• Sonuç bulunamadı

Siyer Merviyâtında Hz Ömer Profilleri 1 Mevcut Algı

251 Vâkıdî, I, 15.

2. Siyer Merviyâtında Hz Ömer Profilleri 1 Mevcut Algı

Hz. Ömer’in, aynı haberin farklı varyantlarında farklı kimliklerle karşımı- za çıkıyor olması dikkat çekicidir. Öyle ki, özellikle siyer yazıcılığı bağlamında metin üzerindeki değişimleri Ömer kimliğinden takip etmek mümkündür. Ni- tekim Hz. Ömer’in hicreti haberinde bu değişimleri görebiliyoruz. Hz. Ömer’in hicretini aktaran Urve ve Musâ b. Ukbe’nin metninde;

Ömer b. el-Hattâb, Ayyâş b. Ebî Rebîa, kendi arkadaşlarıyla birlikte çıktı- lar. Benî Amr b. Avf’a indiler. Ebû Cehil b. Hişâm, Hâris b. Hişâm, Âs b. Hişâm, Ayyâş b. Ebî Rebîa’nın peşinden Medine’ye geldiler. Onların anne bir kardeşiydi. Ona, annesinin üzüntüsünü anlatıp ‚Seni görünceye kadar eve girmeyeceğine, başını yağlamayacağına dair yemin ettiğini‛ anlattılar. ‚Böyle olmasaydı, senin peşinden gelmezdik. Allah için anneni düşün‛ dediler. O, annesine düşkün biriydi<295 denilmekte ancak Hz. Ömer’in müdahalesinden

söz edilmemektedir. İbn İshâk’ın metninde ise Ömer’in Ayyâş’ın onlarla git- memesi için yoğun çaba harcadığı aktarılmaktadır:

<Medine’ye gelince Kubâ’da Benî Amr b. Avf’a indik. Ebû Cehil b. Hişâm ve Hâris b. Hişâm, Ayyâş b. Ebî Rebîa’ya geldiler. O, ikisinin amcaoğlu ve anne tarafından kardeşleriydi. Resulullah, Mekke’deydi. Onunla konuşup ‚Annen, seni görünceye kadar başına tarak sürmeyeceğine, gölgede oturmaya- cağına yemin etti. Ona acı‛ dediler. Ben, Ayyâş’a, ‚Ey Ayyâş, Vallahi onların tek istedikleri seni dininden ayırmak, onlardan sakın. Vallahi bitler annene eziyet vermeye başlayınca saçını tarar. Mekke’nin sıcağı ona vurunca gölgele- nir‛ dedim. O, ‚Annemi yemininden kurtarmalıyım. Orada benim param da var, onu da alırım‛ dedi. Ben, ‚Vallahi biliyorsun ki, Kureyş’in en çok parası olanlardanım. Paramın yarısı senin olsun. O ikisiyle gitme‛ dedim. O, bunu reddederek onlarla gitmeye karar verdi. Bunun üzerine ona ‚Madem illa gide- ceksin o halde bu devemi al. O güçlü bir deve. Sırtına tutun. Onlardan bir şey- de şüphelenirsen, bununla kurtulursun< dedim‛296

295 Urve, 127-128; Musâ b. Ukbe, 100. Bazı rivâyetlerde sonraki dönemde Hz. Ömer’in Ayyâş’a mek-

tup yazdığı, onun da Medine’ye geldiği aktarılırken (İbn Hişâm, II, 475-476), bazı rivâyetlerde ise Ayyâş b. Rebîa ile Hişâm b. el-Âsî’yi Velîd b. el-Muğîra’nın kurtarıp Medine’ye getirdiği anlatıl- maktadır (İbn Hişâm, II, 476).

Anlaşılacağı üzere Hz. Ömer’e burada ayrı bir konum verilmiştir. Birçok haber metninde benzer durumu görmek mümkündür. Konuyla ilgili verebile- ceğimiz bir diğer örnek Uhud Savaşı sonrasında Ebû Süfyân ile konuşmasıdır. Bu konuşmanın nasıl cereyan ettiği ise içerik itibariyle olmasa da şekil itibariy- le birbirlerinden farklıdır.

