• Sonuç bulunamadı

2.4. Mekânsal Vatandaşlık ve Mekânsal Vatandaşlık Eğitimi

2.4.1. Sosyal Bilgilerde Mekânsal Vatandaşlık Eğitimi

Toplum hayatına insanların ve toplumun refahı için vatandaşlık hak ve sorumluluklarını bilen insanlar yetiştirmek çok önemlidir. Bu nedenle sosyal bilgiler müfredatı ve uygulamaları, öğrencilerin giderek karmaşıklaşan ve yeni gelişen teknolojilerle birlikte adeta küresel bir ülkeye dönüşen dünyayı anlamak için gerekli olan becerileri, kavramları ve genellemeleri anlamalarını ve öğrenmelerini sağlamaktadır (Shin ve Bernardz, 2018). İyi öğretildiği zaman, sosyal bilgiler öğrencilere etik ve değer temelli ikilemleri ve sorunları çözme ve dikkatli bir akıl yürütme ve özenli düşünme süreci ile kişisel ve sivil kararları verme konusunda eğitir. Günümüzün öğrencileri sürekli genişleyen, sürekli değişen bir toplumla karşı karşıyadır ve onları bireysel olarak ve toplumsal grupların dinamikleri içinde etkileyen çeşitli etkileri anlamalıdır. Tarih, coğrafya, yurttaşlık, ekonomi, sosyoloji ve psikoloji disiplinlerinin bir arada verildiği sosyal bilgiler dersiyle öğrenciler çatışma ve mücadelenin nasıl çözüleceğini, hoşgörüyü teşvik etmeyi, sürekliliği ve istikrarı desteklemeyi ve sosyal gelişmeyi ve bu gelişmeyi desteklemeyi öğrenmelidirler. Öğrenciler demokrasiye ve vatandaşlık süreçlerine aktif katılım ve katkı yoluyla, 21. yüzyılın yerel, ulusal ve küresel vatandaşı olmanın önemini daha iyi kavrayacaklardır.

Sosyal bilgiler eğitiminin ve onunla ilişkilendirilen sosyal bilim disiplinlerin amacı, gençlerin, karşılıklı bağlılık içinde kültürel çeşitliliği olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak kamu yararına bilinçli ve gerekçeli kararlar verebilmelerine yardımcı olma temel amacıyla sivil yeterliliği teşvik etmektir (Doğanay, 2002a; Karasu Avcı, 2016; Sözer 2009; Akhan, 2011; Öztürk ve Deveci, 2010; Sunal, Sunal ve Lynn, 2009).

Kapsamlı bir sosyal bilgiler programı, her çocuğa sosyal, politik ve ekonomik yaşama yetkin katılım için gerekli bilgi, beceri ve inanç ve değerleri edinme ve aynı zamanda sosyal bilgiler ve bununla ilgili daha fazla çalışma için öğrencileri hazırlamalıdır. Sosyal bilgiler; vatandaşlığın doğasını özümsemiş bireyler yetiştirmek için sosyal disiplinlerden seçilerek karılmış ve bir araya getirilmiş bilgilerle öğrenciye toplum hayatıyla ilgili temel beceri, tutum ve değerlerin kazanıldığı bir ilköğretim dersidir (Memişoğlu, 2012).

Sosyal bilgilerin amacı, tüm öğrencileri sosyal bilgileri oluşturan disiplinler hakkında mümkün olan en yüksek düzeyde bilgi sahibi olmalarını sağlayarak onları toplum için yeterince hazır ve demokratik süreçlere yektin hale getirmektir. Coğrafya disiplini de sosyal bilgilerin en önemli disiplinlerinden birisidir. Coğrafya, insanın içinde yaşadığı çevrenin doğal özelliklerini, insan-doğal çevre etkileşimini ve bu etkileşim sonucu insanın ortaya koyduğu beşeri ve ekonomik etkinlikleri dağılış, ilgi, bağlılık ve nedensellik prensipleri çerçevesinde inceleyerek sonuçlarını açıklayan bir bilimdir (Şahin, 2006; Öztürk, 2010).

Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde insanların günlük hayatlarında yaşadıkları çevreyle olan etkileşimlerinde coğrafi bilgiyle donatılmış olmaları gerekmektedir. Nitekim dünyada hızla yükselen coğrafyanın vatandaşlık ve vatandaşlık süreçleri ile vatandaşlık eğitimi alanındaki ağırlığının artmasını da buna bağlayabiliriz. Ülkemizde coğrafya disiplini disiplinler arası bir ders olan sosyal bilgilerin en önemli kaynaklarından birisidir. Öğrenciler sosyal bilgiler dersinde coğrafya disiplinine ait konu ve kazanımlarla bölgelerimiz, çevremiz, doğal kaynaklarımız, doğa ve insan etkileşimi, mekânı algılama ve mekânsal süreçleri kavrama, harita okuma ve yorumlama gibi birçok konu hakkında bilgi sahibi olmaktadır (Sagay, 2007). Sosyal bilgiler dersindeki coğrafya konularının hedefi, öğrencilere içinde yaşadıkları ve çevrelerinde var olan doğal ve ekonomik çevreyi tanıtarak onlara çevreleriyle uyumlu bir yaşam kurma fırsatı sunmaktır (Turan, 2002). Öğrencilerin coğrafya konularıyla sosyal bilgiler dersinde doğa ile insan etkileşimi ve uyumunu fark etmesini bu yolla da coğrafi sorgulama becerisi kazanması, mekânla alakalı süreçleri takip edebilmesi ve ülkesinin komşularıyla olan ilişkilerini öğrenerek doğayı koruma

ve gelecek kuşaklara aktarmaya verdiği önemi arttırması hedeflenmektedir. (Memişoğlu ve Öner, 2013).

Sosyal bilgilerin en temel hedeflerinden olan vatandaşlık eğitimi ve toplumsal kuralları içselleştirerek toplumuna faydalı, ülkesini seven ve vatandaşı olarak onu ileriye götürecek çalışmalar yapacak bireylerin yetiştirilmesi hedeflendiğinden coğrafya disiplini bu amaca yönelik ana disiplinlerden biri olarak görülmektedir. Sosyal Bilgiler dersi ve müfredatı içeriği bakımından incelendiğinde yeryüzünü ve üzerinde gerçekleşen olayların oluş sebeplerini açıklayarak onları öğrencilere tanıtan, temel vatandaşlık hak ve sorumluluklarını aktaran insana çevresinin fiziki ve sosyal boyutunu aktarmada geçmiş bugün ve gelecek bağlamını kullanan bir yapıdadır (Oruç, Ulusoy, 2008).

Nitekim bunu hem daha önceki sosyal bilgiler programlarında hem de 2018 yılında hazırlanan sosyal bilgiler programında görmek mümkündür. Günümüz dünyasında insanlar tarafından günlük olarak kullanılan teknolojilerden de yararlanılarak yapılacak aktif coğrafya eğitimi öğrencilerin vatandaşlığın mekânsal yönde gelişmesi için elzem görülmektedir (Shin ve Bernardz, 2018). Yaşadığı çevrenin, ülke ve ülkesinin içinde bulunduğu mekânın öğrenciler tarafından tanınmasıyla öğrencilerin ülkesinin gelişim ve büyüme hedefleri doğrultusundaki eğitimlerinin başarılması konusunda yurt dışında birçok çalışmalar yapılmıştır (Gryl, vd., 2010; Sbicca ve Perdue, 2014, Gryl ve Jekel, 2012; Shin ve Bernardz, 2018). Vatandaşlığın ülkedeki insanları yasalar önünde eşitlediği göz önüne alındığında vatandaşlık eğitiminin de vatandaşlara ortak hedefler çevresinde toplamayı amaçladığını söylemek mümkündür. Bu ortak amaçların toplumun tüm bireyleri tarafından aynı düzeyde içselleştirilebilmesi için de mekânsal bir vatandaşlık eğitiminin gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Mekânsal vatandaşlık bireylerin coğrafi bilgileri öğrenerek günlük hayatında ve yaşamında bu bilgileri kullanması ve bu yolla da demokratik süreçlere katılarak iyi ve aktif bir vatandaş olmasıdır. Gryl ve arkadaşları (2010), mekânsal vatandaşlığın bireylerin yeryüzünü fiziki dünya ve çevresel olarak tanıması, fiziki ve beşeri faktörleri öğrenerek fiziki ve beşeri faktörler arasındaki bağlantı ve ilişkileri

kavraması olarak tanımlamıştır. Mekânsal vatandaşlık coğrafi bilgiler ve coğrafi bilgi sistemleri yoluyla öğrencilerin yaşadığı mekânı inceleme, çevresinde meydana gelen doğal ve beşeri olayları yorumlama, anlamlandırma becerisi kazanmasını ve bütün bunların katkısıyla aktif vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlamaktadır (Jekel vd., 2015).

