• Sonuç bulunamadı

1-İSYAN ÖNCESİNDE SASON’DA GENEL DURUMA BAKIŞ

A. SASON İSYANININ BAŞLAMAS

Sason Kazası, Ermeni Milliyetçi Komitacılar tarafından isyan için belirlenen önemli merkezlerden biriydi. Adını daha çok Ermeni isyanlarıyla duyuran Sason, dönemin mülki teşkilatına göre 100’den fazla köyüyle birlikte Bitlis Vilayetine bağlı bir kaza idi. En yakın şehir merkezi olan Muş’a 14 saat mesafedeki kaza, Mutki ve Garzan’ın yakınlarında bulunuyordu. Arazisi oldukça sarp ve dağınık olan Sason, bu nedenden dolayı hükümetin nüfuz ve etkisinden uzaktı. Sason dağlarında Kürtçe, Arapça, Zazaca, Ermenice karışımı dil konuşulurdu. Hınçak militanları Sason bölgesini rastgele tercih etmiş değildiler. İsyan merkezi olarak seçilmesinin nedenleri vardı. Birinci sebep, bölgenin kendine has coğrafi yapısı propaganda faaliyetlerinin daha rahat ve başarılı şekilde yürütülmesine olanak sağlıyordu. Milliyetçi Ermeni gençlerin buraya yönelmesinin bir diğer sebebi ise Sason’da, Ermeni nüfusunun diğer bölgelere göre daha fazla olması patlak verecek bir isyanın başarı şansını

353 İrtem, a.g.e, s, .20-21

yükseltiyordu.355 Sason bölgesinde uzun senelerdir yaşayan Ermenilerin Osmanlı

Ermenilerinden ayrılan bir diğer özellikleri ise bu dağlarda Devlet ve Aşiret baskısından uzak silah taşıyabiliyorlardı. Silaha yabancı olmayan bu bölgeye isyan için fazla bir silah yığınağı yapmaya da gerek kalmıyordu. 356

Mehmet Hocaoğlu eserinde Sason’da Müslümanların yoğun olarak yaşadıklarını, Ermenilerin 1875 yılında sonra bölgede yaşananlardan dolayı artmaya başladığını kaydeder. Sason’da Ermenilerin dışında çok farklı Kürt aşiretleri de bulunmaktaydı. Badıkan, Hıyan, Bekiran, Şigo, Beleki (Bidri), Garzan (Ğarzi), Sasuni, Kûrri Sason mıntıkasında o dönem bulunan başlıca aşiretlerdir. Bu aşiretler birçok kaynak eser ve Osmanlı arşiv belgelerinde farklı yazılış şekilleriyle ifade edilmektedir.357

Ermeniler Sason’da tutunabilmek için Kürt aşiretleri ile yakınlaşmaya başladılar. Talori Vadisi uzun birbirine paralel keskin vadilerin bulunduğu suyu bol ve hayvancılığa uygun bir bölgeydi. Talori Vadisi bölgede etkin olan Bekiran Aşiretinin başta olmak üzere Kürt aşiretlerinin yazlık yaylasıydı. Ermeniler, Bekiran Aşiretini buradan çıkarmak için Kürt aşiretleri arasında yaşanan çelişkilerden faydalanmaya çalıştılar. Bekiran Aşiretini buradan uzaklaştırıp bölgeyi kendi ellerine almak için önce Hıyan ve Sason’daki diğer Kürt aşiretlerine yanaştılar. Kendilerini ağaların her emrine uyan kul, köle durumunda gösterdiler. Böylece bu aşiretlerin himayesine girmiş göründüler. Kürt aşiretleri ile ilişki geliştirdikten sonra bölgenin önemli Ermeni kurumları olan Kızıl Kilise ve Çanlı Kilise manastırları rahipleri ve keşişleri gibi görevlilerin yardımıyla Bekiran Aşireti hakkında payitahtta şikâyet dilekçeleri göndermeye başladılar. Bekiran Aşireti ile girilen güç savaşında diğer Kürt boyu ile dostluk geliştirdiler. Ermeniler bu bölgede Kürt Bekiran Aşiretine belli bir vergi veriyorlardı. Bu şikâyetlerde amaç Bekiran Aşiretinin Talori vadisine girişini devlet eliyle yasaklamaktı. Hükümet ilk zamanlar Ermenilerin bu şikâyet dilekçelerini dikkate aldı. Sason’da olay mahallinde gerekli incelemeyi yapmadan Bekiran Aşiretinin hayvanlarını yazın Talori vadisine götürmelerini yasakladı. Ermeniler Bekiran Aşireti üzerine saldırılarına devam ettiler. Geleneksel mevsimsel geçiş

