387; Öztan s. 638-639; Öztrak s. 80; Tekinalp s. 312

45

durumu FSEK’in 67. maddesinin 1.fıkrasının son cümlesinde şu şekilde belirtilmiştir; “Aynı

hüküm, esere, sahibinin arzusuna aykırı olarak adının konulduğu hallerde de caridir”. Bu

durumda eser sahibinin arzusuna aykırı şekilde eserine adı konulursa, FSEK m. 15’te düzenlenmiş bulunan manevî hakkı ihlâl edilmiş olacağından, çoğaltılmış olan nüshaların yayımlanması suretiyle, eser sahibine tecavüzün ref’i davası açma hakkı tanınmıştır50

.

3) Eser Sahibinin Adı Esere Hiç Konulmamış, Yanlış Koyulmuş veya İltibasa Yolaçacak Şekilde Konulması Halinde Davanın Konusu

FSEK m. 67, 2’ye göre; “Eser üzerinde sahibinin adı hiç konulmamış veya yanlış

konulmuş yahut konulan ad iltibasa meydan verecek mahiyette olupta eser sahibi 15 inci maddede zikredilen tesbit davasından başka tecavüzün ref'ini talep etmişse, tecavüz eden gerek aslına, gerek tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalar üzerine eser sahibinin adını derç etmeye mecburdur. Masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, hükmün en fazla 3 gazetede ilânı talep edilebilir.”

Buna göre eser sahibinin tespit davası açılabilmesi için eser sahibininin adı, konmasını istediği hâlde esere konmamış, yanlış konulmuş veya iltibasa yol açacak şekilde konmuş olmalıdır. Bu durumda eser sahibinin manevî hakkı ihlâl edilmiş olacaktır. Eser sahibi bu durumda FSEK m. 15, 3’e göre tespit davası açabilir. Maddeye göre “Bir eserin kimin

tarafından vücuda getirildiği ihtilaflı ise, yahut her hangi bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia etmekte ise, hakiki sahibi, hakkının tesbitini mahkemeden istiyebilir”. Bu durumda

manevî hakkı ihlâl edilen eser sahibi açmış olduğu tespit davasının (HMK m. 106) yanında tecavüzün ref’i davasını da açabilir. Açılan tecavüzün ref’i davasıyla tecavüz eden eserin gerek aslına gerek ise tedavüldeki nüshaları üzerine eser sahibinin adını yazmaya mecburdur. Bunun yanında eser sahibi masrafı tecavüz edene ait olmak üzere hükmün en fazla 3 gazetede ilânını talep edebilir51.

Tecavüzün ref’i davasıyla ilgili 66.maddenin 2.fıkrasında, haksız fiil faili dışında onu çalıştıranların da davadan sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Bu durumda tecavüz eden kişiler

50

Erel s. 336; Öztan s. 639; Öztrak s. 80; Tekinalp s. 313

46

olmadıkları hâlde, işletme sahibi de bu davadan kusursuz olarak sorumlu olacak ve ilân masraflarından sorumlu tutulacaktır52.

4) İktibas Serbestisinin Kötüye Kullanılması Halinde Davanın Konusu

FSEK m. 67, 3’e göre; “32(nutuklar), 33(temsil serbestisi), 34(eğitim ve öğretim için

seçme ve toplama eserler), 35(iktibas serbestisi), 36(basın ve radyodaki haber ve makalelerin iktibasında), 39(mülga madde) ve 40(kopya ve teşhir) ıncı maddelerde sayılan hallerde yanlış veya kifayetsiz kaynak tasrih edilmiş veyahut hiç kaynak gösterilmemişse ikinci fıkra hükmü uygulanır”.

FSEK m. 67, 3 uyarınca, yukarda sayılan maddelerde kaynak gösterilmemiş, yetersiz veya yanlış gösterilmişse, eser sahibinin manevî hakkına bir tecavüz ortaya çıkar. Bu durumda yine FSEK m. 67, 2 hükmü uygulama alanı bulacaktır. Yani eser sahibinin adının veya kaynağının yahut her ikisinin birden yetersiz, yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemesi sözkonusuysa, manevî hakkı ihlâl edilen eser sahibi tecavüzün ref’i davası açabilecektir53. Bu takdirde davanın konusu eser sahibinin adının veya iktibasın kaynağının veya her ikisinin birden gerektiği şekilde belirtilmesidir. FSEK m. 67, 2’de belirtildiği gibi; davacı ayrıca hükmün, masrafı tecavüz edene ait olmak üzere en fazla üç gazetede ilân edilmesini isteyebilir54. FSEK m. 66, 2 sebebiyle, haksız fiil faili dışında tecavüz eden kişiler olmadıkları hâlde işletme sahibi de kusursuz olarak ilân masraflarından sorumlu tutulabileceklerdir.

5) Eserde Haksız Olarak Değişiklik Yapılması Suretiyle Hakkın İhlâli Halinde Davanın Konusu

Eser haksız olarak değiştirilmişse, eser sahibinin manevî hakkı ihlâl edilmiş olacaktır. Ancak eser sahibinin tecavüzün ref’i davası açabilmesi için devam eden bir ihlâl olmalıdır. Tecavüz bir defada gerçekleşip bitmişse, hak sahibi tazminat davası açabilecektir. Ancak henüz saldırı gerçekleşmemiş ama saldırının gerçekleşme tehlikesi var ise tecavüzün men’i davası açılacaktır.

