• Sonuç bulunamadı

Taşımacılığın Lojistikteki Yeri

Belgede Lojistikte toplam kalite yönetimi (sayfa 118-120)

İlk bölümde incelediğimiz dünya ticaretinin akışından yola çıkarak, günümüzde yerel ve uluslararası dağıtım arasında ayırım yapan bakış açısının değişmekte olduğunu söyleyebiliriz. Başarılı işletmeler hayatta kalabilmek ve karlarını arttırabilmek için işlerine küresel bir bakış açısıyla bakmaya başlamışlardır. Bu bağlamda da her geçen gün daha fazla işletme için uluslar arası lojistik, fiziki dağıtım işleminin daha da önem kazanan bir fonksiyonu olmaktadır. Sınır aşan ve yerel pazara göre daha uzun mesafelere ulaşılabilmenin gerekliliğinin yanında, daha karmaşık bir yapıya sahip olan uluslararası dağıtım operasyonlarını da başarıyla gerçekleştirebilme ihtiyacı önemini arttırmaktadır.

Uluslararası lojistik bir sistem içerisinde gerçekleşmektedir. Nakliye vasıtalarından taşıma acentelerine, bankalardan tüccarlara kadar geniş bir yelpaze içerisinde uluslararası alanda mal ve hizmetlere ilişkin işlemlerin, ticaretin ve hareketin kolaylaştırılmasına yönelik bir sistemdir. Bu uluslararası operasyonların dayandığı temel direk de nakliyedir.

Dünya üzerindeki gelişmiş/sanayileşmiş veya gelişen/sanayileşen bir ülkede etkin bir ulaştırma sisteminin olmaması düşünülemez. Klasik olarak, masraf ve zaman şartları göz önünde bulundurularak ürünlerin üretim noktasından tüketim noktasına kadar en az zorlukla ulaştırılacağı varsayılır. Lojistik, daha önceki bölümlerde de ifade edildiği üzere, hammaddeler, yedek parçalar, arzlar ve nihai eşyalar olarak ürünlerin çıkış noktasından tüketim noktasına hareketini kapsamaktadır. Bir noktada üretilen bir ürün, olası müşteri için tüketim noktasına ulaştırılamadığı müddetçe çok az bir değere haizdir. Taşıma, bu bahsi geçen hareketin gerçekleşmesini sağlar.67

66 Atilla Yıldıztekin, Bir Nakliye Şirketinden Lojistik Şirket Yaratmak, UTA, Ocak 2002, s. 44-46.

Mesafeler arası hareket değer oluşturmaktadır. Zaman kazanımı genel olarak ürünün ihtiyaç duyulana kadar depolanması ile oluşturulmaktadır. Taşıma, depolama sonrasında zaman kazanımına etki eden bir faktördür. Bir faktör olarak taşıma, bir ürünün bir noktadan başka bir noktaya hangi hızla (taşıma zamanı) ve devamlılıkla (hizmetin sürekliliği) hareket edeceğinin belirleyicisidir diyebiliriz. Malların istenilen yerde ve istenilen zamanda bulunması günümüz ticari hayatının bir gerekliliğidir. Malların istenilen yerde ve istenilen zamanda bulunamaması halinde, belki de daha pahalıya mal olacak kaybedilen satışlar, müşteri tatminsizliği vs. gibi yansımaları olabilecektir.

Diğer taraftan, malların küresel ortamdaki hareketi uluslararası ticaretin bel kemiğini oluşturmaktadır ve ekonomik büyümenin kritik bir unsurudur. Malların dolaşımı uluslar arası alanda talep edilen yerlere, işletmelere teslim edilmesini sağlayan mekanizma manasına gelmektedir. Bir önceki bölümde, uluslararası ticaretin yönüne ilişkin değerlendirmeleri yaparken lojistik faaliyet içerisindeki en önemli unsur olan ulaştırmaya ve bu konuda sağlam bir stratejinin geliştirilmesine olan ihtiyaca ilişkin vurguda bulunuldu.

Nakliye uluslararası piyasalarda marka hariç katma değeri yüksek olsun ya da olmasın ürünlerin rekabet edebilirliğine etki eden masraf maliyetlerinin en önemli birimini teşkil etmekte olmasının yanında, malın uygun zamanda ve istenilen yerde en uygun biçimde teslim edilebilmesinin de aracısı olmaktadır. Aynı zamanda, malların uluslararası pazarlara ulaştırılabilmesi için vasıtalar arası kombinasyonu sağlayabilecek uygun bir altyapının gerekliliği bu işlemi gerçekleştirecek olan araçlar kadar önemlidir. Uluslararası nakliyeye değinirken bir noktaya vurgu yapmadan geçmemek gerekir.

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere güçlü, en azından ülkenin ticari kapasitesiyle orantılı bir ulaştırma altyapısına sahip olunması büyük önem taşımaktadır. Basit bir örnekle açıklamak gerekirse 11 Eylül saldırıları sonrası ABD’nin Afganistan’a yapmış olduğu müdahale sırasında Pakistan ekonomisi açısından büyük önem taşıyan tekstil sektöründe bir çeşit ticaret kayması meydana geldi. Bölgenin savaş bölgesine yakın olması nedeniyle tehlikeli bölge olarak kabul edilmesi, risk primlerini arttırdı ve

Pakistan’dan yapılacak mal yüklemelerinin sigortalanmasında büyük sıkıntılar doğmasına neden oldu. Firmalar ihraç edecekleri malları ancak yüksek rakamlardan sigortalayabiliyorlardı. Aynı etki taşıma alanında da yaşandı. Malların yükleneceği gemi bulunmasında da zorluklar yaşandı; bulunduğu zaman da navlun bedelleri normalin üstünde oldu. Bütün bu faktörler birleşince Pakistan’dan başka bölgelere doğru bir ticaret kayması meydana geldi. Benzer şeyler Irak’a yapılan müdahale sırasında Suriye ve Ürdün savaş bölgesi ilan edildiğinde bu bölgelere yapılan taşımalarda risk primlerindeki artış dolayısıyla, bölgeye yapılacak yüklemelerde sigorta bedellerinin artmasında kendini gösterdi.

Yukarıdaki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda sigortasından nakliyeye kadar bu alana ilişkin sektörlerin stratejik önemi dikkatle izlenmelidir. Içinde bulunduğumuz coğrafya kırılgan bir yapıdadır. Dolayısıyla ülkemiz krizlerin yoğun olarak yaşandığı, istikrarın her an bozulabildiği bir bölgededir. Kriz ortamında iş yapabilmek, devam ettirebilmek için öncelikle nakliye ve nakliyeye ilişkin yatırımlarla sektörün güçlendirilmesi, benzer durumlarda dış ticaretimizin elinin kolunun bağlanmasını engelleyebilir.

Uluslararası taşımacılığın önemine ilişkin yapılmış olan bu kısa girişten sonra konuyu açmak, anlaşılır kılmak ve zihinlerde genel bir şema oluşturmak açısından, konuya öncelikle uluslararası alanda kullanılan taşıma şekillerinin tanıtımıyla başlanılması yararlı olacaktır.

Belgede Lojistikte toplam kalite yönetimi (sayfa 118-120)