• Sonuç bulunamadı

2.1.3.1. Beden ve Zihin Birlikteliği Olgusu

Beynimiz gerçek uyarıcı ile hayali uyarıcı arasındaki farkı fark edemez. Mesela limon düşünen kimsenin tükürük bezleri harekete geçer. Bu örnekten anlaşılacağı üzere zihne mesajı nasıl gönderirsek algılama o şekilde olur. Geçmişteki kötü bir anıyı hatırlayınca da bedenimiz yeniden o olay yaşanıyormuşçasına tepki verir. Buradan görülüyor ki düşünce ve duygular bedeni etkiliyor ve tepki vermesine sebep oluyor. Buradan anlaşılıyor ki yaşanılan olayla ilgili duygu ve düşünceler strese sebep olan olayın algılanış şeklinde etkili oluyor. Yani zihin olayları anlamlandırmada son derece yönlendirici olmaktadır. Bundan 2500 yıl önce Sokrates çağın hekimleri bedeni ve zihni birbirinden ayırıp sadece bedeni tedavi etmeye çalışıyorlar şeklinde değerlendirmede bulunmuştur. Bu metne bakarak şöyle diyebiliriz stres aslında olaydan ziyade olaya verilen anlamdan kaynaklanmaktadır en azından olayı algılayış şekli stresin derecesini etkilemektedir (Şahin, 2009).

2.1.3.2. Zihinsel Başaçıkma Teknikleri

Sıkıntılarımın sınıflandırılması

Kontrol Evet Hayır Önem Evet Hayır

Johari penceresinde olduğu gibi sorunlarımızı önce önemli-önemsiz şeklinde ayırmalı ve önemli problemlerimizi ele almalıyız. Daha sonra ise önemli olarak kategorilendirdiğimiz problemlerimizden kontrol edebileceklerimiz üzerine yoğunlaşmalı ve onları çözmek için zaman ayırmalıyız. Daha da sonrasında ise:

Problem nedir ? ……….Problemi tanımlama Ne istiyorum ? ……….…Hedefleri belirleme Neler yapabilirim ? ……….Seçenekleri üretme Neler olabilir ? ………. Seçenekleri değerlendirme Kararım ne ? ………Karar verme

Beni neler engelleyebilir ?... Önlem alma Neye ihtiyacım var ?...Hazırlık yapma Başardığımı neye göre bileceğim ? ……….Kriter belirleme Başla ? ……….Uygulama Sonuç ne oldu ?.……….……..Ölçme

Neye mal oldu? ………Değerlendirme (Şahin, 2009).

2.1.3.3. Zaman Yönetimi

Günümüzde en çok stres yapan faktörlerden biri de zamanın verimli kullanılmamasıdır. İnsanın zamana hükmetmesi hayata hükmetmesi anlamına gelir. Çünkü zamanın yokluğundan şikayet eden insanların büyük çoğunluğu zamanı nasıl kullanacaklarını bilemeyenlerdir. Kontrol planlama ile başlar ve zamanı verimli kullanmak için işlerimizi öncelik sırasına göre yapmalıyız. Olmazsa olmazlarımızı doğru belirlemeli ve ona göre hareket etmeliyiz (Baltaş ve Baltaş, 2000).

2.1.3.4. İletişim ve Stres (Kaliteli Yaşam)

Neden stres ve iletişim diye sorulacak olursa stres altında iken ve ilk bozulan süreç iletişimdir. Oysaki stresin yönetildiği verimli bir yaşam için iletişim olmazsa olmaz süreçlerdendir. Bu süreçte dinleme ve geribildirim çok önemlidir. Çünkü hayatımız boyunca her an her yerde iletişim kurmaya mecburuz yani hayatımızın olmazsa olmazıdır. İletişimde en temel mesaj “Seni dinliyor anlıyor değer veriyorum senin varlığını fark ediyorum sen de beni fark et’’ tir (Şahin, 2009).

