• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: TÜRK DIù POLøTøKASININ TARøHSEL ARKA PLANI

1.3. Çok Partili Hükümetler Dönemi Türk Dı Politikası (1950-1990)

2.1.1. Souk Sava’ın Bitmesi ve Etkileri

2.1.5.4. Türkiye-RF ølikileri

“Komúumuz Rusya'da demokratik sürecin ve pazar ekonomisine geçiú çabalarının baúarıya ulaúması tarihsel bir önem taúımaktadır. Bu baúarının sa÷lanmasında, gerek Rusya gerek yeni ba÷ımsızlı÷ına kavuúan komúu ve çevre ülkeleri ile siyasal ve ekonomik iúbirli÷i ve dayanıúmanın önemine inanıyoruz. Bu inançtan hareketle, eski Sovyetler Birli÷i'nin bulundu÷u co÷rafyadaki tüm ülkelerle, her alanda, daha yakın iúbirli÷i ve yardımlaúma iliúkileri geliútirmeye çalıúaca÷ız. Bu çerçevede, ortak dil, din

ve kültür ba÷larımız bulunan Azerbaycan ve Orta Asya Cumhuriyetleri ile iúbirli÷i ve yardımlaúma ba÷larımızın pekiútirilmesine de özel ve sürekli bir özen gösterece÷iz

görüúleri hükümetin amaçlarını yansıtmaktadır”. (TBMM Kütüphanesi, 05.10.2011) Bu dönemde RF, Çeçenlerle sorun yaúamaktadır ve Türkleri Çeçenlere yardım etmekle suçlamaktadır. Ancak duruma bakıldı÷ında Türkiye’nin Çeçenya’ya yaklaúımı ile RF’nin PKK sorununa yaklaúımı arasında benzerlik kurulabilir. Hükümet düzeyinde karúılıklı yaklaúımlar temkinli olmuútur. Fakat yaptırım gücü olmayan Duma daha tepkisel davranmıútır ve 22 ùubat 1994’te Moskova’da Kürdistan Tarihi konulu bir konferans düzenlenmiútir. 25 Ocak 1995’te ise Kürt Evi, Moskova’ya 300 km. uzaklıktaki Yaroslav’da açılmıútır. (Tellal, 2001)

RF yetkilileri ùubat 1995’te Ankara’ya gelerek Türkiye’den Çeçenya’ya verdi÷i deste÷i çekmesini, Çeçenya’ya silah ve gönüllü gidiúini engellemesini, Kafkas-Çeçen dayanıúma derneklerinin kapatılmasını istemiúlerdir. RF yetkilileri bu istekleri sunarken RF’de yaúayan 500,000 civarındaki Kürt kökenli vatandaúlarına dikkat çekmiúlerdir. (Tellal, 2001)

2.1.5.5. Türkiye-Kafkaslar ve Orta Asya ølikileri

I.Çiller Hükümeti, ikinci DYP-SHP koalisyonudur. Yeni koalisyon protokolünde farklı olarak “Kafkasya ve Orta Asya’daki Türkiye cumhuriyetleri ile iliúkilerimizi geliútirmeye devam edece÷iz” düúüncesine yer verilmektedir. (Koalisyon Protokolü, 1993:15) Bosna-Hersek ile Azerbaycan’daki sorunların çözümü için de “elimizden geleni yapmaya kararlıyız” denilmektedir. (TBMM Koalisyon Protokolü, 1993:16) Hükümetimiz, Kafkasya'da ba÷ımsızlıklarını yeni kazanan ülkelerle eúitlik ve iyi komúuluk ilkelerine saygı temelinde iliúki geliútirmeye özen gösterecektir. Dost ve kardeú Azerbaycan’a yönelik saldırıların durdurulması, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki anlaúmazlı÷a Azerbaycan'ın toprak bütünlü÷ünün korunması ve insan haklarına saygı temelinde barıúçı bir çözüm bulunması yolundaki giriúimlerimizi kararlılıkla sürdürece÷iz söylemi vurgulanmıútır. (TBMM Kütüphanesi, 05.10.2011)

