• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de siyasal sistem

2.8. Mali Sistem ve Bankacılık Sistemi

3.1.4. Türkiye’de siyasal sistem

Türkiye’de siyasi hayatın çok partili sistemle devam edilme kararının aldığından beri günümüzde dahi demokratik çoğulcu bir sistemin etkili bir şekilde uygulanabildiği söylenemez. Özellikle askeri darbelerle sekteye uğrayan demokratik sistemimizde siyasi partiler kurumsallaşamamış ve ideolojik temellere dayalı güçlü siyasi parti oluşumları gerçekleşememiştir. Birbirlerinden ideolojik olarak çok büyük farklılıklar göstermedikleri halde farklı parti çatısı altında çok fazla sayıda siyasi oluşumlara sahip olan Türkiye’de, oyların bölünmesi nedeniyle çoğunlukla koalisyon hükümetleri iktidara gelmiş, bu yüzden de siyasi istikrar bir türlü sağlanamamıştır.

Etkin devlet yönetimi için en önemli faktörlerden biri olan güçlü bir siyasi yapının olması son derecede önemlidir. Bunun için de siyasal yapı ile ilgili düzenlemelerin hukuksal temellerinin sağlam olması gerekmektedir. Türkiye’de 1961 anayasasından önce, bağımsız bir siyasal partiler hukukundan bahsetmek olanaksızdır. Böylece, 1961 anayasasına kadar dernekler hukukuna bağlı olan siyasal partilerle ilgili olarak ilk düzenleme 1961 anayasasında yapılmıştır261. 1961 Anayasasının 57. maddesinde, partilerin uyacakları esaslara yer verilmiştir. “Siyasi partilerin tüzükleri, programları ve faaliyetleri, insan hak ve hürriyetlerine dayanan demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği temel hükmüne uygun olmak zorundadır. Bunlara uygun olmayan partiler temelli kapatılır.” Anayasada, siyasi partilerin kapatılması konusunda Anayasa Mahkemesini yetkili olduğu (m. 57/ 4), aynı şekilde siyasi partilerin gelirleri ve harcamaları konusunda Anayasa Mahkemesine hesap verecekleri belirtilmiştir (m. 57/2). Aynı maddenin 3. fıkrasında ise, “partilerin iç çalışmaları, faaliyetleri, Anayasa Mahkemesine ne suretle hesap verecekleri ve bu mahkemece

260 Suna Oksay, “Finansal Piyasalarda Yeni Yasal Düzenlemeler (Reregulation) Đhtiyacı ve Türk Finans Sistemi”, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Öneri Dergisi, Haziran 2000,(19.11.2009), http://www.econturk.org/Turkiyeekonomisi/oksay4.pdf .

261

mali denetimlerinin nasıl yapılacağı, demokrasi esaslarına uygun olarak kanunla düzenlenir” denmek suretiyle, bu esasları belirleme yetkisi yasama organına verilmiştir262.

Siyasi Partilerle ilgili diğer düzenleme ise 1982 anayasasında yapılmıştır. 1982 anayasasının 68. ve 69. maddelerinde yapılan düzenlemelerle, siyasal partilerin, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları oldukları vurgulanmıştır. Ancak 1982 Anayasasında siyasal partileri sınırlayıcı ve yasaklayıcı hükümlere siyasal partilere güvence sağlayan hükümlerden daha çok yer verildiği ve Anayasanın siyasal partilerle ilgili hükümlerinde sistematik bir bütünlüğün olmadığı görülmektedir. Bu düzenlemeler neticesinde Türkiye’de yaşanan parti kapatma yaptırımının sıkça uygulanmasının demokrasiye ne denli zarar verdiği de herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir263.

Bu konudaki tartışmalar neticesinde bilindiği gibi, 17.10.2001 gün ve 4709 sayılı anayasa değişiklikleri ile siyasi partiler hukukunda önemli bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile taksirli suçlardan hüküm giymiş olanlara da oy hakkı tanınmış, ‘odak' kavramı tanımlanmış ve kapatma kararı anayasa mahkemesinin beşte üç çoğunluğunun oyuna bağlanarak siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılmıştır.