2.1.3.5. Kişilik Boyutu

Düşünce ve duygularını ifade edemeyen, genellikle olumsuz ve karasız olan, özgüveni düşük, kızgınlığını ve öfkesini ifade edemeyen, saldırganca savunmalara sahip olan, dıştan denetimli, çaresizlik duygusunu yoğun yaşayan ve aşırı fedakar tipler stresi yoğun yaşayan kişilerdir. Bireylerin A tipi kişilik özelliklerine sahip olması da en önemli stres kaynaklarının başında gelmektedir. Çünkü sahip olun kişilik özeliği stres algısını doğrudan etkilemektedir. Stresi azaltacak önemli davranış özellikleri aşağıda sıralanmıştır (Baltaş ve Baltaş, 2000):

1. Telaşınızdan ve aceleciliğinizden vazgeçip zaman baskısından kurtulun. 2. Kendinize sakin bir çalışma ortamı hazırlayın.

3. Sözlerinize dikkat edin. 4. Kendinize zaman ayırın.

5. Vaktinde bir yerde bulunmayı fetiş haline getirin. 6. Düşmanlığınızı yenin.

2.1.3.6. Sistematik Gevşeme

Boş zaman faaliyeti değildir. Uyku değildir. Yatışma değildir. Zihinsel pasiflik değildir. Strese daha düşük bir uyarılma düzeyi ile tepki vermeye yardımcıdır. Metabolizmayı yavaşlatır. Stresle ilişkili hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Zihinsel ve algısal işleyişi iyileştirir. Şeker, hipertansiyon gibi hastalıklarda iyileşmeye yardımcı olur (Şahin, 2009).

2.1.3.7. Fiziksel Egzersiz

Fiziksel egzersiz endorfin salınımını hızlandırır. Kalbi güçlendirmenin yanı sıra düzenli bir dolaşım sağlar gerginliği azaltır. Ayrıca fiziksel görünümü düzelterek daha estetik bir duruş sağlar (Hargreaves, 1998).

2.1.3.8. Beslenme

Çay, kahve, kolalı, içecekler ve çikolatada bulunan kafein yorgunluk, depresyon ve baş ağrılarına sebep olur. Ayrıca alkol kullanımı da depresyon, stres ve yüksek tansiyona sebep olur (Hargreaves, 1998 ).

2.1.3.9. Beden Duruşunun Değiştirilmesi

Beden duruşunun gün içinde sabit kalması kemiklerde ve kaslarda kirli hava birikmesine yol açar ve stresin oluşumunu tetikler (Şahin, 2009).

2.1.3.10. Hobiler ve Farklı Aktivitelerle İlgilenmek

Hobilerle ilgilenmek bireyi rahatlatırken negatif şeylere odaklanmasını engelleyecektir (Şahin, 2009).

2.1.3.11. Kendinle Olumlu Konuşmak

Bu konuşmanın algılamada büyük bir etkisi vardır. Bu olumlu konuşma kişiyi rahatlatmaktadır. Olumsuz düşüncelerin güçlenmesi engellenmektedir. Kişinin gerçekçi olmasında özgüven duygusunda ve ümitli olmasında önemli bir faktördür (Hargreaves, 1998).

2.1.3.12. Öfkeyi Yenmek

Öfke normal ve sağlıklı bir duygudur. Sağlıksız olan öfkenin saldırganlığa dönüşmesidir. Öfkenin kaynağını bulup neden öfkelendiğimizi anlayıp iç muhasebemizi yaptıktan sonra vereceğimiz tepkilerin olumlu ve olumsuz sonuçlarını gözden geçirip ondan sonra bir karara varmalıyız (Baltaş ve Baltaş, 2000).

Stresle başaçıkma tarzı ne olursa olsun esnek olabilmek önemli bir niteliktir. Kuramsal olarak başaçıkma stratejisi olarak görülebilecek pek çok davranıştan söz edilebilir. Burada önemli olan stresin temelinde insan algısının yattığıdır. Bireylerin olayları anlamlandırışı ve değerlendirişi ve yönlendirişi stresi azaltma veya çoğaltmada temel faktördür. Örneğin aynı fiziksel ve sosyal ortam içinde bazı kimseler son derece gergin bazı kimseler ise daha rahat ve mutlu olabilmektedir (Deniz ve Yılmaz, 2005).