Mekânın kullanılması, mekânla ilgili tasarruflarda bireyin kendisine sunulan bilgiyle yetinmesi yerine bunu araştırarak genişletmesi, bu bilgileri yorumlaması ve eleştirmesi de gerekmektedir. Coğrafi bilginin mekânsal teknoloji araçları yardımıyla sunulması, öğrencilerin verilen mekânsal bilgiler çerçevesinde vatandaşlıkla ilgili konularda daha aktif olması, vatandaşlık süreçlerine katılım sağlaması hedeflenmektedir. Mekânsal verileri elde edebilen, bu verileri okuyabilen, yorumlayabilen ve bu mekânsal teknolojilerle iletişim kurarak coğrafi araçlar yardımıyla konum analizi yapabilen ve fikirlerini ifade edebilen öğrenciler ve bireyler yetiştirmek mekânsal vatandaşlığın temelini oluşturmaktadır. Mekânsal iletişimin öğretilmesi ve öğrencilere mekânsal iletişim yeteneğinin kazandırılması mekânsal vatandaşlığın en önemli hedef ve basamaklarından bir tanesidir (Gryl ve Jekel, 2012).

Coğrafya bilgi sistemleri dünyayla ilgili mekânsal bilgi ve verilerin toplanması, bu verilerin kontrolü, işlenmesi, analiz edilmesi, görüntülenmesi ve istendiğinde depolanması için kullanılan bir sistemdir (Şimşek, 2008). Coğrafi bilgi sistemleri ile mekânla ilgili verilere ulaşılması ve kullanılması mekânsal olarak gelişmiş vatandaşlar ve vatandaşlık kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Mekânsal vatandaşlığı tanımlarken, vatandaşlık eğitimi, uzayın yani mekânın anlaşılması, mekânsal temsiller, coğrafya ve toplum arasındaki bağlantılardan bahsedebiliriz (Gryl vd., 2010).

Bu bilgilerden hareketle coğrafi bilgilerin verildiği bir ilk ve ortaöğretim dersi olan sosyal bilgiler programının mekânsal vatandaşlığa ilişkin olarak incelenmesi bir gereklilik oluşturmuştur. Sosyal bilgilerin en güncel programı olan 2018 programında tüm beceri, değerler ve kazanımlarının verildiği öğrenme alanları öne

çıkmaktadır. Bu kapsamda incelenen sosyal bilgiler programında bulunan yedi öğrenme alanına bakılmış ve ilgili olanlar incelenmiştir.

Birey ve toplum öğrenme alanı kazanımlarından da anlaşılacağı üzere daha çok bireyin topluma olan bağına, öğrencinin bir birey olarak varlığını kavramasına, toplumdaki bireylerin fark edilmesine odaklanmıştır. Programda bu öğrenme alanındaki saygı ve sorumluluk gibi değerlerle kanıt kullanma, zaman ve kronolojiyi algılama, empati kurma becerilerinin kazandırılması istenmiştir. Kültür ve Miras öğrenme alanında yer alan kazanımlara bakıldığında öğrencileri geçmişimizdeki kültür öğeleri ile ilgili bilgi sahibi yapmayı amaçladığını söylemek mümkündür. Bu öğrenme alanında aile birliğine önem verme, kültürel mirasa duyarlılık ve vatanseverlik gibi değerlerle kanıt kullanma, zaman ve kronolojiyi algılama ile değişim ve sürekliliği algılama gibi becerilerin öğrenciye kazandırılması istenmiştir (MEB, 2018).

İnsanlar, yerler ve çevreler öğrenme alanındaki kazanımlardan öğrencilerin çevresindeki yerleri, doğa olaylarını, doğal ve beşeri unsurları kavrayarak konumsal becerileri, kroki harita hazırlamayı öğrenmesi amaçlandığı söylenebilir. Bu öğrenme alanında doğal çevreye duyarlılık değeriyle mekânı algılama, harita kullanma, konum analizi, tablo, grafik, diyagram çizme ve yorumlama gibi becerilerin öğrenciye verilmesi istenmiştir. Bilim, teknoloji ve toplum öğrenme alanı kazanımlarının çoğunlukla teknoloji, teknoloji kullanımı, teknolojinin geçmişi gibi kazanımlardan oluştuğu söylenebilir. Bu öğrenme alanında öğrencilerin bilimsellik ve doğal çevreye duyarlılık gibi değerlerle değişim ve yenilikçilik gibi becerileri kazanmaları gerektiği belirtilmiştir. Üretim, dağıtım ve tüketim öğrenme alanı ekonomik faaliyetleri, kaynakları, istek ve ihtiyaçlar konusunda öğrenciyi bilinçlendirici kazanımlar içermektedir. Bu öğrenme alanında sorumluluk ve tasarruf gibi değerlerle öz denetim, karar verme ve finansal okuryazarlık gibi becerilerin öğrenci tarafından edinilmesi istenmiştir. Etkin vatandaşlık öğrenme alanı çocuk hakları, bağımsızlık ve özgürlük, sosyal katılım konularında kazanımlar içermektedir. Bu öğrenme alanında sorumluluk ve bağımsızlık gibi değerlerle iş birliği, sosyal katılım ve karar verme becerilerinin öğrenciye verilmesi amaçlanmıştır. Küresel bağlantılar öğrenme alanı öğrencileri diğer ülke ve kültürler, ülkemizin komşuları, farklılıklara saygı gibi

