• Sonuç bulunamadı

B- Araştırmanın Amacı ve Önemi

2.2. Sosyal Medyanın Doğuşu, Gelişimi ve Tarihçesi

Sosyal medya günümüzün vazgeçilmez bir iletişim mecrası olmasına rağmen çok eski bir geçmişe sahip değildir. ‘’Sosyal medyanın tarihi 1979 yılında Tom Truscott ve Jim Ellis tarafından kurulan, makalelerin haber gruplarına gönderildiği Usenet’le başlatılabillir.

38

1988’de kurulan IRC (İnternet Relay Chat) ile dosya ve link paylaşımı geliştirilmiştir. 1977 yılında kurulan SixDegress kullanıcılarına profil oluşturma ve arkadaşlarını listeleme imkanı vermiştir. Bu sitenin kullanıcıları aynı mesajı gönderebilmekte ve alabilmektedir. SixDegress 2000 yılında, paylaşım aktivitelerinin yetersizliğinden dolayı kapanmak zorunda kalmıştır. Sosyal medyanın ilk örneği sayılabilen ve halen faaliyette olan Friendster ise 2002 yılında kurulmuştur. Burada kullanıcılar diğerlerinin profil güncellemelerini takip edebilmekte ve ağa katılımı teşvik edebilmektedir. 2003 yılından sonra paylaşım siteleri ardı ardına açılmaya başlamış, 2004 yılında kariyer odaklı LinkedIn’in devreye girmesinin ardından, yine aynı yıl mahremiyet ilişkisini geri döndürülemez derecede farklılaştıran Facebook kurulmuştur. ‘’ Bu yıllardan sonra artık sosyal medya gün geçtikçe yaygınlaşan, katılımcı sayısını arttıran, dünya üzerinde geniş kitlelere hitap eden bir mecraya doğru büyük bir hızla ilerlemiştir.( Toprak vd.,2014: 35)

2003 yılından sonra toplumsal paylaşım ağları hızla yaygınlaşmaya başlamış ve kullanıcı sayılarında muazzam artışlar yaşanmıştır. Ancak 2003 yılından sonra oluşturulan/tasarımlanan toplumsal paylaşım ağlarından en dikkat çekici olanları Facebook ve MySpace olmuştur. Genç kullanıcılar tarafından ilgi ile takip edilen MySpace özellikle favori müzik gruplarıyla iletişime geçmek isteyenlerin adresi olmuştur. Başlangıçta geleneksel medyada gündem olmamasından ötürü ünü pek duyulmayan MySpace, 2005 yılında Rupert Murdoch’un sahip olduğu News Corporation’ın siteyi yüksek bir meblağa devralmasıyla, geleneksel medyada geniş bir yankı uyandırmıştır. Bunun üzerine gençlerin yanı sıra yetişkinler de MySpace kullanıcısı olmaya başlamıştır. Bu sırada bir takım ahlaki endişelerden dolayı MySpace hakkında yasal işlemlere başvurulmuştur. (Boyd ve Elisson, 2007) . 2004 yılına gelindiğinde ise Facebook olgusu ortaya çıkmıştır. Başlangıçta sadece Hardvard Üniversitesi’nin e-posta adresine sahip olan kullanıcılarla sınırlı olan Facebook ortamı, zamanla birçok üniversite ağını da desteklemeye başlamıştır. 2005 yılında, lise öğrencilerini de ağına katan Facebook sonrasında herkesin kullanımına açılmıştır. ‘’(Toprak vd.,2014:28)

Sosyal medya bu kısa geçmişine rağmen, insanlar arasında diğer iletişim araçlarına nispeten daha hızlı ve daha kolay yaygınlaşmıştır. Bunun pek çok sebebi bulunmaktadır. Görece diğer kitle iletişim araçlarının çıkış sürecinde ki yüksek maliyete karşın; internet ve interneti kullanmamıza imkan sağlayan araç ve gereçlerin nispeten daha uygun maliyetle piyasaya çıkışı, internetin yaşamı kuşatıcılığı sebebiyle iletişimin de bu alana doğal bir süreç olarak taşınmış olması, çünkü sosyal medya da; asıl itibariyle internet üzerinden yapılan resmi

39

işlemlerde gerekli bilgi ve belgelerin aktarılmasına imkan sağlayan programların tasarlanmasının akabinde; kişisel verilerin özel hesaplar üzerinden içerik aktarımını sağlayan programlara dönüşmesiyle ortaya çıkmıştır. İnternetin sağladığı tüm imkanların sosyal medyada kullanılabilir olması da önemli bir etkendir.(Örn; alışveriş, eğitim, reklam vs.) Sosyal medyanın insanların psikolojik ihtiyaçları, zaafları göz önünde bulundurularak bağımlılık düzeyinde kullanım sağlayacak şekilde tasarlanmış olması da sosyal medyayı bu denli yaygın kılan bir diğer önemli etmendir.

