• Sonuç bulunamadı

2.3. BENLİK KAVRAMI

2.3.2. Benlik Saygısı ile İlgili Yapılan Çalışmalar

Long (1986) tarafından yapılan bir araştırmada, aile yapısının (anne baba bir arada ya da değil) ve anne babanın anlaşmazlığının (biyolojik ebeveynin mutluluk düzeyi) üniversite birinci sınıf kız öğrencilerin benlik saygısı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Araştırmanın bulguları ebeveynlerin mutluluğuyla gençlerin benlik

saygıları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ancak aile yapısı ile ilişkili olmadığı saptanmıştır. Örneklem daha sonra üç gruba bölünmüştür. Mutsuz bir arada olan grup, mutlu bir arada olan gruptan anlamlı derecede düşük benlik saygısı gösterirken, ayrılmış grup ikisinin arasında yer almıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına bakılacak olursa anne babanın anlaşmazlığı gencin benlik saygısını belirleyen temel değişken olarak nitelenebileceği belirtilmiştir (Akt: Saygın, 2006).

Campbell ve Bowman (1993), akademik düzey olarak düşük ve sınıfta kalan çocuklar için çalışma grubu hazırlayarak danışma programı yapmışlar ve pilot çalışma yapmışlar ve sekiz oturumluk bu program ile sınıfta kalan öğrencilerin benlik saygılarını yükseltmek, sınıfta kalmayı yeniden tanımlamak, problemlerle başaçıkmayı öğretmek ve daha sonraki dönemlerde derse yönelik öğrencileri motive etmeyi amaçlamışlardır. Çalışmada, öğrencilerin okula, kendilerine ve öğrenmeye karşı olumlu yönde katkılarının olduğunu gözlemlemişlerdir.

Nielsen ve Metha (1994) 119 normal (14-17 yaş) ve 30 klinik (13-17 yaş) ergenle yaptıkları çalışmada, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği kullanarak ergenlerdeki benlik saygısının çoklu boyutları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Benlik saygısının 4 boyutu belirlenmiştir: 1. Benlik saygısı yeterliliği, 2. Benlik saygısının nisbi değeri, 3. Sosyal benlik saygısı, 4. Benlik saygısı gücü. Çalışmada ayrıca, normal grubun klinik olanlara göre benlik saygısının her boyutunda yüksek puan aldıkları, benlik saygısının yeterlilik boyutunda her iki grupta erkeklerin kızlardan yüksek puanlar elde ettikleri, ancak tüm boyutlarda iki cinsiyet arasında anlamlı fark olmadığını belirtmişleridr.

Farncis ve Jones (1996), ergenler ile yaptıkları çalışmada, sosyal sınıf ve benlik saygısı arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmacılar İngiltere’deki farklı sosyo- ekonomik düzeylerden gelen 16 yaşındaki ergenlerle üç farklı benlik saygısı ölçeği uygulamışlardır. Bunlar, Coopersmith (1967), Lipsitt (1958) ve Rosenberg’in (1965) benlik saygısı ölçekleridir. Yapılan çalışma sonucunda benlik saygısı ve sosyal sınıf arasındaki ilişkiler, kullanılan ölçeğe göre farklılık göstermiştir. Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri’nin uygulandığı araştırmada yüksek benlik saygısı ile üst

sosyoekonomik düzey arasında ilişki belirlenmiştir. Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği’nin kullanıldığı araştırmada, benlik saygısı ile sosyal sınıf arasında zayıf bir ilişki bulunmuştur. Lipsitt Benlik Kavramı Ölçeği puanlamasına göre sosyal sınıf ve benlik saygısı arasında önemli bir ilişki bulunamamıştır. Benlik saygısını değerlendirmek için kullanılan araçların benlik saygısı ve sosyal sınıf arasındaki ilişkiyi belirlemede farklı sonuçlar verdiğini belirtilmiştir.

Chubb, Fertman ve Ross (1997), yaptıkları çalışmada, lise yılları boyunca benlik saygısında oluşan değişiklikleri, yaş ve cinsiyete göre araştırmışlardır. Araştırmada Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği kullanılmıştır. 174 öğrencideki 4 yıllık değişmelere cinsiyet açısından bakıldığında, kızlarda erkeklerden daha düşük benlik saygısına sahip olduğunu belirmişleridir.

