• Sonuç bulunamadı

Türk Ayakkabı Sektörünün Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlüklerinin

3.2. AÇIKLANMIŞ KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜKLER YÖNTEMİ İLE

3.2.5. Türk Ayakkabı Sektörünün Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlüklerinin

Türk Ayakkabı Sektörünün AB karşısındaki rekabet gücünün ölçüldüğü uygulamada; SITC sınıflamasına göre, 1994-2005 yıllarına ilişkin ayakkabı ve aksamına ait ithalat ve ihracat rakamları esas alınarak AKÜ2, AKÜ6, AKÜ7, AKÜ8

yöntemleri ile ölçümler yapılmıştır. Uygulamada Türk ayakkabı sektörünün dünya karşısında rekabet gücü ile AB ayakkabı sektörünün dünya karşısındaki rekabet gücünün karşılaştırması yapılmıştır. Yapılan ölçümlerin sonucuna göre; Türk ayakkabı sektörü mevcut kapasitesini kullanamadığı için AB karşısında rekabet gücü zayıf kalmaktadır. AKÜ2ve AKÜ7 ölçüm yöntemleri ile yapılan ölçümlerde Türk

ayakkabı sektörü AB karşısında rekabet üstünlüğüne tüm alt sınıflamalar dahil olmak üzere sahip iken, AKÜ6 ve AKÜ8 yöntemleri ile yapılan ölçümlerde Türk ayakkabı

sektörünün üstünlüğünün olmadığı sonucuna varılmıştır. Ölçümlerde yaşanan bu

297 AKÜ

2, AKÜ6, AKÜ7 ve AKÜ8 ölçüm yöntemleri çalışmanın birinci bölümünde ayrıntılı olarak

tezatlık, AKÜ2 ve AKÜ7 yöntemlerinde sadece ayakkabı ihracat rakamlarının esas

alınırken, AKÜ6 ve AKÜ8 yöntemlerinde hem ihracat hem de ithalat rakamlarının

esas alınmasından kaynaklanmaktadır.

AKÜ2 ve AKÜ7 yöntemleri ile yapılan ölçüm sonuçlarına göre, toplam

ayakkabı ve aksamına ilişkin ticarette tüm yıllarda Türkiye AB karşısında rekabet avantajına sahiptir. Bu rekabet üstünlüğü 1996 yılında düşüş göstermiştir. 1997 yılında yaşanan krizin etkisi ile düşüş devam etmiştir. Yaşanan düşüşe rağmen rekabet avantajı kaybedilmemiştir. SITC 851 ayakkabı sektörünün altında yer alan ayakkabı sektörüne ilişkin tüm alt sınıflamalarda Türkiye rekabet üstünlüğüne sahiptir. Türkiye 1994 ve 1995 yıllarında SITC 8512 spor ayakkabılarında en fazla rekabet üstünlüğüne sahip iken, 1996 yılından 2000 yılına kadar olan dönemde ise SITC 8517 yüzü deri, dokuma maddesi olmayan ayakkabılar en fazla rekabet üstünlüğüne sahiptir. 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında rekabet üstünlüğü SITC 8515 yüzü dokumaya elverişli maddelerden diğer ayakkabılar ve aksamına geçmiştir. 2005 yılında ise AB/ 25 karşısında SITC 8517 yüzü deri, dokuma maddesi olmayan ayakkabılarda rekabet üstünlüğü görülmektedir. SITC 8511 Metal koruyucu burunlu ayakkabılar ile SITC 8519ayakkabı aksamı, iç taban, topuk rampası, getr tozluk, dolak vb.de ise Türkiye’nin AB karşısında rekabet üstünlüğünün en düşük olduğu ürün gruplarıdır.

Hem ithalat hem de ihracat verilerinin esas alındığı AKÜ6ve AKÜ8 yaklaşımı

uyarınca yapılan ölçümlerde Türk ayakkabı sektörünün 1994 ve 1995 yılında rekabet avantajına sahip olduğu, ancak bu avantajını 1996 yılında yitirdiği ve bu durumun 2002 yılına kadar sürdüğü, sektörün 2003 yılından itibaren toparlanmaya başladığı ve yeniden rekabet avantajına sahip olduğu sonucuna varılmıştır. 1996 yılındaki düşüşte Türkiye’nin, Gümrük Birliği ve AB ile uyum çerçevesinde gümrük vergi oranlarının sıfırlanmış olması ile AB dışı ülkeler için uygulanan ortak gümrük tarifeleri sonucunda gümrük vergilerinde yüzde 60-70 indirim yapılmasının AB ülkelerinden yapılan ithalatı arttırmasının payı büyüktür. Ayakkabı ithalatını özendirici bu uygulama ile Türkiye’nin ayakkabı ithalatı 1997 yılında 1994 yılındaki seviyesinin

beş katına ulaşmıştır. Artan ithalat oranı Türkiye ayakkabı sektörünün AB karşısındaki rekabet gücünü yitirmesine neden olmuştur.

