• Sonuç bulunamadı

A. Satıcının Yükümlülükleri

1. Elektrik Enerjisi veya Kapasitesi Sağlama

Toptan satış sözleşmelerinin asli edim yükümlülüklerinden ilki elektrik enerjisi ve/veya kapasitesi tedarikidir. Bu yükümlülük sözleşmeye karakterini veren esas unsurlardandır. Bu nedenle elektrik piyasası mevzuatında, tedarik edilecek enerjinin niteliğine, sağlanma koşullarına ve teslimatına ilişkin çeşitli düzenlemelere yer verilmektedir.

Elektriğin tedarik edilmesi sırasında, gerek kanuni düzenlemelerle gerekse taraf iradeleriyle getirilen yükümlülüklere riayet edilmesi edimin gereği gibi ifası için şarttır.

Bu nedenle satıcı, enerji tedarik ediminin ifası sırasında iradi ve kanuni olarak belirlenen yükümlülüklere uymak durumundadır.

a. Enerjinin Gerekli Nitelikte Olması

Elektrik enerjisi/kapasitesi satışını konu edinen toptan satış sözleşmeleri, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında yer almaktadır. 6446 sayılı Kanun’un “ Amaç ” başlıklı 1 inci maddesinde; piyasaya sunulan elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli,

düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu olması gereği ifade edilmektedir. Elektrik piyasası mevzuatı, bu amaca erişilmesi doğrultusunda hazırlanan birçok düzenlemeyi içermektedir. Bu doğrultuda EPDK elektriğin gereken kalitede olmasını sağlamak amacıyla Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’ni yayımlamıştır274.

Tedarik edilen elektrik enerjisinin, sanayi elektriği için üç fazlı akım ve 380 Volt, şehir elektriği için tek fazlı akım ve 220 Volt olarak tedarik edilmesi öngörülmektedir.

Tedarik edilen enerjinin türünün ve geriliminin alıcının alt yapı değişikliğine gitmesini gerektirecek şekilde değiştirilmesi ancak alıcının rızası ile mümkündür. Aksi takdirde meydana gelen zararın tazmin edilmesi gerekecektir. Hatta bu durumda yapılan değişikliğin fesih nedeni olarak yorumlanması dahi mümkündür275.

Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde lisans sahibi iletim ve dağıtım şirketlerine getirilen yükümlülüklerle enerjinin gerekli nitelikte olması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda TEİAŞ elektriğin gereken kalitede olmasını sağlayacak yan hizmetleri belirlemek ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında bu hizmetleri sağlamakla yükümlü kılınmıştır (EPLY m.31/2).

Elektrik enerjisinin tedariki şebeke üzerinden gerçekleştirilmektedir. Tedarik yükümlüsünün şebekeye müdehale etmesi mümkün değildir. Yani elektriğin gereken nitelikte olmaması tedarik yükümlüsünden kaynaklanmamaktadır. Sistem işletmeciliği dolayısıyla meydana gelen veya elektrik enerjisinin kalitesizliğinden doğduğu tespit

274 Elektrik enerjisinin ticari ve teknik kalitesine ilişkin hususların detaylı olarak belirlenmesi ve bu doğrultuda dağıtım şirketleri, görevli tedarik şirketleri ve kullanıcılar tarafından uyulması gereken kurallar 21.12.2012 tarihli ve 28504 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nde yer almaktadır.

275 Ayrancı, Enerji, s. 180.

edilen zarar ve hasarlara ilişkin sorumululuk TEİAŞ’a aittir (EPLY m.31/2). Bu sorumuluk dağıtım şirketleri açısından da geçerlidir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler de ilgili mevzuat uyarınca sorumlu tutuldukları hallerde elektrik enerjisinin kalitesizliği sebebiyle meydana gelen zarar ve hasarları tazmin etmekle yükümlüdür (EPLY m.33/2).

