• Sonuç bulunamadı

İdeolojik Haberler

316 Vâkıdî, I, 15.

3.1. İdeolojik Haberler

İdeolojik hedeflerin gözetildiği uydurmalara konu itibariyle bir sınır çiz- mek son derece güçtür. Çünkü bu yaklaşımın, ideolojik kabullerini yerleştir- mek için müdahale edemeyeceği hiçbir haber yok gibidir. Hz. Ömer’in Müs- lüman olması için Hz. Peygamber’in ettiği iddia edilen dua bu konuda oldukça ilginç bir örnektir:

<Nebi, ‚Allah’ım İslâm’ı Ömer b. el-Hattâb veya Ebû Cehil b. Hişâm’dan hangisi sana daha sevimliyse onunla güçlendir‛ dedi. Ona ikisinden en sevgili geleni Ömer b. el-Hattâb idi.326

Bu rivayete göre Şîa’nın tekfir etmekten çekinmediği kişi haliyle Allah’ın sevdiği Ömer olmaktadır ki, Sünnî ideoloji için oldukça önemli bir vurgudur. Bununla yetinilmediğini aynı zamanda Hz. Ömer’in cennetlik olarak kayde- dildiğini de hatırlatmalıyız:

Resulullah dedi ki, ‚Cennet ehlinden biri size gelecek‛<Ebû Bekr geldi. Kalkıp onu Resulullah’ın sözüyle müjdeledik< Sonra Resulullah, ‚Size cennet ehlinden biri gelecek‛ dedi< Ömer b. el-Hattâb geldi. Nebi’nin dediğiyle onu müjdeledik<327

Hz. Ömer’in Müslüman olması tebliğ tarihinde önemli bir dönüm nokta- sıdır. Rivâyetlere göre Hz. Ömer’in Müslüman olmasıyla Ka’be’de açıktan na- maz kılınmış, Mekke’de İslâmiyet’e açıktan çağrılmaya başlanmıştır.328 Bu du-

rum rivâyet literatürüne; İbn Mesûd’un dilinden ‚Ömer’in İslam’ı fetih, hicreti zafer, yönetimi rahmet idi. Biz Ka’be’de namaz kılamıyorduk. Ta ki Ömer Müslüman oldu, onlarla çatıştı ve onlar da bizi bıraktılar. Böylece namaz kıl- dık‛329 şeklinde yansımıştır. Ancak anlaşılan o ki, bu kâfi gelmemiş, onun Müs-

lüman olduğu haberi Hz. Peygamber’e Cebrail tarafından da müjdelendiril- miştir:

‚<Ömer, Müslüman olunca Cibrîl inerek, ‚Ey Muhammed, göktekiler Ömer’in Müslüman olmasıyla sevindiler‛ dedi.‛330

Müslüman olmasının karşı tarafta yansımasına da doğal olarak el atılmış- tır. Buna göre Hz. Ömer’in Müslüman olması Kureyş’te büyük bir korkuya se- bebiyet vermiştir:

326 İbn Sa’d, III, 267.

327 Vâkıdî, I, 330.

328 Bkz., İbn İshâk, 164-165; İbn Hişâm, I, 342; İbn Sa’d, III, 269-270. İslâm’da gizli davetin Hz. Ömer’in

Müslüman olmasına kadar sürdüğü şeklindeki bir kabulü onaylamadığımızı ayrıca kaydetmeliyiz. Çünkü Hz. Ömer’in Müslüman olmasından çok daha önce Mekke’de İslâmiyet’i duymayan kal- mamıştı.

329 İbn İshâk, 165; İbn Hişâm, I, 342; İbn Sa’d, III, 270. 330 İbn Sa’d, III, 269.

