• Sonuç bulunamadı

5. ALAN ARAŞTIRMASI VE MODEL ÖNERİSİ

5.5. Hipotezlerin Test Edilmesi

Bu bölümde, ilk olarak, teze yönelik yapılan saha araştırması sonuçlarından elde edilen veriler ışığında hipotezler test edilmiştir.

5.5.1. Birinci Hipotezin Test Edilmesi

Engelliler de herkes gibi çalışma yaşamında aktif olarak yer almak istemektedir. Ancak, daha iş ararken bile pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadırlar. Yapılacak olan işin engelliliğe uygun olmaması, işverenin olumsuz yaklaşımları bu sorunların temelini oluşturmaktadır. Alan çalışmasından elde edilen bulgular, çalışan engellilerin yaklaşık yarısının işyerlerinde kendi mesleğini yapmadığını göstermektedir. Ayrıca, daha önce başka bir işte çalışan engellilerin işlerinden ayrılma nedenlerinin başında, dış mekanda karşılaşılan engeller ve işyerlerinin evlerine uzak olması gelmektedir. İşyerlerine ulaşım sürelerine bakıldığında ise, çalışan engellilerin yaklaşık yarısının işyerlerine ulaşmak için yarım saat ve daha fazla zaman harcadığı görülmektedir. Yine, çalışan engellilerin büyük çoğunluğu, işlerinin engellilik hallerine uygun olmadığını belirtmişlerdir.

Yukarıda belirtilen sorunların yanı sıra, geleneksel işyerleri de engelliler için pek çok fiziksel ve psikolojik güçlüklerle doludur. İşyerlerinde engellilere uygun düzenlemeler bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, ofisler engelliler için ergonomik değildir ve çalışma yaşamlarını kolaylaştıracak ekipmana sahip değildir. Ankete katılan çalışan engellilerin büyük bir çoğunluğunun engel derecesi çok yüksek değildir. Bunda en önemli etken, engel derecesi fazla olan engelliler için çalışma olanaklarının kısıtlı olması ve yasal düzenlemelerin sağlık raporu sonucunda engellilerin çalışmasına imkan tanımasıdır. Ayrıca, engel derecesi yüksek olan engellilerin geleneksel çalışma ortamlarında çalışmaları kendi sağlıkları açısından da sorun yaratmaktadır. Dinlenmeye ve ara vermeye ihtiyaç duyan engelliler ofislerde bu imkanları bulamamaktadır. İşyerlerindeki düzenlemeleri ergonomik bulmayan ve fiziksel kısıtlamalar ile karşılaştıklarını belirten çalışan engelliler, tele çalışmaya diğerlerinden daha isteklidir.

Buradan da geleneksel işyerlerinin engellilere rahat çalışma ortamı ve dinlenme fırsatı vermediği sonucuna varılabilir. Çalışan engelliler evde çalışma rahatlığını ve dinlenme fırsatını tele çalışma ile bulacaklarını düşünmektedir.

Çalışan engelliler işyerlerine ulaşırken kentsel mekanlarda da pek çok kısıtlarla karşılaşmaktadır. Kentsel çevrelerde engellilere yönelik düzenlemeler yetersizdir. Kentsel mekanlarda fiziksel engellerle karşılaştıklarını belirten engelliler tele çalışmaya daha olumlu yaklaşmaktadır. Bu da engellilerin mekanı kullanırken sıkıntı çektikleri varsayımını doğrulamaktadır. İşe gidip gelirken zorlukla karşılaşan engelliler için tele çalışma yaşamlarını kolaylaştıran bir istihdam biçimi olacaktır.

Hem çalışan hem de çalışmayan engelliler tele çalışmaya olumlu bakmaktadır. Çalışmayan engelliler daha isteklidir. Bunun önemli bir nedeni tele çalışmanın kendilerine bir iş imkanı sunabileceği umudu içinde olmalarıdır. Tele çalışma, çalışmayan engelliler için istihdam olanağı sağlayabilecek ve çalışan engelliler için ise daha rahat çalışma ortamı sunabilecektir.

Tele çalışma ile en çok çalışmak isteyen engel grubu, hem ayak-bacak hem de el- kolunda engeli olanlardır. Daha sonra ise ayak-bacak engelliler gelmektedir. Sadece el- kolunda engeli olanlar tele çalışmaya diğer gruplara oranla daha az isteklidir. Bu da kentsel mekanı kullanmakta en çok sıkıntı çeken engel gruplarının ayak-bacak engelli olan kişiler olduğu varsayımını doğrulamaktadır. Yine engel derecesi fazla olan engelliler tele çalışmaya daha olumlu yaklaşmaktadır. Tele çalışma uygulama programı içinde bu gruplara öncelik tanınabilir.

Yabancı dil bilen, yüksek eğitim sahibi, bilgisayar teknolojilerine hakim engelliler tele çalışmaya daha isteklidir. Tele çalışma hakkında bilgi sahibi olmayan ve de bilişim teknolojilerine uzak engelliler ise tele çalışmaya sıcak bakmamaktadır. Bu anlamda, tele çalışmanın uygulama aşamasında bilişim teknolojileri kullanımı ile ilgili eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi önemli bir gerekliliktir.

Tele çalışmanın uygulanma biçimleri konusunda engellilerin tercihleri çeşitlilik göstermektedir. Engellilerin genel olarak tele çalışmayı tele merkezler yerine evlerinden uygulamaya daha istekli oldukları görülmektedir. Ortaya konan yaklaşımın yaşama geçirilmesi sürecinde, tam gün, yarım gün, haftanın belli günleri ya da tele merkezlerden yapılabilecek çalışma biçimleri, işveren ve çalışan arasında oluşturacakları bir program dahilinde belirlenmelidir.

