• Sonuç bulunamadı

Sanayi-i Nefise Mektebi’nin Önemi ve Osmanlı Kültür Tarihine Etkisi

4. OSMANLI DEVRİ SANATINDA TASVİR GELENEĞİNİN TARİHÇESİ

4.4. Sanayi-i Nefise Mektebi’nin Önemi ve Osmanlı Kültür Tarihine Etkisi

Mektebin kuruluşunda Tanzimat devrinde eğitim alanında gerçekleştirilen faaliyetlerin etkisi büyüktü. Bu dönemde açılan pek çok modern öğretim kurumunun yanında güzel sanatlar alanında da bazı gelişmeler kaydedildi. Sultan Abdülaziz’in resim sanatı ile yakından ilgilenmesi ve bizzat resim yapması, bu sanatın bağımsız bir eğitim kurumu bünyesinde öğretilmesi ve geliştirilmesi için önemli adımların atılmasını sağladı. Sultan Abdülaziz tarafından daha önce İstanbul’a getirtilen Fransız ressamı Guillemet(1827-1878), İstanbul Beyoğlu’nda Desen ve Resim Akademisi adıyla özel bir eğitim kurumu açtı.91 Öğrencilerin iki yıllık çalışmasından oluşan bir sergi düzenleyen akademi fazla uzun ömürlü olmadı. Guillemet’nin teklif ettiği resmî okul açma meselesi üzerine Mekteb-i Sanâyi-i Nefîse-i Şâhâne adıyla anılan okulun açılması Osmanlı-Rus savaşının çok tehlikeli boyutlara ulaştığı bir zamana rastlaması ve Guillemet’nin bu esnada hastalanarak vefat etmesi sonucu bu teşebbüs sonuçsuz kalmıştır.92 1880 yılında başlayan ve Sanyâi-i Hasene ve Fünûn-ı Âliye Mektebi adıyla geniş kapsamlı eğitim yapacak bir yüksek öğretim kurumunun kurulması meselesi neticesinde 1881 yılına güzel sanatlar ve yüksek fenlerin öğretilmesini temel alan bir müfredat Başmimar Sarkis Bey’e hazırlatıldı.93 Bu programda mimarlık öğretimi daha ağırlıklı biçimde yer almaktaydı. Hazırlanan nizamnâme ve ders programı birtakım küçük değişiklikler sonrasında kabul edildi ve Sanayi-i Nefise Mektebi, 1882’de Osman Hamdi Bey'in, II. Abdülhamit tarafından Sanayi-i Nefise Mektebi Müdürlüğü'ne tayin edilmesiyle resmen kuruldu. Okulun kuruluşundaki resmi adı, kuruluş fermanındaki şekliyle Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane 'dir. Okulun adı, resmi yazışmalarda ve dönemin arşiv belgelerinde ise Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi olarak geçer.

91 Nilüfer Öndin; Gelenekten Moderne Türk Resim Estetiği(1850-1950), İnsancıl Yayınlarıi İstanbul,

2011,s.11.

92 Sezer Tansuğ; Çağdaş Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul 1993, s.104.

93 Fatma Ürekli; “Sanâyi-i Nefîse Mektebi”, TDV İslam Ansiklopedisi, TDV Yayınları, İstanbul, 2009,

Başlangıçta Ticaret Nezareti’ne bağlı bir kurum idi.94 1886’da Maarif Nezareti’ne bağlandı. Paris Güzel Sanatlar Okulu(Ecole Des Beaux-Art)’nu örnek alarak kurulan okulda 1882 yönetmeliğine göre resim, heykeltıraşlık, mimarlık ve hakkâklık ile sanat dersleri okutulacak ve öğretilecekti.95 Dersler antik sanat ağırlıklı idi. Osman Hamdi Bey, okulun Arkeoloji Müzesi’ne yakın olması gerektiğini düşünüyordu. Mimar Alexandre Vallaury’den okulu müzenin ana giriş kapısının karşısına, Çinili Köşk'ün yanına inşa etmesini istedi. Vallaury beş derslik ve bir atölyeden oluşan küçük bir bina yaptı. 1916’ya kadar kullanılan bu bina, 1892 ve 1911’de yapılan eklerle genişletilmiştir. Vallaury aynı zamanda mektebin ilk mimarlık hocası olarak görevlendirilmiştir.96