Hastalığı esnasında Ebû Tâlib’in ağırlaştığı haberi Kureyş’e ulaştı. Birbir- lerine, ‚Hamza ve Ömer Müslüman oldu. Muhammed’in işi bütün Kureyş ka- bilelerine yayıldı. Ebû Tâlib’e gidelim. Kardeşinin oğlundan bizim için söz al- sın. Biz de ona verelim. Vallahi işimize hâkim olacağımızdan emin değiliz‛ dediler.331

Kureyş için ‚etkili ve güçlü bir mevkie sahip Ömer‛ profili oluşturma ça- basındaki râvilerin, hâdiseler arasındaki kronolojik bağlantılara ve mevcut malzemeye pek iltifat etmedikleri anlaşılmaktadır. Zira siyer kaynaklarında İslâm’a açıktan davet ettiğine dair bir rivâyet332 dışında, Müslüman olmasın-

dan Medine’ye hicretine kadar geçen altı yıllık süre zarfında Hz. Ömer veya ne yaptığı hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.333

Hz. Ömer’in güçlü ve Hz. Peygamber döneminin önde gelen şahsiyetle- rinden biri olduğu vurgusu, Hendek Savaşı esnasında mübareze için çıkan meşhur savaşçı Amr b. Abd’in Hz. Ali’ye hitaben söylediklerinde de karşılığını bulmuştur:

‚< Sen genç bir çocuksun. Geri dön. Ben Kureyş’in iki şeyhini Ebû Bekr ve Ömer’i istiyorum.‛334

Bu konuda sadece Kureyş değil çevre Araplar da devreye sokulmuştur. Öyle ki, bir bedevi, Resulullah’ın haberini işitince şöyle tepki verir:

‚Uzun boylu, kel adam ne yaptı? O hangi tarafta? Allah’a yemin ederim ki, kimin tarafındaysa orayı hayırla ve şevkle doldurur‛ dedi. Yani Ömer b. el- Hattâb.335

Hz. Ömer’in güçlü kuvvetli bir şahsiyet olduğu konusunda eldeki mevcut malzeme yetersiz bulunduğundan olsa gerek, Sünnî çevrelerin bu türden uy- durmalara yöneldiklerini söyleyebiliriz. Mamafih bunda Şiî literatürün ona saldırmasının da ciddi rolü olduğu muhakkaktır. Nitekim Hayber’de Hz. Ali’ye sancağın verilmesi haberinde teşeyyünün bu konudaki tazyikini gör- mekteyiz:

<Hz. Peygamber önce Ebû Bekr’i gönderdi. Savaştı. Geri döndü, fetih olmadı. Sonraki gün Ömer b. el-Hattâb’ı gönderdi. Savaştı. Geri döndü, fetih olmadı. Resulullah dedi ki, ‚Yarın sancağı Allah’ı ve Resulünü seven birine ve- receğim. Allah, onun eliyle fethi gerçekleştirecek. O, kaçan değildir‛ dedi<

331 İbn Hişâm, II, 417. 332 İbn Sa’d, I, 200. 333 Fayda, 44. 334 Vâkıdî, II, 471. 335 İbn İshâk, 164-165.

Resulullah, Ali’yi çağırdı. Onun gözü hastaydı. Gözüne tükürdü. Sonra ‚Bu bayrağı al onunla git. Allah sana fethi verecektir‛ dedi.‛336

Hz. Ömer’in konu edildiği ideolojik uydurmalar arasında hiç şüphesiz Kırtâs ve Zu’l-Huveysira haberlerinin ayrı yeri vardır.

3.1.1. Kırtâs Haberi

Kırtâs hâdisesi ideolojik haberler kategorisinde değerlendirebileceğimiz haberler arasında en önde gelenlerden biridir. Rivâyete göre, Hz. Peygamber hastalığı esnasında ümmetinin kendisinden sonra dalalete düşmemesi için bir vasiyet yazdırmak ister. Ancak Ömer veya Ömer’in de aralarında bulunduğu bazı sahabîler buna itiraz ederek vasiyetin yazılmasını engellerler.337

Şîa’ya göre, Resulullah (sav)’in burada yazdırmak istediği şey; Hz. Ali’nin hilâfetiydi.338 Yine bu iddia sahiplerine göre, Hz. Ömer bunu anlayınca söz ko-

nusu vasiyetin yazılmasını engellemiştir. Şiîlerin ileri sürdüğü bu iddiaya Sünnî müelliflerden farklı cevaplar gelmiştir. Bu bağlamda vasiyet yazımının Hz. Abbâs tarafından teklif edildiği için karşı çıkıldığı,339 yazdırılmak istenenin sün-

net olduğu,340 Hz. Ömer’in karşı çıkmasındaki gayenin, Resulullah’ın rahatını

düşünmesi olduğu341 şeklinde görüşler serdedilmiştir. Her şeyden önce şunu

ifade edelim ki, Resulullah böyle bir vasiyet yazdırmak istemiş olsaydı, sahabe- nin bu isteğe karşı çıkması –gerekçesi ve niyeti ne olursa olsun– o kadar da kolay değildir. Sünnî müelliflerin yukarıda zikrettiğimiz engelleme gerekçelerini, hâdi- senin sahihliği ihtimali üzerine bina ettikleri anlaşılmaktadır. Ne var ki, söz ko- nusu haberin sıhhatinden bahsetmek pek mümkün görünmemektedir.342

