• Sonuç bulunamadı

1. GELİR, TÜKETİM VE TASARRUF

1.2. Tasarrufların Önemi

Günümüz koşullarının bireyleri tüketim yapmaya teşvik etmesi ile ulusal ve uluslararası ekonomik krizler, bireylerin ve ekonomi yönetimlerinin tasarruf yapma konusunda daha dikkatli olmasını gerektirmektedir. Bireyler açısından tasarruf,

14

finansal açıdan hayatlarının güvence altına alınması, yaşam boyu refah en yüksek seviyede kalması ve belirli bir yaşam standartının sürdürülmesi açısından önemlidir. Ülke açısından ise yeni yatırımların yapılması, yeni sermaye mallarının üretilmesi, yurt dışı finansmana olan bağımlılığının azaltılması, sürdürülebilir büyümenin sağlanması ve ülke genelinde yaşam standartlarının yükseltilmesi için tasarrufların artırılması ve istikrarlı hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bir ülke ekonomisinde tasarruflar ve yatırımlar sermaye birikim süreci açısından oldukça önemlidir. Tamamlayıcı nitelikte olan bu iki karar birbirinden bağımsızdır. Çeşitli iktisadi düşünce okullarına göre tasarrufların ekonomideki rolü farklı şekillerde yorumlanmaktadır.26

Klasik iktisat kuramına göre, tasarruflar sermaye birikiminde doğrudan bir etkiye sahiptir. Klasik okula göre faiz oranları tasarrufun belirleyicisidir. Faiz, tüketimden vazgeçmenin bedeli, tasarrufların arz fiyatıdır. Klasik iktisadi düşüncede, cari faiz haddinde yatırım-tasarruf eşitliğinin sağlandığı varsayılmaktadır. Bu nedenle, klasik modelde tasarruflar, iktisadi büyümede belirleyici bir rol oynar. Bu modele göre, ekonomide gerçekleştirilen tasarruflar otomatik olarak yatırımlara

dönüşür ve bu süreç piyasa mekanizmasında kendiliğinden gerçekleşir.27 Keynesyen iktisatta ise bireylerin tasarruf etmesinde etkili olan en önemli

faktör gelirdir. Keynes’e göre tasarruflar gelirin artan bir fonksiyonudur ve klasik akımın öngördüğünün aksine tasarruflar faiz haddiyle çok daha zayıf bir ilişki içindedir. Ayrıca, Keynes’in klasik modelden ayrıldığı bir diğer nokta da yatırımlar konusudur. Keynes’e göre yatırımlar tasarrufların bir fonksiyonu değildir. Bu modele göre tasarruflar otomatik olarak yatırımlara dönüşmemekte, yatırım kararlarının alınmasında geleceğe yönelik beklentiler önemli bir rol oynamaktadır.28

Klasik iktisadi düşüncede sermaye birikim sürecindeki etkin rolü ve doğrudan yatırımlara dönüşüp ekonomik büyüme üzerindeki etkisi bakımından tasarruflara oldukça önem atfedilmektedir. Keynesyen iktisatta ise tasarrufların yatırım kararlarının alınmasında etkili olan faktörlerden birisi olduğu ve büyüme ile tasarruf

26 Oktayer, 2002:154; Sancak ve Demirci, 2012:160 27 Barrett,1975:117-118; Oktayer, 2002:155 28 Oktayer, 2002:155

15

arasında dolaylı bir ilişki bulunduğu savunulmaktadır.29 Özetle, klasik modelde tasarruflar sermaye birikimi olarak ele alınırken; Keynesyen modelde tasarruf- yatırım ilişkisi analiz edilmektedir.