1889’dan itibaren her yıl mektep öğrencileri arasından başarılı üç kişinin burslu olarak Avrupa’ya gönderilmeleri kararlaştırıldı. Avrupa’da tahsilini tamamlayan öğrencilerin çoğu Sanâyi-i Nefîse Mektebi kadrosunda yer aldı. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilânından sonra daha fazla sayıda öğrenci ihtisas için Avrupa’ya yollandı. Bunlardan Mehmet Rûhî, İbrâhim Çallı ve Hikmet beyler devlet burslusu olarak, ressam Avni Lifij, Feyhaman Duran, Nâmık İsmail, Sâmi Bey, Ali Sâmi Bey ve Nazmi Ziya Bey kendi imkânları ile Paris’e gittiler.

1969’da akademiye 1172 sayılı Devlet Güzel Sanatlar Akademileri Kanunu’nun kabul edilmesiyle yeni bir statü getirildi ve kurum bilimsel özerkliğe kavuşturuldu. 4 Kasım 1981’de kabul edilen 2547 sayılı kanun ve 20 Temmuz 1982’de çıkarılan 41 sayılı kanun hükmündeki kararnâme ile üniversiteye dönüşerek Mimar Sinan Üniversitesi adını aldı. Mimarlık, güzel sanatlar, fen-edebiyat fakülteleri, fen ve sosyal bilimler enstitüleri, konservatuvar, sinema-televizyon birimiyle Resim ve Heykel Müzesi gibi kuruluşlardan oluşan üniversite 29 Ocak 2004 tarihinden itibaren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi adıyla hizmet vermektedir.

94 Seyfi Başkan; Başlangıcından Cumhuriyet’e……, s.239.

95 Derya Uzun Aydın; ‘’Sanayi-i Nefise Mektebi’’ ve Paris Güzel Sanatlar Okulu ‘’L’ecole Des Beaux-

Arts’’ Üzerine Bir Değerlendirme”; Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, S.6, 2014, s.75.

96 Osman Hamdi ve Sanayi-i Nefise Mektebi, (haz. Adnan Mimar Sinan Üniversitesi 1983 Yayını

Sanâyi-i Nefise Mektebi, Türk Resim Sanatı tarihimizin mihenk taşlarından birisidir. Özellikle figüratif eğilime yönelme meselesinin, Osmanlı topraklarından kırılması bu kurumun sayesinde olmuştur. Asker Ressamarda, Primitiflerde görülen genel eğilim olan manzara ve natürmort ağırlıklı çalışmalar bizlere bu dönemde halen daha figür meselesine mesafeli durulduğu, geleneksel sanat üretim endişelerinin halen daha taşındığını göstermektedir. Zaten bu farkındalıkla, kurumsal bir eğitim kurumunun eksikliğini hissetmiş olan Osman Hamdi, Mektebin kuruluşunda aktif rol almış ve resim tarihimizdeki ilk kurumsal eğitim yapısını oluşturmuştur. Oluşturulan yapı içerisinde yetişen genç ressamlar, Avrupa’ya gönderilerek, Batı geleneğinde pentür meselesini yerinde tatbik etme fırsatını edinmişlerdir ve Türk Resim Tarihimizdeki önemli bir kuşağı oluşturmuşlardır. Ki bu kuşak Çağdaş Türk Resmi’nin önemli ilmeklerini atmış ve Cumhuriyet Devri ressamlarının hocalıklarını yapmış ve resim sanatımızın önemli şekillenmeler süreçlerini yaşamalarını sağlamıştır. İşte bütün bunların müsebbibi Sanayi-i Nefise Mektebi gibi bir kurumun varlığının neticesinde gerçekleşmiştir. Bu kurumda yetişen öğrenciler son Osmanlı yıllarını ve Cumhuriyet’in kuruluş ve gelişim yıllarını yaşamış, Osmanlı kültür geleneğininden aldıkları eğitimleri ve birikimleriyle, bu temel üzerine Cumhuriyet Devri Sanatı’nı inşa etmişlerdir.

4.5. Sanayi-i Nefise Mektebi’den Sonraki Süreç