• Sonuç bulunamadı

Sümer tabletleri ve insanlığın yaşı

Belgede Sevgili Okuyucularım; (sayfa 54-59)

4. Bilimsel kaynaklar ve insanlığın yaşı

4.1. Sümer tabletleri ve insanlığın yaşı

Tabletlerden Sümerlerin hazreti Âdem ve sonrasından bahsettiklerini

anlıyoruz. İçinde bulundukları teknik imkânsızlıklara göre hazreti Âdem’den ve yüz binlerce yıl öncesinden bahsetmeleri mümkün değildir. Tabletlerde bazı gerçekler bulunmaktadır. Fakat tabletlerde bazı gerçek dışı olaylar da vardır. Bazılarından bahsedeceğiz. Sümer tabletlerinde geçen aşağıdaki kral listesi arkeolojik olarak doğrulanmadı.

“Erken dönem Hanedanlar I

Tufan öncesi krallar. Kendilerine göre MÖ 26’ıncı yüzyıldan önceki krallar.

Dikkat ederseniz rakamlar 2600 yılın çok üstündedir. Yani büyük bir uçurum farkı vardır. Bu kralların hükümdarlık süreleri “sar” (1 sar 3600 yıllık dönemi kapsamaktadır) ve “ner” (bir ner 600 yıllık dönemi kapsamaktadır) birimleri ile ölçülmekteydi.

İslami kaynaklarda peygamberler veya liderler için halife oldu denir. Batılılar geçmişteki bütün liderlere kral demektedirler. Yanlışlık buradan

55

kaynaklanmaktadır. Belki tercümelerde kralın şanına şan katmak için yaratıcı ibaresini de eklemektedirler. Çünkü insanlığın gerçek tarihini bilmiyorlar.

"Krallık cennetten indikten sonra, Kraliyet Eridu’daydı. Eridu’da, Alulim kral oldu; 28800 yıl boyunca hükmetti." Yani hazreti Âdem yeryüzünde kral oldu diyor.

Eridu’da Alulim: Adapa, Adaba, adamu olarak da anılır: 8 sar (28,800 yıl) Eridu’da Alalgar: 10 sar (36000 yıl)

Bad-Tibira’da En-Men-Lu-Ana: 12 sar (43200 yıl) En-Men-Ana

Bad-Tibira’da En-Men-Gal-Ana: 8 sar (28800 yıl)

Bad-Tibira’da Tammuz (Dumuzi), çoban: 10 sar (36000 yıl) Larag’da En-Sipad-Zid-Ana: 8 sar (28800 yıl)

Zimbir’de En-Men-Dur-Ana: 5 sar ve 5 ner (21000 yıl) Shuruppak’da Ubara-Tutu: 5 sar ve 1 ner (18600 yıl) Utnapishtim.”

Bu liste hakkında bazı açıklamalar yapmak gerekmektedir.

Sümerler tarafından verilen sayı pek çok açıdan doğru olamaz.

Gökten inen ilk insan hazreti Âdem ile hazreti Nuh Tufanı arasında 241.200 yıl olduğu Sümer tabletlerinde yazılıdır. Bu sayı muhtemelen yıl değil, aydır.

Nitekim bu sayı tam olarak 12'ye bölünebilir. Ay olarak bakıldığında bu sayı 20.100 yıla karşılık gelmektedir.

Bakın tabletlerde ne diyor. Kralların listelerini verdikten sonra diyor ki;

“Toplam 5 kentte sekiz kral 241.200 yıl hüküm sürdü

Ondan sonra ülkenin üstünü Tufan kapladı. Tufan ülkenin üstünü kapladıktan ve krallık gökten indikten sonra, Kiş krallık makamı oldu.

Kiş'te Gaur 1200 yıl hüküm sürdü Kiş'te Gulla-Nidaba-anmapad 960 yıl hüküm sürdü Liş'te Palakinatim 900 yıl hüküm sürdü”

Sümer kayıtları burada bir Tufan’ın olduğunu haber veriyor. İşte gerçek Tufan burada bildirilen Tufan’dır. Tufan’dan sonra diğer listeler de dâhil yaklaşık 25.000 yıldan da bahsedilmektedir.

56

Tufan’dan hemen sonra ülkenin başına gelen Kiş’de Gaur’un Nuh

aleyhisselam olması gerekir. Hazreti Nuh da 1200 yıl kadar yaşamıştır. Bu tabletten anlaşılıyor ki gerçek Tufan kendilerinden binlerce yıl önce vuku bulmuştur. Hepsi bu.

