• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I: KURAMSAL VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1.2. Kamu Diplomasisi Ekseninde Güç Kavramı

1.1.2.1. Sert Güçten Bütünleşik Güce Doğru Değişim

Güç ya da gücü elde etme söz konusu olduğunda bilgiye büyük ölçüde ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim bilgiye sahiplik iletişim süreci üzerinde kontrol etkisi oluşturacak, bu durum ilgili taraf için gücü de kullanma ve yönetme kabiliyeti yaratacaktır. Dolayısıyla bilgi çağında güç, toplumlar arasında iletişimin gelişmesiyle yoğunlaşan sosyo-kültürel faaliyetlerin çıktılarıyla birlikte değerlendirilmektedir.

1.1.2.1. Sert Güçten Bütünleşik Güce Doğru Değişim

Tarihsel süreç içerisinde gücün doğası üzerine düşünüldüğünde değişen araçlar güç çeşitleriyle ilgili kavramsallaştırmayı da etkilemiştir. Güç, tanımı gereği ilgili tarafların tercihlerini şekillendirdiğinden davranışsal bir sonuç taşımakta, devletler için sahip olunan, çoğalan, biriktirilen bir nitelik arz etmektedir. Fakat güç kaynaklarına sahiplik her durumda başarılı sonuçlar alınabilmesini garanti etmez. Günümüz siyasetinde güç kavramının somut niteliğinin ve zorlayıcı özelliğinin değişmesi yeni tartışmaları ve tanımlamaları beraberinde getirmiştir.

Uluslararası ilişkilerde üç tür güç kullanımı mevzu bahistir: sert, yumuşak ve bütünleşik94. Sert güç; nüfus, toprak, doğal kaynaklar, siyasal, askeri ve ekonomik unsurlar üzerinden ifade edilirken, yumuşak güç; kültür ve sosyal faaliyetleri belirtmektedir. Hem sert hem de yumuşak gücün kullanıldığı yaklaşımın bir arada kullanılması bütünleşik güç olarak adlandırılabilir. Güç türlerine yönelik bahsi geçen kavramsallaştırmayla benzer şekilde Carr’a göre güç üç kategoride görülebilir: askeri, ekonomik ve fikir üzerindeki güç.95 Ayrıca zorlayıcı veya zorlayıcı olmayan güç şeklinde de sınıflandırma yapılabilir. Nihayetinde maddi ve maddi olmayan unsurlarla birlikte güç, bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilebilir.

94 Literatürdeki ‘akıllı’ güç kavramı tanımlaması yerine, bu çalışmada özgün olarak bütünleşik güç tabiri kullanılmaktadır.

95 E. H. Carr, The Twenty Years’ Crisis 1919-1939: An Introduction to The Study of International

Tezin inceleme konusunu oluşturan kamu diplomasisi kavramı ve faaliyetleri, genel itibariyle yumuşak güç yaklaşımı çerçevesinde ele alınsa da, sert güç unsurlarının da içerisinde yer aldığı bütünleşik güç formülasyonun daha etkili bir değerlendirme zemini teşkil edeceği savunulmaktadır. Dolayısıyla yumuşak güçle birlikte anılan kamu diplomasisi ancak sert güç unsurlarıyla desteklendiğinde kalıcı ve nitelikli bir hal alabilir.

Uluslararası ilişkiler literatüründe devletlerin güce sahipliğiyle ilgili niteliksel ve niceliksel sınıflandırma da yapılmaktadır. Bu bağlamda devletler açısından süper güç, büyük güç, orta güç ve ulusal güç tabirleri kullanılmaktadır.96 Güç sınıflandırması küresel, bölgesel ve ulusal güç anlayışıyla da ifade edilmektedir. Özellikle bölgesel güç yaklaşımında bölge inşasında fikirler, söylem ve sosyalleşme süreçleri ön plana çıkmaktadır. Bölgesel güç; gerekli imkanlara sahip olmak (maddi unsurlar), isteklilik (bölge ülkeleriyle ilişki kurmak istenmesi), statü (meşru bölgesel güç olarak bölgesel ve küresel aktörler tarafından kabul edilmek) şeklinde değerlendirilmektedir.97

Bölgesel gelişmelerin ve politikaların ağırlık kazanması, güç tartışmaları da etkilemiştir.

