• Sonuç bulunamadı

E. Toptan Satış Sözleşmelerinde Genel İşlem Şartları

V. CEZAİ ŞARTLAR

Cezai şart, bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlunun alacaklıya karşı bir ödeme yapmayı üstlendiği, hukuki işlemle belirlenen ve ekonomik değeri olan bir edimdir359. Cezai şart fer’i niteliktedir. Bu nedenle geçerli bir asıl borcun olmaması durumunda cezai şarttan bahsedilemez360. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun

359 Eren, s. 1311; Oğuzman / Öz, s. 535; Kılıçoğlu, Ahmet M.: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 24. Bası, Ankara 2020, s. 981.

360 Ozanoğlu, Hasan Seçkin: “İstisna ve Özellikle İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Eseri Zamanında Tesliminde Gecikmesine Bağlanan İfaya Eklenen Cezai Şart Kayıtları”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi

182 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. ” hükmü uyarınca cezai şartın geçersiz olması asıl borcun varlığına etki etmez. Cezai şartın fer’i niteliği muaccel olduğu ana kadar devam eder, muaccel olduktan sonra ise bağımsız bir nitelik kazanır361.

Borcun ifa edilememesinin, borçlunun kusurlu ya da kusursuz davranışları sonucu meydana gelmesi cezai şarta etkisi doktrinde tartışmalıdır. Bir görüşe göre, cezai şart kusurdan bağımsızdır362. Bu görüştekiler, cezai şartın borcun kararlaştırılan şekilde ifa edilmesi için baskı kurduğunu, bu niteliğiyle alacaklıyı koruduğunu ve taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, cezai şartın bir sigorta işlevi gördüğünü belirterek, borçlunun kusurundan bağısız olduğunu ileri sürmektedir363. Doktrinde hâkim olan görüş ise, borçlunun kusursuz olduğunu kanıtlayarak cezai şartı ödeme sorumluluğundan kurtulabileceğini kabul etmektedir364. Nihayet 6098 sayılı Kanun’da da borcun, kusursuz sonraki imkânsızlık sebebiyle sona ermesi halinde cezanın ifasının istenemeyeceği hüküm altına alınarak, cezai şartın kusurdan bağımsız olmadığı düzenlenmiştir.

Cezai şart alacaklının uğradığı zararından bağımsızdır. Alacaklı bir zarara uğramamış olsa bile cezai şartın ifası gerekmektedir. Bu nedenle taraflar alacaklının

Dergisi, Y. 1999, C. 3, S. 1-2, s. 78-133, s. 93; Tunçomağ, Kenan: Türk Hukukunda Cezai Şart, İstanbul, 1963, s. 15; Oğuzman / Öz, s. 542.

361 Eren, s. 1313; Kılıçoğlu, s. 983 vd.

362 Gökçeoğlu, Kamil Haluk: Cezai Şart ve Güncel İçtihatlar, İstanbul 2007, s.54; Aksoy, Hüseyin Can:

“Ceza Koşulunun Borçlunun Borca Aykırı Davranıştaki Kusuru İle İlişkisi Nedir?“, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Y. 2018, C. 24, S. 2, s. 999-1018, s. 1014 vd.

363 Aksoy, Hüseyin Can, s. 1014 vd.

364 Eren, s. 1317; Oğuzman / Öz, s. 551; Kılıçoğlu, s. 995.

zararı ispatlamasını kararlaştıramaz365. Buna karşın alacaklı bir zarara uğramışsa ve bu zarar kararlaştırılan cezai şarttan fazla ise alacaklı borçlunun kusrunu kanıtlayarak, cezai şartı aşan miktarı talep edebilir (TBK m. 180). Ancak kararlaştırılan cezai şart ifayı engelleyen cezai şart niteliğinde ise aşkın zarar talep edilemez366.

Cezai şarta ilişkin hükümler kural olarak emredici değildir. Bu kuralın tek istisnası, Türk Borçlar Kanunu’nun hâkimin aşırı gördüğü cezai şartı kendiliğinden indirmesini öngören hükmüdür (TBK m. 182) 367. Cezai şartın olup olmayacağı, miktarı gibi hususlar ise irade özgürlüğü kapsamında taraflarca belirlenmektedir. Kanunlarla cezai şart kararlaştırılamaz368. Türk Borçlar Kanunu’nda cezai şarta ilişkin bir şekil şartına da yer verilmemiştir. Ancak doktrinde, cezai şartın fer’i niteliği göz önünde bulundurularak, asıl borcun tabi olduğu şekil şartına tabi olacağı ifade edilmektedir369.