Bu saatten sonra kim tabletlerdeki yazmaların gerçek Tufan olduğunu iddia ederse niyeti başkadır. Onun niyeti manevi değerlere saldırmaktır. Bu bilginin ışığında tabletlerindeki Tufan hikâyesi gerçek olabilir mi. Kendileri gerçek Tufan’ın binlerce yıl önce olduğunu bildiriyorlar. O halde tabletlerdeki Tufan hikâyeleri bir tiyatrodur. Kendilerinden çok önce olmuş bir olayın kopyalanmış halidir.

İlk insandan Tufana kadar geçen zamanı bildiren kral listelerinin birinde sekiz diğerinde on kral vardır. On kral hem İslami kaynaklara hem de kutsal

kitaplara uygundur. Aslında bildirilenler kral değil resullerin sayısıdır. Dini kaynakların dışında tek bir kaynak bundan bahsetmektedir. Aslında elbette onlar da dini kaynaklardan almışlardır. Tabletlerde farklı bilgilerin bulunması tabletlerin kesin doğru olmayacağını gösterebilir.

En-Men-Ana ve Utnapishtim, kral listelerinin yaklaşık yarısında bahsediliyor.

Kichu-Ana adı bazı listelerde En-Men-Ana olarak yer almaktadır. Neden Kral listelerinin yarısında Utnapiştim'den bahsedilmedi. Değersiz ve önemsiz görünen bu detay bize burada insanlık yaşı hakkında değerli bilgiler

vermektedir. Tufan’ın Sümerlerin başından geçmediğini ispat etmektedir.

Sümer tabletlerinin bize çok önemli ve değerli bilgiler verdiğini söyleyebiliriz.

Bu doğru. Ancak, gördüğünüz gibi, Sümer tabletleri birbiriyle eşleşmiyor.

Yazıldığı gibi tam olarak haklı olamazlar. Erken dönem hanedanlarının ömrü ay olsa gerek. Çünkü aşırı bir fazlalık vardır. Bu rakamların hepsi de 12’ye tam bölünebilmektedir. Belki yazarken bir sıfır fazla atıldı. Yani Tufan öncesi 241.200 yılın 20.100 olması çok daha doğrudur. 241.200 yıl İslami

kaynaklarla bir bakımdan uyuşmuyor.

Erken dönem Hanedanlar II

"Sel her yeri kapladıktan sonra ve krallık cennetten geldikten sonra, Kraliyet Kiş’deydi."

57

Daha sonra Kiş yenildi ve Kraliyet E-ana tarafından alındı.”

Buradaki ömürler doğru olabilir.

MÖ 26’ıncı yüzyıl dolayları. Güncel yazıtlarda bilinen pek çok hükümdar Kral Listesinde yoktur.

Utnapiştim adında biri eğer gerçekten yaşadıysa, Nuh'un Gemisi'ni hiç görmedi ve Nuh Tufan’ını hiç yaşamadı. Bu konuda burada çok önemli bir bilgi vardır. Gılgamış destanına göre Utnapiştim, Kral Gılgamış'ı gördü.

Sümer tabletlerine göre Tufandan hemen sonra kral olan Gılgamış ve Jucur kralları arasında yaklaşık 26.800 yıl vardır.

Sümer tableti şöyle diyor: "Sel süpürdükten ve krallık gökten indikten sonra krallık Kiş'teydi. Kiş'te Jucur (Gaur) kral oldu. 1200 yıl hüküm sürdü. "

Sümer tabletleri bunu söylüyor. Yani kral 1200 yıl yaşamış. 4000 yıl önce ömürlerin 1200 yıl olduğunu kimse iddia edemez.

Aslında burada hazreti Nuh’un ömründen bahsediliyor. Bunun anlamı ne?

Sümerler hiçbir zaman gerçek Tufan yaşamadı. Asla bir gemi inşa etmediler.

Sadece gerçek tufanı kopyaladılar. Hepsi bu. İkinci sıradakiKullassina-bel 960 yıl yaşıyor. Bu hazreti Nuh’un oğlu olabilir.

Babil'deki Gılgamış Destanı'nın bazılarına göre Utnapiştim, Sümer şehir devleti Shuruppak'ın kralıdır. Bu olabilir fakat Utnapiştim gerçek Tufanı asla yaşamadı. Tufanı görmesi imkânsızdır.

Burada gözden kaçan çok önemli bir detay var. 5000 yıl önce yaşayan Sümerler tarımla uğraşıyorlardı. Teknolojiden tamamen uzaktalar. Nuh Tufanı onlardan yaklaşık 400 bin yıl önce meydana geldi. Haklı olarak soruyorum. Sümerler, Âdem Peygamber ile Nuh Tufanı arasındaki zamandan, teknolojiye sahip olmadan nasıl konuşabilirler?

