Suçun Sonucu Mağdurun Bitkisel Hayata Girmesi veya Ölmes

"Bitkisel hayat" kavramı sözlükte "beyin fonksiyonlarının yitirildiği, solunum

ve dolaşım sisteminin dış destekle görev yaptığı, tam bilinçsizliğin bulunduğu klinik yaşam türü" olarak tanımlanmaktadır.236 Bitkisel hayat, kişinin solunumu devam etmesine rağmen dış dünya ile nörolojik ve fizyolojik olarak bağlantısının kesilmiş olduğu hali ifade eder.237

Bu netice sebebiyle ağırlaşmış halin uygulanabilmesi için, failin bu sonuçları istememiş olması, ölümün veya bitkisel hayata girmenin iradesi dışında meydana gelmesi ve bu sonuçlarla cinsel istismar fiili arasında nedensellik bağı bulunması, bu ağır neticeler bakımından failin en azından taksir derecesinde kusurunun bulunması gerekir. Eğer fail mağduru kasten öldürmüşse cinsel istismar suçunun yanı sıra, örneğin suçun ortaya çıkmaması için mağduru öldürmüşse ayrıca nitelikli insan öldürme suçundan dolayı da 82/l-h bendi uyarınca sorumlu tutulacaktır. Mağdurun ölümü, failin hoyratça işlediği cinsel istismar fiilini gerçekleştirirken genital bölgelerde aşırı harabiyet oluşturması ve mağdurun dilencini kırmak amacıyla uyguladığı cebrin amacını aşması sonucu da gerçekleşmiş olabilir. Mağdurun kalp hastalığı nedeniyle ölmesi halinde, failin ölüm sonucundan sorumlu tutulabilmesi için, cinsel istismar fiilini işlerken mağdurun kalp hastası olduğunu bilmesi ve dolayısıyla böyle bir ağır sonucun ortaya çıkabileceğini öngörebilmesi gerekir. Aksi

236

Çöloğlu, A.Sedat, "Adli Tıp Sözlüğü", Temel Matbaacılık, İstanbul–1993, s.47.

237

takdirde failin ölüm sonucundan dolayı 103/7. fıkra uyarınca sorumlu tutulması mümkün değildir.238

Sonucu nedeniyle ağırlaşan suçlarla ilgili olarak belirtmek gerekir ki bu tür suçlar yönünden objektif sorumluluğu bertaraf etmek amacıyla fa ilin en azından kusurlu olması aranmakta ise de; ağırlaşan sonuç yönünden taksirin belir- lenmesindeki güçlük nedeniyle uygulamada taksir karinesinin kabulü ve dolayısıyla objektif sorumluluk, sonucuna varılması tehlikesine karşın dikkatli olmak gerekmektedir.239

Beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramları birbirinden farklıdır. En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumlarının devam etmesidir. Bu hastalar aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam etmekte ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebilmektedirler.240

Kastın aşılması sonucu mağdurun ölmesi ya da bitkisel hayata girmesi, taksirle işlenen bir suç değildir. Çünkü ölüme neden olan cinsel saldırı eylemi bilerek ve istenerek işlenmiştir. İrade edilen eylem öldürme değil, cinsel saldırıdır. Kastı aşan sonuç ise iradenin dışında kalmıştır. Bunun yanında ölüm sonucunun yaralama eyleminden hemen sonra meydana gelmesi gerekmez. Ölüm sonucu bir süre sonra da meydana gelmiş olsa da, arada nedensellik ilişkisi kurulabilmesi maddenin uygulanabilmesi için yeterlidir.241

Bu bent uygulamasına gelince; failin cinsel saldırı eylemi sonucunda ölüm ya da bitkisel hayata girme sonucu ile karşılaşması, failin cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği sırada taşıdığı kastın dışındadır. Ancak fail cinsel saldırı eylemini gerçekleştirebilmek için ya da cinsel saldırı sonucunda mağdurun ölebileceğini ya da