Kurumlar yapılacak işin tele çalışmaya uygun olmaması, çalışanların denetlenememesi gibi nedenlerle çalışanlarına tele çalışma imkanı vermeye sıcak bakmamaktadır. Bu sonuç tele çalışmanın uygulandığı ülkelerle benzerlik göstermektedir. Tele çalışmaya en olumlu yaklaşan sektör ar-ge ve bilişim sektörüdür. Bunun en önemli nedeni bilişim sektörü içindeki işlerin tele çalışmaya daha uygun olması ve yeni teknolojilere hakim işkolunun istihdam edilmesidir. Tele çalışmaya daha kolay adapte olabilecek bu sektör öncelikli olarak uygulamaya geçebilecektir. Bunun yanında kamu kurumları tele çalışmaya daha az isteklidir. Kurumlarla yapılan anket sonuçlarından, kurumların internet bağlantılarının kısmen hızlı ve yeterli olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra, kurumlar e-hizmetlerden yararlanmaya başlamışlardır. Tele çalışma ile yapılacak işlerin belirlenmesi ve gerekli teknolojik altyapı ve çalışanlara verilecek eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında da tele çalışma uygulamaları başlatılabilir.

Tele çalışmaya olumlu bakan kurumlar çalışanlarının tele çalışmayı ağırlıklı olarak tele merkezlerden sürdürmelerini tercih etmektedirler. Bu bağlamda, tele merkezlerin kurulması, mekansal anlamda önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yapı, kent planlama disiplini içinde tele merkezler ve mekansal dağılımlarını da gündeme getirecektir.

Kurumlar genel olarak tele çalışmaya az istekli görünmekle birlikte, engelli çalışanlarına tele çalışma imkanı sunma konusunda olumlu görüş bildirmiştir. Bu durumda engellilere tele çalışma uygulamalarında öncelik tanınabilecektir.

Sonuç olarak, tele çalışma ile, çalışan engelliler daha rahat ve huzurlu bir iş ortamına sahip olacaklardır. Yaşam kaliteleri artacaktır. Çalışmayan engelliler için ise, yeni bir istihdam seçeneği olacaktır. Bu sayede, engelliler çalışma yaşamına aktif olarak daha fazla katılabilecektir. Yukarıda belirtilen sorunlarla karşılaşmadan çalışmak, engellilerin hem kendi sağlıkları açısından hem de iş verimliliğinin artması ile kurumlar açısından önemlidir. Tele çalışma ile engellilerin çalışma koşulları iyileşecektir. Bunun yanı sıra, evden çıkması mümkün olmayan sürekli hastalığa sahip olan engelliler için de tele çalışma önemli bir istihdam fırsatı olacaktır. Engelliliği nedeniyle çalışmak isteyip de çalışamayan nitelikli kişiler de bu şekilde ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunacaktır. Burada önemle belirtilmesi gereken bir husus da, tele çalışmanın alternatif bir çalışma biçimi olmasıdır. Asla bir zorunluluk olmamalıdır. İsteyen engelliler için bu program oluşturulmalıdır. Çalışmayan engelliler için ise, tele çalışma alternatif bir çalışma seçeneği olarak değerlendirilmelidir. Engellilerin yetenek ve becerilerine uygun olan işler belirlenerek tele çalışma ile çalışmaları sağlanmalıdır.

5.5.2. İkinci Hipotezin Test Edilmesi

Tele çalışma ile çalışmaları durumunda çalışan engelliler boş zamanlarını büyük oranda dış mekanda geçirecekleri cevabını vermişlerdir. Bu da tele çalışmanın sosyal izolasyona neden olmayacağı, aksine engellilerin kentsel mekanı daha fazla kullanacaklarını göstermektedir. Bu durumda, dış mekan tasarımında engellilere yönelik düzenlemelere daha fazla önem verilmelidir. Tele çalışma ile çalışmaya başlamadan önce boş zamanlarını nasıl değerlendirdikleri sorulduğunda, çok az bir kısmı dış mekanda ve kültürel aktivitelerle geçirdikleri cevabını vermektedir. Ancak, tele çalışma ile çalışmaları durumunda bu oran çarpıcı bir biçimde artmıştır. Bu da tele çalışmanın engellilere daha fazla dış mekanda ve kültürel aktivitelerde bulunma fırsatı vereceğini göstermektedir. Böylece, engelliler sosyal yaşama daha fazla entegre olabileceklerdir. Bu bağlamda, ikinci hipotezin doğrulandığı görülmektedir.

Çalışmayan engellilerin yaklaşık yarısı yardım almadan yaşayamamaktadır. Geleneksel işyerlerinde istihdam edilemeyen engelliler için tele çalışma önemli bir fırsat olacaktır. Tele çalışma ile istihdam olanağı bulabilecek olan bu kişiler hem kendileri, hem kendilerine yardım eden yakınları hem de ülke için yararlı hale gelebilecektir. Tele çalışma hem çalışan hem de çalışmayan engellilere daha fazla zaman kazandıracaktır. İşyerine giderken harcadıkları ve işyerlerinde kaybettikleri zamanları da kendilerine ve ailelerine ayırabileceklerdir. Evde kazandıkları rahat ve huzurlu çalışma ortamı ile de fiziksel ve psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissedeceklerdir. Araştırma bulguları, ortaya konan tüm bu yargıları doğrular niteliktedir.