2.1.5.6. Türkiye-Balkanlar ølikileri

Çiller Balkanlar’la ilgili hükümet programında úu ifadelere yer vermiútir;

“Türkiye, So÷uk Savaú ertesi dünyanın en bunalımlı kesitini içermektedir. Atlantik-Avrupa dünyasının güvenlik kurumları, Bosna-Hersek’te ve Kafkasya’da, saldırganlı÷ın önlenmesinde ve saldırganların cezalandırılmasında baúarılı olamamıúlardır. Hükümetimiz, bu kurumların güçlendirilmelerine ve aralarındaki iúbirli÷ine etkinlik kazandırılmasına öncelik tanıyacaktır denilmektedir. Atlantik-Avrupa güvenli÷inin temel taúı konumundaki NATO'nun ve Kuzey Atlantik øúbirli÷i Konseyi ile AGøK'in güçlendirilmeleri ivedilik arz etmektedir. Bosna-Hersek’deki Sırp saldırganlı÷ının tüm sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik politika ve giriúimlerimizi ısrarla sürdürece÷iz. Saldırganın ödüllendirilmesi anlamı taúıyan sözde planların, çatıúmaları giderek tüm Balkanlar'a yayma tehlikesini arttırdı÷ına sürekli dikkat çekece÷iz. Balkanlar’da ve Kafkaslar’da barıú için hangi ilkeleri savunuyorsak, dünyanın her yerinde de aynı ilkelerin egemen ve geçerli kılınmalarını özenle izleyece÷iz”. (TBMM Kütüphanesi, 05.10.2011)

2.1.5.7. Türkiye-Yunanistan ve Kıbrıs ølikileri

Baúbakan Tansu Çiller “Baúkalarının tarih yazmalarına izin verece÷imize, bu geliúmeyi önceden görüp, sizin inisiyatifi ele geçirmeniz ve tarihi sizin yazmanız daha do÷ru olmaz mı?” diyerek Kıbrıs sorununa bir an önce çözüm bulunması gerekti÷ini vurgulamıútır. (Özcan, 2004)

“Hükümetimiz, Kıbrıs sorununun, Ada'nın varlı÷ında ve gelece÷inde eúit hak sahibi iki toplum arasında anlamlı ve yapıcı bir müzakere süreci sonunda çözülebilece÷i kanısındadır. Kıbrıs Türk halkının meúru hak ve çıkarlarının korunulmasına siyasi destek vermeye devam edece÷iz. Kıbrıs Türk halkının haklarının, güvenlik ve esenli÷inin, iki toplumun iki ayrı kesiminde yaúayacakları, siyasal eúitli÷e dayalı bir ortaklık kurulması suretiyle güvence altına alınabilece÷ine olan inancımızı koruyoruz. Dıú baskılar kullanılarak çözüm sürecinin hızlandırılmasına olanak yoktur. Hükümetimiz, bu anlayıú çerçevesinde, Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı olmaya ve KKTC'nin, kalkınma çabaları hızlandırılarak refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmaya devam edecektir” denilmektedir.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki iliúkilerin, iki ülkenin uzun vadeli çıkarlarına uygun bir düzeye çıkartılmasını arzu ediyoruz. Hükümetimiz, Yunanistan'la iliúkilerimizde sa÷duyuyu egemen kılmaya çalıúacak ve Yunanistan'ın da aynı do÷rultuda davranmasını bekleyecektir yorumu yapılmaktadır.

