• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

3. RÜZGAR ENERJİSİ

3.1. Tanımı

enerjisi kullanılarak üretilir, üretimden sonra boru hatları, süper tankerler ile elektrik sağlanacak bölgelere ya da doğrudan ısıtma ve ulaşımda yakıt olarak kullanılmak üzere gönderilir. Bugün fosil yakıt kullandığımız her alanda “güneş-hidrojen”

enerjisinden yararlanabilir ve pek çok çevresel yarar sağlayabiliriz.237

edebilmek için rüzgar hızının sabit olduğu alanlarda türbinlerin kurulması gerekmektedir.239

Elektriğin temiz ve yenilenebilir kaynağı olan rüzgar enerjisi, dünyada elektrik enerjisine en kolay ve çabuk dönüştürülebilen bir enerjidir. Rüzgar enerjisinden elektrik enerjisine dönüşüm, yenilenebilir enerji teknolojilerinin en ileri ve ticari uygulanması mevcut olanıdır. Rüzgar enerjisi, tamamen doğal bir kaynak olarak kirliliğe neden olmayan ve tükenme olasılığı bulunmayan bir enerji kaynağıdır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayınlanmış bir çalışmaya göre, dünya rüzgar enerji potansiyeli 53 000 TWh/yıl (bu ise dünyanın 2020 yılında gereksinim duyacağı elektriğin iki katından çoktur.240) olarak hesaplanmıştır. 2004 yılı itibari ile dünyada rüzgar enerjisi kurulu gücü 40 530 MW olup, Avrupa %74 pay (29 956 MW) ile en büyük kullanıcıdır. Bunu %6,4 pay (6352 MW) ile Amerika izlemektedir.241

239 a.g.k.

240 Örgen Uğurlu, Türkiye’de Çevresel Güvenlik Bağlamında Sürdürülebilir Enerji Politikaları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, Ankara, 2006, s. 156.

241 Genel Enerji Kaynakları, Yenilenebilir Enerji, Dünya Enerji Konseyi-Türk Milli Komitesi, Ankara, Aralık 2004, s. 5-18.

Resim 3: Rüzgar Enerjisi Santrali

Rüzgar enerjisinden faydalanma yeni değildir; 2000 yıl önce su ve rüzgar değirmenleri dünyanın ilk endüstrilerine güç sağlamıştır. Rüzgar enerjisinden elektrik üretimi ilk kez 1891 yılında Danimarka’da gerçekleştirilmiştir. 1990’dan günümüze dünyanın en hızlı gelişen yenilenebilir enerji kaynağı rüzgar enerjisidir.

Bu gelişmede en büyük pay Avrupa ülkelerine aittir.242 Amerika’da ise vergi kredileri ile desteklenen rüzgar endüstrisinin gelişimi 1980 ve 1990 yılları arasında rüzgar türbinlerinin maliyetlerinin %80 azalmasına yol açmıştır. 1989 yılında California Enerji Komisyonu, yatırım, yakıt ve işletme maliyetleri, santrallerin tüm ömür süresi için değerlendirildiğinde, rüzgar enerjisinin tüm diğer geleneksel güç kaynaklarından daha ucuz olduğu sonucuna varmıştır. 1989 yılında California’da bulunan rüzgar santral grupları San Francisco kentinin bir yıllık ihtiyacına yetecek

242 İlhami Çolak, Ramazan Bayındır, İbrahim Sefa, Şevki Demirbaş, Halil Ergen, “Alternatif Enerji

miktarda elektrik üretmiştir.243

Günümüzde, yeni teknoloji ve yeni malzemelerle, rüzgar türbinleri insanların aydınlatma, ısıtma, soğutucular ve diğer ev aletleri için gerek duyduğu en temiz elektriği üretmek için kullanılmaktadır. Rüzgar enerjisinin kanıtlanmış bir başarısı vardır ve kullanımı artmaktadır. Halen dünyada 20 000 ’in üzerinde rüzgar türbini elektrik üretmektedir. Bunların birçoğu, rüzgar çiftlikleri denen, belli bir kapasitede elektrik üreten rüzgar türbin grupları olarak çalışmaktadır.244

Resim 4-5-6: Denizüstü (offshore) rüzgar santrali- Denizüstü Rüzgar Türbinleri

Aynı yerde ihtiyaca bağlı olarak 1 MW’lık rüzgar santrali de 100 MW’lık ya da daha büyük rüzgar santrali de kurulabilmektedir. Ayrıca denizlerde daha kesintisiz ve daha güçlü rüzgar olması nedeniyle deniz üstü rüzgar santralleri kurulmaya başlanmıştır. İlk uygulama 5 MW güçle çalışan Danimarka’daki Lolland adası yakınındaki Vindeby rüzgar çiftliğidir. Dünyanın en büyük rüzgar enerji çiftliği ise;

15 000 türbini ile ABD’de bulunan Altamont Pass rüzgar çiftliğidir. AB ülkelerinde

243 Tanay Sıtkı Uyar, “Türkiye Rüzgar Enerjisi Kullanım Programı”, Sürdürülebilir Enerji Teknolojilerindeki Gelişmeler ve Türkiye’deki Uygulamaları Konferansı, Bildiriler Kitabı, 3-4 Nisan 1999, TMMOB İstanbul Şubesi, MMO Yayını, İstanbul, 1999, s. 77.