52 Kılıçoğlu-Hukuksal Koruma Yolları s. 69 53

Ayiter s. 257; Erel s. 337; Öztan s.641; Öztrak s. 81; Tekinalp s. 314

54

47

FSEK m. 16, 2’ye göre, Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işliyen,

umuma arzeden, çoğaltan, yayımlıyan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser sahibinin hususi bir izni olmaksızın da yapabilir”. Buna göre, işleme, çoğaltma, temsil veya yayın

tekniği icabı zaruri olanlar dışında değişiklikler yapılmışsa ve bunun için eser sahibinden izin de alınmamışsa, tecavüzün ref’i davasıyla bu değişikliklerin giderilmesi istenebilecektir55

. Kanun koyucu eserde haksız olarak değişiklik yapılması durumunu, güzel sanat eserleri dışındaki eserlerde ve güzel sanat eserlerinde olmak üzere ikiye ayırmıştır;

a) Güzel Sanat Eserleri Dışındaki Eserlerde Haksız Olarak Değişiklik Yapılması Halinde Davanın Konusu

FSEK’in 67 maddesinin 4. fıkrasının 1.bendinde düzenlenmiştir. Buna göre “eser

sahibi, eserin değiştirilmiş şeklinde çoğaltılmasının, yayım ve temsilinin, radyo ile yayımının men edilmesini talep edebilecektir”. Burada eserin tedavülde bulunup bulunmadığı durumuna

göre Kanunda bir ayrıma gidilmiş olup, eser sahibi tecavüz edenin tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalardaki değişiklikleri düzeltmesini veya bunların eski haline getirilmesini talep edebilir.

Böylece değiştirilmiş eser henüz çoğaltılmamış veya çoğaltılmış olmakla birlikte henüz tedavüle çıkmamışsa, men davasıyla bu durum engellenebilmektedir56

.

Değişikliğin gazete, dergi veya radyo ile yayımı sırasında yapılmasında eser sahibinin ne talep edebileceği ayrıca düzenlenmiştir. Buna göre; “Değişiklik, eserin, gazete, dergi veya

radyo ile yayımı sırasında yapılmışsa eser sahibi, masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, eseri değiştirilmiş şekilde yayımlamış olan bütün gazete, dergi ve radyo idarelerinden değişikliğin ilân yolu ile düzeltilmesini talep edebilir”. Buradaki ilân yolu ile düzeltmeden ne

anlaşılması gerektiği pek açık değildir. Doktrinde yaygın olan görüşe göre: Burada yapılan ilânla sadece düzeltilen kısmın değil, değişiklikten önceki hâline getirilmiş hâliyle eserin tamamının ilânının istendiği düşünülmelidir. Yani değiştirilen eser, bozulmamış, özgün hâliyle bir daha yayınlanmalıdır57. Kanımca bu görüş yerindedir; çünkü sadece değişikliğin ilân yoluyla gazete, radyo veya dergi idarelerinde bildirilmesi yapılan hak ihlâlini

55 Erel s. 337; Öztan s. 641-642 56 Tekinalp s. 314; Öztan s. 642; 57

48

gidermeyecektir. Eser haksız olarak değiştirilmiş şekliyle değerini yitirmiş olacaktır. Dolayısıyla sözkonusu haksız değişikliğin ilân yoluyla bildirilmesi yanında, eserin bu haksız değişiklikten önceki hâliyle ilânı da gerekmektedir.

b) Güzel Sanat Eserlerinde Haksız Olarak Değişiklik Yapılması Halinde Davanın Konusu

Güzel sanat eserlerinde eser sahibinin eserinde haksız olarak değişiklik yapılması durumunda eser sahibine şu üç seçimlik hak tanınmıştır (FSEK m. 67, 4/2). Güzel sanat eserinin sahibi, haksız olarak eseri değiştirilmişse, ve tecavüz devam ediyorsa, durdurma davası açabilir ve durdurma davası yanında 2.bentte kendisine tanınmış olan üç seçimlik haktan birini de talep edebilir;

1)Eser sahibi, değişikliğin kendisi tarafından yapılmadığının açıklanmasını talep edebilir;

2) Eser sahibi eserdeki adının kaldırılmasını talep edebilir; 3) Eser sahibi adın değiştirilmesini talep edebilir.

Ayrıca eser sahibi mümkün ise eski halin iadesini talep edebilir. Eser sahibinin eski halin iadesini talep edebilmesi belli şartlara bağlanmıştır. Öncelikle yapılan değişiklik sonucu eserin eski hale getirilmesi mümkün olmalı, yapılan değişikliğin ortadan kaldırılması kamu yararına zarar vermemeli ve aynı zamanda yapılan değişikliğin ortadan kaldırılması güzel sanat eserinin malîkinin menfaatlerine zarar vermemelidir58.

II-Malî Haklara Tecavüz Hâlinde Tecavüzün Ref’i Davasının Konusu