Tasarrufların bir ülke açısından önemi, ülkenin kalkınmasının temelinde sermaye birikiminin, sermaye birikiminin temelinde ise tasarrufların yatmasından kaynaklanmaktadır. Bunun yanında teknolojik ilerlemeler, girişimci ve işçilerin eğitimi, sosyal, siyasi, dini, kültürel çevre ülkenin kalkınmasında önemli bir etkiye sahip olsa da tüm bu olguların kalkınmayı desteklemeleri sermaye birikimine dolayısıyla tasarruflara bağlıdır. Ekonomik büyüme ve kalkınmanın finansmanında oldukça önemli bir yere sahip olan tasarruflar ülkeler açısından farklı amaçlara hizmet edebilmektedir. Sermaye birikimi az gelişmiş ülkeler için kalkınma yönüyle, gelişmiş ülkeler içinse daha çok büyüme yönüyle dikkat çekmektedir.30

Gelişmekte olan ülkeler açısından tasarruf oranlarındaki artış ya da azalış ekonomik kalkınma için sermaye birikimi oluşturulması bakımından büyük öneme sahiptir. Bu ülkelerin gelişmelerini devam ettirebilmeleri için tasarrufların artırılması ve bunların etkin bir şekilde yatırımlara dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu ülkelerde ekonomik kalkınmayı sağlayacak olan sermaye birikimi, artan tasarrufların yatırımlara yönlendirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenle tasarrufların artırılması gelişmekte olan ülkeler açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Geçmişte gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranları düşük, iktisadi bireyleri tasarruf yapmaya teşvik edici unsurlar yetersizdi. Ayrıca, bu ülkelerde tasarruflar etkin kullanılamıyor ve kaynaklar atıl durumda kalıyordu.31 Ancak son yıllarda gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranlarının oldukça yükseldiği ve büyüme hızlarının da kriz yılları haricinde dikkat çekici bir şekilde arttığı gözlenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde finansal sistemlerin de gelişmeye başlamasıyla birlikte bu yüksek büyüme oranlarının sürdürülebilmesi için tasarruflar hâlâ oldukça önemli bir yere sahiptir.

Gelişmiş ülkeler genel olarak tasarrufların oluşumunda, artırılmasında ve yatırımlara dönüştürülmesinde daha az sorun yaşamaktadır. Gelişmiş ülkeler

29 Oktayer, 2002:155 30 Çetin, 2004:26-27

16

açısından tasarrufların önemi, var olan tasarrufların daha etkin bir şekilde kullanılmasıdır. Gelişmiş ülkelerde gelir düzeyi yüksek ve ücretler üzerinde vergi baskısı daha düşük olduğu için tüketim doygunluk seviyesine ulaşmış ve tasarruf eğilimi yükselmiştir. Ayrıca, bu ülkelerde sermaye piyasası da gelişmiştir. Buna karşılık, gelişmiş ülkelerde tasarruflar, ekonomide var olan kalkınma hızını ve istikrarını sürdürmek açısından önem taşımaktadır.32 Ancak gelişmiş ekonomiler içinde ABD’nin ulusal tasarruf oranı yüksek değildir ve cari açık problemi bulunmaktadır. ABD’nin cari açığı, cari fazlası bulunan özellikle gelişmekte olan Asya ekonomileri tarafından finanse edilmektedir. ABD’ye ilişkin daha detaylı değerlendirmelere uluslararası karşılaştırmanın incelendiği ikinci bölümde yer verilecektir. Bununla birlikte, gelişmiş ekonomilerin yer aldığı ülke grubunda son yıllarda tasarruf oranlarının azalmaya başladığı dikkat çekmektedir. Bu nedenle, gelişmiş ekonomilerde de büyüme oranlarının istikrarlı olması için tasarruf konusu ayrı bir önem taşımaktadır.

Bir ülkede tasarruf oranlarının düşük olması ve azalması o ülke ekonomisi için oldukça önemli bir sorun oluşturmaktadır. Yurt içi tasarruflar yatırımları, dolayısıyla büyümeyi finanse etmektedir. Yurt içi tasarrufların yatırımları finanse etmede yetersiz kaldığı durumda ise dış tasarruflara başvurulmakta, bu da ülkenin dış kaynaklara olan duyarlılığının ve ekonominin dış şoklara karşı kırılganlığının artmasına yol açmaktadır.