355 Uras, a.g.e, s.471-472; Burkay, a.g.e, s.425

356 Taha Niyazi Karaca, İngiltere Başbakanı Gladstone’un Osmanlı’yı Yıkma Planı Büyük Oyun, Timaş Yayınları, İstanbul 2011, s.289-290

güzergâhı olan yollarını kestiler. Bu geçişler Kürtlerin hayatlarını idame ettirmek için hayati öneme sahipti. Ermeniler bu göçleri engelleyerek Kürtleri bir anlamda kışkırtma yoluna gittiler. Bu yaşananların ardından tahmini 700 kadar Bekiranlı Müslüman ve 700 Ermeni karşı karşıya geldi. Bu üç günlük savaşı Kürtler kazandılar. Ermeniler dağlara doğru kaçtılar. Şenik, Semal, Geliyegüzan gibi köyler intikam amacıyla Kürtler tarafından tahrip edilir. Ermeniler gruplar halinde dağlardan inerek intikam almaya çalışırlar.358

Osmanlı Devleti, Ermeniler orada haksızca şiddete maruz kalıyor diye Kürt aşiretleri üzerine askeri kuvvet gönderir. Böylece bölgenin tasarrufunu kendi ellerine geçiren Ermeniler bölgede sayısal olarak üstünlüğü ele geçirmek için Muş ve Diyarbakır gibi çevre yerlerden Ermeni’yi göç ettirip buraya yerleştirdiler. Bölgede eskiden 3 Ermeni köyü varken bu sayı yakın bir zamanda 14 köye ulaşacaktır. Kısa bir zaman diliminde sayıları artan Ermeniler Sason Talori’nin asi coğrafyasının verdiği özgüvenle devlete vergi vermemeye ve devletin memurunu, jandarmasını bölgeye sokmamaya başladılar. Bölgede başlarına buyruk bir nevi muhtariyet inşa ettiler.359

Sason’da cereyan eden ilk isyanın öncüleri Mihran Damadyan, Kevorg Çavuş, Sehenik Grgo, Hrair Dzoghk, (gerçek adı Armanek Gazaryan) ve Hamparsum Boyacıyan liderliğindeki Hınçak örgütü üyeleri tarafından organize edilmiştir. 1890 yılında Mihran Damadyan Sason Ermenilerini harekete geçirmek için Atina’dan Sason’a hamal kılığında ve Melkon Hurşit adı altında bölgeye gelir. Mihran daha önce okul öğretmeni olarak geldiği Sason’a şimdi Ermeni Devrimci Hareketinin en temel havarisi olarak geliyordu. Elinde asası, sırtında çantası ile bir köylü kılığında bir köyden diğer bir köye gidiyordu, bir gün değirmenci, bir başka gün odun satıcısı, başka bir gün de camide bir Müslüman gibi ibadet eder gibi görünüyordu. Eski ve yeni Ermenice Türkçe, Fransızca, İngilizce, Yunanca bilen, aynı zamanda İspanyolca ve Arapça anlayan Damadyan 3 yıl var gücüyle bölgede dolaşarak bir Ermeni ayaklanması için çalışır. Halk içerisinde çeşitli tahrik ve telkinlerde bulunur. 1891 yılı son aylarında Mihran ve arkadaşları Taloride bir karışıklık yaratmayı başarırlar. Haveran, Bekiran, Mamizan, Silvan ve H(G)arzan gibi Müslüman aşiretler ile Talori,

358 Justin Mccarthy, “Europeans And The Sasun Rebellion”, Ermeni Ayaklanmaları Sempozyumu (1894-1909) ,Türk Tarih Kurumu (23 Ocak 2014), TTK, Ankara 2015, s.3-4; Hocaoğlu, a.g.e. s.200 359 Hocaoğlu, a.g.e, s.200