Tarihsel süreç içerisinde devletler arası ilişkilerde askeri ve ekonomik güç anlayışları belirleyici olmuştur. Askeri ve ekonomik güç unsurlarını bir arada düşünen Joseph S. Nye’ın “hard power” tabirini kullanmasıyla kavram sert güç olarak literatürde yer edinmiştir.98 Temel olarak bir devletin askeri ve ekonomik araçlarının niceliksel ve niteliksel durumu onun sert güce sahipliğini ve uluslararası ilişkilerdeki rolünü de tayin edici bir etki sağlamaktadır.

Sert güç faktörlerinin Soğuk Savaş sonrası dönemde öneminin azaldığına yönelik vurgular yapılsa da, gerekli hallerde kullanılması açısından değeri aşikardır. Ayrıca

96 Daniel Flemes, “Conceptualising Regional Power in International Relations: Lessons from the South African Case”, GIGA Working Paper No.53, 2012, s.8; Baskın Oran, “TDP’nin Kurumsal Çerçevesi”,

Türk Dış Politikası, Baskın Oran (ed.), İletişim Yayınları, 1.Cilt (1919-1980), 15.Baskı, 2009, ss.29-33.

97 Segâh Tekin, “Bölgesel Güç Parametreleri Bağlamında Türkiye Dış Yardımları”, Türkiye’de ve

Dünyada Dış Yardımlar, Erman Akıllı (ed.), Nobel Akademik Yayıncılık, 2016, s.343.

98 Öncelikle Nye tarafından ‘soft power’ tabirinin kullanılmasıyla birlikte sert güç kavramı ayrımda bulunmak amacıyla kullanılmıştır.

uluslararası ilişkilerde sert güce sahiplik “emredici” özellik de taşımaktadır.99 Emredici güç tanımlaması, güçle değişmesi istenilen davranışların baskıyla sağlandığını göstermektedir.

Sert güç üzerinden geliştirilen güç formülasyonu şu şekildedir; algılanan güç = (coğrafya + ekonomik kapasite + askeri kapasite) x stratejik amaçlar, ulusal strateji takibi.100 Dolayısıyla var olan somut kaynaklar üzerinden algılanan güçle birlikte stratejik yaklaşım işletilerek kapsayıcı bir güç yapısı belirlenmektedir. Sert güçte zorlayıcılık anlayışı hakimdir, bu durum askeri müdahalelerle birlikte ekonomik yaptırımlar hususunda da görülmektedir.

Askeri güç kullanımı belirlenmiş sınırları aşarak hedefin siyasal otorite yapısını etkilemeyi amaçlayan organize ve sistematik eylemleri içermektedir.101 İlgili devletin rızası olup olmadığının güç değerlendirmesi üzerinde etkisi büyüktür. Çünkü güç tanımında karşı tarafa istemediği bir şeyi yaptırabilme yeteneği vurgulanmaktadır. Eğer karşı tarafta “rıza” söz konusuysa, davranışta gücün etkisi farklı bir şekilde değerlendirilmelidir. Bununla birlikte uluslararası ilişkilerdeki güç dağılımının eşitsizliği üzerinden devletler arası ilişkilerin farklılaştığı ve güç kavramıyla ilgili anlayışın da değişikliğe uğradığı belirtilmelidir.

Küresel siyaset çerçevesinde değişen koşullarla birlikte ülkeler açısından askeri gücün kullanım maliyetleri değişiklik göstermiştir. Kitle imha silahlanmasındaki gelişmeler ve askeri gücün kullanılmasının ekonomik ilişkiler üzerindeki negatif etkisi önemli işaretlerdir. Dolayısıyla askeri güç unsurundan ziyade, diplomatik ve ekonomik araçların sert güç niteliğiyle kullanılmasını beraberinde getirmektedir.

Bütünleşik güç; sert ve yumuşak gücün dış politikada dengesi sonucunda oluşmaktadır. Bütünleşik güç içerisinde diplomatik, ekonomik, askeri, siyasi, yasal ve

99 Joseph S. Nye, Soft Power: The Means to Success in World Politics, Public Affairs Press, 2004, s.7. 100 David Baldwin, Power Analysis and World Politics, Princeton University Press, 1979, s.172.