Gross ve John (1997), lisede okuyan öğrencilerin benlik saygısı ile depresyon belirtileri arasındaki ilişkiye bakmışlar, benlik saygısı ve depresyon arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu, aynı zamanda ailelerin olumsuz davranışları ve acımasızca eleştirileri öğrencilerin depresyon durumunu artırdığını ve benlik saygılarının düşmesine neden olduğunu belirtmişlerdir (Akt: Avşaroğlu, 2007).

Verkeyten (1998), Hollanda’da yaşayan Türk ve Faslı ailelerin çocukları ile akademik başarı, kendini iyi hissetme ve kişisel benlik saygısı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler, bireysel olarak kendilerine değil, ait oldukları grubun tümüne karşı yüksek bir ayrımcılık algısı belirtmişler, kişisel benlik saygısı, grup benlik saygısından göreceli olarak bağımsız bulunduğunu, algılanan kişisel ayrımcılık, kişisel benlik saygısı ile algılanan grup ayrımcılığı ise grup benlik saygısı ile ilişkili bulunduğunu belirtmiştir.

Bagley, Bertrand, Bolitho, Mallick (2001) ailenin ergen benlik saygısı üzerindeki etkilerini ve aile işlevi üzerinde farklı ergen-ebeveyn görüşlerini incelediği çalışmasında; Kanada’da yaşları 12 ile 19 arasındaki 119 ergen ve ebeveynlerini, Güney ve Kuzey İngiltere’de ise 30 ergen ve ebeveynlerini dahil etmiştir. Çalışmada Aile değerlendirme ölçeği (Mc Master Family Assesment Device), özsaygı ölçeği (Rosenberg Self Esteem Scale) kullanılmıştır. Çalışmanın

sonucunda; olumsuz aile ortamlarının çocukların benlik saygısını olumsuz etkilediği, aile işlevi üzerinde ergen ve ebeveynlerin farklı görüşlerde oldukları bulmuşlardır.

Baumeister (2003), benlik saygısı ile pek çok değişkenin ilişkisini incelemiş. Araştırma sonuçlarına göre; okul başarısı benlik saygısını yükseltmektedir. Benlik saygısının okul başarısını yükselttiğine dair bir bulguya ulaşılmamıştır. Yetişkinlerde iş başarısı ile benlik saygısı arasındaki ilişkiye de bakılmış ve mesleki başarının benlik saygısını yükselttiği yönünde bulgular elde edilmiştir. Yüksek benlik saygısı olan bireylerin daha iyi sosyal ilişkileri olduğu yönündeki hipotezleri nesnel ölçümler tarafından reddedilmiştir. Benlik saygısı, ilişkilerin niceliği ve niteliği hakkında bir öngörü sağlayamamıştır. Yüksek benlik saygısı insanları grup içinde konuşmaya ve grubun yaklaşımını eleştirmeye daha istekli yapabilmektedir. Liderlik konusunda benlik saygısının doğrudan etkisinden bahsedilemese de dolaylı etkisinden söz etmektedirler. Kendini yalnız hisseden insanların benlik saygıları da düşüktür. Baumeister’ın yaptığı çalışmada benlik saygısı mutlulukla çok yüksek bir ilişki göstermiştir. Yüksek benlik saygısı mutluluğa, düşük benlik saygısı ise depresyona götürmektedir. Yüksek benlik saygısının stresin de etkilerini hafiflettiğini belirtmişlerdir.

Schimmack ve Diener (2003) öznel iyi oluşun yordayıcı olarak benlik saygısının belirgin ve kapalı ölçümlerinin güvenirliği üzerine IIlinois Üniversitesindeki 141 üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirdiği çalışmada sömestr başında Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeğinin açık adı görülerek değerlendirme yapılmış ve açık olarak ölçülen benlik saygısı öznel iyi oluşun anlamlı bir yordayıcısı olarak belirlenmiştir. Ancak elde edilen sonuçların abartılı olduğu düşüncesi ile ilk ölçümden sonra ruh hali ve mevcut diğer etkenlerin etkisinden kaçınmak sebebiyle farklı bir oturumda da benlik saygısı ölçeğinin adı açık olarak yazılmadan sadece baş harfleri belirtilerek bir ölçüm daha yapılmıştır. Bu ölçümden elde edilen sonuç ise benlik saygısının öznel iyi oluşun herhangi bir ölçümü ile anlamlı bir ilişki olmadığı vurgulamışlardır (Akt: Saygın, 2006).