I. Hz. Ömer’in kendinden cevaplar vermesi:

<Ebû Süfyân, ‚Ölülerinize müsle yapılmış bulacaksınız. Bu bizim görüş sahiplerimizden veya ileri gelenlerimizden değil‛ dedi. Sonra tekrar ‚Yüce Hubel‛ dedi. Ömer b. el-Hattâb, ‚Allah daha yüce daha büyüktür‛ dedi. Ebû Süfyân ‚Gözü aydınlattın. Ölüler Bedr ölüleridir‛ dedi. Ömer, ‚Ölüler eşit de- ğil. Bizim ölülerimiz cennette, sizin ölüleriniz cehennemde‛ dedi.297

II. Hz. Peygamber’in cevapları Ömer’e söyletmesi:

a) Ebu Süfyân ‚Bugün Bedr’e karşılıktır. Harb dönüşümlüdür. Ancak siz ölülerinize müsle yapıldığını bulacaksınız. Ben bunu emretmedim de yasak- lamadım da‛ dedi ve sonra ‚Yüce Hubel‛ diyerek ilahlarıyla iftihar etti. Ömer dedi ki, ‚Ey Allah’ın Elçisi, Allah düşmanının ne dediğini duy‛ Resulullah, ‚Ona seslen ki, Allah en yücedir ve en büyüktür. Ölülerimiz de eşit değildir. Bizim ölülerimiz cennette onların ölüleri cehennemde‛ dedi.298

b) Ebû Süfyân ayrılmak istediğinde dağa çıkarak yüksek sesle bağırdı, ‚Güzel nimetler oldu. Savaş dönüşümlüdür. Bedr’e karşı bugün. Yücel Hu- bel!‛ Yani dinin yücelsin. Resulullah, Ömer’e ‚Kalk cevap ver ve Allah daha büyük ve yücedir. Savaşlar eşit değil. Bizim ölülerimiz cennette, sizin ölüleri- niz cehennemdedir, de‛ dedi. O, Ebû Süfyân’a cevap verince ‚Bana gel ey Ömer‛ dedi. Resulullah, ‚Ona git‛ dedi. O da gitti. Ömer, ‚Ne oldu?‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Allah için ey Ömer, Muhammed’i öldürdük mü?‛ dedi. O, ‚Val- lahi hayır. Şimdi seni işitiyor‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Vallahi sen yanımda İbn Kamia’dan daha doğru sözlüsün‛ dedi. Sonra Ebû Süfyân, ‚Ölülerinize müsle yapıldı. Vallahi ne memnun oldum ne de kızdım. Ne emrettim ne de yasakla- dım‛ dedi. Yanındakilerle beraber ayrılınca ‚Gelecek yıl buluşmamız Bedr’de‛ diye seslendi. Resulullah (sav) ashabından birine ‚Evet, sizinle bizim aramızda söz, de‛ dedi.299

III. Hz. Ömer’in izin alarak cevap vermesi:

<En yüksek sesiyle bağırdı. ‚Yüce Hubel‛ sonra ‚İbn Ebî Kebşe nerede? İbn Ebî Kuhâfe nerede? İbn Hattâb nerede? Bu, Bedr’e karşılıktır<‛ dedi. Ömer, ‚Ey Allah’ın Elçisi ona cevap vereyim mi?‛ dedi. Resulullah ‚Ver‛ dedi.

297 Zührî, 77-78. 298 Musâ b. Ukbe, 189.

Ebû Süfyân ‚Yüce Hubel‛ deyince Ömer, ‚Allah en yüce ve en büyüktür‛ de- di< Ebû Süfyân, ‚Nerede İbn Ebî Kebşe? Nerede İbn Ebî Kuhâfe? Nerede İbn Hattâb?‛ deyince Ömer, ‚Bu Resulullah, bu Ebû Bekr ve bu Ömer‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Bu, Bedr’e karşılıktır. Günler döner. Harb dönüşümlüdür‛ deyince Ömer, ‚Eşit değil. Ölülerimiz cennette ölüleriniz cehennemdedir‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Siz bunu mu diyorsunuz? Öyleyse kaybettik ve hüsrana uğradık‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Bizim Uzzâmız var, sizin Uzzânız yok‛ dedi. Ömer, ‚Allah bizim sahibimizdir (mevlâmız). Sizin sahibiniz yok‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Şüp- hesiz o (Uzzâ) nimetlendirdi. Ey Hattâb oğlu yanıma gel konuşalım‛ dedi. Ömer onun yanına gidince Ebû Süfyân, ‚Dinin adına Muhammed’i öldürdük mü?‛ dedi. Ömer, ‚Vallahi hayır. O şimdi senin sözünü işitiyor‛ dedi< Ebû Süfyân meydan okuyunca Ömer, Resulullah’ın ne diyeceğini bekledi. Resulul- lah ‚Evet‛ deyince Ömer ‚Evet‛ dedi.300