1994 Haziran’da Yunanistan ile 12 mil gerilimi esnasında Çiller, “24 saat içinde adalara çıkarım” diyerek tehditsel bir söylemde bulunmuútur. (Özcan, 2004)

18 ùubat 1995 tarihinde yapılan SHP 9. Ola÷anüstü Kurultayında SHP, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) katılma kararı almıútır. (CHP, 1995:26)

2.1.6. 51. Cumhuriyet Hükümeti-II. Çiller Hükümeti (05.10.1995-30.10.1995)

Baúbakan Tansu Çiller II. Çiller Hükümetini 5 Ekim 1995’te kurmuútur. Ancak çok kısa sürerek 30 Ekim 1995’te sona ermiútir.

9 Eylül 1995’de yapılan CHP 27. Ola÷an Kurultayı tarafından genel baúkanlı÷a Deniz Baykal seçilmiútir. Çiller, Baykal ile anlaúamaması sonucu 20 Eylül 1995’de istifa

hükümetini kurmuútur, ancak bu hükümet Meclis’ten güvenoyu alamamıútır. (TBMM Kütüphanesi, 1995)

Bu hükümette de Baúbakan Tansu Çiller, 51. Dönem hükümet programında da bir önceki hükümet olan 50. Hükümet programındakine benzer sunumlar yapmıútır. Ancak 25 günlük bu azınlık hükümetinde bu sunulan politikaları zaman kısıtlı oldu÷undan dolayı uygulama fırsatı bulamayacaktır.

Cumhurbaúkanı tarafından yeniden hükümet kurmakla görevlendirilen Çiller, 30 Ekim 1995’te DYP-CHP koalisyonundan oluúan 3.Çiller hükümetini kurmuútur. Bu hükümet dört ay görev yapmıútır. (Do÷an,2012 )

2.1.7. 52.Cumhuriyet Hükümeti-III. Çiller Hükümeti (30.10.1995- 06.03.1996)

Cumhurbaúkanı Süleyman Demirel, 51. Hükümetin güvenoyu alamamasından sonra yeni hükümeti kurma görevini yine DYP lideri Tansu Çiller’e vermiútir. 3. Çiller Hükümeti de bir azınlık hükümetidir. Bu dönemde Tansu Çiller CHP ile anlaúarak bir koalisyon hükümeti kurmuútur. 5 Kasım 1995’te yapılan güven oylamasında 415 milletvekili oy kullanmıú ve 243 kabul oyu çıkmıútır. Yapılan oylama sonucunda 52. Hükümet fiilen göreve baúlamıútır. Yeni hükümette Baúbakan Tansu Çiller, Dıúiúleri Bakanı ve Baúbakan Yardımcısı ise Deniz Baykal olmuútur. Bu hükümet özü itibari ile dört ay sonraki seçimlere götürecek bir seçim hükümetidir. Bunun da etkisi ile Çiller Hükümet programında ABD, Orta Do÷u, Rusya Federasyonu ve Balkanlar konularına hiç de÷inmemiútir. Bu dönemde hükümet programında a÷ırlık AB ile Gümrük Birli÷i’ne verilmiútir. Neticesinde 1 Ocak 1996 tarihinde AB ile Gümrük Birli÷i Anlaúması imzalanmıútır.

2.1.7.1. Türkiye-AB ølikileri

Hükümet programında AB ile ilgili olarak “Avrupa ile Gümrük Birli÷i yıl içinde tamamlanarak, temel de÷erlerimizden ve egemenli÷imizden ödün vermeden AB ile bütünleúmenin kapılarını açarak, Türkiye’yi Dünya’ya taúıma misyonunu üstlenmiú, bunu kesinlikle gerçekleútirme iddia ve kararlılı÷ı içindeyiz” denilmektedir.

