• Sonuç bulunamadı

Sözleşmeye Konu Taşımanın Taşıt Aracılığı İle Karayolunda Gerçekleştirilmesi

Karayolunda yapılan eşya taşımaları, tren dışında kalan motorlu veya motorsuz taşıtlarla yapılan taşımaları ifade etmektedir. Konvansiyon kapsamında yapılacak bir taşımanın her türlü taşıtla değil belirli taşıtlarla yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, Konvansiyon’a göre motorlu taşıtlar, bağlı taşıtlar, römorklar ve yarı römorkların taşıt olarak kullanılabileceği söylenmektedir.106 Konvansiyon kapsamında değerlendirilecek taşıtlara

ilişkin tanımlama ve açıklamalar 1949 tarihli Karayolu Trafiği ’ne dair Sözleşme (The Convention on Road Traffic of 19 September 1949)’ de bulunabilecektir.107

Sözleşme’ye göre ‘motor taşıtı’ ile kastedilen; kendinden hareketli güce sahip olan, elektrik hattına bağlı veya demir yolu üzerinde kullanılmasından ziyade sadece karayolu üzerinde eşya veya yolcu taşımacılığında kullanılan aracı ifade etmektedir. Daha sonra düzenlenen fakat başvurulmayan Sözleşmede108 ise elektrik hattına da bağlı olabileceği,

eşya veya yolcu taşıması ile birlikte başka bir aracı da çekebileceği fakat traktörlerin buna dahil olmayacağı yönünde düzenleme içermektedir.

‘Bağlı Taşıt’109, TIR olarak adlandırılan araçlar Sözleşmede, ön aksı olmayan yarı

römorkun motorlu taşıt üzerine ağırlıklı olan kısmının kısmen bindirilerek oluşan motorlu taşıt ve bağlı yarı römorkun birlikte oluşturduğu taşıt tipi olarak tanımlanmıştır. Bu şekilde motorlu taşıta bağlanan taşıta yarı römork adı da verilmektedir.

‘Römork’, motorlu taşıt tarafından çekilmek üzere dizayn edilen taşıtı ifade etmektedir. Yarı römorktan farkı, dört köşesinde en az 4 tekerleğinin bulunması ve çekilmesi için her zaman bağlı taşıttaki motorlu taşıta ihtiyacı olmamasıdır. Yani yollarda TIR olarak

106 Aydın, s.15.; Messent & Glass, s.50; Loewe, s. 321, yazar Konvansiyon’u hazırlayanların niyetinin

özel hukukla idare hukuku arasında bağlantı sağlamak olduğunu, eğer doğrudan Konvansiyon’da bazı kavramlar oluşturmak olsaydı, bu kavramların derinlemesine inceleme gerektirecek olduğunu, dolayısıyla özel kavramlar oluşturmadan 1968 tarihli Sözleşme’ye göre tanımlamanın yapılmasını doğru bulduğunu ileri sürmektedir.

107 Aslında bu Sözleşme 1968 tarihli Karayolu Trafiği’ne dair Sözleşme ile değiştirilmek istenmiş, fakat

bazı ülkelerin, başta Birleşik Krallık olmak üzere, bu değişiklik içeren sözleşmeyi onamamalarından dolayı 1949 tarihli Sözleşme hükümleri geçerliliğini korumakta ve ona göre atıflar yapılmaktadır.

108 1968 tarihli Karayolu Trafiği’ne dair Sözleşme ( The Convention on Road Traffic of 8 November 1968). 109 Konvansiyon İngilizce orijinal metninde ‘articulated vehicle’ yer alan terim için ‘dizi halinde taşıtlar’

ifadesi anlamsız ve İngilizce metni tam olarak karşılamadığı için ‘bağlı taşıt’ kavramının kullanılmasını uygun buluyoruz. Söz konusu terim ilk defa Arkan tarafından kullanılmıştır. Sabih Arkan, Karayolu ile Eşya Taşınmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Uygulanma Koşulları ve Taşıyıcının Sorumluluğunu Düzenleyen Hükümleri- TTK İle Karşılaştırmalı Bir İnceleme-, Batıder, C.10, S.2, 1979, s.403.

39

nitelendirdiğimiz araçlarda ön kısımda bulunan çekici ile hem römork hem de yarı römorklar taşınabilirken; yarı römorklar sadece bu çekici ile taşınabilmektedir.