Andok ve Dsovasar (Zoveser) Ermeni köyleri arasında çatışmalar yaşanır. Sason olaylarının hazırlayıcısı olan bu çatışmalarda hazırlıksız yakalanan Müslümanlar ağır kayıplar verirler. Damadyan bu yerel çatışmaları Dalvorig adlı şiirinde övmüştü. Yürüttüğü propaganda Sason Ermeni köylüsünü ürkütür. Halk bu adamı devlete ihbar eder. Yapılan takibatın ardından, Damadyan ve öncü kadrolardan Sasunlu Kevork Çavuş 1893 yılı Haziran ayında yakalanır. Damadyan, İngilizlerin yoğun baskısı nedeniyle serbest bırakılmıştır.360

Mihran’ın yakalanması Sason olaylarını durdurmayacaktır. Mihran yerine Hrair Gzhoghk komitecilerin lideri olur. Sasunlular, Semal köylülerini kutsal liderlerine ihanet eden hainler olarak ilan ettiler, onlar ile olan münasebetlerini kestiler. İlk dönem yaşanan çatışmalarda Ermeni kaynaklarına göre 200 Sasunlu Ermeni ölürken Müslümanlardan 1000 kişi ölmüştü. Yarım kalan isyan ateşini yakmak için Hamparsum Boyacıyan bölgeye gelir. 1894 yılında Şenik’te köyün lideri Grgo’nun evinde yapılan toplantıda Mihran’nın arkadaşı Murat devrimcilere ve Sasun sivil insanlarına nutuk atarak zorlu bir mücadele döneminin başlayacağını söyler.361

Bölgede Murat kod ismini kullanan Boyacıyan padişah takibinden kurtulmak için eylem bölgesine gariban bir köylü kıyafeti ile gelir. Zaman zaman bölgede vaaz ve nasihatler veren hastalıklara çare bulan “İslam Şeyhi” görünümü ile propaganda çalışmalarını sürdürüyordu. Tıp bilgisi sayesinde yoksul köylünün güvenini kazanır. Ermeni köylülerin köle olarak Kürt aşiretleri tarafından ezildiği görüşlerinden hareketle Sason Ermenilerini silahlanmaları ve Kürtlere karşı eylemlere girişmeleri yönünde kışkırtıyordu. İsyan başlaması ile İngiltere başta olmak üzere Hristiyan Avrupa dünyasının feryatlarına ses vereceğini ve başarılı olacakları yönünde telkinlerde bulunuyordu. 362

Osmanlı Devleti Sason olaylarında ilk zamanlar olaylara müdahale etmedi. Osmanlı Devleti, ilk günlerde Sasun Ermenilerinin, devlete karşı savaşmadıklarını düşünüyordu. Devlet payitahttan bakınca olaya yerel bir Ermeni- Kürt çatışması olarak görüyordu. Ancak sonrasında Ermeni isyancılar resmi görevliler, tahsildarlar

360 Damadyan, a.g.e, s.47-49; Sasuni, a.g.e, s.185 361 Damadyan, a.g.e, s.50-51

ve jandarma gibi unsurlar ile tartışmaya ve bazı bölgelerde çatışmaya başlayınca Osmanlı Devleti olaya müdahale etmeye başladı. 363

1892 yılında Sason dağlarında Ermeni Çeteler artmaya başlar. Bu durum karşısında Dördüncü Ordu Komutanlığı 25 Aralık 1892 yılında durumu rapor olarak saraya bildirir. Kış ortasında Ermeniler yeni çeteler kurmak için çalışırlar. 1893 yılı Haziran atı ile Ermeni Çeteler Talori Vadisini kapsayan bölgede toplanmaya başlarlar. Hükümet bu çeteler ve Kürt aşiretler arasında yeni çatışmaların çıkmasından ve olayların büyümesinden endişeleniyordu. Boyacıyan’ın propagandası özellikle Şenik, Semal, Geligüzan, Herenk başta olmak üzere Talori Vadisinde bulunan Ermeni köylerinde karşılık bulur. Bu yerlerden ve Muş, Kulp ve Silvan gibi çevreden gelen 3000 kadar Ermeni çeteci ayaklandı. Taloride ilk patlak veren bu olaylarda 9 Ermeni ve 3 Müslüman hayatını kaybetmiştir. 364 Diyarbakır’dan Hıyan Aşiretinin yaşadığı