Dün Türkiye-Avrupa Birli÷i Ortaklık Konseyi toplantısı sonunda alınan olumlu sonuçlar, ülkemizi Avrupa Birli÷i’ne bir adım daha yaklaútırmakta ve dıú politika

hedeflerimiz açısından çok verimli bir aúama teúkil etmektedir vurgusu yapılmıútır. (TBMM Kütüphanesi, 20.10.2011)

2.1.7.2. Türkiye-Orta Dou ølikileri

1996 yılının ùubat ayında øsrail ile Askeri E÷itim ve øúbirli÷i anlaúması imzalanmıútır. Beú yıl süreli olan ve ileriki hükümetler döneminde de tekrarlanan anlaúmanın içeri÷inde karúılıklı askeri ziyaretler yapılması, karúılıklı olarak askeri teknikler ö÷renilmesi ve her iki ülke pilotlarının ortak e÷itim görmeleri bulunmaktadır. Bununla birlikte Türkiye ile øsrail geliúmiú silah sistemlerinin üretiminde ve istihbarat paylaúımında iúbirli÷i yapacaklardır. (Hale,2003)

Orta Do÷u ülkelerine karúı benimsenen aktif diplomasi, 90’lı yılların ortasında daha da ilerleyerek aktif politikaya dönüúmüútür.

1995 yılından itibaren Türkiye’nin bütün bölgeye ve özellikle PKK’ya karúı uyguladı÷ı politika ve stratejilerde de÷iúikli÷e gitti÷i gözlenmiútir. Böylece Türkiye Güneydo÷u Anadolu’da alan üstünlü÷ü sa÷lamaya çalıúırken, Kuzey Irak’ta ise PKK kamplarının ortadan kaldırılmasına yönelik sınır ötesi operasyonlarının boyut ve sıklı÷ını arttırmıútır. (Özcan, 2012)

PKK saldırılarının 1995 boyunca artıú göstermesi Türkiye ile Suriye iliúkilerinin gerilmesine sebep olmuútur. Hatta Türkiye Ekim 1995’te Suriye’ye ültimatom niteli÷inde notalar göndermiútir. Kasım 1995’te ise Hatay’daki PKK militanlarının sızma ve saldırı eylemlerinin artması neticesinde bölgeye asker kaydırılaca÷ı açıklanmıútır. Fakat Suriye’nin PKK’nın sızması konusunda gerekli önlemleri almaması nedeniyle, Suriye protesto edilmiútir. (Özcan, 2012)

Bu geliúmeler neticesinde dönemin Baúbakanı Tansu Çiller Aralık 1995’de yapılacak seçimlere kadar Abdullah Öcalan’ın etkisizleútirilmesini sa÷layacak bazı örtülü giriúimler yapılması için güvenlik birimlerine talimat vermiútir. Dönemin Dıúiúleri Bakanı Coúkun Kırca, PKK’nın Hatay’da artan eylemlerinden sonra Suriye’yi caydırma amaçlı øsrail ile iliúkilerin en kısa zamanda bir ittifaka dönüútürülmesi gerekti÷ini ifade etmiútir. (Özcan, 2012)

23 Ocak 1996 tarihinde Suriye’ye PKK’ya verdi÷i deste÷i sonlandırması adına nota gönderilerek Suriye’ye yönelik politika daha da sertleútirilmiútir. Hatta bu nota ile Türkiye’nin “do÷acak bütün sonuçlarıyla meúru müdafaaya baúvuraca÷ı” bildirilmiútir. (Cemal, 2003:444)

2.1.7.3. Türkiye-RF ølikileri

Bu dönemde RF, Türkiye’yi Çeçen yanlısı olmakla suçlamaktadır. Bu suçlamaların altında Türkiye’nin Çeçenlere topraklarını kullandırması, Türk vatandaúlarının RF birliklerine karúı Çeçenlerle birlik olup Çeçenya’da savaúması ve bu bölgeye gönderilen para yardımını önlememesi olarak sıralamıútır. Ocak 1996’da Avrasya feribotunun kaçırılması iki ülke arasında büyük sorun yaratmıútır. Feribotu Kafkas halkının özgürlü÷ü gerekçesiyle kaçıran Çeçenler ve Türkiyeli yandaúları yargılanırken gemi kaçırmaktan de÷il, geminin rotasını de÷iútirmekten yargılanmaya çalıúılmıútır. Yargılamadan sonra hüküm giyen korsanların cezaevinden kaçmalarına göz yumulması iki ülke arasındaki iliúkilerin kötüye gitmesine sebep olmuútur. (øúyar, 2012)