‘Swapbody’, daha önce de açıklandığı üzere, Sözleşme kapsamında tanımlanmamış ancak Konvansiyon kapsamında taşıt olarak değerlendirilmektedir.110 Swapbodyler

konteynere benzemekle birlikte konteyner yani eşya olarak değil taşıt olarak sınıflandırılmaktadır. Tekerlekleri yoktur ve bu sebeple üzerine konulup taşınabileceği bir araç olmadığı takdirde taşınması mümkün değildir. Dış görünüş itibariyle römorka benzemekte, fakat tekerlekleri bulunmamaktadır. Almanya’da taşıt olarak kabul görmektedir.111

Bütün bu taşıtların tanımlarından sonra özel otomobiller veya motosikletle yapılacak karayolunda eşya taşıma işlemlerine Konvansiyon hükümleri uygulanabileceği söylenebilir.112

Yapılacak taşımanın, ne tür veya nasıl bir taşıtla gerçekleştirileceğine dair herhangi bir sözleşme yoksa taşıyıcı bu konuda TTK 18/2 hükmü çerçevesinde basiretli bir kişi gibi davranarak taşıma konusu eşya, eşyanın özellikleri, karayolunun durumu gibi kriterleri dikkate alarak taşıt seçiminde en uygun olanı saptamalıdır. İngiltere mevzuatında da taşınacak olan eşyanın varma yerine alındığı gibi teslim edilmesini sağlayacak taşıtın seçiminin taşıyıcı tarafından yapılacağı karine olarak kabul edilmektedir. İlave olarak nasıl ki deniz yolu taşımalarında taşıma başlamadan önce deniz taşıtının denize elverişli olmasından söz ediliyorsa, karayolunda eşya taşıma işlemi için de taşıyıcı taşınacak eşyaya göre taşıtı belirlemeli ve hazır hale getirmelidir.113

Konvansiyon hükümleri, taşımaya konu eşyanın taşıt üzerinden yeniden istifleme yapılmasına veya yeniden elden geçirilmesi veya inceleme yapmak üzere indirilmesine ve farklı bir taşıt ile yola devam etmesine müsaade etmektedir. Buna ilave olarak eşyanın

110 Messent & Glass, s.51.

111 OLG Hamburg 13.3.1993, Transportrecht, 1994, s. 193. (Karar için bkz. Messent & Glass, s.51) 112 Aydın, s.17; Herber/Piper, Art.1 / 21; Bu görüşe karşılık motosikletlerin Konvansiyon kapsamına dahil

olmaması ile ilgili görüş için bkz. Rodiere, s. 623.

113 Loewe, 344, Clarke, s. 343; Arkan, Karada Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, s.13,

46; Akıncı, s.57; Yetiş Şamlı, Taşıyıcının/ Taşıyanın Sınırlı Sorumluluktan Yararlanma Hakkının Kaybı, s.20, dip.75, deniz ticaret hukuku alanındaki başlangıçtaki elverişsizlik kavramına benzediği ileri sürülmektedir. Deniz ticaret hukukundaki başlangıçtaki elverişsizlik için bkz. Tahir Çağa & Rayegan

Kender, Deniz Ticaret Hukuku, 2. Cilt (Navlun Sözleşmesi), 10.b., İstanbul: 12 Levha Yayınları, 2010, s.

40

devam edilecek kısım için gerekli görülmesi halinde belirli bir süre muhafaza altında tutularak sonradan taşıma işlemine devam edilebileceği de söylenmektedir.114

Son olarak belirtmek gerekir ki, Konvansiyon ancak eşyanın taşıt tarafından taşınması halinde geçerli olacaktır. Bu taşıtın üzerine yükleme suretiyle olabileceği gibi, römorkun motorlu taşıta bağlanması suretiyle onun çekmesi ile de olacaktır. Taşıtın üzerinden yük indirilmediği sürece Konvansiyon uygulama alanı bulmaya devam edecektir. Yani eşyayı taşıyan taşıt üzerinden yükü indirmeden deniz yolundan geçerek farklı bir yere gidebilecektir. Buradan hareketle yükün taşıt üzerinden indirilmediği ro-ro taşıma ile deniz ötesi taşıma mümkün iken, lo-lo taşımacılığın yapıldığı eşyanın lift ile alınıp başka yere aktarılması halinde Konvansiyon uygulanmayacaktır. Daha önce de bahsedildiği üzere, tarafların sözleşme kurulurken ki niyetleri önemli olduğu için tarafların ro-ro ile taşımayı kabul etmesine rağmen, taşıyıcının diğer tarafın rızasını almadan lo-lo taşımacılığı yapması halinde Konvansiyon uygulanmaya devam edecektir.115

