• Sonuç bulunamadı

SİSTEMİNİN ÖNEMLİ ROLÜ

Belgede 2020 Faaliyet Raporu (sayfa 22-26)

John T. Mc Carthy Yönetim Kurulu Başkanı

Yakın tarihte benzeri yaşanmamış bu olağan dışı koşullar birçok ülke hükümetinin hızlı politika değişikliklerine gitmesine neden olmuştur.

Bu çerçevede, destek ve kredi paketleri ile toplumun tüm kesimlerinin ve ekonomik aktörlerin pandemi dolayısıyla yaşadıkları zararların hafifletilmesi hedeflenmiştir.

Merkez bankaları faiz indirimlerine yönelirken, genişlemeci politikaların önemli bir enstrümanı olan varlık alım programları da popüler çözüm araçları arasında gündeme gelmiştir.

2008 krizinin etkilerinden genişlemeci para politikaları ile kurtulmaya çalışan ve bu yöndeki çabalarına kademeli olarak devam etmekte olan küresel ekonomi, aynı reçeteyi pandeminin ortaya koyduğu zorlukları yenmek için de devreye almıştır. İki farklı reçetenin kesişmesi sonucunda para piyasalarında büyük bir likidite oluşmuştur. Gelişmiş ekonomiler bu süreçte politika faizini 0’a yakın bir dengede tutarken veya bazı örneklerde eksiye çekerken küresel likidite getiri arayışına girmiştir.

2020 yılının bir diğer önemli gelişmesi ABD başkanlık seçimi olmuştur. Kasım ayında sonuçlanan seçim süreci ve takiben gerçekleşen yönetim değişikliği sonrası izlenecek ekonomi politikaları küresel görünümün seyrinde belirleyici olacaktır.

Sonuç olarak, küresel görünüm kırılganlıklar arz etmektedir. Şirketler ve finans sektörü bu kırılganlıkları paydaşlarının beklentileri ile eş anlı olarak dikkate almak ve geleceğin yol haritasını buna uygun çizmek zorundadır.

Türkiye’nin büyümesinde güçlü bankacılık sistemi önemli rol oynayacak.

Türkiye ekonomisi, 2019 yılındaki yeniden dengelenme sürecinden sonra, 2020 yılının ilk çeyreğinde güçlü bir performans kaydetmiş ve %4,5 oranında büyümüştür. İkinci çeyrekte ise pandemi nedeniyle getirilen önlemlerin sonucunda yıllık bazda %10,3 oranında bir daralma gözlenmiştir. Yaz aylarında virüsün dağılımında izlenen yavaşlamayla beraber kısıtlayıcı önlemler gevşetilmiş, ekonomik

aktivitede toparlanma eğilimi güçlenmiştir.

Destekleyici önlemlerin yanı sıra TCMB’nin uyguladığı faiz indirimlerinin de etkisi ile kredi hacminde ve iç talepte artış görülmüştür. Tüm gelişmelerin sonucunda, Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %6,3 oranında büyüme kaydetmiştir.

Yılın ikinci yarısında, özellikle de Ağustos sonrasında politika yapıcıların belirginleşen sıkılaştırma adımları Kasım başından itibaren daha da hızlanmıştır. Merkez Bankası’nın bu süreçte politika faizini yükseltmesi, TL’nin yabancı paralara karşı değer kazanmasını desteklemiş, CDS priminin 500 baz puan seviyelerinden 300 baz puan seviyelerine gerilemesini de beraberinde getirmiştir.

Son çeyrekte yeniden öne çıkan salgını sınırlamaya yönelik önlemlere ve politika yapıcıların kısıtlayıcı duruşuna rağmen GSYH

%5,9 artış kaydetmiş; bunun bir sonucu olarak 2020 genelinde Türkiye %1,8 ile pozitif büyüme kaydeden az sayıda ülkeden biri olmuştur.

Türkiye’nin 2021 yılında büyümesini sürdüreceği ve bunda güçlü bankacılık sisteminin önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.

Odaklanılması gereken konu küresel sistemin salgın karşısındaki dayanıklılığıdır.