ùubat 1995’te Ankara’ya gelen RF yetkililerinin I. Çiller Hükümeti döneminde Türkiye’den taleplerini Türkiye’nin yerine getirmede gönülsüz davranması üzerine Rus Dumasının izniyle 30 Ekim-1 Kasım 1995’te Sürgündeki Kürt Parlamentosu 3. toplantısını Moskova’da yapmıútır. Türkiye ise bu geliúmeyi protesto etmiútir. (øúyar, 2012)

2.1.7.4. Türkiye-Kafkaslar ve Orta Asya ølikileri

Çiller, “Hükümetimiz ülkemizin yüksek çıkarlarını ilgilendiren bütün meselelerin yakından takipçisi olacaktır. Bunların baúında, Azerbaycan erken petrolünün, Rusya’dan geçecek boru hattı ile eú zamanlı olarak, Gürcistan üzerinden, yani Batı güzergahından da Karadeniz’e getirilmesi projesi gelmektedir. Bakü-Ceyhan boru hattı Türkiye’nin, 21. yüzyıla dönük bir mega projesidir. øleride Azeri ve Kazak petrolünün Ceyhan’a akması ile bu bölgede bir sanayi patlaması yaúanacaktır. Bu geliúme, Akdeniz bölgesinde oldu÷u kadar Güneydo÷u bölgemizde de refah ve istikrara büyük katkı yapacaktır” sözleri dile getirilmiútir. (TBMM Kütüphanesi, 20.10.2011)

2.1.7.5. Türkiye-Yunanistan ve Kıbrıs ølikileri

Çiller programda; “karúı karúıya oldu÷umuz çeúitli dıú politika sorunlarının bizim için hayati önemi devam etmektedir. Bunların en önemlilerinden biri Kıbrıs sorunudur. Bugüne kadar oldu÷u gibi, iki bölgeli, iki toplumlu federal bir yapının Kıbrıs sorununun çözüme kavuúturulması için tek çare oldu÷unu düúünmekteyiz. Bu konuda ilerleme kaydedebilmek için de, KKTC tarafından kabul edilmiú olan güven arttırıcı önlemlerin öncelikli olarak ele alınmasına taraftarız. Toplumsal Barıúı Sa÷lamaya ve gelir da÷ılımındaki adaletsizli÷i iyileútirmeye yönelik çabalarımızı sürdürece÷iz” demektedir. (TBMM Kütüphanesi, 20.10.2011)

Bu dönemde yaúanan en önemli dıú politika geliúmesi Kardak Krizi’dir. 25 Aralık 1995’de bir Türk yük gemisi Kardak adacıkları yakınında karaya oturmuútur. Bu adacıklardan birisine sivil giriúim ile Yunan bayra÷ı dikilmiútir. 1996 Ocak ayında Çiller Kardak bunalımı sırasında “O bayrak inecek, o asker gidecek” gibi ifadeler kullanmıútır. 28 Ocak 1996’da bir grup gazeteci tarafından Yunan bayra÷ı indirilerek yerine Türk bayra÷ı dikilmiútir. Bu durum ansızın iki ülkenin silahlı kuvvetlerini çatıúmanın eúi÷ine taúıyan bir boyuta dönüúmüútür. (Özcan, 2004)

Kardak bunalımının geliúmesi, Genelkurmay Baúkanlı÷ı tarafından da ön hazırlı÷ı yapılan sorunun Ankara’nın gündemine gelme sürecini hızlandırmıútır. Daha sonra araya giren ABD’nin arabuluculu÷u ile sorun yatıúmıútır.

TBMM seçimlerin 24 Aralık 1995'te yenilenmesi kararı almıútır. CHP bu seçimde kıl payı %10 barajını aúarak TBMM'ye girmiútir.