5.5.Eşyanın Taşıyıcı Tarafından Teslim Alındığı Yer İle Teslim Edileceği Yerin İki Farklı Devlet Sınırları İçerisinde Olması Ve Bunlardan En Az Birinin Konvansiyon’a Taraf Olması

Konvansiyon’un 1. Maddesinde de açık bir şekilde yer aldığı üzere ‘teslim alma yeri ile

teslim etme yerinin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede bulunması durumunda sözleşme taraflarının ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın…’ ifadelerinden eşyanın

teslim alınma yeri ile teslim edilme yerlerinin iki farklı ülke sınırları içerisinde kalması ve bu ülkelerden en az birisinin Konvansiyon’a taraf olması gerekmektedir. İlave olarak taraflardan herhangi birisinin dahi ikametgahı veya milliyeti Konvansiyon’a taraf olmayan ülkelerden olsa dahi yine de taşıma işlemine Konvansiyon hükümleri uygulanacaktır. Yani tarafların her ikisinin de ikametgahı aynı ülkede olsa dahi farklı ülkelerin teslim alma ve teslim etme yerleri olması halinde Konvansiyon’a tabi bir taşıma sözleşmesinden bahsedilebilecektir. Ayrıca Konvansiyon’un uygulanabilirliği açısından

114 Loewe, s. 350.

115 Clarke, s.38; yetkisiz bir şekilde taşıma çeşidinin değiştirilmesi ile ilgili detaylı bilgi için bkz. Theunis,

41

şirketin merkezinin bulunduğu yer veya şirketin şubesinin bulunduğu yer gibi kısıtlamalar da yapılmamıştır. Konvansiyon’un uygulama alanını daraltmak yerine daha geniş bir alan açma sebebi olarak, daha önce de bahsedildiği üzere, Konvansiyon’un standart veya ortak bir düzenleme ortaya koyarak kanunlar ihtilafının önüne geçmek olduğu söylenebilir. Fiilen teslim alma veya teslim etme yerlerinin mi yoksa taşıma sözleşmesinde yer alacak yerlerin mi en az birisinin akit devlet olacağı konusunda Konvansiyon’da açıklık bulunmamaktadır. Ancak teslim alma ve teslim etme yerleri belirlenirken fiili durumun göz önünde bulundurulmayacağı, tarafların sözleşmeyi yaptıkları andaki niyetlerinin dikkate alınacağı söylenebilir.116 Yani tarafların Konvansiyon’a taraf olmayan bir devletten teslim alınacak eşyanın taraf bir devlette teslim edileceğini kararlaştırmaları durumunda, eşyanın taraf devlete gelmeden yine taraf olmayan bir devlette teslim edilmesi halinde Konvansiyon hükümleri yine uygulanabilecektir. Fakat bu kadar yumuşak bir düzenleme diğer konvansiyonlarda görülmeyebilmektedir. Örnek olarak Hamburg Kuralları’nın uygulanabilmesi için, sözleşme konusu taşımanın iki ayrı taraf devlet arasında olması yeterli olmayıp, navlun sözleşmesinde yükleme veya boşaltma limanı olarak öngörülen limanlardan birinin fiili boşaltma limanının bir akit devlet ülkesinde bulunması şarttır117. Yani navlun sözleşmesinde yükleme veya boşaltma limanı

olarak öngörülmeyen fiili yükleme veya boşaltma limanı, bir akit devlet ülkesinde bulunsa dahi Hamburg Kuralları uygulanmayacaktır. Dolayısıyla Konvansiyon’da uygulama alanı bakımından herhangi bir şart koşmayıp teslim alma ve teslim etme yerlerinden en az birisinin akit devlet olması hali yeterli kabul edilirken, Hamburg Kuralları’nda ise taraf niyetlerinden ziyade navlun sözleşmesinde yer alan yükleme veya boşaltma limanlarının en az birisinin akit devlet olması aranmaktadır.

Konvansiyon’un getirmiş olduğu akit devlet olma kıstası bölgesel veya coğrafi ayrım niteliğindedir.118 Yani Konvansiyon’a taraf olan ülkelerden birisinin taşıma işleminde

teslim alma veya teslim etme yerlerinden birisinde olması yeterlidir. Fiili olarak teslim alınan veya teslim edilen yerin kıymeti olmamakla birlikte önemli olan tarafların sözleşmede kararlaştırdıkları yerlerin farklı iki ülke olması ve en azından birisinin de

116 Loewe, s.326.

117 Yazıcıoğlu, s.58, yazar, sözleşmede daha sonra (sözleşme veya konşimentoda gösterilmiş olan bir

limanda veya yolda bulunan gemiye) bildirilmek üzere, boşaltma limanının açık bırakılmasının mümkün olduğunu, bildirilen bu liman bir akit devlet ülkesinde bulunsa dahi, taşımaya Hamburg Kuralları’nın uygulanmayacağını belirtmektedir. Benzer görüş için Karan, s.65-66.