Büyümenin finansmanında yurt içi kaynakların payının artması ülkeyi dış kırılganlıklara karşı daha dirençli hale getirmektedir. Ekonominin iyi olduğu dönemlerde yatırımları finanse etmek sorun olmamakta; ancak sermaye girişinin azaldığı hatta yön değiştirdiği durumlarda ülke ekonomisi kırılgan hale gelmektedir. Dış finansman bulunamadığı takdirde yatırımların azalması dışında yatırımcıların ülke ekonomisine ilişkin algısı da bozulmakta, bu durum yatırım ve büyüme üzerindeki olumsuz etkilerin daha da kötüleşmesine yol açmaktadır. Ayrıca, ülkeye sürekli dışarıdan sermaye gelmesi durumunda, ulusal paranın değeri artmakta bu da

17

ticarete konu olan sektörlerin kârlılığının ve rekabet gücününün azalmasına neden olmaktadır.33

Gelişmekte olan birçok ülkenin karşı karşıya olduğu cari işlemler açığının en önemli nedenlerinden biri tasarruf-yatırım açığıdır. Cari denge ile tasarruflar arasındaki ilişkiyi formüllerle göstermek faydalı olacaktır:

GSMHG = Cp + Cg + Ip + Ig + (X – M+NFX) (1)

Yp + Yg = Cp + Cg + Ip + Ig + (X – M+NFX) (2) (Yp - Cp)- Ip +(Yg - Cg) - Ig = (X – M+NFX) (3)

(Sp- Ip )+(Sg - Ig) = (X – M+NFX) (4) Burada GSMHG Gayri Safi Milli Harcanabilir Geliri, Yp özel harcanabilir

geliri, Yg kamu harcanabilir geliri, Cp özel tüketimi, Cg kamu tüketimini, Ip özel yatırımı, Ig kamu yatırımını, X mal ve hizmet ihracatını, M mal ve hizmet ithalatını, Sp özel tasarrufları, Sg ise kamu tasarruflarını göstermektedir. (X – M), ulusal hesaplarda net mal ve hizmet ihracatını ifade ederken; ödemeler dengesinde dış ticaret dengesi + hizmet dengesini ve NFX net faktör gelirini ifade etmektedir.34

Şekil 1.1’de görüleceği üzere, özel kesim tasarruf-yatırım açığı ile kamu kesimi tasarruf-yatırım açığı, cari dengeye eşit olmaktadır. Özel kesim (hanehalkı ve firma) ve kamu kesimi tasarruflarından oluşan toplam tasarruflar35 ile toplam yatırımlar arasındaki fark olan tasarruf-yatırım açığı ise dış tasarruflar ile karşılanmaktadır.

33 Dünya Bankası, 2011:12 34 Kalkınma Bakanlığı, 2013b.

35 Kamu tasarrufu, kamunun harcanabilir gelirinden cari (tüketim) harcamalarının çıkarılmasıyla

hesaplanır. Hanehalkı tasarrufları, hanehalkının harcanabilir gelirinden hanenin tüketim harcamalarının çıkarılmasıyla elde edilir. Firma tasarrufları ise şirketlerin dağıtılmayan vergi sonrası kârlarından meydana gelmektedir.

Şekil 1.1. Ulusal Hesaplar Bağlamında Cari Denge ile Yatırım Tasarruf Açığı İlişkisi

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, 2013b

Ülkenin dış tasarruflara olan duyarlılığının azaltılabilmesi, ekonominin dış şoklar karşısında daha dirençli hale gelebilmesi, yatırımların dolayısıyla büyümenin yüksek ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından yurt içi tasarrufların artırılması ve artan tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi ülke ekonomileri için oldukça önemli bir konudur.