Bununla beraber günümüzde hala siyasal partiler hukukunun en önemli sorunlarından biri kuşkusuz parti içi demokrasinin olmamasıdır. Türkiye’deki siyasal partilere bakıldığında hiyerarşik bir şekilde parti liderinin ve yakın çevresinin tartışılmaz egemenliği görülmektedir. Parti içi demokrasinin işlemesine engel olan bu oligarşik yapı, hem demokrasiye, hem de her türlü değişime kapalıdır. Oysa demokratik rejimlerde her şeyden önce, demokrasinin en önemli kurumlarından biri olan siyasal partilerin örgüt yapılarının demokratik özellikler taşıması gerekmektedir.

Bunun için parti liderlerinin etkinliği ve seçilme yöntemleri, örgütün merkeziyetçilik

262

Mehmet Kahraman ve Zekeriya Çalışkan, “Türkiye’de Siyasal Partilerin Hukuksal Statüsü ve Siyasal Partilerin Kapatılması Rejimi”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları, Fırat Üniversitesi, 2007, s.122-131.

263 Fazıl Sağlam, Siyasi Partiler Hukukunun Güncel Sorunları, Đstanbul: Beta Yayınları, 1999, s. 89.

derecesi, parti merkez yönetiminin örgüt hiyerarşisi içindeki gücü, katılma derecesi, parti üyeliği gibi unsurlar çok önem taşımaktadır264.

Türkiye’de parlamenter sistemin bir diğer sorunu parlamentonun etkin ve verimli çalışmamasıdır. Bir daha seçilmek umudu ve kaygısıyla hareket eden parlamenterlerin, tek tek kendi destekçilerinin sorunlarına çözüm üretme yoluna gitmeleri ve genel çözümler üretmeye vakit bulamamalarıdır. Partiler arasında görülen hareketlilikler de parlamentonun istikrarını etkilemektedir. Parti değiştirme Türkiye’de başka ülkelerde görülmeyen oranda yaygındır. Sık sık hükümet değişikliğine yol açması beklenen girişimler yapılmaktadır265. Bir diğer konu da siyasal parçalanmışlığın neden olduğu koalisyon hükümetlerinde, hükümet ortağı partiler başarısızlık durumunda sorumluluğu üzerine almamakta, birbirlerinin üzerine yıkmaktadır.

Türkiye’deki siyasal partilerin en büyük eksikliklerinden biri de, ülke sorunlarının çözümünde alternatif olabilecek güçlü programlar üretememeleridir. Ülkede olağan olan ayrılıklar, aykırılıklar ve farklılıkları uzlaştırmak yerine bunları belirginleştirerek alternatif olmaya çalıştıklarından bütünleştirici, birleştirici ve uzlaştırıcı olamamaktadırlar. Türkiye’de siyasal partiler için iktidar mücadelesi ne yazık ki bir çatışma olarak algılanmaktadır. Siyasal partiler kendi aralarında uzlaşamadıkları gibi halkla da bütünleşememiş, siyasal katılma oy verme düzeyinden öte geçememiştir266.

Sonuç olarak çağdaş demokrasi anlayışı çerçevesinde, parti sistemi ile ilgili düzenlemeler hayata geçirilir ve siyasal partiler demokrasiyi uygulama konusunda optimuma ne kadar yaklaşırsa, kuvvetler ayrılığı, çatışmalar, baskı ve çıkar gruplarının yönlendirmeleri de o derecede önlenmiş olacaktır. Bu konuyu inceleyen ve çözüm önerileri geliştiren oldukça geniş bir literatürün mevcut olması parti sistemine ilişkin düzenlemelerin gerekliliğini göstermektedir.

264 Özok, a.g.m.

265 Đlter Turan, Türkiye’de Parlamenter Sistemin Sorunları ve Çözüm Önerileri Semineri, Ankara, 1997, s.58.

266