IV. Hz. Ömer ve sahabîlerin ortak cevap vermesi:

*Ebû Süfyân gelip ‚Muhammed içinizde mi‛ diye üç defa soruyor. Resu- lullah ona cevap vermeyi yasaklıyor. Sonra Ebu Süfyân yine üç defa ‚İbn Ebî Kuhâfe içinizde mi‛, üç defa ‚İbn Hattâb içinizde mi‛ deyip adamlarının yanı- na dönüyor+. Onlara ‚Bunların hepsi öldürülmüş, onlara yettiniz‛ dedi. Ömer nefsine sahip olamadı ve ‚Vallahi yalan söyledin ey Allah düşmanı! Saydıkla- rının hepsi yaşıyor<‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Bugün Bedr’in karşılığıdır. Harb dö- nüşümlüdür. Siz ölülerinize müsle yapıldığını göreceksiniz bunu ben emret- medim. Beni kötülemeyin‛ dedi ve ‚Yüce Hubel, Yüce Hubel‛ dedi. Resulul- lah (sav) ‚Ona cevap vermeyecek misiniz?‛ dedi. Onlar, ‚Ey Allah’ın Elçisi, ne diye cevap verelim?‛ dediler. O, ‚Allah daha yüce ve büyüktür‛ deyin‛ dedi. Ebu Süfyân, ‚Uzzâ bizimle, sizin Uzzânız yok‛ dedi. Resulullah, ‚Cevap ver- meyecek misiniz?‛ dedi. ‚Ne diye cevap verelim‛ dediler. ‚Allah sahibimiz, sizin sahibiniz yok‛ deyin‛ dedi.301

Konuyla ilgili beş metin de birbirinden farklıdır ve açıkçası Ömer’e biçilen rol de haliyle farklılık arz etmektedir. Burada Ömer profillerindeki değişimde kronoloji kadar ideolojik yaklaşımların da ciddi etkili olduğu görülmektedir. Özellikle sonraki dönem dinî/siyasî mücadeleler, metinleri ve metinlerde konu edilen şahıslara yüklenen misyonları etkilemiştir.

2.2. Değişen Konumlar

Siyer merviyâtında Hz. Ömer ile ilgili en dikkat çekici husus; aynı konuda birbirinden zıt rivâyetlerin varlığıdır. Buna bağlı olarak Hz. Ömer’in kim ol-

300 Vâkıdî, I, 296-297. Ayrıca bkz., İbn Sa’d, II, 59. 301 İbn Sa’d, II, 47-48.

duğu meselesinde siyer rivâyetlerinde bir karmaşa olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda bazı örnekler vermemiz sanırım kastımızı ifade açısından önemli ola- caktır.

Hz. Ömer’in Kureyş içerisindeki mevkisi:

a) Zübeyr dedi ki, ‚Ömer b. el-Hattâb, Kureyş’in eşrafındandır.‛302 ve

‚Kureyş ona bir şey demedi. Ömer, kavminin ileri geleniydi (seyyidi)‛.303

b) Ömer, zırhlar içerisindeydi< Ebû Süfyân, ‚Ebu’l-Fadl, bu kim?‛ dedi. O, ‚Ömer b. el-Hattâb‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Benî Adiyy’in işi iş olmuş. Vallahi az ve zayıftılar‛ dedi. Abbâs, ‚Ey Ebû Süfyân, Allah dilediğini yüceltir. Ömer, İslâm’ın yücelttiklerindendir‛ dedi.304