konularda yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu öğrenme alanında öğrencilerin bilimsellik, aile birliğine önem verme ve sorumluluk gibi değerlerle sosyal katılım becerisinin gelişmesi hedeflenir (MEB, 2018).

İnsanlar yerler ve çevreler öğrenme alanı; mekânsal vatandaşlığın temellerinden mekânsal analiz, konumsal çıkarım, yaşadığı çevreyi doğal ve beşeri unsurlarıyla birlikte fark etme gibi vatandaşlık uygulamalarına katılımı arttıracak bilgiler, kazanımlar ve beceriler sunması itibariyle bu konuyla oldukça ilgili olduğu söylenebilir. Bilim, teknoloji ve toplum öğrenme alanı teknoloji ve teknoloji kullanımı ile ilgili olduğundan mekânsal teknolojilerin, coğrafi bilgi sistemlerinin kullanımının da verilebileceği bir öğrenme alanı olarak öğretmen tarafından değerlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Etkin vatandaşlık öğrenme alanı öğrenciye hem temel haklarını, demokrasi, vatandaşlık ve özgürlükler bağlamındaki temel ilkeleri vermesi bakımından mekânsal vatandaşlığın vatandaşlık boyutuyla ilişkilendirilebilir. Küresel vatandaşlık öğrenme alanı öğrencilere diğer toplumlar, kültürler, insanlar farklılıklar gibi konular hakkında bilgi verirken mekânsal vatandaşlığın küresel boyutunu yansıtmaktadır (MEB, 2018).

Mekânsal vatandaşlık ile amaçlanan öğrencilerin yeryüzünü fiziki ve beşeri dünya olarak algılayarak; çevrenin önemini, çevre be insan ilişkisini öğrenmesi (Gryl, vd., 2010), bu sayede de mekânsal farkındalığa kavuşarak mekânın kullanılması ve yönetilmesinde söz sahibi ve aktif olmalarını sağlamaktır (Jekel, 2013). Mekânsal vatandaşlığın birçok tanımından hareketle ilişkilendirilen sosyal bilgilerin bu öğrenme alanlarında içeriğin nasıl ve hangi araç gereçlerle verileceği öğretmenin yeteneğine, bilgisine, isteğine ve okulun alt yapısına bağlıdır. Mekânsal teknolojiler ve coğrafi bilgi sistemleri herhangi bir öğrenme alanında bir ders aracı, yöntemi veya tekniği olarak geçmese de bu öğrenme alanlarıyla konu ve içerik olarak benzer yanlarının bulunduğu görünmektedir. Ayrıca mekânsal bilgiler sunan araçlar ve coğrafi bilgi sistemleri birçok çalışmada öğretmenlere bir araç ve anlatıma alternatif bir yöntem olarak sunulmuş, bu araçların derslerde öğrencinin ilgisini arttırarak öğrenciyi bilgi edinme süreçlerine dâhil ettiği vurgulanmıştır (Audet ve Paris, 1997; Palladino ve Goodchild 1993; Crabb, 2001; Pitts, 2005; Aladağ, 2014; Shin ve Bernadz, 2018).

Bütün bu bilgilerden hareketle mekânsal vatandaşlığın aslında ülkemizdeki sosyal bilgilerin doğasında var olduğunu, sosyal bilgiler programında geçen mekânı algılama becerisi, konum analizi, harita okuryazarlığı gibi becerilerin mekânsal vatandaşlıkla ilişkilendirilebileceğini, programda geçmese de coğrafi bilgi sistemlerinin öğretmenler tarafından derslerde mekân bilgisi vermede kullanılmasının önünün açık olduğunu, coğrafi bilgi sistemleri ve sosyal bilgiler ile ilgili (Uğurlu, 2007; Şimşek, 2008, 2011; Aladağ, 2014; Koca ve Daşdemir, 2016) çalışmaların yapıldığını söylemek mümkündür.