2.1.8. 53. Cumhuriyet Hükümeti-II. Yılmaz Hükümeti (06.03.1996-28.06.1996)

24 Aralık 1995 tarihinde gerçekleútirilen genel seçimlerde beú parti %10 barajını aúarak Meclis’e girmiútir. RP %21,38 oy ile 158 milletvekili; DYP: %19.18 ile 135 milletvekili; ANAP %19.65 ile 132 milletvekili; DSP %14.64 ile 76 milletvekili; CHP %10.71 ile 49 milletvekili kazanmıútır. (Ezherli,1998:110-111)

Yüksek Seçim Kurulu tarafından ilan edilen sonuçlara göre hiçbir siyasi parti tek baúına hükümet kuramamaktadır. Ayrıca ilk defa ilk üç parti ülkemizde %19 ile %21 arasında birbirine yakın oylar almıúlar ve parlamentoya girme hakkını elde etmiúlerdir.

Cumhurbaúkanı Süleyman Demirel hükümeti kurma görevini Rize milletvekili Mesut Yılmaz’a vermiútir. Yılmaz, ANAP-DYP ortaklı÷ı ve DSP deste÷i ile azınlık koalisyon hükümeti kurmuútur. (TBMM Kütüphanesi 24.10.2011)

Kurulan hükümette Baúbakan Ahmet Mesut Yılmaz, Devlet Bakanı ve Baúbakan Yardımcısı Nahit Menteúe, Dıúiúleri Bakanı ise Emre Gönensay olmuútur.

Hükümet programında, “Balkanlar, Kafkasya ve Orta Do÷u’daki çeúitli uyuúmazlıklarda izledi÷imiz yapıcı tutum sürdürülecektir” denilmektedir. (TBMM Kütüphanesi, 25.10.2011)

2.1.8.1. Türkiye-AB ølikileri

Hükümet Programında; Türkiye’nin Avrupa Birli÷i’ne tam üyeli÷inin, mümkün olan en kısa zamanda gerçekleútirilmesi, dıú politikamızın öncelikli hedeflerinden birisi olacaktır. Bunun gerektirdi÷i yasal, ekonomik, sosyal ve idari düzenlemeler süratle gerçekleútirilecektir. Avrupa Birli÷i ile gerçekleútirdi÷imiz Gümrük Birli÷i Anlaúmasının daha da geliútirilmesi için sürekli çaba harcanacaktır denilmektedir. (TBMM Kütüphanesi, 25.10.2011)

2.1.8.2. Türkiye-Orta Dou ølikileri

Programda Orta Do÷u ile ilgili olarak, hükümetimiz, Irak’ın ba÷ımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlü÷ünün korunmasına büyük önem atfetmektedir. Türkiye, Kuzey Irak’ta bu ilkelere aykırı herhangi bir oluúuma karúıdır sözleri dile getirilmiútir. (TBMM Kütüphanesi, 25.10.2011)

24 Ocak 1996’da øsrail ile Ticari, Ekonomik, Sınai, Teknik ve Bilimsel øúbirli÷i Anlaúması, Çifte Vergilenmenin Önlenmesi Anlaúması ve Yatırımların Karúılıklı Teúviki ve Korunması Anlaúmaları imzalanmıútır. (Ruben, 2000)

Mayıs-Haziran aylarında Türkiye-Suriye sınırında askeri hareketlilik artmıú, Haziran 1996 baúlarında Genel Kurmay økinci Baúkanı ve beraberindeki üst düzey komutanlardan oluúan bir heyet bölgede incelemeler yapmıútır.

2.1.8.3. Türkiye-ABD ølikileri

Programda, “ABD ile iliúkilerimizi dostluk ve ittifak anlayıúıyla sürdürmek, ekonomik iúbirli÷i boyutuna daha fazla a÷ırlık vererek geliútirmek arzusundayız” yorumu yapılmaktadır. (TBMM Kütüphanesi, 25.10.2011)