• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

4. Sosyal destek kullanmaları: Yardım edebilecek, bilgi sağlayacak kişisel ilişkilere sahip olmaları.

2.1.4. Stresle Başaçıkma Stratejileri ve Sınıflandırma

Stresle başaçıkma stratejileri üzerinde pek çok görüş bulunmaktadır. Aşağıda bu sınıflandırmalardan bazılarına yer verilmektedir.

Kuramsal olarak, başaçıkma stratejisi sayılabilecek davranışların sayısı sınırsız olmasına rağmen, başaçıkma stratejinin belli başlı örnekleri şunlar olabilir: Psikodinamik kuramca öngörülen savunma düzeneklerinin kullanımı, kendi kendisini rapor etme, derin nefes alma, gevşeme, içki ve uyuşturucu kullanma, plan program yapma, stres yaratan problemi çözmeye yönelik yeni beceriler kazanmaya çalışma (Dağ, 1990).

Stresle başaçıkma stratejilerinin türlerine göre sınıflandırma çabaları, daha çok çeşitli başaçıkma ölçeklerinin faktör analizleriyle incelenmesine dayanmaktadır. Bu ölçekler arasında en yaygın kullanılanı “Başaçıkma Yolları Anketi” ile yapılan bu tür çalışmalarda, belirlenen bazı stratejiler şunlardır: planlı davranma, uzaklaşma, hayal kurma, sosyal destek arama, olumluya odaklanma, yüzyüze gelme, kaçma- kaçınma, özkontrol, bilinçli bastırma, duyguları ifade etme, öz eleştiri(Folkman ve Lazarus, 1980).

Stresle başaçıkma iki ana grupta toplanabilir. Birinci tip başaçıkma, stresle direk meşgul olmayı içeren stratejileri içerir, gerçekçi bir şekilde problemi çözmeye yönelik bilişsel aktiviteler kullanılır. İkinci yöntem ise bir değişim arama yerine, stres veren duruma ilişkin yaşanan duygularda ayarlamayı içerir. Yapılanma tercihlerle gerçekleştirilirken ulaşılabilecek başaçıkma sonucu çoğunlukla stresin etkilerini hafifletebilme yöntemidir (Folkman, 1984).

Folkman ve Lazarus (1980) tarafından stres yaşayan insanlarda gözlenen belirtilerden yola çıkarak her bir stres durumu için neyi başaçıkma stratejisi olarak kullandıkları araştırılmış ve 4 genel strateji belirlenmiştir. (a) Durumu değiştirme çabası (b) Durumu yönetebilmeye yarayacak bilgileri toplama çabaları (c) Olayı kabul etme (d) Çevrenin ne beklediğini kesiştirmeye çalışarak davranmak. İlk iki seçenek aktif stratejileri ve problem odaklı başaçıkma amacını, diğer ikisi ise pasif formu, duygusal odaklı başaçıkma seçimini, kişinin sadece kendini rahatsız eden durumdan çekilme isteğini içerir.

Lazarus ve Folkman (1984), stresle başaçıkma stratejilerini, problem odaklı başaçıkma ve duygusal odaklı başaçıkma olarak iki gruba ayırmışlardır.

a. Problem Odaklı Başaçıkma: Stresin kaynağına yönelik olarak, bireyin

aktif bir şekilde stres yaratan durumu ortadan kaldırmaya yönelik bilgi ve planlanan eyleme giden mantıksal analizini içerir. Problem odaklı başaçıkma biçimleri, durumu değiştirmek için agresif tarzda olabileceği gibi, sorunun çözümüne yönelik serikanlı, rasyonel ve incelikli çabalar şeklinde de olabilmektedir. Durumu değiştirmeye yönelik, aktif, mantıklı, serikanlı, bilinçli çabaları içerir (Folkman ve ark., 1986). Gösterilen çabalar, bireyin davranışını veya çevresini değiştirmeye yöneliktir (Akt. Aysan, 1988). Problem odaklı başaçıkma, problemin niteliği ve çözümüne ilişkin neler yapılabileceği üzerinde yoğunlaşmaktadır( Türküm, 1999).