Elektrik kalitesinde zaman zaman öngörülen miktarların dışına çıkan sapmalar görülebilmektedir. Her ne kadar yüksek teknik imkânlar kullanılsa da sapma genişliğinin dışına çıkılmasının tamamen önlenmesi mümkün değildir. Bu durumun önlenemez olması nedeniyle belirli oranlar dâhilinde kalan sapma miktarı, nitelik dâhilinde ifa olarak kabul edilmektedir276. Zira kimseden imkânsız bir şey talep edilemez.

b. Sürekli Hazır Bulundurma Yükümlülüğü

Enerji sözleşmeleri doğası gereği enerjinin sürekli olarak kullanıma hazır bulundurulmasını gerektirir. Enerjinin kullanıma hazır bulunmaması nedeniyle kullanılamaması halinde bu durumun ikame edilmesi söz konusu olmamaktadır. Elektrik enerjisinin depolanmasının zorluğu da göz önünde bulundurulduğunda sürekli hazır bulundurma yükümlülüğünün önemi daha açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Sürekli hazır bulundurma yükümlülüğüne Kanunun “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde yer verilmiş ve enerji sürekliliğinin sağlanması kanunun amaçlarından biri haline getirilmiştir (EPK m. 1). Bu konu mevzuatta tedarik sürekliliği kalitesi olarak ifade edilmiştir. Düzenlemelerde elektrik tedarikinin sürekliliğin sağlanmasına ilişkin hükümler ele alınırken istisnaların neler olacağı da detaylı olarak belirtilmiştir277.

276 Ayrancı, Enerji, s. 180.

277 Anılan husasa ilişkin detaylı düzenlemelere Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nde, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde ve Elektrik Şebeke

Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nde kesintilerin kaynağına göre; iletim sisteminden kaynaklanan kesintiler, dağıtım şirketinin sorumluluğundaki OG dağıtım şebekesinde meydana gelen kesintiler ve dağıtım şirketinin sorumluluğundaki AG dağıtım şebekesinde meydana gelen kesintiler olarak üçe ayrıldığı görülmektedir. Yani kesintiler ya dağıtım şebekesinden ya da iletim şebekesinden kaynaklanmaktadır.

Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde dağıtım şirketleri planlı elektrik kesintilerini tüketicilere bildirmekle yükümlü kılınmıştır (EPTHY m. 52/5).

Bununla birlikte bazen öngörülemeyen durumlar nedeniyle kesintiye ilişkin bildirim yapılamamaktadır. Mezkûr yönetmelik belirli bir sınır değere kadar bildirim yapılmaksızın kesintiye gidilmesini mazur görmüştür. Ancak bildirimsiz kesintilerin278 mevzuatta belirlenen sınır değeri aşması halinde dağıtım şirketi belirlenen esaslar çerçevesinde kullanıcıya başvurusuna gerek olmaksızın tazminat ödemek durumundadır.

Söz konusu tazminatın ödenmesi kullanıcının, kendi hatasından kaynaklanmaması kaydı ile, kendisine ait teçhizatta meydana gelen zararın tazminine ilişkin talep haklarını ortadan kaldırmaz (Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği m. 16/1). Bununla birlikte kesintinin mücbir sebepten kaynaklanması halinde dağıtım şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Yönetmeliğinde yer verilmektedir. Bu düzenlemeler genellikle sistem güvenliğinin sağlanması ve sistemin dengede tutulması amacıyla oluşturulmuş düzenlemelerdir.

278 Bildirimli kesinti, önceden bildirimi yapılan ve dağıtım veya iletim sisteminde programlanmış bir müdahale nedeniyle meydana gelen kesintidir. Bildirimsiz kesinti ise önceden, gerçekleşeceğine ilişkin bildirimde bulunulmayan kesintilerdir.

c. İfa Yeri

İfa yeri borçlanılan edimin yerine getirileceği yerdir279. İfa yerinin belirlenmesi borcun gereği gibi ifa edilmesi, tevdi yerini tespit edecek hâkimin belirlenmesi, hasar ve yararın intikali gibi konular açısından önemlidir. Tüm bunların yanı sıra elektrik tedarik sözleşmelerinde şebeke kayıpları nedeniyle oluşan maliyete kimin katlanacağı gibi hususların belirlenmesi açısından enerjinin teslim edileceği noktanın bilinmesi gerekmektedir280.

İfa yeri tarafların iradesi uyarınca, durumun gereğine veya kanuna göre belirlenmektedir. Elektrik enerjisinin tedarikinde kullanılan sistemin özelliği gereği, elektrik tedarik sözleşmelerinde ifa yeri ancak bağlantı noktaları bazında belirlenebilmektedir. Bu nedenle toptan satış sözleşmelerde ifa yerine ilişkin taraf iradesi sistem koşullarının müsaade ettiği kadarıyla söz konusu olmaktadır.