Cezai şart; seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifayı engelleyen cezai şart olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Seçimlik cezai şartta, alacaklı ya borcun ya da cezai şartın yerine getirilmesini isteyebilir yani seçimlik hakka sahiptir. Sözleşmeden aksi

365 Bilge, Necip: “Cezai Şart”, Esat Arsebük’e Armağan, Ankara 1958, s.109.

366 Eren, s. 1318.

367 Hâkimin aşırı gördüğü cezai şartı re’sen mi yoksa talep üzerine mi indireceği hususu doktrinde tartışmalı olmakla birlikte kanunun lafzi yorumundan açıkça anlaşıldığı üzere hâkimin aşırı gördüğü cezai şartı re’sen indireceği görüşü daha isabetlidir (Eren, s. 13333, karşı görüş için bkz. Tunçomağ, s. 151 vd.).

368 Eren, s. 1312. Bununla birlikte bazı durumlarda kanun, cezai şart kararlaştırılmasını yasaklayabilmektedir. Örneğin, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hali için cezai koşul kararlaştırılması Türk Borçlar Kanunu’nun 346 ncı maddesi ile yasaklanmıştır. Öte yandan bazı hallerde de kanunun ceza koşuluna ilişkin sınırlamalar getirdiği görülmektedir. Tıpkı taksitli satışlarda alıcının peşinatı ödemede temerrüde düşmesi hali için kararlaştırılan cezai şartın peşin satış bedelinin yüzde onunu aşamayacağını düzenleyen, Türk Borçlar Kanunu’nun 260 ıncı maddesinde olduğu gibi.

369 Eren, s. 1313 vd.; Tunçomağ, s. 61; Oğuzman / Öz, s. 543; Kılıçoğlu, s. 984.

anlaşılmadıkça kararlaştırılan cezai şart seçimlik cezai şartır (TBK m. 179/1). Alacaklıya tanınan seçim hakkı yenilik doğuran seçimlik hak niteliğindedir. İfaya eklenen cezai şartta, alacaklı ifayı çekincesiz olarak kabul etmemişse veya hakkından feragat etmemişse asıl borçla birlikta cezai şartın da ifası isteyebilir (TBK m. 179/2). İfayı engelleyen cezai şart ise tam olarak cezai şart niteliğinde değildir. Burada borçlu kararlaştırılan cezai şartı yerine getirerek sözleşmenin niteliğine göre dönme veya fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi sona erdirmektedir.

Toptan satış sözleşmeleri sözleşme özgürlüğü kapsamında akdedilen sözleşmelerdir. Tarafların toptan satış sözleşmesi akdetmelerine ilişkin getirilen sınırlamalar arasında cezai şart kararlaştırılmasını engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır.

İkili anlaşmalar çerçevesinde akdedilelen enerji tedarik sözleşmelerinde de taraflar emredici hükümlere aykırı olmamak kaydıyla cezai şart kararlaştırabilir. İkili anlaşmalar piyasada sözleşme özgürlüğünün en geniş olduğu alandır. İkili anlaşmalar açısından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda aşırı görülen cezai şartın hâkim tarafından re’sen indirilmesini öngören hüküm de uygulama alanı bulmamaktadır. Serbest tüketicilerle akdedilen sözleşmeler hariç, ikili anlaşmaların tarafları tacirdir. Bu nedenle taraflar kararlaştırılan cezai şartın indilmesi talep edilemez (TTK m. 22). Ancak tacirler, kararlaştırılan cezai şartın ekonomik mahfına neden olacak derecede yüksek olduğu, bunun ise ticari kişilik hakkına, adalet ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle cezai şartın indirilmesini veya tamamen kaldırılmasını talep etme hakkına sahiptir370.

370 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20.03.1974 tarih, 1970/1053 E. 1974/222 K. sayılı kararında, cezai şartın borçlunun iktasadi mahvına neden olacak derecede ağır ve yüksek olması halinde, adap ve ahlaka aykırı sayılarak tamamen veya kısmen iptal edilmesi gerektiği, bu durumun borçlunun tacir olması halinde dahi geçerli olduğu yönünde içtihatta bulunmuştur.