101Oran R. Young, “Intervention and International Systems”, Journal of International Affairs, Vol.22, No.2, 1968, ss.177-178.

kültürel araçların birlikteliği vurgulanmaktadır.102 Bütünleşik güç anlayışı yumuşak gücün tek başına etkili bir dış politika ortamı sağlayamamasıyla gelişmiştir.103 Sert güç uygulamaları mevcut/potansiyel kutupların oluşmasına ve etkinliklerini arttırmalarına yol açabilirken, salt yumuşak güç kullanımı da yeterli sonuçların alınmasını garanti etmeyebilir. Nihayetinde güç kavramının çok boyutluluğu ve koşullara göre değişimi bütünleşik gücü önemli kılmaktadır.

Ahmet Davutoğlu’nun güç kavramıyla ilgili kavramsallaştırmasında da bütünleşik gücün önemi görülmektedir. Sabit veriler (sv); coğrafya, kültür, nüfus ve tarihle birlikte potansiyel veriler (pv); askeri, ekonomik ve teknolojik kapasitenin toplanması ve stratejik zihniyet ve planlama ve siyasi iradeyle çarpılması sonucunda elde edilen sonuç, gücü yansıtmaktadır.104

Sert Güç Yumuşak Güç

Emir-Zorlayıcı Baskı Yaptırımlar Ödemeler Kurumlar Değerler, Kültür, Diplomasi

Şekil 1: Güç Davranış Spektrumu105

Yukarıdaki spektrumda sert ve yumuşak güç düzleminde vurgu noktaları belirtilmektedir. Bütünleşik güç yaklaşımı üzerinden özellikle küresel siyasette gündemin şekillenmesi ve ‘cezbedicilik’ oluşturmak için sert ve yumuşak gücün birlikte kullanılması gerekmektedir. Esasında bu hususta Soğuk Savaş dönemi örnek olarak gösterilmektedir.106 Dolayısıyla bütünleşik güçte askeri güç arka planda

102 Transcript of Clinton’s Confirmation Hearing, NPR, 13 January 2009, http://www.npr.org/templates/story/story.php?storyId=99290981 (Erişim: 17.10.2019).

103 Joseph S. Nye, “Responding to my Critics and Concluding Thoughts”, Soft Power and US Foreign

Policy, Inderjeet Parmar and Micheal Cox (eds.), Routledge, 2010, s.224.

104 Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik: Türkiye’nin Uluslararası Konumu, Küre Yayınları, 22.Baskı, Eylül 2007, s.17.

105 Joseph S. Nye, Yumuşak Güç: Dünya Siyasetinde Başarının Yolu, çev: Rayhan İnan Aydın, Elips Kitap, 2005, s.17.

106 Joseph S. Nye, op.cit., 2004, s.129; Joseph S. Nye, “Why Military Power is No Longer Enough”,

tutularak ekonomik, kültürel ve sosyal faktörlerin ön planda olduğu bir anlayış gelişmektedir.107

Sert güç Yumuşak Güç

Tür Askeri Ekonomik

Davranış Baskı, caydırma İkna, baskı Çekicilik, gündem belirleme, oluşturma

Kaynak Güç, tehditler Yaptırımlar, ödemeler Değerler, kültür, politikalar, kurumlar

Hükümet Politikaları Caydırıcı diplomasi, savaş, ittifak

Yardım, destek Kamu diplomasisi; iki yönlü ve çok yönlü diplomasi

Tablo 1: Sert ve Yumuşak Güç Karşılaştırması108

Kapsam, alan, ağırlık ve maliyet açısından gücün boyutları ayrı ayrı değerlendirilebilir.109 Bu noktada sert ve yumuşak güç arasındaki temel fark, kullanım niteliği ve kaynakların maddiliği üzerinedir. Nihai olarak uluslararası ilişkilerde devletlerin esas itibarıyla ‘çıkarlarına’ matuf bir şekilde eylemde bulunmaları güç kavramına yönelik tartışmaları oldukça etkilemektedir.110