Pandeminin belirleyici olduğu bir dönemde odaklanılması gereken konu küresel sistemin salgın karşısındaki dayanıklılığıdır. Bir adım ötesi ise gelecekte yaşanması olası benzer risklere dünyamızın hazırlık derecesinin sorgulanmasıdır.

2020’de kaydedilen başarı ve zafiyetler ile dereceleri ülkeden ülkeye farklılık göstermiş olsa da küresel eş güdüm sağlanmasında sıkıntılar yaşandığı yıl boyunca izlenmiştir.

Aşı geliştirme ve dağıtım çalışmaları da bu kapsamda irdelenmelidir. Konu ortak ve küresel bir sorumluluk olmanın ötesinde, pandeminin etkin bir şekilde kontrol altına alınabilmesi ve sonlandırılabilmesi açılarından da büyük önem taşımaktadır.

Küresel bir sağlık krizi konusunda, otoritelerin ortak sorumluluğu konuyu hükümetler üstü etkin bir yapılanma ve koordinasyon kapsamında ele almak ve çözümü hızla üretebilmektir. Uluslararası organizasyonların bu anlamda rolünün çok büyük olduğuna inanıyoruz. İnsanlığın bu tür yapılanmalara ihtiyacı önümüzdeki dönemde daha da artabilecektir.

Pandeminin ekonomiye ve sektörlere etkileri geleceğin şifrelerini işaret ediyor.

Salgının ekonomiye etkilerine göz attığımızda, COVID-19 öncesi dönemde çok güçlü olan bazı iş kollarının pandemi ile beraber hayatta kalabilmek için stratejileri ve iş planlarında köklü değişikliklere ihtiyaç duydukları izlenmiştir.

Diğer taraftan, ilaç endüstrisi, lojistik ve dijital hizmetler başta olmak üzere aralarında finansal hizmetlerin de yer aldığı iş kollarının yeni büyüme olanakları ile karşı karşıya oldukları aşikardır.

Pandemi insanlık için bir alarm zili olurken, iklim krizi risk listelerinde en üst sıraya yerleşmiş, sürdürülebilirlik ve ÇSY (Çevresel, Sosyal ve Yönetimsel) kavramları büyük önem kazanmıştır.

2020’de deneyimlediklerimiz, ekonomik aktörler olarak bizlerin daha doğru ve çevik stratejiler ile çok daha güçlü ve iyi işleyen kurumsal yönetim yapılanmalarına ihtiyaç duyduğumuzu açıkça ortaya koymuştur.

40 ülkede faaliyet gösteren bir küresel finans grubunun üyesiyiz.

ING, Hollanda’nın lider bankacılık kuruluşu ING Grubu’nun entegre bir üyesi olmanın sunduğu çok sayıdaki avantajdan faydalanmaya ve değer üretmeye devam etmektedir.

ING Grubu, Avrupa’nın en büyük bankalarından biri olarak 39,3 milyonu aşkın bireysel ve tüzel müşteriye ürün, hizmet ve çözümleri ile destek vermektedir.

40 ülkede, kendini işine adamış 57,000 çalışanıyla hizmet sunmakta olan ING Grubu dijital bankacılık alanındaki yenilikçi ürün ve hizmetleri ile haklı bir itibar inşa etmiştir.

Grubumuz aynı zamanda ÇSY ve sürdürülebilirlik konularında ortaya koyduğu güçlü performans ve örnek duruşu ile de endüstrisinin lideri kabul edilmektedir.

COVID-19 salgınının şekillendirdiği 2020 piyasa koşulları ING Grubu müşterilerine hızlı, doğru ve uygun finansal çözümler sunma odağında ilerlemiştir. Diğer taraftan yıl boyunca deneyimlediklerimiz, benimsediğimiz dijital bankacılık iş modelinin güçlü yönlerinin ve öneminin altını bir kez daha çizmiştir.

2020 yılının Grubumuz açısından bir diğer önemli gelişmesi kaptan köşkünde yaşanan başarılı görev değişikliğidir. Grubumuz, yeni liderlik ekibinin varlığında, 40 ülkede sürdürmekte olduğu dijitalleşme stratejisini ödün vermeksizin icra etmeye devam edecektir.