Hz. Ömer’in Kureyş’e duruşu:

a) *Kureyş’in anlaşmayı bozması akabinde Ebû Süfyân’ın anlaşmayı yeni- lemek için Medine’ye gelerek Resulullah ile görüşmesi+ <Resulullah’ın yanın- dan çıktı. Ebû Bekr’e gelip ‚Anlaşmayı yenile, süreyi artıralım‛ dedi. Ebû Bekr, ‚Himayem Resulullah’ın himayesidir. Vallahi sizinle savaşacak karıncalar bul- sam onlarla sizin üzerinize gelirim‛ dedi. Sonra onun yanından çıkıp Ömer b. el-Hattâb’a gidip onunla konuştu. Ömer dedi ki, ‚Yeminimizde yeni bir du- rum yok ki, Allah onu bozsun; ondan daha sağlam yok ki, Allah onu kessin, onda kesilen yok ki, Allah onu birleştirsin‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Akrabalık hak- larını gözettin‛ dedi.305

b) *Aynı görüşme+ <Ebu Bekr ile karşılaştı. Ona, ‚Muhammed ile konuş- san ve insanlara emân versen?‛ dedi. Ebû Bekr, ‚Himayem Resulullah’ın hi- mayesidir‛ dedi. Sonra Ömer ile karşılaştı. Ebû Bekr’e dediğinin aynısını ona da dedi. Ömer, ‚Vallahi, sizinle savaşacak karıncalar bulsam, size karşı onları üzerinize sürerdim‛ dedi. Ebû Süfyân, ‚Akrabalığı gözetmedin‛ dedi.306

c) *Aynı görüşme+ <Resulullah’ın yanına gelip onunla konuştu. Resulul- lah ona cevap vermedi. Sonra Ebû Bekr’e gitti. Onunla Resulullah ile konuş- ması için görüştü. Ebû Bekr, ‚Yapmam‛ dedi. Sonra Ömer b. el-Hattâb’a geldi. Onunla konuştu, ‚Ben sizin için Resulullah (sav)’e aracı mı olacağım? Vallahi destek olarak zerre kadar karınca bulsam sizinle mücadele ederim‛ de- di<*Ebû Süfyân görüşmeleri anlatırken+ ‚<Sonra Ebû Kuhâfe’ye gittim. Onda bir iyilik bulamadım. Sonra Ömer b. el-Hattâb’a gittim. Onu düşmanlığın en yakınında buldum‛ dedi.307

302 Zührî, 46; İbn Abdilber, III, 235; İbnu’l-Esîr,III, 642. 303 Zührî, 48.

304 Vâkıdî, II, 821. 305 Musâ b. Ukbe, 270. 306 Vâkıdî, II, 793. 307 İbn Hişâm, IV, 396-397.

Hz. Ömer’in Okuma Yazma Bilmesi:

a) *Müslüman olma haberi+ < Bunun üzerine Ömer, onu itti veya dövdü. Sonra kalkıp evde kemiği aradı. Sonunda buldu. Bulunca, ‚Bana, benim yedi- ğimden senin yemediğin de anlatıldı‛ dedi ve kemikle vurup yaraladı. Sonra kemikle dışarı çıktı. Okuyucu çağırdı. Ona okuttu. Ömer yazamıyordu. Kendi- sine okunup kalbi Kur’ân’ı işitince sarsıldı.308

b) *Müslüman olma haberi+ Ömer, kız kardeşinden akan kanı görünce yaptığına pişman oldu. Geri döndü. Kız kardeşine ‚Az önce okuduğunuzu işittiğim sayfayı bana ver. Muhammed’in ne getirdiğine bakayım‛ dedi. Ömer okuma yazma biliyordu. Bunu deyince kız kardeşi ‚Ona zarar vermenden korkuyoruz‛ dedi.309

Hz. Ömer’in Savaşması:

a) *Uhud’da+ <Vadide o haldeyken ve yanında ashabından bir topluluk varken, bir grup Müşrik dağa tırmanmaya başladı. Resulullah, ‚Onların üst ta- rafımıza geçmemeleri gerek‛ dedi. Bunun üzerine Ömer bazı muhacirlerle be- raber onlarla çatıştı. Onları dağdan indirdiler.310

b) *Aynı Haber+ Şeytan ‚Muhammed öldürüldü‛ diye bağırınca dağa çıkmaya başladım. Nebi (sav)’e ulaştım. O, ‚Muhammed ancak elçidir‛ (3/Âl-i İmrân, 144) ayetini okuyordu. Ebû Süfyân dağın alt tarafındaydı. Resulullah, ‚Allah’ım onlar üst tarafımıza çıkmasınlar‛ dedi. Bunun üzerine dağıldılar.311

