• Sonuç bulunamadı

2. BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE TÜRKİYE’DE BİLİŞİM ALTYAPISI

4.2. Engellilerin İstihdamı

4.2.4. Türkiye’de Engellilerin İstihdamı İle İlgili Uygulamalar ve Yasal Mevzuat

4.2.4.3. Türkiye’de Engellilerin İstihdam Politikalarına İlişkin Sorunlar ve

1.Sorunlar

• Türkiye’de engellilerin istihdamına yönelik olarak “kota” sistemi uygulanmaktadır. Ancak, gerek kamu gerekse özel sektör için yasalarla getirilen kotalarda istenilen başarıya ulaşılamamıştır. Bu başarısızlığın temel nedeninin, engellilerin istihdam edilmesinde kullanılan farklı yöntemler varken, sadece kota yöntemin uygulanmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bunun yanında, kota tekniğinden yararlanılarak işe yerleştirilmeye çalışılan engellilerin, istihdam edilmeden önce yeterince ve gereğince bilgilendirilmediği bir gerçektir.

• 50’den fazla işçi çalıştıran işyerleri, genelde büyük şehirlerde ve özellikle sanayi ve hizmetler sektörünün gelişmiş olduğu merkezlerde toplanmıştır. Buna karşılık, kırsal bölgelerde ve az gelişmiş şehirlerde 50’den fazla işçi çalıştıran işyerlerine rastlamak olası değildir. Dolayısıyla bu yörelerde yaşayan engellilerin iş bulma ve işe girme şansları ortadan kalkmaktadır (Özürlüler Şurası 1999). • Ülkemizde engellilerin temel eğitim ve mesleki eğitim olanaklarından yeteri

• Mevcut yasal düzenlemelerin tek taraflı ele alınması ve ağırlıklı olarak ceza sistemine dayanması, işverenlerin bu kişileri istihdam etme konusunda olumsuz tutum geliştirmeleri biçiminde bir sorun ortaya çıkarmaktadır.

• Sosyal güvenlik kapsamına alınan engelliler genelde bir işte çalışan engelliler olup, iş bulamayan ya da çalışamayacak durumda olan engellilerin büyük bir bölümü bu güvenceden yoksundur (Aydın 1991).

• İşverenler engellilik oranları düşük olan engellileri (%40-50 arası) tercih ettiklerinden engellilik oranı yüksek olanların işe girme şansı çok azalmakta, bu tür ağır engelliler için diğer ülkelerde uygulanan istihdam imkanları (korumalı işyerleri, evde çalıştırma) sağlanmamaktadır (Aydın 1991).

• Yerel yönetimlerin, engellilerin istihdamını destekleyici hizmetler verdiklerini söylemek güçtür (Özürlüler Şurası 1999).

• Gerek dış mekan, gerekse iç mekan düzenlemelerinde engelli duyarlı tasarım eksiklikleri ile karşılaşılmaktadır.

2. Öneriler

• Ülkemizde engellilerin istihdam edilerek korunmalarını öngören politikalarla hukuki ve kurumsal düzenlemeler planlanmamıştır. Planlama yoluyla gerekli nitelikte ve yeterli insan gücünün yetiştirilmesi ve bu politikaları taşıyan kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve eşgüdüm sağlanması ile sorunların çözümü daha kolaydır.

• Engelli hukukunun oluşturulması ve engellilerin de diğer bireylerin yararlandığı bütün haklardan eşit olarak yararlandırılmaları sağlanmalıdır.

• Engelliler yeteneklerini değerlendirebilecekleri bir iş ve meslek için yetiştirilmelidirler.

• Engellilerin istihdam edilmelerine yardımcı olabilecek korumalı istihdam, öncelikli istihdam, evde istihdam gibi yöntemler uygulanırken, aynı zamanda ücretli olarak işe girmeleri, belli mesleklerde çalışmaları, kendi işlerini kurmaları ve iş kooperatifleri kurabilmeleri teşvik edilmelidir (Özürlüler Şurası 1999). • Engelli işçi çalıştırma zorunluluğu için kıstas olan 50 ve daha fazla işçi

çalıştırma koşulunun, ülkenin ekonomik durumu ve bölgesel özellikleri göz önünde tutularak yeniden düzenlenmesi gerekir. Kırsal alanlarda 50’den daha az işçi çalıştıran küçük ölçekli kuruluşlar bu durumda engelli çalıştırma sorumluluğunda olmamaktadır. Bu sayının ülkenin az gelişmiş bölgelerinde ve kırsal alanlarında azaltılması bu yörelerde yaşayan engellilerin iş bulma ve işe girme şanslarını artırabilecektir.

• Engellilerin mesleki rehabilitasyonu, mesleki eğitim ve istihdamına yönelik bütün yasal mevzuat ve uygulamalar yeniden gözden geçirilmeli ve özellikle hizmetlerde bütünlüğü sağlayacak yeni yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

• Engelliliğin önlenmesi ve engellilerin sorunlarını çözmeye yönelik düzenlemeler getiren yasa tasarısının kapsamında bulunan önemli konulardan bir tanesi de, kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmi yapılar, yol, kaldırım, yaya geçidi, sosyal ve kültürel altyapı alanlarının beş yıl içinde engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesidir. Bu konunun uygulanması ile engellilerin kent yaşamına katılmalarına yönelik pek çok soruna çözüm getirilmiş olacaktır.