Kırtâs hâdisesinin râviler açısından olmasa bile, içerisinde barındırdığı ifadelerin başta Kur’ân ve Resulullah’ın şahsiyeti, sonra da tarihin bize tanıttığı sahabe kavramıyla tenakuz halinde olması hasebiyle tarihî gerçekliğinden bahsetmek son derece güçtür. Rivâyetin işlenişi ve kullanımı açısından olaya baktığımızda da, haberin Şîa tarafından imal edildiğini, değişik dönemlerde tadilata tabi tutulduğunu söyleyebiliriz.343

336 İbn Hişâm, III, 334; İbn Sa’d, II, 110. 337 Metinler için bkz., İbn Sa’d, II, 243-244.

338 Musevî, Abdulhüseyin Şerefuddin, el-Muracaât, çev: S. Sonay, Adana tz., 283; Muzaffer, Muham-

med Rıza, es-Sakîfe, Beyrut 1993, 78-81; Tavîl, Muhammed Emîn Gâlib, Târihu’l-Aleviyyîn, Lazkiye 1924, 65-66.

339 Hamidullah, Muhammed, İslâm Peygamberi, I-II, çev: Salih Tuğ, İstanbul 1991, II, 1098.

340 Hatib, Muhibuddin, ‚İslâm Mezheb ve Fırkalarının Birbirine Yaklaştırılması Konusu‛, AÜİFD, çev:

M. Hayri Kırbaşoğlu, XXII, (1978), 149.

341 Dehlevî, 275.

342 Öz, Şaban, ‚Kırtâs Hâdisesi ve İlgili Rivâyetlerin Tenkidi –İbn Sa’d Özelinde–‛, Hikmet Yurdu,

(Ocak-Haziran 2009), II/3, 275-286, 276-277.

Konumuz açısından rivâyette dikkati çeken husus ise, vasiyeti kimin en- gellediğinin belli olmamasıdır. Her ne kadar Ömer’in ismi veriliyor ise de, Şe- riati’nin de ifade ettiği gibi, bu husus belli değildir.344 Hâdiseye rivâyet malze-

mesi açısından bakıldığında Hz. Ali’nin yazı malzemesini getirmediğini konu alan haberlerle bu haber arasında –isnâd da dâhil olmak üzere– herhangi bir fark olmadığı görülecektir. Binaenaleyh neden tercihin Hz. Ömer’den yana kullanıldığını açıklamak için elimizde mezhep tarafgirliğinden başka bir ge- rekçe bulunmamaktadır.345

3.1.2. Zu’l-Huveysira Haberi

Ümmetin, intikamını rivâyet yoluyla aldığı dikkat çekici metinlerden olan Zu’l-Huveysira rivâyetinde ise, güya ganimet dağıtımında Hz. Peygamber’in Müellefe-i Kulûb’a çok verip bazılarına hiç vermemesine içerleyen Zu’l- Huveysira, Hz. Peygamber’i âdil olmamakla suçlamış, Hz. Ömer’in nifak suç- lamasıyla ‚öldürülmesini‛ talep etmesi üzerine de Hz. Peygamber, onların küfrünü ilân etmiştir.346

Hâricîlerle bağlantılı olarak aktarılan347 bu haberin mevzû olduğu açık-

tır.348 Ortaya çıkışlarından itibaren Müslüman halkın korkulu rüyası olan

Hâricîleri toplum nazarında küçültmek, halkı onlarla mücadeleye sevk etmek ve hiç olmazsa manevî açıdan onlardan intikam alarak toplum vicdanını rahat- latma gayesiyle bu ve benzeri haberler üretilmiştir.349 Hz. Ömer’in buradaki ro-

lü ise, genel siyer metinlerine yansımış olan ‚nifakla‛ suçladıklarının ‚boynu- nun vurulmasını‛ teklif eden birine duyulan ihtiyaçtan ibarettir.