• Sonuç bulunamadı

Rakam olarak Tufan’ın muhtemel yaşı

Belgede Sevgili Okuyucularım; (sayfa 171-175)

8. Tufan’ın oluşmasının bilimsel sebepleri

10.8. Rakam olarak Tufan’ın muhtemel yaşı

Sibirya’da bulunan tohumlar esas alınırsa 32.000 yıldan çok önce.

Buzul çalışmaları temel alınırsa en az 400.000 yıl, en fazla 1-1.5 milyon yıl.

Aborjinlerin Avustralya’daki varlığından 50.000 yıldan çok fazla.

Sayıca geldiği bildirilen nebi peygamberden en az 100.000, en fazla 1-3 milyon yıl. Resul peygamberlerden en az 315.000 en fazla 600.000 yıl Sümer kayıtlarından 240.000 yıldan çok önce, bunun bir kaç katı kadar bir zaman.

Kilimanjaro Dağı volkan patlamasından 492.000 yıl. Diğer bazı

yanardağlardan 600.000 yıl. Benim tahminim Tufan’ın Kilimanjaro Dağı’nın son patlama yaşı olan 492.000 yıl veya bundan daha önce olduğu

yönündedir.

Buna en uygun cevap da diğer yanardağların patlama yaşı olan 600.000 yıldır. Çünkü Tufan esnasında çok büyük doğal olaylar oldu. Pek çok yanardağ aktif hale geldi. Tufanın küresel olması bir manada o tarihte teknoloji varlığını haber verir.

Credit: Courtesy NASA/JPL-Caltech

172 11. Tufan ve karşı fikirler

Tufan konusunda yazanlar aşağıdaki konuları bilimsel bir senede dayanmadan Tufan’la ilişkilendirirlerse bu kaynaklara güvenilmez.

Geminin yeri hakkında araştırma yapıp tahminde bulunmak veya ele geçen bilgilerin ışığında bir yerin olabileceğini iddia etmek tabi ki mümkündür.

Nitekim biz de Tufan’ın ne zaman olduğu hakkında bazı rakamlar ileri sürdük fakat bu rakamlar bazı bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Yeri hakkında şu kanaatteyiz. Tevrat’ta geminin Ararat Dağı’na indiği bir bilgi verebilir. O tarihlerde Ararat olarak isimlendirilen bölge Türkiye’nin güneydoğusu ve Irak’ın kuzeyidir.

Eğer Tufan’dan sonra iklim şartları o bölgede günümüze kadar değişmedi ise geminin bulunduğu bölge şimdi de zeytinliktir veya zeytin yetiştirmeye

müsait bir iklime sahiptir.

Mutlaka iklim şartları çok değişti. Burada akla şu soru geliyor. Bugün zeytinlik olmayan bir bölgede toprağın altından zeytin köklerine ait

kömürleşmiş kalıntılar bulunursa bu bölgenin geminin indiği bölge olması ihtimali vardır.

Tufan’a karşı fikirler

Bir yaratıcıya inanmamak, bu doğrudan Tufan’ı reddetmektir.

Peygamberlere inanmamak.

Kuranı kerimin Allah’tan geldiğine inanmamak.

Allah insanları inanmadıkları için niçin cezalandırsın demek.

Tufan’da bütün Dünya’yı suların kapladığına inanmamak.

Allahu tealayı bütün canlıları öldürmekle suçlamak.

Bir düşünce ürünü olan Mu kıtasının Tufan’la ilişkisinin olduğunu savunmak.

Atlantis Kıtası’nın batışını Tufan sanmak.

Karadeniz’in taşması ile Tufan’ın olduğunu savunmak.

Birden fazla gemi olduğunu iddia etmek.

Tufan’ın bölgesel olduğunu iddia etmek.

173

Tufan’da bütün Dünya’yı su kaplasa da gemidekilerden başka kurtulanların da olduğunu iddia etmek.

Kuyruklu yıldız çarpmaları ile med cezir gibi olaylarla Tufan’ı açıklamaya çalışmak.

Mezopotamya’daki sellerin Tufan’a sebep olduğunu ve Tufan’ın sadece bu bölgede olduğunu iddia etmek.

Tufan’ı buzulların erimesine bağlamak.

Bilimsel araştırmalar yapıp kesin sonuç almadan Tufan’a kesin tarih biçmek.

Gemiyi görmeden yerinin kesin olduğunu söylemek.

Geminin Ağrı Dağı’na indiğini söylemek.

