Tahmîs-i Sûzî-i Sivasî li-Gazel-i Firâkî Çelebî (40b)
Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün
1 Soyunup su kenârında ider reftâr gönlekcek
Nezâketler edâ eyler perî-ruhsâr gönlekcek Vefâlar gösterür ‘âşıklara her-bâr gönlekcek Gögüs bargır açık kollar sıganık yâr gönlekcek Çemende şâh-ı gül gibi güler oynar gönlekcek
2 Alup agyârı ol dilber yine gülzâra ‘azm itmiş Mey içmiş nergis-i çeşmi yumup ebrûları çıkmış Baş açmış bendini çözmüş olup serhôş ‘akl yitmiş Yaka gen yakaya gitmiş elin döke işi bitmiş Bahâr eyyâm-ı gül devri yürür dildâr gönlekcek
3 Nihâyet yok visâli va‘dine anın meh u sâle
Olupdur ‘arşa peyveste giceler âh u nâle O meh bir bellü dilberdir bakan rûyındaki hâle Degildür gördügün hâle kamerde vâkıf ol hâle Felek bir mâh-tâbânı kocar her-bâr gönlekcek
4 Degil mümkin cihânda hem-dem olmak sen habîb ile
Bu sînem zahmına merhem saram dest-i tabîb ile Bana derdin olur mı âşinâlık sen garîb ile Kuzıcağım n’içün ‘uryân olup yatdın rakîb ile Benim koynuma girmekde iderdin ‘âr gönlekcek
Ahmed Sûzî ve Dönemi • 77
5 Mükedder oldı ahvâlim bu ‘âlem içre fürkatden
Görinse Sûzî ol dilber seni kurtarsa hiddetden Hazân oldı tenim yandı derûnum nâr-ı hasretden Firâkî tan degil çâk-i girîbân itse gayretden Seni her gice bağrına basar agyâr gönlekcek
Tahmîs-i Sûzî-i Sivâsi li-Gazel-i Bâkî Efendi 45a
Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün
1 Derûnun âteşi ‘aşka yakar pervâne söylersin
Devâsuz derde dûş oldum deyü Lokmân’a söylersin Mahabbet ‘arzuhâl idüp n’içün sultâna söylersin Tesellî virmez ey dil derdün cânâne söylersin Açılmaz sana gûyâ gonca-ı handâna söylersin
2 Bulınur ‘âşık u şeydâlar içün bir sühan lâfız Ne lâzım sen olasın olmamışken ‘aşkdan lâmiz Husûsâ şevk suhufından degilsin lâ-belî hâfız Koyup tesbîh-i mercânı seni kim dinler ey vâ‘iz Mufassal kıssa başlarsın garîb efsâne söylersin
3 Düşüpdür bûy-ı ‘aşkından cihâna hây u vâ gulgul
Olupdur bâğda miskîn benefşe boyı egri kul Tutupdur dâmen-i hârı perîşân-hâl olup sünbül Anun-çün gonca-i gül râzın açmaz sana ey bülbül Hezârân hem-zebânun var çıkup yârâna söylersin
4 N’içün hayrân ser-gerdân olursun kadd-i bâlâya
Seni bir dâne-i hâli salur bin dürli gavgâya Hayâl-i zülf-i hâl ile irilmez bûy-ı Leylâ’ya
Gönül Mecnûn gibi âhun kemendin salma sahrâya Ol âhu sana sayd olmaz n’içün yâbâna söylersin
78 • Hakan Yekbaş
5 Tutalım kim senün çün taht ola ol hüsrevün tâkı
Gül-efşânlarla hem-meclis olup devr eylese sâkî Şerâr-ı âteşi ahun yakar ey Sûzî âfâkı
Yanup yakılmak ister yok yanunca kimse ey Bâkî Hadîs-i ‘aşk-ı ‘âlem-sûz-ı yârı ya ne söylersin
Tahmîs-i Sûzî-i Sivasî li-Gazel-i Nev‘î 45a
Fe ‘i lâ tün / Fe ‘i lâ tün / Fe ‘i lâ tün / Fe ‘i lün 1 Kimdir efgendelerin şevk ile nâlân idici
