• Sonuç bulunamadı

BSC, anlayışı; toplam kalite yönetimi, müşteri odaklılık, değişim yönetimi, süreç yönetimi, rekabet yönetimi gibi yaklaşımlardan etkilenerek, 1990’lı yıllarda yapılan “geleceğin organizasyonlarında performans ölçümü” adlı araştırma ile ortaya çıkmıştır77. Farklı alanlarda faaliyet gösteren, on iki adet işletmenin temsilcisi bir yıl süresince ayda bir kez toplanarak yeni bir performans ölçüm yöntemi geliştirmek için çalışmıştır. Çalışma grubunda yapılan tartışmalar sonucunda “Balanced Scorecard” adı verilen bir sistem geliştirilmiştir.

75 Ensari, s.51. 76

Nils Göran Olve ve Anna Sjöstrand, Balanced Scorecard,Capstone Publishing, 2006, s.2.

55

Harvard Business Review tarafından son 75 yılın en yenilikçi ve etkili yönetim fikri ve uygulaması seçilen BSC78, Robert S.Kaplan ve David P. Norton tarafından 1992 yılında Harvard Business Review’de yayınlanan, “Balanced Scorecard: Measures That Drive Performance” (Balanced Scorecard: Başarıya Yön Veren Ölçütler) adlı makale ile literatüre girmiştir79. Yazarlar bu makalede, işletme yöneticilerinin kullandıkları finansal raporlama tekniklerinin, işletme performansını ölçmede yetersiz kaldığını bildiklerini, işletme yöneticilerinin istediklerinin sadece finansal sayılar içeren tablolar veya raporlar olmayıp, aynı zamanda iç faaliyetleri, pazar durumunu ve araştırma-geliştirme gibi stratejik öneme sahip konuları da görebilecekleri bir çeşit şablon istediklerini belirtmişlerdir. Aslına bakılırsa, işletme yöneticilerinin istediklerinin işletme stratejilerini doğrudan ilgilendiren konuların toplamını, birbirine olan etkilerini, işgörenlerin söz konusu stratejiye katkılarını bütüncül bir bakış ile görmek olduğu anlaşılmaktadır80.

Robert S. Kaplan ve David P. Norton 1993 yılında yine aynı dergide “Putting the Balanced Scorecard to Work” (Balanced Scorecard’ı Uygulamak) adlı makaleyi yayınlamışlardır. Bu çalışmalarında Kaplan ve Norton, stratejik iş birimlerinin belirlenerek vizyon ve misyon ifadelerinin oluşturulması, oluşturulan vizyonun başarılmasının hissedarlar, müşteriler, yönetim süreçleri ile gelişme ve yenilenme için ortaya çıkaracağı farklılıklar, başarıyı etkileyen faktörler ve önemli ölçütlerin üzerinde durmuşlardır81.

Yaptıkları çalışmalarla BSC’ı daha da geliştirmişler, 1996 yılında “Using Balanced Scorecard as a Strategic Management System” (Balanced Scorecard’ın Stratejik Yönetim Sistemi Olarak Kullanılması) adlı makaleyle, BSC’ın işletmenin stratejisi ile ilişkilendirilmesi gerektiğini önemle vurgulayarak bu metodolojiyi sunmuşlar, stratejik hedeflerin etkili bir şekilde

78

Yılmaz Argüden, Ölçülmeyen Performans Değerlendirilemez, http://www.arge.com/tr/argegozuyle.html (25.05.2005).

79 http://www.som.cranfield.ac.uk/som/research/cenres/cbp/pmal/ (23.05.2005). 80

Kaplan ve Norton, “The Balanced Scorecard Measures That Drive Performance”, Harvard Business Review, January-February, 1992, ss.71-79.

81

Kaplan ve Norton, “Putting the Balanced Scorecard to Work, Harvard Business Review, September-October 1993, ss.134-147.

56

somut amaç ve ölçülere dönüştürülebilmesi için birbiri ile bağlantılı dört yönetim sürecini belirtmişlerdir: Vizyon ve stratejinin belirlenmesi ve tanımlanması, stratejik hedefler ve ölçüler hakkında iletişim ve bağlantı kurulması, planlama ve hedef belirleme, stratejik geri bildirim ve öğrenme. BSC’ın hızlı bir şekilde yönetim sistemine dönüşmesi ile 1996 yılında, “The Balanced Scorecard: Translating Strategy into Action” (Balanced Scorecard: Şirket Stratejisini Eyleme Dönüştürmek) adlı kitabı yazmışlardır. Kaplan ve Norton, bu kitapta BSC’ın bir değerlendirme aracı değil, bölüm yöneticilerine stratejik rehberlik sağlayacak, bir stratejik planlama ve iletişim aracı olarak tanımlamışlardır82.

2001 yılında Kaplan ve Norton strateji odaklı işletmelerin beş ana ilkeyi takip etmesi gerektiğini ifade etmişlerdir: Stratejiyi operasyonel terimlere aktarmak, işletmeyi stratejiye uyumlu hale getirmek, stratejiyi herkesin günlük işi haline getirmek, stratejiyi devamlı bir süreç haline getirmek, üst kademe liderliği ile değişimi harekete geçirmek. Böylece bu çalışma ile Kaplan ve Norton, BSC’ı performans ölçüm ve yönetim sitemini kontrol etmeyi sağlayan strateji uygulaması olarak tanımlamışlardır.

Schmitz ve Platts (2003), tedarik zinciri performans değerlendirmesinde en çok önerilen sistemin BSC olduğunu belirtmişlerdir83. Bununla birlikte ERP sistemleri ile BSC’ın bütünleştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmış, Markus ve Tanis ERP sistemlerinin faydalarının değerlendirilmesinde BSC’ın en uygun teknik olabileceğini belirtmişler, van Grembergen ve van Brugen BSC’ın IT fonksiyonlarında kullanılabileceğini göstermişlerdir84. Daha sonra BSC’ın uygulanmasına yönelik ilk bilgisayar yazılımı Gentia adlı şirket tarafından geliştirilmiştir85.

82

http://papers.ssrn.com/sol/3papers.cfmabstract_id=147132 (15.05.2005).

83 Yüksel, “Tedarik Zincirleri Đçin Performans Ölçüm Sistemlerinin Tasarımı”.

84 D. Chand vd., “A Balanced Scorecard Based Framework for Assesing the Strategic

Impacts of ERP Systems”, Computers in Industry, Vol.:56, 2005, ss.558-572.

85

Ali Şahin Örnek, “Balanced Scorecard: Bilgiden Stratejiye Ulaşmada Kullanılabilecek Yeni Bir Araç”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 2, Sayı 3,2000, ss.255-268.

57

Bilgisayar yazılımları ile BSC’ın kullanımı da kolaylaşmış, Gentia’dan sonra; BSC’ın uygulanmasına yönelik CorVu, Hyperion Solutions, Oracle, Peoplesoft, SAS, SAP gibi şirketler de yazılım geliştirmişlerdir. 2001 yılında yapılan bir araştırmaya göre, BSC uygulamasında en yaygın kullanılan bilgisayar programı Microsoft’un “Excel” programı olduğu tespit edilmiştir86. 2004 yılında ABD’de yapılan bir araştırmaya göre ise BSC yöntemi kullanan işletmelerin %70’inin, BSC uygulamalarında bir bilgisayar programından yararlandıkları tespit edilmiştir. Bu işletmelerin %31’i hazır bir bilgisayar yazılımını tercih ederken, %43’ü kendi geliştirdikleri bir yazılımı, %27’si ise her iki yazılım türünü de kullandıklarını belirtmişlerdir87.