• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

Günümüzde insanlarla iletişimi en yoğun mesleklerden bir tanesi olan öğretmenlerin mesleki tükenmişlikleri veya iş tükenmişlikleri birçok araştırmada ele alınmış ve hipotezleri destekleyici sonuçlar elde edilmiştir. Kişisel özelliklerin yanı sıra, çevresel nedenlerden de fazlası ile etkilenen öğretmenlik mesleğinde enerjinin ve idealizmin azalması, stres kaynaklarının da tetikleyici etkisiyle tükenmişliği kaçınılmaz kılmaktadır.

Bu araştırmada Samsun ili ve bazı ilçelerindeki farklı türdeki okullarda görev yapan öğretmenlerin İş’leri ile Meslekleri arasındaki farklılaşmanın tükenmişlik sendrom ununa etkileri tespit edilmeye çalışılmıştır.

Araştırma sonuçlarında araştırmanın varsayımlarını destekleyici sonuçlar elde edilmiştir. Bununla birlikte araştırmada yapılan analiz ve testlerden elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir:

Frekans tablolarına bakıldığında (Tablo 8-9) öğretmenlerin %93,3’lük kısmının bu mesleği seçtikleri için pişmanlık duymadığı ancak, yine %61,8’inin “keşke paraya ihtiyacım olmasaydı da keyfime göre bir iş yapabilseydim” ifadesine katıldıkları görülmektedir. Öğretmenliğin idealizm gerektiren bir meslek olması açısından, öğretmen olacak adayların maddi ve manevi getirilerini bilmeden bu mesleğe atılmaları sonuçta tükenmişliği ve başka bir iş arayışını da beraberinde getirebilir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu (%82,8) eğitimini almış oldukları iş dışında başka bir iş yapmayı düşünmemekte ancak, mesleklerini ilgilendiren konularda fikir ve önerilerinin dikkate alınmamasında da olumsuz yönde etkilenmektedirler.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği genel ortalamalarına bakıldığında aralarında=0,0755’lik bir farklılaşmanın olduğu gözlenmektedir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yaş değişkeni açısından mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği farklılaşmasında mesleki tükenmişlik açısından anlamlı bir farklılaşmaya rastlanmamış, H1.ahipotezi yeterli kanıtla desteklenemezken, iş tükenmişliği ortalaması anlamlı bir farklılık göstermiş ve H1.bhipotezi yeterli kanıtla desteklenmiştir.

Diğer yandan araştırmaya katılan öğretmenlerin yaş değişkeni açısından mesleki tükenmişlikleri ile iş tükenmişlikleri arasındaki ilişkiye bakılmış olup, mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği arasında yaş gruplarına göre kuvvetli bir ilişki tespit edilmiştir. En kuvvetli ilişkinin de r=543 değeri ile 36-40 yaş alalığında olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuca göre, H1.a ve H1.b hipotezleri yeterli kanıtla desteklenmiştir. Ayrıca yaş aralığı arttıkça tükenmişlik ilişkisinin arttığı görülmektedir. Bu sonuçlara göre öğretmenlerde yaş ilerledikçe tükenmişlik düzeyinin arttığı görülmektedir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin cinsiyet değişkenine göre aralarında farklılaşma açısından bir farklılaşma tespit edilmemiştir. Bu sonuca göre, H2.a ve H2.b hipotezleri

yeterli kanıtla desteklenememiştir. Ancak, araştırmaya katılan öğretmenlerin cinsiyet

değişkeni açısından mesleki tükenmişlikleri ile iş tükenmişlikleri arasındaki ilişkilerine bakıldığında mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği arasında cinsiyet değişkenine göre kuvvetli bir ilişki tespit edilmiştir.

Diğer yandan en kuvvetli ilişkinin r=511 ile bayan öğretmenlerde olduğu görülmektedir. Buna göre bayan öğretmenlerde mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişlik ilişkisinin, erkek öğretmenlere oranla daha fazla yaşandığı görülmektedir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin branş değişkenine göre mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği farklılaşmasına bakıldığında, mesleki tükenmişlik düzeyinde farklılaşma görülürken, H3.ahipotezi yeterli kanıtla desteklenmiştir. Bu farklılaşmaya göre mesleki tükenmişlik, sınıf öğretmenlerinde diğer branş öğretmenlerine göre daha fazla ortalamaya, =2,9632 sahip olmakla birlikte, sınıf öğretmenlerini sırasıyla kültür öğretmenleri ve meslek öğretmenleri takip etmektedir. Mesleki tükenmişlik de en az

farklılaşmanın =2,5429 ortalama ile ana sınıfı öğretmenlerinde görüldüğü söylenebilir.