‘Âşık-ı gam-zedeye cevri firâvân idici Nâr-ı firkatla yakup derd ile sûzân idici ‘Aşkdır şem‘-i ruh-ı dilberi tâbân idici Mihrdir şu‘le-i mâhı fürûzân idici
2 Bize ey hûr-likâ cevrini efzûn itdin
Reh-güzârında yatan hasteyi mahzûn itdin Âh idüp ağladarak dîdemi pür-hûn itdin Bağrımı hûn idüp eşkimi gül-gûn itdin Yiter itdin bize bu reng be hey kan idici
3 Nev-zuhûr itdi güzel âfet-i devrân olıcı Dem-i ‘Îsâ gibi ol mürdelere cân olıcı Böyle giderse eger arada bin kan olıcı Yüri ey va‘de idüp sonra peşîmân olıcı Yüri ey ‘ahdini peymânını yalan idici
4 Nîm-nigâhını garîbânına bin kat idüp
Heme ol kelb rakîb ile varup ülfet idüp Derd-mendâna cefâ gayrılara rağbet idüp Gül gibi kendüyi her hâr ile hem-sohbet idüp ‘Âşıkın kârını bülbül gibi nâlan idici
Ahmed Sûzî ve Dönemi • 79
5 Yine bir hokka-dehen fitne-leb ü kaşı kemân
Müjeler tîr-i cefâ gözleri kattâl-ı cihân Nîşter-i gamzesine Sûzî de olsun kurbân Yek durur dirsen eger Nev‘î o fettân-ı zamân Dostını öldürüci düşmeni handân idici
Tahmis-i Sûzî li-Gazel-i Hamdî-i Sivasî 46a
Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün / Me fâ ‘î lün
1 Nihâl-i goncaya ‘arz u niyâz bendim koşundurdum
Recâmı eyledüm nakd-i hakîkatla inandırdım Ümîd itdüm ‘îzârı bûsını yârı usandırdım Dili bir âteş-i ruhsârenin şevkıyla yandırdum Sipihri nîl-renge dûd-ı âhımla boyandırdım
2 Esîr-i zîr-i dest-i sebz-pûş olmuş gülün sûsen İledüpdür arzû-yı bûy-ı rengîni birez gülden30
Belürmez na‘ra-i âhımda çünki nâle-i tîz neyzen Degildür ‘add idüp fasl-ı bahâr-ı mevsim-i gülşen Hurûş-ı nâleden kûh-ı sipihri yankulandırdım
3 Bu şehd-i kand-rîzin nakdim almış dem-i cüvânından
Garîbânı usandırmışdı anlar özge cânından Sabâ bûy-ı vefâ gösterdi şimdi geldi yanından O gül-ruhsârenin nakl eyleyüp gonca-dehânından Degildir jâle gülşende gülün ağzın sulandırdım
4 İderdim ârzû-yı gül-‘izârum sahn-ı gülşende
Bahar irdi revân olmaz mı seyre sâde-rû hande
80 • Hakan Yekbaş
Geyüp gül-gûn atlasın yanınca bini var bende Güzer-gehden bulup ol şeh-süvâr-ı nâzı pûyende Çeküp dü-şâha-i ‘arz-ı niyâza oyalandırdım
5 Oturmuş meclis-ârâlık ider nâz ile bî-pervâ Kızarmış hâlet-i meyden ‘izârı lâle-veş gûyâ Ferahdır teşne-gâna dest-i nâzından mül-i hamrâ Süzüp sunmuşdı cây-ı lutf idüp ol muğ-beçe ammâ Harîsâne çeküp derdi mey-i nâbı bulandırdım
6 Dilersen bezm-i hikmet meclis-i rindândan kaçma
Hakîkat kenzidir sûfî bu râzı kimseye açma Dimezler hûb-ı nev sevme cüvânân ile mey içme Salâh ise murâdın gel harâbâtı basup geçme O feyz-âbâdı ma‘mûre buldum bir zamân durdum
7 Geçersin Sûziyâ serden bu meydân içre sen şimdi
Gönül diledi sahrâ-yı hevâya ‘azm ider imdi Yelekletdin gönül rahşın ki ol hâmûş epsemdi Depişsün bir zamân haylî sühan-verlerle ey Hamdî Semend-i tab‘ım ıstabl-ı devâtımdan boşandırdım