• Sonuç bulunamadı

B. Temerrüt Hükümleri

III. SORUMSUZLUK ANLAŞMALARI

Sorumsuzluk anlaşması, taraflar arasında akdedilen bir sözleşmenin ihlal edilmesi halinde, doğması muhtemel zararlara ilişkin olarak alacaklının tazminat talebinde bulunulmasına kısmen veya tamamen engel olan, açık veya örtülü olarak yapılan anlaşmadır402. Sorumsuzluk anlaşmaları asıl sözleşme içerisinde bulunan bir hükümle, asıl sözleşmenin eki halinde veya asıl sözleşmeden bağımsız olarak yapılabilir403. Ancak anlaşmanın sözleşmenin yapıldığı sırada veya en geç zararın doğmasından önce yapılması

399 Eren, s. 38 vd.

400 Aral, Fahrettin: Türk Borçlar Hukukunda Kötü İfa, Ankara, Yetkin Yayınları, 2011, s. 109.

401 Yavuz, İkili Anlaşma, s. 301.

402 Eren, s. 1217.

403 Oğuzman / Öz, s. 438.

gerekmektedir. Bu husus, sorumsuzluk anlaşmalarını ibra ve sulh sözleşmelerini ayıran en önemli özelliktir.

Sorumsuzluk anlaşmalarına ilişkin herhangi bir geçerlilik şartı bulunmamaktadır.

Asıl sözleşmenin geçerliliği belirli şekli şartlara bağlanmış olsa bile bu durum değişmez404. Bu nedenle sorumsuzluk anlaşmasının asıl sözleşmenin tabi olduğu şekli şartlara uygun olmaması nedeniyle geçersiz sayılması mümkün değildir. Sorumsuzluk anlaşmasının herhangi bir nedenle hükümsüz olması asıl anlaşmanın varlığını etkilemez405.

Türk Borçlar Hukukunda irade özgürlüğü esas olmakla birlikte sorumsuzluk anlaşmaları söz konusu olduğunda irade özgürlüğüne ilişkin bir takım kısıtlamaların getirildiği görülmektedir. Bu kısıtlamalardan en önemlisi 6098 sayılı Kanun’un 115 inci maddesinde yer alan, borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşmaları kesin olarak hükümsüz kılan düzenlemedir. Söz konusu düzenlemeden sorumsuzluk anlaşmalarının yalnızca borçlunun hafif kusurları neticesinde doğacak zararlara ilişkin olabileceği anlaşılmaktadır. Anılan maddenin üçüncü fıkrasında ise borçlunun, kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülen ve uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat nedeniyle sorumlu olduğu hallerde, hafif kusrundan sorumlu olmayacağına ilişkin yaptığı sorumsuzluk anlaşmaları kesin olarak hükümsüz kabul edilmektedir.

404 Oğuzman / Öz, s. 438.

405 Burada kanundan doğan objektif kısmi butlan söz konusudur. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanunu’nun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen ve kısmi butlan uygulaması için aranan sübjektif unsur, yani borçlunun sorumsuzluk anlaşmasının varlığını bilmesi halinde asıl sözleşmeyi de yapmayacak olması şartı, burada uygulanmaz. Bu durum iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı düşer (Eren, s. 1220).

Diğer yandan Türk Borçlar Kanunu’nun 221 inci maddesinde, satıcının ağır kusrundan dolayı satılanın ayıplı olarak devredilmiş olması halinde, ayıptan sorumluluğu kaldıran veya sınırlayan anlaşmaların kesin olarak hükümsüz olacağı düzenlenmiştir. 115 inci madde genel nitelikte bir hüküm olmakla beraber, esasen her iki maddede de ağır kusrun varlığı halinde yapılan sorumsuzluk anlaşmasının kesin hükümsüz olduğunu düzenlemektedir.