244 Tanay Sıtkı Uyar, “Güçlenen Rüzgar Gelecek On Yılın Enerjisi”, a.g.k., s. 5.

rüzgardan elde edilen elektrik 2001 yılında 32 milyon ton CO2, 107 bin ton sülfür dioksit, 89 bin ton nitrojen oksitlerin oluşmasını engellemiştir.245

Rüzgar elektrik sistemleri şebekeden bağımsız kurulabildiği gibi şebekeye bağlı olarak da kurulabilir. Şebekeden bağımsız güçlü sistemlerde yedek enerji kaynağı da kullanılmaktadır. Yedek enerji olarak dizel (yakıt) kullanıldığında dizel jeneratörün rüzgardan yararlanarak %40-50 yakıt tasarrufu sağlaması mümkün olmaktadır. Şebekeye bağlı rüzgar santralleri genellikle birden çok türbin içeren rüzgar çiftlikleri biçiminde kurulmaktadır. Bu santrallerin genelde elektrik iletim hatlarına yakın yörelerde kurulması ve yöredeki trafo kapasitesinin santrale uygun olması gerekmektedir.246

Ocak 2003’te dünyada rüzgar kurulu gücü 29,14 GW’a ve üretilen elektrik enerjisi 58,3 TWh’a ulaşmıştır.247 2005 yılında ise dünyada toplam rüzgar kurulu gücü 2004 yılına göre %24’lük bir artışla 58 982 MW’a ulaşmıştır. 2005 yılı itibari ile dünyadaki toplam elektriğin yaklaşık %1’i rüzgar enerjisinden sağlanmaktadır.

Sürekli olan bu artışın devam etmesi durumunda 2010 yılında toplam kurulu rüzgar gücünün 120 000 MW’a çıkabileceği tahmin edilmektedir.248 Rüzgar gücü küresel piyasası diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından çok daha hızlı büyümektedir. 1995

245 Leyla Dolun, Türkiye’de Elektrik Enerjisi Üretimi ve Kullanılan Kaynaklar, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Yayınları, Sektörel Araştırmalar, Ankara, 2002, s. 51.

246 a.g.k., s. 51.

247 İstemi Ünsal, a.g.k., s. 27.

248 Önder Güler, “Türkiye’de Rüzgar Enerjisi Durumu ve Geleceği”, Türkiye 10. Enerji Kongresi, Dünya’da ve Türkiye’de Enerji-Uygulamalar ve Sorunlar Cilt-1, 27-30 Kasım 2006, Dünya

yılında sadece 4800 MW olan dünya toplam kapasitesi 12 kattan fazla artış göstererek 2005 sonunda 59 000 MW’a ulaşmıştır.249

Birçok ülkede rüzgar gücü kullanılarak üretilen elektrik oranı geleneksel yakıtları zorlamaya başlamıştır. Danimarka’da şu an ülke elektriğinin %20’si rüzgardan sağlanmaktadır. İspanya’da katkı %8’e ulaşmıştır ve önümüzdeki on yıl sonunda %15’ e çıkarılması amaçlanmaktadır. Bu rakamlar rüzgarın şimdiden karbonsuz elektrik için önemli bir girdi olabileceğini göstermektedir.250

Tablo 7’de Dünyadaki kurulu rüzgar gücünün 1996-2005 yılları arasındaki artış miktarları gösterilmektedir. 1996 yılında yaklaşık 10 000 MW olan rüzgar kurulu gücü 2005 yılında 6 kat büyüyerek neredeyse 60 000 MW’a ulaşmıştır.

Tablo 7: Dünyadaki Kurulu Rüzgar Gücü (MW)

0 10000 20000 30000 40000 50000

60000 1996

1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Kaynak: Önder Güler, “Türkiye’de Rüzgar Enerjisi Durumu ve Geleceği”, Türkiye 10. Enerji Kongresi, Dünya’da ve Türkiye’de Enerji-Uygulamalar ve Sorunlar Cilt-1, 27-30 Kasım 2006, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, İstanbul, 2006, s. 146.