Hz. Ömer’in Künyesinin Kaynağı:

a) Aişe’ye, ‚Ömer’i, Faruk diye kim isimlendirdi?‛ diye sordular. O, ‚Ne- bi‛ dedi.312

b) İbn Şihâb, ‚Bize Ehl-i kitabın ilk olarak Ömer’i, Faruk olarak isimlen- dirdikleri ulaştı. Müslümanlar onların bu sözlerinden etkilendiler. Bize Resu- lullah’tan bu konuda bir şey ulaşmadı. İbn Ömer, Ömer’in menkıbelerini anla- tıp onu övdüğü zamanlarda bunu zikrediyordu<‛313

Bütün bunlar Hz. Ömer özelinde siyer metinleri üzerindeki genişleme, daralma ve değişimi net bir şekilde göstermektedir. Açıkçası bu tür değişimle- rin gerekçesi olarak mutlak anlamda ideoloji, hıfz, kurgu şeklinde bir karar vermek oldukça güçtür. Ancak bir gerçek vardır ki, o da; ister Hz. Ömer olsun, ister başka bir tarihî şahsiyet olsun tek bir rivâyete dayanarak hakkında hü- küm vermenin son derece hatalı olacağıdır.

308 Zührî, 47. 309 İbn Hişâm, I, 344. 310 İbn İshâk, 311. 311 Vâkıdî, I, 295. 312 İbn Sa’d, III, 271. 313 İbn Sa’d, III, 270.

2.3. Değişen Kimlikler

Hz. Ömer’in sahip olduğu veya ona atfedilen karakter özelliklerinde ‚de- ğişen/değiştirilen kimliklerini‛ görmek mümkündür. Bunlar birbirine ters ol- makla birlikte genel itibariyle Hz. Ömer’in şahsında bir araya toplandığını mü- şahede etmekteyiz. İşin ilginç yanı ise, bu karakteristik özelliklerinin nihai an- lamda birbiriyle çatışma içerisine girmemeleridir.

2.3.1. İtirazları

Hz. Ömer’in isminin sıkça görüldüğü rivâyet konuları arasında Hz. Pey- gamber’in uygulamalarına karşı dile getirdiği itirazların ayrı bir yeri vardır. Hz. Ömer’in bir parça da karakterine uygun olarak dizayn edildiği görüntüsü veren bu sorgulama ve itirazlarına en güzel örnek hiç kuşku yok ki, içeriğinde sıhhatini sorgulayacak unsurlar da barındıran İbn Übeyy b. Selül’ün cenaze namazında olanları konu alan rivâyettir:

Ömer b. el-Hattâb, ‚Abdullah b. Übeyy ölünce namazını kıldırması için Resulullah çağrıldı. Ona gitti. Namaz için onun başında durunca yer değiştirip yanına gittim. Dedim ki, ‘Ey Allah’ın Elçisi, Allah’ın düşmanı Abdullah b. Übeyy b. Selül’e namaz mı kıldıracaksın? Şu gün şunu, şu gün şunu diyen? Tek tek günleri sayıyordum. Resulullah tebessüm ediyordu. Ben uzatınca dedi ki, ‚Ey Ömer, geri dur. Ben muhayyer kılındım ve bunu seçtim. Bana ‚Onlar

için ister bağışlanma dile ister dileme. Onlar için yetmiş defa bağışlanma dilesen dahi Allah onları affetmeyecektir‛ (9/Tevbe, 80) denildi. Bilsem ki, yetmişi artırınca af-

fedilecek, o zaman artırırdım‛ dedi. Sonra onun namazını kıldırdı ve kabrine kadar yürüdü. Onu tamamlayınca ben kendime Resule karşı cüretimden dola- yı şaşırdım. Vallahi çok geçmeden şu ayet nazil oldu: ‚Onlardan ölen kimsenin

namazını kılma, mezarı başında durma‛ (9/Tevbe, 84).‛314

Hz. Ömer, sadece Hz. Peygamber’in uygulamalarını değil aynı zamanda başkalarına karşı da sorgulayıcı bir tavır içerisinde olmuştur. Nitekim Hz. Peygamber’in haberleri araştırması için gönderdiği Abdullah b. Ebî Hadred’in getirdiği Hevâzinlilerin toplandığı haberi karşısında onu yalancılıkla suçlamış- tır.315

314 İbn Hişâm, IV, 552. Ayrıca bkz., Vâkıdî, III, 1057-1058; 1070.