Diğer yandan öğretmenlerin branşları ile iş tükenmişlik ortalamaları arasında (F=1,361 ve p=,254) p<0,05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılaşmaya rastlanmamıştır. Bu sonuca göre H3.b hipotezi yeterli kanıtla desteklenememiştir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin branş değişkeni açısından mesleki tükenmişlikleri ile iş tükenmişlikleri arasındaki ilişkiye bakıldığında mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği arasında branş değişkenine göre kuvvetli bir ilişki tespit edilmiştir, diğer yandan en kuvvetli ilişkinin r=647 ile sınıf öğretmenlerinde olduğu görülmektedir. Buna göre sınıf öğretmenlerinde mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişlik ilişkisinin çok yoğun yaşandığı görülmektedir. Başka bir açıdan bakıldığında, ana sınıfı öğretmenlerinde ilişkinin negatif çıktığı (r= -204) görülmektedir. Buna göre ana sınıfı öğretmenlerinde mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği arasında ters ilişki olduğu, yani iş tükenmişliğinin mesleki tükenmişliğe etkisinin olduğu söylenebilir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin görev yaptığı okul değişkenine göre mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği farklılaşmasına bakıldığında, mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği farklılaşmasının anlamlı düzeyde olduğu görülmüş, H4.ave H4.b

Hipotezleri yeterli kanıtla desteklenmiştir. Diğer yandan farklılaşma ve ilişkiler

açısından öğretmenlerin görev yaptıkları okul değişkenine göre tükenmişlikleri, yatılı bölge okullarında daha yüksek oranda yaşanırken,( =3,0643) Dağlı’nın (2008) Diyarbakır il merkezi ve ilçelerindeki yatılı ilköğretim bölge okul yöneticileri ve öğretmenlerinin kendi algılarına göre tükenmişlik düzeylerini saptamak, amacıyla yapmış olduğu çalışmanın sonuçları ile örtüşmektedir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin idari görevi olup olmaması değişkeni açısından mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği farklılaşması değerlerine bakıldığında p<0,05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılaşmaya rastlanmamıştır. Bu sonuca göre H5.ave H5.b

hipotezleri yeterli kanıtla desteklenememiştir. Diğer yandan, mesleki tükenmişlik ve

iş tükenmişliği arasında idari görev değişkenine göre kuvvetli bir ilişki tespit edilmiş ve en kuvvetli ilişkinin r=587 ile farklı idari görevleri olan öğretmenlerde olduğu görülmüştür.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin kıdem yılı değişkeni açısından mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği farklılaşmasına bakıldığında öğretmenlerin kıdem yılları ile mesleki tükenmişlik ortalamaları arasında (p=0,308) p<0,05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılaşmaya rastlanmamıştır. Bu sonuca göre H6.a hipotezi yeterli kanıtla

desteklenememiştir. Diğer yandan, öğretmenlerin kıdem yılları ile iş tükenmişlik

ortalamaları arasında (F=2,641 ve p=0,033) p<0,05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre H6.bhipotezi yeterli kanıtla

desteklenmiştir.

Bu sonuçlara göre, mesleğe yeni başlayan öğretmenler idealizm ve bedensel dinçliğin etkisiyle tükenmişliği daha az yaşarken, kıdem yılı arttıkça bedensel ve ruhsal açıdan yıpranmanın da artması ile tükenmişliği daha yoğun yaşamaktadır. Özellikle 11 yıl ve daha fazla kıdeme sahip öğretmenlerde iş tükenmişlik farklılaşması ve ilişkisi daha yoğun görülmektedir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin mesleki tükenmişlik ve iş tükenmişliği etkilerine bakıldığında, aralarında anlamlı bir ilişki tespit edilmiş olup, mesleki tükenmişliğin iş tükenmişliğini, iş tükenmişliğinin de mesleki tükenmişliği etkilediği söylenebilir.

Analiz sonuçlarına göre öğretmenlerin görev yaptıkları okullara göre mesleki ve iş tükenmişlik sonuçlarının farklılaşmasında okul idarecileri ve yönetimsel sorunların ön plana çıktığı görülmektedir. Literatürde birçok araştırma sonucunda öğretmenlerde iş tükenmişliği tespit edilmişken, bu çalışmada mesleki tükenmişliğin de arttığı görülmektedir.

Mesleki tükenmişliği arttıran unsurların başında, öğretmen adaylarının Kamu Personeli Seçme Sınavından almak zorunda oldukları geçerli puanı tutturmak ve geçerli puanı aldıktan sonra bile, kadro tahsisini ve atanmayı beklemek zorunda olduğu söylenebilir. Kalabalık sınıflar, fiziki kapasitenin yetersiz oluşu ve donanım eksikliği öğretmenleri atandıktan sonra bekleyen diğer olumsuz nedenler olarak karşılarına çıkmaktadır.

Mesleki tükenmişlik düzeyindeki artışın, son zamanlarda öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin yoğun olarak tartışılması, idari baskılar, mesleğin saygınlığının düşürülmesi, toplum gözünde öğretmenlik mesleğinin kutsallığının değerini yitirmesi,

öğretmen atamaları ve yer değiştirmeler (rotasyon) konusundaki sıkıntılar ile maddi anlamda öğretmenlerin yaptıkları işin hakkını alamamaları sonucunda oluştuğu söylenebilir.

Benzer Belgeler