249 Greenpeace, “Küresel Rüzgar Enerjisine Bakış 2006 Raporu”, Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), Eylül 2006, www.greenpeace.org/international/press/reports/ s. 3.

250 a.g.k.a.s.

Kıtalara göre rüzgar kurulu gücü dağılımı ise Tablo 8’de verilmektedir.

Tabloda da görüldüğü gibi Avrupa, dünya rüzgar enerjisi kurulu gücünde yaklaşık olarak %70’lik bir paya sahiptir. Avrupa’yı sırasıyla Amerika ve Asya izlemektedir.

Tablo 8: Kıtalara Göre Rüzgar Kurulu Gücü Dağılımı (MW)

740; 1%

40932; 70%

10036; 17%

7022; 12%

252; 0%

Amerika Asya Avrupa Afrika Avustralya

Kaynak: Önder Güler, “Türkiye’de Rüzgar Enerjisi Durumu ve Geleceği”, Türkiye 10. Enerji Kongresi, Dünya’da ve Türkiye’de Enerji-Uygulamalar ve Sorunlar Cilt-1, 27-30 Kasım 2006, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, İstanbul, 2006, s. 147.

Dünyadaki en fazla kurulu rüzgar gücüne sahip ülke Almanya’dır. 18 427,5 MW ile dünyadaki toplam kurulu gücün %31,2’sine, Avrupa’daki kurulu gücün ise

%45’ine sahiptir. Almanya’yı 10 027 MW ile İspanya izlemektedir.251

Rüzgar gücü şu an dünya çapında 50’nin üzerinde ülkede enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. En yüksek toplama sahip olanlar (rüzgar enerjisinin en başarılı pazarları) Almanya ( 18 428 MW), İspanya (10 027 MW), ABD ( 9149 MW), Hindistan ( 4430 MW) ve Danimarka’dır ( 3122 MW). İtalya, İngiltere,

Hollanda, Çin, Japonya ve Portekiz gibi diğer birçok ülkede 1000 MW sınırını aşmıştır.252

Halen yıllık ortalama rüzgar hızı 5 m/s ve üzerindeki rüzgar, enerji üretimi için önemli potansiyel sayılmaktadır.253 Buna göre, yapılan değerlendirmeler, dünyanın rüzgar kaynaklarının çok büyük ve neredeyse tüm bölge ve ülkelere yayılmış durumda olduğunu doğrulamaktadır.254

Rüzgar enerji santralleri 1990’lı yılların başında çok büyük bir teknik ve ticari gelişme göstermiş ve tüm dünyada 15 yıl gibi kısa bir sürede yılda %25’e yakın bir büyüme hızı artışı ortalamasıyla elektrik üretiminin ana öğelerinden biri haline gelmiştir. Bugün dünyadaki 100 milyondan fazla insanın elektriği, en temiz ve çevreci enerji olan rüzgar enerjisi ile sağlanmaktadır.255 Rüzgar enerjisinin ucuz ve temiz bir yenilenebilir enerji kaynağı olması nedeniyle yakaladığı bu gelişim hızı, konuyla ilgili Ar-Ge çalışmalarının artmasını ve teknolojik gelişimi beraberinde getirmiştir. Teknoloji geliştikçe ve iyileştikçe piyasa büyümekte, böylece rüzgar santrallerinin maliyetleri de azalmaktadır. Rüzgar enerjisinden elektrik üretim maliyetleri son 15 yılda %50’ye varan oranlarda azalmıştır.256

Çevresel üstünlükleri tanındıkça, bir çok ülke hükümet destekli girişimler ile rüzgar enerjisinin gelişimini desteklemeye başlamıştır. Bu desteklerin hedefi; pazarın

252 Greenpeace, “Küresel Rüzgar Enerjisine Bakış 2006 Raporu”, a.g.k., s. 3.

253 Dünya Enerji Konseyi-Türk Milli Komitesi, Genel Enerji Kaynakları, Yenilenebilir Enerji, a.g.k., s. 5-22.

254 Örgen Uğurlu, a.g.k., s. 156.

255 Zeki Aybar Eriş, “Türkiye ve Avrupa’da Rüzgar Enerjisi Santrallerinin Gelişimi”, a.g.k., s. 82.

256 Örgen Uğurlu, a.g.k., s. 156.

hareketlendirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi, geleneksel yakıtların, örneğin devlet sübvansiyonları yoluyla sağladıkları hakça olmayan üstünlüklerinin etkisinin azaltılmasıdır. Araştırma ve geliştirme girişimlerinin desteklenmesi ve elektrik şebekesine rüzgar güç üreticileri için hakça erişim sağlanması teknolojinin sürekli başarısı için önemli unsurlardır.