315 ‚<Mâlik ve Hevâzin’i işitti. Onların niyetlerini öğrendi. Sonra Resulullah’a geldi. Haber verdi. Re-

sulullah, Ömer b. el-Hattâb’ı çağırıp ona anlattı. Ömer, ‚İbn Ebî Hadred yalan söyledi‛ dedi. İbn Ebî Hadred, ‚Beni yalanlıyorsan, belki de gerçeği yalanlıyorsun ey Ömer. Sen, benden daha hayırlı birini de yalanlamıştın‛ dedi. Ömer, ‚Ey Allah’ın Elçisi. İbn Ebî Hadred’in ne dediğini işitmiyor musun?‛ dedi. Resulullah, ‚Sen dalaletteydin Allah seni hidâyete erdirdi ey Ömer‛ dedi.‛ İbn Hişâm, IV, 440. Ayrıca bkz., Vâkıdî, III, 893.

2.3.2. Teslimiyeti

Hz. Ömer’in başlangıçta itiraz ettiği veya karşı çıktığı konularda sonradan pişmanlık duyduğu, teslimiyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda geçen Hakem b. Keysân’ı öldürme talebi ve itirazı konusunda onun, ‚Benden daha iyi bildiği bir konuda Nebi (sav)’e nasıl cevap verdim, diye düşündüm. Sonra dedim ki, bununla ancak Allah ve Resulü için nasihat etmek istedim‛316dediği

aktarılmıştır. Aynı şekilde Resulullah’a suikast için gelen Umeyr b. Vehb el- Cumahî’nin Müslüman olması üzerine ‚Nefsim elinde olan Allah’a yemin ede- rim ki, o geldiği zaman domuz bana Umeyr’den daha sevimliydi. Şimdi ise ba- zı çocuklarımdan bana daha sevimli‛317 demiştir. Ancak Hz. Ömer, her sefe-

rinde pişman olsa da bir sonraki hâdisede yine itirazını dile getirmekten geri durmamış veya geri durmamış gibi gösterilmiştir.

Hz. Ömer’in itiraz ettiği konularda Resulullah’ın uygulamalarına teslimi- yet gösterip kendi itirazlarına pişman olduğu gibi, vahiy karşısında da tam bir teslimiyete sahip olduğunu ifade etmeliyiz. Nitekim ‚<inkârcı kadınları nikâhı-

nızda tutmayın<‛ (60/Mümtehine, 10) ayeti nazil olunca Ömer b. el-Hattâb

müşrik karısı Kureybe bnt. Ebî Ümeyye b. el-Muğîra’yı hemen boşamıştır.318

Hz. Ömer’in helal-haram noktasında da ciddi anlamda hassas davrandığı görülmektedir. Bir sefer esnasında kendilerine sunulan etin kaynağını öğren- dikten sonra Hz. Ebû Bekr ile beraber, yediklerini kustukları rivâyetlerde konu edilmiştir.319

2.3.3. Merhameti

Della Vida, Hz. Ömer’in sertliği konusunda, ‚Bütün büyük mühtedîlerde olduğu gibi, orta bir had tanımadığı için, sadâkatte olduğu gibi, kinde de aynı şiddetli kesâfeti taşıyan, aynı inhisarcı ve uzlaşmaz tutumun kutuplaşmasın- daki değişme bahis mevzuudur‛320demek suretiyle meseleyi karakterle izah

etmeye çalışmaktadır. Bu konuda onun haksız olduğunu söylemek pek kolay değildir. Hz. Ömer’in rivâyetlerde çizilen profilinin son derece sert, katı bir çerçeveye oturtulduğu açıktır. Ancak onun merhametinin üstelik daha Müs- lüman olmadan önce merhamet sahibi olduğunu işleyen bir rivâyetin mevcu- diyeti kayda değer bir husustur. Kabilesinden Müslüman olanları yoruluncaya