Kernis (2005) 120 üniversite öğrencisi üzerinde yürüttüğü çalışmasında psikolojik fonksiyonların çeşitli yönleri içinde benlik saygısı seviyesi ve tutarlılığının rolü üzerinde çalışmıştır. Tutarsız benlik saygısına sahip olanların tutarlı benlik saygısına sahip olanlara kıyasala olumsuz olayları açıklamada daha çok içselleştirme ve genelleme yaptıkları görülmüştür. Başarısızlığın olumsuz göstergelerini aşırı genelleme eğilimi ile tutarsız benlik saygısı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu belirtmiştir.

Saygın’ın (2006) üniversite öğrencilerinin sosyal destek, benlik saygısı ve öznel iyi oluş düzeyleri çeşitli değişkenler açısından incelediği yüksek lisans tezinde sınıf değişkeninin öğrencilerin benlik saygısı ve aileden alınan sosyal destek düzeyleri açısından önemli düzeyde bir farklılaşma göstermediği ancak arkadaşlardan/ öğretmenlerden alınan sosyal destek ve öznel iyi oluş düzeylerinin sınıf değişkenine göre önemli düzeyde farklılaştığı gözlenmiştir. Çalışmada yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre, sosyal desteğin öznel iyi oluşu açıklayabildiği, öznel iyi oluş ve sosyal desteğin benlik saygısını açıklayamadığı bulgusu elde edilmiştir. Öznel iyi oluşun benlik saygısıyla arasında anlamlı bir ilişki olmadığı bulunmuş ancak öznel iyi oluş sosyal desteğin tüm alanları ile ilişkili olduğunu belirtmiştir.

Çankaya’nın (2007) yüksek lisans tezi olarak yaptığı bu araştırma, lise 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygılarının; cinsiyete, sosyal kaygı düzeyine ve akademik başarı düzeyine göre değişip değişmediğini incelemek amacıyla yapılmış betimsel bir çalışmadır. Araştırmada belirlenen liselerden rastgele örnekleme tekniği yoluyla 500 kişilik bir örneklem alınmıştır. Akademik başarısı yüksek öğrencilerin benlik algısı puanları da yüksektir. Akademik başarı arttıkça, öğrencilerin benlik saygı düzeyleri de artmaktadır. Lise 1 ve 2. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygısı düzeyleri sosyal kaygı düzeylerine göre anlamlı bulunmuştur. Sosyal kaygısı alt düzeyde olan öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri yüksektir. Lise 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygısı düzeylerinde cinsiyete göre fark bulunmamıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, lise 1ve 2. sınıf öğrencilerinin benlik saygısı düzeylerinin cinsiyete göre anlamlı bir ilişkinin olmadığı, sosyal kaygı

düzeyine ve akademik başarı düzeyine göre ise anlamlı bir ilişki olduğunu saptamışlardır.

Ottekin (2009) in ailelerinden ayrı olarak öğrenim gören üniversite öğrencilerinin benlik saygısı ve umutsuzluk düzeylerinin incelenmesi konulu yüksek lisans tez araştırması analizleri sonucunda şu sonuçlar elde edilmiştir. Cinsiyet değişkenin umutsuzluk düzeyi alt boyutları (umut, motivasyon kaybı, gelecek ile ilgili beklentiler) puan ortalamalarında anlamlı olarak farklılık yaratmadığı tespit edilmiştir. Cinsiyet değişkeninin benlik saygısı düzeyine etkisi incelenmiş, erkek öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri kız öğrencilere göre yüksek bulunmuştur. Öğrencilerin ailelerinin ekonomik durumu değişkeninin benlik saygısına etkisi incelenmiş ve ekonomik düzeyin benlik saygısında anlamlı bir farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir. Anne ve baba eğitim durumunun benlik saygısına etkisi incelenmiş farklılığın anlamlı olmadığı sonucuna varılmıştır. Anne baba sağlık ve beraberlik durumunun benlik saygısına etkisi incelenmiş ve anlamlı olarak fark yaratmadığı görülmüştür. Öğrencilerin ailelerinin yaşadığı yerin benlik saygısına etkisi incelenmiştir. Ailenin yaşadığı yerin benlik saygısına etkisi anlamlı bulunmuştur. Yapılan analiz sonucu, aileleri köy ve ilçelerde yaşayan öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri ilde yaşayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Öğrencilerin devam ettikleri fakülte ve yüksekokulun umutsuzluk ve benlik saygısı düzeylerine etkisi incelenmiş; benlik saygısı ve umutsuzluk düzeylerine (gelecek, motivasyon, umut) etkisinin anlamlı olmadığı görülmüştür. Umutsuzluk ve benlik saygısı düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiş; umutsuzluk ölçeğinin alt boyutlarından olan umut, motivasyon eksikliği ve gelecek ile ilgili beklentiler ile benlik saygısı düzeyi arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirtilmiştir.