238

Parlar/Hatipoğlu 1613

239

Toroslu, Ceza Hukuku Özel Hükümler ,47

240

Meran ,333

241

Erol, Haydar “Yeni Türk Ceza Kanunu, Gerekçeli, Açıklamalı ve İçtihatlı”, Yayın Matbaacılık, Ankara, 2005, s.54.

bitkisel hayata girebileceğini öngörmüş ve bununla birlikte sonucu kabullenerek ve olursa olsun diyerek, cinsel saldırı eylemini işlemeye devam etmişse olası kastla hareket ettiğini kabul etmek gerekir düşüncesindeyiz. Çünkü fail, mağduru öldürme kastını taşımamakta cinsel saldırıda bulunmakta ancak sonuçta mağdur ölmekte ya da bitkisel hayata girmektedir. Bu fıkra uyarınca verilen ceza, Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince olası kast kuralı nedeniyle indirilmelidir.

Fail mağduru öldürdükten sonra ırzına geçmiş (cinsel saldırıda bulunmuş ) ise, madde hükmü uygulanmaz. Bu durumda yerine göre (nitelikli) kasten öldürme ve ölülere saygı duygusuna aykırı bir suç (TCK m. 130/2) söz konusu olur Irza geçme veya tasaddiden (cinsel saldın fiilinden ) sonra, suçun ortaya çıkmaması için fail mağduru öldürürse, bu halde de 418. madde değil 416/l.madde ile birlikte 450/9.madde gereğince faile ceza verilir .( hem cinsel saldırı ve hem de nitelikli kasten insan öldürme suçundan dolayı 5237 S.K nun 82/1-h maddesi gereğince faile ceza verilir ve bu durumda TCK m. 102/6.maddesi uygulanmaz.)242

3.5. KOVUŞTURMA, GÖREVLİ MAHKEME, SUÇUN YAPTIRIMI

3.5.1. Kovuşturma

103.maddedeki suçların soruşturulması ve kovuşturulması genel hükümler uyarınca C.Başsavcılığınca resen yapılır.

Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Sezgin çocuklar, şikâyet hakkını kendileri kullanabilirler. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre ise, şikâyet hakkı hem sezgin küçüğe hem de yasal temsilcisine aittir.243 Sezgin çocukların, yasal temsilcilerinin rızası olsun olmasın doğrudan doğruya kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı şikâyet etme hakkı vardır. Çünkü temsil yetkisi bulunan kişilerin bu konudaki yetkileri, sezgin çocukların şikâyette bulunmamaları halinde, onların yerine çıkarlarını korumaktan ibarettir.244

242 Baytemir, .286 243 YİBK .15/04/1941-14/9 (Meran ,320) 244

3.5.2. Görevli Mahkeme

5235 sayılı Kanunun 11. ve 12. maddeleri uyarınca, 103/1. fıkradaki suç dolayısıyla açılan davaya asliye ceza, 103/2. 6. ve 7. fıkralardaki nitelikli haller dolayısıyla açılan davalara ise ağır ceza mahkemesi bakmakla görevlidir.

3.5.3. Suçun Yaptırımı

1. fıkradaki suçun yaptırımı üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıdır. 2. fıkradaki suçun yaptırımı sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasıdır. Maddenin 3. fıkrasındaki nitelikli hallerin varlığı halinde bu cezalar (nitelikli haller birden fazla olsa bile) bir kez yarı oranında artırılacaktır. Cinsel istismarın 103/1 a bendindeki çocuklara cebir veya şiddet kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza ayrıca bu nedenle de yan oranında artırılacaktır. Suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinde, 6. fıkradaki nitelikli halde suçun yaptırımı onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır. Bu durumda hapis cezasının üst sının 49/1. fıkra hükmü uyarınca yirmi yıldır. Maddenin 7. fıkrasının uygulandığı hallerde suçun yaptırımı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. 103/5. fıkra hükmü uyarınca, suçun işlenmesi için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde fail ayrıca 87. madde uyarınca da cezalandırılacaktır.