Güç kaynaklarına yer verilmesi, ne kadar güçlü olunduğunu göstermemektedir. Özellikle bu noktada temel husus güç unsurlarına sahip olan aktörün, karşı aktörün davranışları üzerinde etkileme kapasitesidir.111 Bu sebeple gücü pratikte değerlendirmek ilgili devletler arasındaki davranış değişikliklerine yol açan etkileşimleri doğru anlamakla mümkündür. Ayrıca gerekli dönüşümü ve istikrar ortamını inşa edememiş devletler açısından maddi olmayan yumuşak gücün sınırlılığından da bahsedilebilir.112

107 Beril Dedeoğlu, “Güç Kavramı, Kamu Diplomasisi ve Güvenlik” (Röportaj), Ekopolitik UİM Rapor, 2011, s.75.

108 Eytan Gilboa, “Searching for a Theory of Public Diplomacy”, The Annals of the American Academy

of Political and Social Science, Cilt 616, Mart 2008, s.61.

109 David Baldwin, Power and International Relations: A Conceptual Approach, Princeton University Press, 2016.

110 Bkz. Robert Kagan, Paradise and Power, Atlantic Books, 2003. 111 Kadir Sancak, a.g.e., s.40.

Diplomaside ikna yoluyla karşı tarafın tutum ve davranışlarının kendi istekleriyle uygun olup olmadığına veya nasıl uygun hale getirileceğine dikkat çekilmektedir. Dolayısıyla diplomasi üzerinden çeşitli taktik ve stratejiler kullanılmakta ve güç kapasitesine ihtiyaç duyulmaktadır. Kamu diplomasisinin başarısı sert ve yumuşak güç unsurlarının birlikteliği ekseninde gelişen bütünleşik güç kavramıyla değerlendirilmektedir. Özellikle kamu diplomasisi sürecinde hedef kitlenin etkilenmesi için güç önemlidir.113 Esasında ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel farklılıkları güç tartışmalarını da şekillendirmektedir.

Diplomasi ülkeler arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel bağların geliştirilmesi fonksiyonuna da sahiptir. Diplomasi ekseninde devletler, askeri çatışmalardan kaçınmaktadırlar. Çünkü ekonomik ilişkiler devletler için kritiktir ve dış politikada karar alıcılar, politikaları askeri odaklı değil; ekonomik çıkarlarına göre oluşturmaktadırlar. Dolayısıyla güç ve güçlülük özellikle ekonomik süreçlere indirgenebilmektedir.

Kamu diplomasisi bütünleşik gücün uygulanmasına zemin oluşturmaktadır. Bu minvalde kamu diplomasisi hem güç kapasitesine ihtiyaç duyulması hem de gücün nasıl şekillendiğini anlamak açısından önemli bir araçtır. Örneğin; kamu diplomasisi sert gücün de bir aracı olabilmektedir. Özellikle kriz yönetimi durumlarında uygulanan kamu diplomasisinin sert gücün etkisini arttırmaya yönelik olduğu belirtilmektedir.114

Kamu diplomasisi uluslararası siyasette sosyal gücün sağlanması hususunda önemli bir uygulama pratiği sunmaktadır.115 Bu doğrultuda yumuşak gücü ifade eden kavramlar, kamu diplomasisini tanımlarken oldukça kullanılmaktadır. Kamu diplomasisi salt yumuşak güç üzerinden görülemez. Özellikle sert güç gerektiği anda uygun politikalar beklenmektedir. Dolayısıyla bu noktada ortaya çıkan sert ve

113 Jacquie L’Etang, “Public Relations and Diplomacy in a Globalized World: An Issue of Public Communication”, The American Behavioral Scientist, 53(4), 2009, s.609.

114 Brian Hocking, “Rethinking the “new” Publid Diplomacy”, The New Public Diplomacy: Soft Power

in International Relations, Jan Melissen (ed.), Palgrave Macmillan, 2005, s.34.

yumuşak gücün bir arada düşünülmesidir. Kamu diplomasisinin sürdürülebilirliği açısından bütünleşik gücün önemi ortadadır. Nihayetinde güç planları çerçevesinde aktörler arası seçeneklerin değerlendirilmesi sonrasında uygun etkileşim kurulabilmektedir.