Razı, Kuzu, Yıldız, Ocakcı, Arifoğlu, (2009) nun çalışan gençlerde benlik saygısı, iletişim becerileri ve stresle başaçıkma konulu çalışmasından elde edilen bulgulara göre bireyin benlik saygısı arttıkça stresle başaçıkmada kendine güvenli yaklaşım kullanımı, benlik saygısı azaldıkça kendine güvensiz yaklaşım kullanımı; iletişim becerileri arttıkça stresle başaçıkmada kendine güvenli yaklaşım ve iyimser yaklaşım kullanımı artış gösterdiği belirtilmiştir.

Erşan, Doğan ve Doğan (2009) tarafından spor yüksek okulunda okuyan 286 öğrenci üzerinde yapılan araştırma sonucunda öğrencilerinin benlik saygısı artan yüksek düzeyde olduğu ve yaşla benlik saygısının arttığı takım sporu yapanlarda insanlara güvenmenin daha yüksek düzeyde olduğunu, gelir düzeyiyle benlik saygısının doğrusal bir ilişki gösterdiğini, benlik saygısı düştükçe olumsuz ruhsal özelliklerin arttığını belirtmişlerdir.

Koç, M (2010) tarafından yapılan bir araştırmada elde edilen sonuçlara bakıldığında, “yetişkinlik dönemindeki cinsiyet, yaş, sosyo-ekonomik düzey, eğitim düzeyi, medenî durum ve meslek grubu gibi demografik özellikler ile benlik saygısı arasında anlamlı farklılıklar” olacağı öngörüsünden hareketle oluşturulan genel hipotezi test etmek amacıyla yapılan istatistiksel analizler sonucunda:

(a) Yetişkin kadınların, benlik saygılarını besleyen kendi kişisel özelliklerine yükledikleri önem düzeylerinin, erkeklerden daha yüksek olduğu; (b) Yetişkinlik döneminde, benlik saygısının gerek genel gerekse kişisel ve kişiler arası özellikler alt boyutlarındaki memnuniyet düzeylerinin ilk yetişkinlik dönemlerinden itibaren ilerleyen yaşlara doğru periyodik olarak yükseldiği; (c) yetişkinlerin öznel sosyoekonomik düzey algılan bağlamında sosyo-ekonomik açıdan üst ve ortanın üstündeki refah seviyesine sahip yetişkinlerin benlik saygılarının besleyen kendi kişisel özelliklerine yükledikleri önem ile bu özelliklerinden o an için duydukları memnuniyet düzeylerinin, alt ve orta düzeydeki refah seviyesine sahip yetişkinlerden daha yüksek olduğu; (d) eğitim düzeyi açısından ortaöğretim düzeyinde lise mezunu olan yetişkinlerin kendi kişisel özellikleri üzerinden idealize ve realize edilmiş benlik saygısı düzeylerinin, yükseköğretim düzeyinde ön lisans ve lisans derecesiyle üniversite mezunu olan yetişkinler ile üniversite mezunu olup ayni zamanda lisansüstü derecesine sahip olan yetişkin bireylerinden daha düşük olduğu; (e) medenî durum açısından bekârların yanı sıra özellikle dul olan yetişkinlerin benlik saygılarını besleyen kendi kişilerarası özelliklerinden o an için duydukları memnuniyet düzeylerinin, evli olan yetişkinlerden daha düşük olduğu; (f) meslek gruplan içerisinde yer alan din görevlilerinin, benlik saygılarını besleyen kendi kişisel ve kişilerarası özelliklerinden duydukları memnuniyet düzeylerinin, başta serbest meslek grubunda çalışan yetişkinler olmak üzere diğer meslek gruplarından daha yüksek olduğunu saptamıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, araştırma grubu, verilerin toplanmasında kullanılan ölçme araçları ve verilerin analizine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.