Toptan satış faaliyeti, Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisans almak koşuluyla yürütülebilecek faaliyetlerdendir. Elektrik piyasasında lisans verme yetkisi Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na aittir. Yani toptan satış sözleşmeleri, yetkili makam tarafından verilen izinle faaliyet yürüten tüzel kişiler tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle toptan satış sözleşmelerinde hafif kusurdan doğan sorumluluğun kaldırılmasını öngören anlaşmalar dahi kesin olarak hükümsüzdür. Bununla birlikte, doktrinde elektrik sağlayan işletmelere ait olağan işletme tehlikeleri406 ile sınırlı olarak sorumsuzluk anlaşması yapılabileceğine ilişkin görüşler de mevcuttur407.

§.7. SÖZLEŞMENIN SONA ERMESI

I. GENEL OLARAK

Sözleşmenin sona ermesi, tarafların sözleşmeye ilişkin her türlü hak ve yükümlülüğünün ortadan kalkması halidir. Bu nedenle sözleşmenin sona ermesi, sözleşmeden kaynaklanan borç ilişkisinin de sona ermesi anlamına gelmektedir.

406 Olağan işletme tehlikesi, elektrik piyasası faaliyetlei açısından, işletmenin diğer işletmelere göre sık karşılaştığı, önlenme imkânı bulunmayan, bu sebeple işletmeyi elektrik tedarik etme yükümlülüğünden alıkoyan veya zorlaştıran tehlikelerdir.

407 Yavuz, İkili Anlaşma, s. 308’den naklen, Güven, s. 77.

Bilindiği gibi, borcun sona ermesi ile borç ilişkisinin sona ermesi birbirinden farklı kavramlardır. Borcun sona ermesi halinde sözleşme içerdiği diğer yükümlülükler sebebiyle varlığını devam ettirebilir. Buna karşın borç ilişkisinin sona ermesi halinde ise taraflar arasındaki borç ilişkisi bir bütün olarak sona ermektedir408. Borcu sona erdiren haller Türk Borçlar Kanunu’nun 132 ile 161 inci maddeleri arasında yer verilmektedir.

Buna göre borcu sona erdiren haller; ibra, yenileme, borçlu ve alacaklı sıfatlarının birleşmesi, borçlunun sorumlu olmadığı sonraki ifa imkânsızlığı, takastır. Türk Borçlar Kanunu’nda borç ilişkisini sona erdiren hallere yer verilmemektedir409.

Borç ilişkisinin sona erdiği durumlar taraflar arasındaki sözleşmenin tipine göre farklılık göstermektedir. Bu haller genel olarak; tarafların anlaşması, fesih, dönme, taraflardan birinin ölümü ya da iflası, ehliyetini kaybetmesi ve sürenin sona ermesi olarak sayılabilir.

Toptan satış sözleşmeleri, diğer sözleşmelerde olduğu gibi, genel sona erme sebepleriyle sona ermektedir410. Bu sözleşmeler kendiliğinden sona erebileceği gibi hukuki işlemle de ortadan kaldırılabilir. Toptan satış sözleşmeleri; sürenin dolması, tüzel kişiliğin sona ermesi ve imkânsızlık durumunda kendiliğinden; tarafların anlaşması ve fesih hallerinde ise hukuki işlemle sona ermektedir.

Belirtildiği üzere, elektrik tedarik sözleşmeleri genellikle sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerdir. Bu nedenle, hukuki ilişkinin sona ermesi ve sona ermenin sonuçları bakımından çoğu zaman sürekli borç ilişkilerine ilişkin hükümler

408 Eren, s. 1393; Kılıçoğlu, s. 1059.

409 Doktrinde borç ilişkisinin sona ermesi “geniş anlamda borcun sona ermesi”, borcun sona ermesi ise “dar anlamda borcun sona ermesi” olarak da ifade edilmektedir.

410 Ayrancı, Enerji, s. 238.

uygulanacaktır411. Diğer borç ilişkileri ile sürekli borç ilişkilerinin sona ermesi arasındaki en belirgin fark; sürekli borç ilişkilerinde sözleşmenin tek taraflı olarak sona erdirilmesinin kural olarak fesih ile gerçekleştirilmesidir412. Sürekli borç ilişkilerinde kural olarak dönme söz konusu değildir. Fesih sözleşme ilişkisini geleceğe etkili olarak sona erdirmektedir. Dönme ise borç ilişkisini geçmişe etkili olarak sona erdirir413.