Kutupların değişmesi ile Dünya’da bazı olayların olduğunu iddia etmek ve bunun Tufan gibi bölgesel bir olaya sebep olduğunu savunmak.

Tufan’da çocukların da öldüğüne inanmak.

Tufan’ın olmadığına inanmak.

Tufan’da sadece bölgedeki insanların helak olduğuna inanmak diğer bölgelerde yaşayanların kurtulduğunu savunmak.

Gemiye kesin boyut biçmek.

Kesin bir delil olmadan geminin bulunduğunu iddia etmek.

Tufan’ın nerede başladığını söylemek.

Geminin mutlaka tahtadan yapıldığını söylemek.

Bütün hayvanların neslinin gemi ile korunduğuna inanmamak Bitkilerin gemiye alınmadığını iddia etmek.

Bakterilerin, mikropların ve virüslerin gemiye alındığını iddia etmek.

Tufan’ın isyan edenleri helak etmek için olduğuna inanmamak.

Sümer kayıtlarının Tufan olduğunu iddia etmek.

Geçmişte teknolojinin yükseldiğine inanmamak.

Hazreti Âdem ve ilk insanların hiç bir şey bilmediğini iddia etmek.

Hazreti Nuh’un Sümer ve Babil kralları Ziusudra ve Utnapiştim olduğunu söylemek.

İnsanın maymundan geldiğine inanmak.

174 12. Geçmişte ileri teknoloji

Geçmişte ileri teknolojinin varlığı hakkında çok ciddi kaynaklara temas etmezsek Mars’a insanın gittiğinden, orada yaşayıp kalıntılar bıraktığından bahsetmemiz ciddiyetten uzak, boş bir hayal ürünü olur.

Dünyada ve hatta uzaydaki cisimler arasındaki benzerlikleri tesadüf olarak yorumlamaktayız. Öncelikle ve önemle şunu ifade edeyim. Bu Kâinatta asla ve asla tesadüfe yer yoktur. İki cisim bir birine benziyorsa onları oluşturan sebepler aynı veya benzerdir. Bilimsel konularda tesadüf yoktur. Olmaz öyle şey. Dünya kabuğunda yaklaşık 120 trilyon ton uranyum vardır. Bunun

%0.72 kadarı atom bombası için kullanılan U-235 dir. Yani yaklaşık 9 milyar ton. 50 kg uranyum-235 bir atom bombası için yeterlidir. Ama şükürler olsun ki yer kabuğunda bu kadarı bir arada bulunmuyor. Sadece milyonda birkaç mesabesinde bulunuyor.

Bunun dünyanın farklı yerlerinde, farklı kıtalarında bulunan ve bilim insanlarının tespitlerine göre teknoloji ile yapıldığı tahmin edilen ve kabul edilen pek çok cismin bulunması tesadüf olamaz. Bunların varlığının açıklaması ortak bir noktada birleşiyor. Geçmişte ileri teknoloji vardı.

Dünyada binlerce, on hatta yüzbinlerce yıl önce farklı dönemlerde yüksek teknolojiye ulaşılmışsa, bunun ispatlanması gerekir. Geçmiş kavimlerin yüksek teknolojiye sahip olup olmadıkları, hemen hemen herkesin ilgilendiği bir konudur. Elbette, bunun hakkında konuşmak için bazı değerlendirilebilir kaynaklar mevcut olmalıdır.

Dürüst olmak gerekirse, geçmişte insanoğlunun çok yüksek teknoloji kullandığını belgeleyen pek çok kaynak vardır. İnkârı mümkün değildir.

Sadece bir şeyi anlamakta zorlanıyoruz. Peki, bu yüksek teknolojiler tarihte nasıl ortadan kayboldu? Ve bu teknolojiler ne kadar büyüktü? İnsanlar uzaya gitti mi? Evet ise, herkes geri döndü mü? Uzayda kimse kaldı mı?

Burada geçmişte yüksek teknolojinin varlığına işaret eden kaynaklardan bahsedeceğiz. Çünkü teknoloji yoksa Mars'a gitmek de mümkün değil.

Geçmişte çok daha yüksek teknolojilerin varlığına dair güvenilir kaynaklar mevcut değilse, Mars'taki insan kalıntılarından bahsetmek anlamsız olacaktır.

Elbette bu bir bilim adamına hiç yakışmaz. Şimdi geçmişte yüksek teknolojinin varlığına işaret eden kaynaklara değinelim.

175

Belgede Sevgili Okuyucularım; (sayfa 171-175)