Grubumuz, 2020 yılını başarılı bir finansal performans ile tamamlamış ve iş kollarındaki müşteri sayıları ile iş hacimlerini artırmıştır.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI’NIN MESAJI

ING, müşterilerine güç katmaya ve desteklemeye odaklıdır.

2020; ING, müşterilerimiz, çalışanlarımız, ailelerimiz ve toplum için çok sayıda bilinmeyeni beraberinde getiren, zorluklarla mücadeleyi gerektiren bir yıl olmuştur.

2020 yılını 768 milyon TL konsolide net kâr ile tamamlayan Bankamız, Türkiye’de yürüttüğü faaliyetlerindeki odağını müşterilerine güç katmak ve desteklemek olarak belirlemiştir.

Bu süreçte değişmez hedefimiz, 2,5 milyon mertebesindeki aktif müşterimize, değer önerisi güçlü ve doğru finansal hizmetlerimizi yenilikçi, kullanımı kolay ve dijitalleşmiş bir hizmet sunum platformu ile sunmak olmuştur.

Bu hedefimizi paylaşan ve salgın koşullarının her türlü olumsuzluğuna rağmen 7/24 katkıda bulunarak, her kanaldan müşterilerimize kesintisiz hizmet sunan 3.531 genç ve dinamik ING’liye şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ederim.

Türkiye’de dijital finansal ürünler alanında piyasanın yenilikçilik lideriyiz ve haklı bir itibara sahibiz. Sunduğumuz hizmetler ve verdiğimiz desteğin, müşterilerimizin yenilikçilik ve ilerleme adına önemli adımlar atmalarında ve geleceğe doğru ilerleme yarışlarında güçlü katkı sağladığına inanıyoruz.

Kredi portföyümüz, 2020 yılında da yüksek kalitesini korumuştur. Diğer taraftan yıl boyunca piyasa koşullarının ürettiği finansal baskıyı hafifletmede müşterilerimize destek olduğumuzu paylaşmak isterim.

Geleceğe umut ve kararlılıkla bakıyoruz.

Orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisine olan güvenimiz ve inancımız tamdır.

Pandemi sonrası dönemin sunacağı iş

olanaklarını en doğru şekilde değerlendirmeye ve paydaşlarımızla beraber sağlam, normal ve sağlıklı bir geleceğe ilerlemeye kararlıyız. ING, bunun için gereken enerjiye ve güce sahiptir.

ING, bankacılıkta yenilikçiliğin lideri olmaya ve müşterilerinin finansal yolculuklarına değer katmaya devam edecektir.

Saygılarımla,

John T. Mc Carthy Yönetim Kurulu Başkanı

Değerli Paydaşlarımız,

ING olarak, insanların iş ve özel yaşamlarında bir adım önde olmalarını mümkün kılmayı hedefleyen yaklaşımımız ile müşterilerimize her zaman, her yerden, kolay ve zahmetsiz hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Bu anlayışla, dijitalleşmeyi stratejimizin temeline koyuyor, Türkiye’nin lider dijital kurumu olma hedefine doğru ilerliyoruz.

Müşteri deneyimini stratejimizin en önemli gerçekleşme alanı olarak görüyor, en iyi teknolojileri kullanarak bankacılık hizmetlerini kişisel, akıllı ve kolay hale getiriyoruz. Dijital

bankacılığın, hizmet aracı olmanın ötesinde, müşteri ilişkilerinin derinleşmesinde ve müşteri bağlılığının artmasında etkili

olduğunu düşünüyoruz. İş yapma şekillerimizi, süreçlerimizi ve yatırımlarımızı da bu doğrultuda şekillendiriyoruz.

ING Türkiye olarak, 2020 yılında dijital liderlik, tasarrufun artırılması ve ihracatın desteklenmesini odağımıza alarak bu alanlarda güçlü adımlar attık. Pandemi gerçeğini de dikkate alarak, yıl boyunca önceliğimizi, pandemi sürecinin etkilerini azaltmak ve çalışanlarımızı, müşterilerimizi ve toplumu desteklemek olarak belirledik.

Belgede 2020 Faaliyet Raporu (sayfa 22-26)