4.3. Bilişim Teknolojileri ve Tele Çalışmanın Engelliler İçin Önemi, Uygulama Örnekleri

Gelişen yeni teknolojiler, engelli ve yaşlı kişilerin yaşam kalitesini yükseltmekte ve bireysel yaşamlarını kontrol etmeye yardımcı olmaktadır. Bu teknolojiler tüm sosyal gruplar tarafından kullanılabilmeli, hiç kimse bilgi toplumundan dışlanmamalıdır (Neumann ve Uhlenkueken 2001). Günümüz teknolojisinin tüm alanlarındaki

gelişmelerden engellilerin de diğer insanlar gibi imkanlar ölçüsünde yararlanabilmeleri, çağdaş ve sosyal bir devlet olmanın gereğidir. Her geçen gün çok büyük bir hızla gelişen sektörlerden birisi olan bilişim teknolojileri aracılığı ile engellilere çok çeşitli imkanlar sunulabilmektedir (Alkan ve Özenç 2003-www.tk.gov.tr-).

4.3.1. Bilişim Teknolojileri ve Engelliler

Bilgiye erişim, insanlarla ve toplumsal yaşam içindeki hizmetlere ulaşabilmekte etkili iletişim kurabilmeyi gerektirmektedir. Bu iletişim, günlük konuşmalardan, bilgisayar kullanımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Bilgi teknolojilerine ulaşabilmek toplumsal yaşama katılım yönüyle çok önemlidir. Bu aynı zamanda en temel insan haklarından biridir. Kısıtlılık ve kayıp halleri nedeniyle özel gereksinime ihtiyaç duyan engellilerin, bilgiye ulaşımının kolaylaştırılmaması, engellileri toplum hayatının dışına itmekte ve kısıtlamaktadır. Fiziksel engeller nedeniyle erişebilirliği sağlanamadığı için toplumsal yaşam mekanlarına ulaşmakta da sıkıntı yaşayan engelliler için bilgi teknolojilerine erişiminde de yetersizlik olması, hem toplumsal adaletsizlik yaratmakta hem de kendilerini geliştirme olanağının ellerinden alarak ayırımcılığa neden olmaktadır (Atak 2002).

Herhangi bir fiziksel ve zihinsel yetersizliği olmayan kişiler, bilgiye ulaşmak ve kullanmakta sınırlanmazken, engelli kişiler, gelişen teknolojileri kullanma ve yeni iletişim yöntemlerine uyum sağlama konusunda sorunlarla karşılaşmaktadır (Atak 2002). Ülke nüfusunun %12,29’unun engelli olmasına karşın bu kitlenin yalnızca %2’sinin eğitim alabildiği uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Tüm insanların eşit olanaklara sahip olması gereğinden hareketle, bilişim teknolojilerini, engellilerin yaşamına sokmak günümüzün bir gereksinimidir. Engelli insanlarımızın, yaşamlarına teknolojik olanakların girebildiği ölçüde, yaşama bağlanmaları ve vasıflı bireyler haline gelmeleri olanaklı hale gelebilecektir (www.altinokta.org).

Bilişim teknolojilerindeki hızlı ilerlemelerin, herhangi bir yerden bilgiye ve hizmetlere erişme olanağını sağlaması ile hareketlilik ihtiyacını ortadan kaldırması, özellikle hareket güçlüğü çeken ortopedik engelliler için önemli bir fırsattır. Bu sayede yapılı çevredeki engeller nedeniyle ulaşmakta güçlük çekilen hizmet ve bilgilere, engelli kişiler bulundukları yerlerden kolaylıkla ulaşma imkanına sahip olmaktadır. (www.altinokta.org).

Bu tez kapsamında, mekanı kullanmakta en çok sıkıntı yaşayan engel grubu olan ortopedik engelliler ele alınmıştır. Bu nedenle bilişim teknolojilerine erişim konusunda da özellikle bu grup üzerinde durulacaktır.

Bazı ortopedik engelli kişiler ve sürekli hastalığı olan kişiler, fiziksel güç ve çaba (klavye veya tuş takımı kullanımı) veya hassas fiziksel koordinasyon (fare, diğer işaretleme araçları kullanımı) gerektiren durumlarda zorluklarla karşılaşmaktadır. Bilgi alışverişini herkes için standart duruma getiren bu tip cihazlar, hareket kısıtlılığına sahip kişilere uygun tasarlanmadıkları zaman iletişimi kolaylaştırıcı değil, zorlaştırıcı etkiler yapabilmektedirler (UBAK Raporu 1998).

Hareket kısıtlılığına sahip bu kişilerin ulaşımını kolaylaştırıcı teknoloji ve cihazlar şunlardır:

¾ Alternatif işaretleme araçları: Hareket etme düzeyi çok az olan kişiler için ayak veya baş hareketleri ile kontrol edilebilen işaretleme araçları ya da göz hareketlerini takip edebilen araçlar, hassas fiziksel koordinasyon gerektiren işlemleri kolaylaştırmaktadır.

¾ Ekran klavyeleri: Ekran klavyeleri, fiziksel klavyelerin bütün özelliklerini bir ekran üzerinde sunmaktadır. Genellikle alternatif işaretleme araçları ile birlikte vücut uzuvlarından biri eksik olan kullanıcılara yardımcı olmaktadır.

¾ Ses-yazı çevrimcileri: Bu çevrimciler yoluyla, yazı ya da çeşitli komutlar klavye kullanmadan sesle iletilebilmektedir. Klavye kullanımında zorluklarla karşılaşılan

kullanıcılar, bu sistemler ile uzun metinleri elektronik ortama aktarabilmekte ve bilgisayar özelliklerine kolay erişebilmektedir.

¾ Akıllı sözlükler: Kullanıcının yazdığı kelimeyi sonuna gelmeden tahmin ederek tamamlayan sözlüklerdir.

¾ Geliştirilmiş klavye özellikleri: Klavye fonksiyon tuşlarının niteliği ve süresinin farklılaştıran yazılım ve donanımlarla, engelli kullanıcılara kolaylık sağlanmaktadır (Atak 2002).