Problem odaklı başaçıkma başlığı altında, kendini kontrol altında tutma, sorumluluğunu kabul etme, planlı bir şekilde problem çözme, sorun üzerinde olumlu olarak durma gibi eğilimler yer almaktadır. Bunlardan sorumluluğunu kabul etme, durumun ortaya çıkışında kişinin kendi rolünü sorgulaması, durumla ilgili örneğin özür dilemesi, kendini gözden geçirmesi ve stresi azaltma etkinliklerini içerirken, sorun üzerinde olumlu olarak durma, duruma yeniden olumlu olarak değer biçme (positive reappraisal)yi içerir (Türküm, 1999).

b. Duygusal Odaklı Başaçıkma: Bireyin istenmeyen bir olay karşısında

süreç içerisinde, durumun objektif ve araçsal özellikleri ile içerdiği tehditlerin doğasındaki gerçekliğe dikkat etmez. Bu başaçıkma tarzında, inkar ve sorundan uzak durma kişiye daha sakin bir biçimde soruna yaklaşma fırsatı verdiği için psikolojik stresi kontrol etmede güçlü tekniklerdir (Lazarus, 1993, akt. Türküm, 1999).

Duygu odaklı başaçıkma başlığı altında, kaçma-kaçınma, inkar, sorundan uzak durma, haz almacı kaçınmacılık, sosyal destek arama, yüzleştirici başaçıkma, kuruntulu düşünme, zihinsel anlamda sorunla meşgul olmama gibi eğilimlerdir. Bunlardan inkar (denial), durumun gerçekliğini reddetme, görmezden gelmeye çalışma çabalarıdır. Uzak durma (distansing), stres yaratan durum/olay/uyarıcı hakkındaki düşünmeyi reddetme eylemlerini içerir. Kaçma-kaçınma (escapism) ise, yiyerek, içki, sigara içerek, ilaç kullanarak kendini daha iyi hissetme çabalarını içerir (Obnibne ve Collins, 1998, akt. Türküm, 1999). Sosyal destek arama; kişinin hissettiği duygular hakkında birileriyle konuşmasını, yüzleştirici (confrontive) başaçıkma ise probleme neden olan kişiye öfkenin aktarılmasını, kuruntulu düşünme (wishful thinking); stres yaratan sorunu çözme planları yapma eğilimini, zihinsel anlamda sorunla meşgul olmama; sorunu düşünmemeye çalışma, davranışsal anlamda sorunla meşgul olmama ise sorunla ilgili hiçbir etkinlikte bulunmama eğilimlerini içerir (Türküm, 1999).

Araştırmalar, bireylerin stres yaşantılarında problem odaklı ve duygusal odaklı başaçıkma stratejilerinden her ikisini de kullandığını göstermektedir. Ancak bazı durumlarda bu iki stratejiden biri, diğer stratejiden daha üstün gelmektedir. İşle, aileyle ilgili problemlerde problem odaklı başaçıkmanın daha fazla kullanılabildiği; oysa fiziksel sağlık problemleri karşısında sosyal destek alma ve duygusal odaklı başaçıkma tarzının öncelikli olarak kullanılabildiği görülmektedir. Bireylerin bir şeyler yapabileceklerine inandıkları durumlarda, daha çok problem odaklı başaçıkma stratejilerini kullandıkları; duyguda odaklaşan başaçıkma stratejileri ise, içinde bulundukları durumu, kabul etmekle yetindikleri zaman kullandıkları belirlenmiştir (Halstead ve ark., 1993, akt. Aydın, 2003).

Forsythe ve Compas (1987) araştırmaların, problem çözmeye yönelik başaçıkmanın daha tercih edilir ve yapıcı olduğunu gösterdiğini söylemişlerdir. Anderson (1988)’a göre, araştırmalar sonucunda genetiksel ve aile geçmişine ait sürecin, duygusal odaklı başaçıkmaya göre, problem çözme odaklı başaçıkma eğilimini etkileyebildiğini belirtmiştir. Aktif başaçıkma tarzının kullanılmasında ailenin önemli rolü olabilmektedir (Akt. Aydın, 2003).