Elektrik tedarik sözleşmelerinde teslime ve mülkiyetin nakline ilişkin yükümlülükler satış sözleşmelerinden farklıdır. Elektrik tedariki şebeke üzerinden gerçekleştrilmektedir. Yani tedarik yükümlüsü elektrik enerjisini doğrudan müşteriye teslim etmemektedir. Sözleşmeye konu elektrik enerjisi tedarik yükümlüsü tarafından şebekeye arz edilmektedir281. Alıcı ise elektrik enerjisini şebekeye bağlı olduğu noktadan çekerek kullanmakta, yani teslim almaktadır. Bu sebeple elektrik tedarik sözleşmelerinde, ifa yeri ya alacaklının ya da tedarikçinin sisteme bağlı olduğu bağlantı noktası bazında belirlenebilmektedir.

279 Eren, s. 1054; Oğuzman /Öz, s. 345; Antalya, s. 71; Tercier / Pichonnaz / Develioğlu, s.375.

280Sözleşmede taraf iradesi elektron hareketlerine değil, bu hareketler neticesinde oluşan enerjiye yönelmektedir. Pratik nedenlerden dolayı teslim ifadesi elektrik enerjisi tedarikini konu edinen sözleşmeler açısından da kullanılmaktadır (Ayrancı, Enerji, s. 179).

281 Yavuz, İkili Anlaşma, s. 280.

Elektrik tedarikini konu edinen sözleşmelerde ifa yeri genellikle sözleşme alacaklısının sisteme bağlı olduğu bağlantı noktasıdır. Enerjinin teslimi, alıcın hâkimiyet alanında kalan ve şebekeye bağlanmasını sağlayan devir tesisinde gerçekleştiğinden kural olarak ifa yeri alıcının sisteme bağlandığı devir tesisidir282. Bununla birlikte bazı durumlarda ifa yerinin elektrik piyasası mevzuatı ile belirlendiği de görülmektedir.

Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nde gün içi piyasası ve dengeleme güç piyasası işlemlerine konu elektrik enerjisinin uzlaştırmaya esas elektrik enerjisi teslim noktasında teslim edilmesi gerektiği düzenlemiştir (DUY m.49/1, m. 67/1).

Bahsedilen düzenlemeler nedeniyle gün içi piyasası ve dengeleme güç piyası işlemlerinde tarafların aralarında anlaşarak farklı bir ifa yeri kararlaştırması mümkün değildir.

İkili anlaşmalarda ise taraflar aralarında anlaşarak ifa yeri kararlaştırabilir. Ancak her halükarda bu ifa yeri ya alacaklının ya da tedarikçinin sisteme bağlı olduğu bağlantı noktası olacaktır. Aksi halde elektrik tedakinin gerçekleştrilmesi mümkün olmayacaktır.

İkili anlaşmalarda tedarikçinin sisteme bağlandığı noktanın ifa yeri olarak belirlenmesi mümkün olmakla birlikte ifa yerinin alıcıya bağlı olarak belirlenmesi daha doğru olacaktır. Zira tedarikçinin sisteme enerjiyi nakletmesi ile alıcı taraf sözleşmeden beklediği faydayı elde etmiş olmamaktadır. Sözleşmeden beklenilen faydanın gerçekleşmesi alıcın enerjiyi sistemden çekerek kullanmasına bağlıdır. Eğer sözleşmede taraflar ifa yerine ilişkin bir belirleme yapmamışlarsa, ifa yeri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca belirlenir. Türk Borçlar Kanunu’nun 89 uncu maddesinde para ve parça borçları dışında kalan borçların ifa yeri, borcun doğumu sırasında borçlunun yerleşim yeri olarak belirlenmiştir. Tedarik şirketinin yerleşim yeri kuruluş belgesinde aksine bir hüküm bulunmadığı sürece işlerinin yönetildiği yerdir. Bahsedildiği üzere elektrik şebeke

282 Ayrancı, Enerji, s. 179.

üzerinden tedarik edilmektedir. Bu nedenle borcunu tedarikçinin yerleşim yerinde ifası edilmesi mümkün değildir. Sözleşmede tarafların ifa yeri kararlaştırmamış olması halinde, Türk Borçlar Kanunu’nun 89 uncu maddesi ve elektrik tedarikinin kendine özgü yapısı bir arada yorumlandığında, borcun tedarikçinin şebeke bağlı olduğu noktada ifa edilmesi gerektiği söylenebilir.