58

Teknoloji olmadan bu mümkün değildir. Nasıl bildiler? Tek bir cevap var. Bu bilgi onlara atalarından nakille geldi. Ancak yüzbinlerce yıl içinde nakiller değişebilir ve unutulabilir.

Bu nakil iki yolla mümkündür. Birincisi, peygamberler bu bilgiyi onlara verdi.

İkincisi, onlardan hemen önce yüksek teknoloji vardı. İlk yazıyı kullanan elbette asla Sümerler değildir. Sümerlerden önce teknolojiye sahip olan birçok medeniyet, birçok dönem vardı1.

4.2. Aborjinler

Avustralya ve yöredeki adalarda yaşayan yerlilere verilen isim. Pek çok araştırmaya konu olmuşlardır. 1800’lü yıllarda kabilelerde 250 den fazla dil konuşuluyordu. Bu kadar dil ancak Tufan’dan sonra meydana gelmiştir.

Kavimler teknolojiden uzaklaşınca binlerce yıl içinde yeni diller meydana gelmiştir. Aborjinlerin Avustralya’ya gelmesi en az 60.000 yıl önceye dayanır. Tufan’dan çok sonra geldiler. Bugün 120-145 arasında dil

kullanılmaktadır, ancak 13 kadarı yok olma tehlikesindedirler. Aborjinlerin tarihi bilimsel insanları tarafından daha çok araştırıldığında insanlık tarihi hakkında yeni bilgiler sunacaktır. Bu gün dahi çok ilginç bilgiler elimizde mevcuttur. İnsanlık tarihinin 60.000 yıldan fazla olduğu Aborjinlerin kalıntıları ile kesinlik kazanmıştır.

Avustralya’nın Güney Doğu bölgesinde “Mungo National Park” (Mungo Milli Park) bölgesinde Dünya Miras Listesinde bulunan Mungo isminde kuru bir göl vardır. Bölge Avustralya’nın ve hatta Dünya’nın en önemli turistik ve

arkeolojik araştırmaların yapıldığı yerdir. Avustralya’nın en eski kadın ve erkek kalıntıları burada bulunmuştur. Bunlardan “Mungo Lady” denen Mungo Bayan’ın kalıntısı 1969’da Australian National Üniversitesi’nden (ANU) Prof.

Dr. Jim Bowler tarafından bulundu. Yaklaşık 40.000 yıl öncesine ait olduğu 2003’de bir kaç üniversitenin ortak araştırmaları ile anlaşıldı. Bilinen en eski kadın kalıntısı olduğu açıklanmıştır.

Yine “Mungo Man” Prof. Dr. Bowler tarafından 1974 de bu bölgede bulundu.

Kalıntının yaşı 60 bin yıl olarak tarihlendi. Mungo Gölü civarının ortalama 50.000 yıllık bir insanlık tarihi vardır. Bulunan bazı eşyaların daha eski olduğu bildirilmiştir.

Aborjinler elbette Hazreti Nuh’un soyundandırlar. Tufan’dan çok sonra

Avustralya’ya göç etmişlerdir. Bugün için elimize geçen deliller 50.000 yıldır

59

fakat gerçekte çok daha fazla olabilir. Avustralya’daki çöllerin bir zamanlar yeşillik alanlar, ormanlık alanlar olması muhtemeldir.

Binlerce yıl boyunca değişen iklim şartları veya binlerce yıl önce vuku bulan nükleer, biyolojik ve kimyasal savaşlar bölgeyi çölleştirmiş kendilerinin de zekâlarını olumsuz etkilemiş olabilir. Yani Aborjinlerin binlerce yıl önceki ataları yüksek teknolojiye sahip olabilir.

Eğer Avrupalının dedeleri de yakın bir geçmişte ileri teknoloji silahları ile savaşmış olsalardı Avrupa’da bilim gelişemezdi. Aborjinler Avustralya’daki kurumuş, çölleşmiş arazilere değil zamanında yem yeşil olan verimli ovalara göç ettiler. Bugün yeşillik alanlar belki yarın çölleşecek, çöller yeşillik alan olacaktır. Gelişen teknoloji çölleri orman alanları, tarım bölgeleri yapacaktır.

Nitekim 120.000 yıldan fazla bir zaman önce oluşan göl 15.000 yıl öncesine kadar mevcuttu. Bazı sebeplerden dolayı bölge çağlar içinde çölleşti.

Savaşlar sonucu ani çölleşme de söz konusudur2.

Belgede Sevgili Okuyucularım; (sayfa 54-59)