42

Konvansiyon’a taraf olmasıdır.119 Buradan hareketle eşyanın bir ülkeden diğerine

taşınmasını içeren taşıma sözleşmesine konu olayda taşımanın çok yüksek bir kısmının sadece bir ülkede gerçekleştirilerek, kalan kısmının ise diğer ülkenin karayolu niteliğine sahip olmayan yolda gerçekleştirilmesi hatta eşyanın teslim alınan ülkeden dahi çıkarılamamış olması halinde Konvansiyon hükümleri uygulanacaktır.120 Çünkü önemli

olan tarafların sözleşmede kararlaştırdıkları taşıma işlemindeki teslim alma ve teslim etme yeri olduğu için sözleşme konusunun yerine getirilip getirilemediği dahi önemli değildir. Nitekim Fransa Aix Bölge Mahkemesi’nde görülen davada Port-de-Bouc (Fransa)’dan Jersey (Birleşik Krallık)’a taşınması gereken eşya Fransa sınırları içerisinde çalınmış ve buna CMR’ın uygulanacağına karar verilmiştir.121 Benzer şekilde Quantum

Ltd. v. Plane Trucking Ltd.122 arasında gerçekleşen yargılamada Birleşik Krallık mahkemesi Singapur’dan alınan ve hava yolu ile Paris’e, Paris’ten de kara yolu ile Dublin’e teslim edilecek eşyanın nereden teslim alınıp alınmadığının önemli olmadığı, taşımanın uluslararası nitelik taşıdığı ve teslim yerinin Konvansiyon’a taraf ülke olması nedeniyle Konvansiyon’a tabi bir taşımanın varlığından söz etmiştir. Dolayısıyla Konvansiyon, eşyanın karayolundan taşınmasını düzenlendiği için taşımanın bir kısmının farklı yöntemlerle yapılmasının Konvansiyon’un uygulanabilirliğine çok fazla etkisi olmayacaktır. Buradan hareketle Lefkoşa’dan yüklenen eşyanın İstanbul’a taşınması esnasında meydana gelecek hasarda yine Konvansiyon’un uygulanacağı söylenebilecektir. Çünkü farklı iki devlet arasında gerçekleştirilen bir taşıma söz konusu olup, boşaltma yeri olan İstanbul’da Konvansiyon’a tabi bir ülkede bulunmaktadır. Önem arz eden bir husus da şudur ki, eğer taşıma sözleşmesinin son kısmı ya da ilk kısmı için ayrı bir taşıma sözleşmesi öngörülmüş ve bu kısım da sadece bir ülke içerisinde gerçekleşecek ise o halde Konvansiyon hükümleri değil o ülke yerel hukuk kuralları uygulanacaktır. Benzer şekilde diğer önemli bir husus ise, karayolu ile taşınan eşya teslim için farklı bir ülkede bulunan gönderilen tarafından teslim alınmayıp yine aynı ülkede farklı bir gönderilene teslim edilmişse aynı ülke sınırları içerisinde teslim almayan

119 Loewe, s.326; Rodiere, s.624; Herber/Piper, Art.1 No:52; Yetiş Şamlı, Taşıyıcının/ Taşıyanın Sınırlı

Sorumluluktan Yararlanma Hakkının Kaybı, s.7.

120 Clarke, s. 52. Yazar eşyanın teslim alındığı yere geri getirilmesi durumunda teslim alma yeri ile teslim

etme yerinin aynı olmasına rağmen Konvansiyon hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.

121 Aix 31.05.1985, BT 1986.740. (Karar için bkz. Clarke, s.52)

43

gönderilenden sonraki gönderilene ulaşmasına kadarki mesafede de yine Konvansiyon hükümleri uygulanmaya devam edecektir.123

Konvansiyon hükümlerinin Birleşik Krallık ile Kuzey İrlanda ve İrlanda arasındaki eşya taşımalarına uygulanmayacağı Konvansyion’a ilişkin Protokol’de kararlaştırılmıştır. Ayrıca Birleşik Krallık kendisi açısından Konvansiyon’un kapsamını Cebelitarık, Man Adaları ve Guernsey bölgelerine de uzatmış ve bu bölgelere Birleşik Krallık’tan yapılacak eşya taşımalarına Konvansiyon’un uygulanacağını bildirmişlerdir.