‘’ Yeni bir iletişim organından bahsediyoruz. Gazete değil, televizyon değil, telefon değil. Ama hepsinden bir şeyler almış. Kendince bir dili var. Reyting diyor, ne demek istiyorsun diyoruz. Mention diyor, o ne demek? Kendince bir dili ve ortamı var. Anlık bilgi dünyanın her tarafından akıyor ama burada yapılması gereken doğru bilgiye ulaşmak. Herkes konuşuyor, her şey hakkında konuşuluyor hangisi doğru, hangisi gerçek, hangi kaynak birinci kaynak, bunlara ulaşmak zorlaşıyor ve yeni meslekler ortaya çıkıyor. Bunların başında da sosyal medya uzmanlığı geliyor… Bilginin ve paylaşımının sınırlarının olmadığı kocaman bir bilgi yumağından bahsediyoruz. İçerisinde lisanslı-lisanssız, doğru-eksik, yarım her türlü bilgi var. Doğru bilgi artık yetenek gerektiriyor ve ortama ne yazık ki çok seslilik hakim, kısacası ağzı olan herkes konuşuyor. Bir dönem bu söz Türkiye de oldukça meşhurdu ve şimdi sosyal medyayla gerçek yerini buldu. ‘’ ( Dib,2018:13)

Sosyal medya genel bir isim, bir tanımlama olmakla beraber bu tanımın altını dolduran programlar sürekli olarak değişkenlik göstermektedir. Bu değişkenlik hem sosyal medya paylaşım ağı olan programların kendi iç tasarımında hem de bizatihi bazı paylaşım ağlarının tedavülden kalkmasıyla gerçekleşmektedir. Örneğin yukarıda bahsi geçen pek çok programdan günümüze kadar varlığını sürdüren sosyal medya paylaşım ağlarından sadece Facebook olmuştur. Diğerleri ise ya kapanmış ya da popülaritesini yitirmiştir. Mesela SixDegress isimli program bir dönemin popüler paylaşım ağı olarak kullanılmışken şu an da böyle bir programın varlığı bile çoğu kullanıcı tarafından bilinmemektedir. ‘’SixDegrees’in popülaritesini sürdürememesinin nedeni kullanıcılarının arkadaşlık tekliflerini kabul ettikten sonra sitede yapacakları alternatif uygulamalarındaki yetersizlikleri olmuştur.(Boyd ve Elisson, 2007)’’. Aynı şekilde Facebook’un uzun yıllar popüler bir toplumsal paylaşım ağı olmasının sebebi sürekli olarak yenilenen ara yüzler aracılığıyla kullanıcılarına çeşitli uygulamalar sunmasıdır. 2003 yılında 300.000 ‘i aşkın kullanıcıya erişen Friendster ‘de zamanla popülerliğini yitiren programlardan birisidir. ( Boyd ve Ellisson, 2007 ) Tüm bu veriler sosyal paylaşım ağlarını kullanan kullanıcıların, sosyal paylaşım ağlarını ‘’modayı

40

takip eder gibi takip ettiklerini’’ göstermektedir. Zira günümüzde de Facebook’un tahtını sarsan İnstagram uygulaması, en popüler uygulamalardan biri olarak kullanılmaktadır.

İnternet süreciyle başlayan küresel ölçekte enformasyon akışının son noktalarından biri olan sosyal medya, zaman ve mekan kavramlarını bir kere daha yapı bozumuna uğratarak bireysel ve toplumsal hayatın yeniden yorumlanmasını sağlamıştır. Bu nedenle küresel bir ağ döngüsü içerisinde gerçekleşen bu yeni sürecin tanımlanması ve anlaşılmasına denk düşen en anlamlı toplum tanımlaması ‘ağ toplumu’ dur. Manuel Castells’in deyişiyle; ‘’ Bireyler artık küresel ve yerel olarak örülmüş, birbiriyle bağ(ıntı)lı ağ toplumu içinde yaşamaktadır. ‘’ Castells’e göre, iletişim araçlarının küresel çapta birbirleriyle bağlantılı hale geldiği, programlar ve mesajların küresel bir ağ içinde dolandığı şu günlerde, insanlar artık küresel bir köyde değil küresel çapta üretilip yerel olarak dağıtılan ısmarlama kulübelerde oturmaktadır. (Toprak ve vd. , 2000:25)