bölgeye (Günümüzde Sason Yücebağ Beldesi ve çevre köyleri) geçen Ermeni komiteciler bölgedeki Müslüman ahaliye küfür etmek yoluyla onları kışkırtıyor ve fırsat buldukça Müslüman ahaliye fiziki saldırı gerçekleştiriyorlardı. Ermenilerin bu saldırgan ve kışkırtıcı tavrı karşısında o bölgede kalabalık olarak bulunan Hıyan ve Bekiran Aşiretleri arasında öfkeye sebep oluyordu. Müslüman Kürtler bu dağ coğrafyasında kendi güvenlikleri için önlem almaya başlıyorlar. Halkının tamamı Ermeni olan Şinik (Şenik), Simal (Semal, Kürtçe üçevler anlamında) , Geligüzan (Kürtçe, Cevizlidere anlamında) ve Talori’de bulunan köyler arasında Ermeniler kendi aralarında cephane alışverişi yapıyor. Ayrıca bu köylerde yaşayan Sason Ermenilerinin, Ermeni isyancılarının bu köylerde saklanmasına müsaade ettikleri devlet belgelerinde geçmektedir. Geligüzan ve Talori mıntıkalarında bulunan bu isyancıların Sason Kaymakamlığına ve hükmet güçlerine saldırı gerçekleştirme planları olduğu devlet tarafından tespit edilmiştir.365

Birinci Sason İsyanı çıkışı hakkında farklı tezler ortaya koyan bir kısım araştırmacılar bulunmaktadır. Ermeni Tarihçiler Raymond Kevorkian, Vahakn N. Dadrian Sason olaylarının çıkışı hakkında farklı tez ileri sürmektedirler. İddiaya göre

363 Mccarthy, a.g.m, s.3-5

364 Cevdet Küçük, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1984, s.110-111; Sonyel, a.g.e, s.198

365 Hamdi Doğan, “Sason Ermeni İsyanları”, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde 2000, s.19; Hocaoğlu, a.g.e, s.201

isyanın patlak vermesinin en önemli sebebi çifte vergilendirme meselesiydi. Ermeniler sadece görünürde merkezi hükümeti temsil eden mültezime değil, mahalli Kürt ağalarına da vergi ödemeye zorlanıyordu. Dönemin Fransız Kronikçisi Victor Berard yazdıklarına göre Sason olayları bölgede “aynı anda iki efendiye birden hizmet

edemeyiz” diyen üç Ermeni dağ köyünün direnişiyle başlamıştır. Kevorkian, Sason

olaylarının isyan olmadığını yerel yönetici Muş valisinin bir kışkırtması olduğunu iddia eder. Ermeni tezine göre, Muş Valisi yıllık vergi almak için Sason’a askeri birlik gönderir. Hâlbuki Ermeni köylüler daha yeni Kürt ağaların istediği vergileri yeni vermişlerdi. Sason Dağlı Ermenileri devlet tahsildarları ve askerlere şimdi istenilen miktarı ödeyemeyeceklerini bu nedenle kendilerine bir süre verilmesini isterler. İddiaya göre Ermeni köylülerin bu isteğine karşılık askerler, Ermenilerin ileri gelenlerini hapse attığı ve katlettiği ve bir köyü yaktıkları iddiası vardır. Bu tezler kimler tarafından gönderildiği net olmayan Muş Piskoposluğuna gönderilen mektuplara dayandırılır. 366

Dadrian, Sason kırsalında patlak veren olayların büyümesinde Hınçak Örgütünün rolü olduğunu kabul etmektedir. Ermeni devrimci partilerinden olan Hınçakların müdahalesi ve iki liderini ajitasyon yoluyla bir silahlı ayaklanma örgütleme çalışmalarına göndermeleri durumu daha vahim bir hale getirmiştir. Dadrian, tespitiyle olayların dallanıp budaklanmasında Hınçakların sorumluğunu kabul etmektedir.367

B. MÜSLÜMAN AŞİRETLERİN VE OSMANLI DEVLETİ’NİN