1996 yılından itibaren büyük artışlar gösteren deriden mamul ayakkabılar ve diğer ayakkabı türleri ithalatı, Türk ayakkabı sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Henüz sanayileşme sürecini tam bitirememiş, doğal savunma mekanizmalarını bizzat kendisi uygulamaya hazır olmayan ayakkabı sektörünün, üretimde olsun, ihracatta olsun bu en önemli ve hayati kalemlerinin önünün ithalatla kesilmesi çok ciddi sıkıntılar yaratmıştır.

AKÜ6 ve AKÜ8 ölçümlerinde tüm yıllarda SITC 8519 ayakkabı aksamı, iç taban, topuk rampası, getr, tozluk, dolak, vb. rekabet dezavantajı bulunurken, SITC 8511 metal koruyucu burunlu ayakkabılarda 1994 ve 2002 yılları dışında rekabet avantajına sahip değildir. Bu durum bu ürün gruplarının yurt içinde üretilmeyip, daha çok yurt dışından ithal edilmemesinin sonucudur.

SITC 8512 spor ayakkabıları ve SITC 8514 Yüzü deri, tabii, suni, sentetik deriden ve deri şeritten ayakkabılar 1996 yılından 2002 yılına kadar olan dönemde, GB girilmesinin ve 1997 ve 2001 yılında yaşanan krizlerin etkisi ile rekabet avantajlarını yitirmişlerdir.

Türkiye SITC 8517 yüzü deri, dokuma maddesi olmayan ayakkabı sektöründe rekabet üstünlüğüne sahip bulunmaktadır. Bu sınıflamada 2001 yılı dışında ölçümü yapılan tüm yıllarda rekabet üstünlüğüne sahip olduğu görülmektedir. SITC 8515 yüzü dokumaya elverişli maddelerden diğer ayakkabılar ürün grubunda 2000 yılından sonra Türkiye rekabet avantajı elde etmiştir. Bu avantajı günümüzde de sürdürmektedir.

Gümrük Birliği’nin gerçekleştirildiği 1996 yılı ve 1997 yıllarındaki global krizin etkilerinin görüldüğü 1998 ve 1999 yıllarında SITC 8517 yüzü deri, dokuma maddesi olmayan diğer ayakkabı ürün grubu dışındaki tüm sınıflamalarda Türkiye’nin rekabet avantajının olmadığı görülmektedir.

Sonuç olarak, yapılan tüm ölçümlerin sonuçlarına göre Türkiye SITC 8517 yüzü deri, dokuma maddesi olmayan diğer ayakkabılarda rekabet üstünlüğüne sahip iken, SITC 8511 metal koruyucu burunlu ayakkabılar ve SITC 8519 ayakkabı aksamı, iç taban, topuk rampası, getr, tozluk, dolak vb. ürün gruplarında rekabet üstünlüğü yoktur.

Türkiye ayakkabı sektörü ve AB ayakkabı sektörünün rekabet gücü karşılaştırması sadece ihracat rakamları baz alınarak yapıldığında Türkiye tüm sektörlerde rekabet üstünlüğüne sahip görünürken, ithalat ve ihracat rakamlarının birlikte alındığı ölçümlerde özellikle AB ile GB’nin gerçekleştirildiği 1996 yılında ve 1997 yılı ile 2001 yılındaki krizlerin etkilerinin görüldüğü yıllarda rekabet avantajını yitirdiği görülmektedir.

Gümrük Birliği’ne girilmesi ile AB ülkelerine uygulanan vergilerin sıfırlanması ve üçüncü ülkelere uygulanan ortak gümrük tarifesi ile gümrük vergi oranlarının önemli ölçüde düşürülmesinin ayakkabı ithalatını arttırması ve yaşanan krizlerin ayakkabı sektörü üzerindeki olumsuz etkileri bu sektörde rekabet avantajının yitirilmesindeki en önemli faktördür. Türkiye’nin çeşitli sebepler dolayısıyla sebep olduğu yüksek üretim kapasitesini kullanamaması ise Türkiye’nin rekabet avantajını düşüren bir diğer faktördür. 2003 yılından sonra rekabet üstünlüğünü tekrar elde eden Türk ayakkabı sektörünün bundan sonraki yıllarda da mevcut kapasitesinin kullanılması ve sektöre gereken ilginin verilmesi koşulu ile bu avantajı sürdürebileceği görülmektedir.

3.2.6. Türk Ayakkabı Sektörünün Rekabet Gücünü Arttırabilmesi İçin