Kullanılan başaçıkma tarzlarının başarılı olması, stresin giderek ortadan kalkmasını sağlarken; başarısız olması kaygı ile başlayan çeşitli psikolojik ve fizyolojik tepkilerin gelişmesine yol açmaktadır (Folkman, 1984).

Biling ve Moos (1981) bu mekanizmalara yönelik diğer bir sınıflandırma girişimlerinde, Etkili/Etkisiz ve Olgun/Olgun olmayan mekanizmalardan söz etmekte, Moos ve Bilings (1986) ise başaçıkma mekanizmalarının “Değerlendirici Yaklaşım”, “Problem Çözücü Davranış” ve “Duygusal Yaklaşım” olarak üçe ayırmaktadır (Şahin ve Durak, 1995).

Caplan (1964) stres yaşantılarında kullanılan başaçıkma mekanizmalarını “uyuma yönelik” ve “uyuma yönelik olmayan” olmak üzere ikiye ayırmıştır. “Uyuma yönelik” başaçıkma mekanizmasının özellikleri şöyledir (Akt. Aydın, 2003).

a. İçinde bulunulan durumla ilgili olarak doğrudan harekete geçmek (bilgi

aramak, gerçekleri araştırmak).

b. Olumlu ve olumsuz duyguları kabul etmek ve ifade etmek. c. Başkalarından yardım istemek.

d. İçinde bulunulan durumun üstesinden gelme konusunda kendine

güvenmek.

e. Karşılaşılan problemle ilgili analiz yapabilmek, ayrıntıları görebilmek ve

problemi çözmek.

a. Karşılaşılan sorunların gerçekçi olarak değerlendirilmesinden ziyade,

haylci düşünceye dayalı olarak değerlendirilmesi söz konusudur.

b. İçinde bulunulan durumun yarattığı olumsuz duyguları kabul edememe,

kaçma ve yansıtma gibi uyumsuz yaklaşımları sergilemek.

c. Başkalarından yardım istememek, verilen yardımı reddetmek ve direnç

göstermek.

d. Kendine ve yeteneklerine güvenmemek.

e. Karşılaşılan problemle ilgili hiç çaba göstermemek veya aşırı çaba

göstermek.

Wong (1993)’e göre başaçıkma yolları konusunda evrimsel bir gelişme vardır. Stresle başaçıkmada evrimsel gelişme şu şekildedir: Cannon’a göre “içsel davranışlar”, Freud’a göre “bilinçsiz savunma mekanizmaları”, Lazarus’a göre “yardımcı ve bilişsel tepkiler” ve Wong’a göre “kolektif yaratıcı, ruhsal stratejiler”. Önceleri ilkel başaçıkma yollarını kullanan bireylerin, bugünün karmaşık toplumuna uyum sağlamasında çok az bir başarı şansı vardır. Wong’un geliştirdiği “önleyici, kendini gerçekleştirici, varoluşsal ve ruhsal” stratejileri kapsayan modele göre, stresin sosyo-kültürel bağlamı etkili başaçıkmada önemli rol oynar (Şahin, 1995).

Compas ve ark. (2001)’na göre problem odaklı başaçıkma ve duygu odaklı başaçıkma gruplamasından başka iki gruplama daha vardır. Bu gruplamalardan birisi, birincil odaklı-ikincil odaklı başaçıkma boyutudur. Birincil kontrol, objektif koşullara yönelen ve kişinin heyecanlarını doğrudan yönetmesine dayanan başaçıkma boyutudur. İkincil kontrol ise çevreye uyum sağlama çabalarını kabullenme ve bilişsel tekrar yapılandırmayı içerir. Diğer bir gruplama ise ilgililik- ilgisizlik başaçıkma boyutudur. İlgililik başaçıkması stresin kaynağına ya da kişinin heyecan ve düşüncelerine yönelik karşılıkları içerirken, ilgisizlik başaçıkma ise kişinin heyecanlarına, düşüncelerine ve stresi yaratana karşı ilgisizliği ifade eder (Akt. Gücüyeter, 2003).

Lazarus (1993), başaçıkma ile ilgili bulguları şöyle özetlemektedir (Akt. Türküm, 1999):