• Sonuç bulunamadı

Ruhsatsız veya Ruhsata Aykırı Đhraç Etmek

Belgede Uyuşturucu madde ticareti suçu (sayfa 154-158)

2. SUÇUN UNSURLARI

2.4. Suçun Maddi Unsuru(Fiil)

2.4.2. Türk Ceza Kanunu’nun 188 Maddesinin Birinci Fıkrasında

2.4.2.3. Ruhsatsız veya Ruhsata Aykırı Đhraç Etmek

Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen fiillerden sonuncusu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ihraç edilmesi eylemidir. Aynen “imal” ve “ithal etme” fiilinde olduğu gibi “ihraç etmek” kavramı TCK’ da tanımlanmamıştır. 1961 Uyuşturucu Maddelere Dair Tek Sözleşmesi’nin birinci maddesinin ‘m’ bendinde ihraç kavramı, ithal kavramı ile birlikte tanımlanmıştır. Bu maddeye göre ihraç ve ithal kavramı,“ Her biri özel anlamıyla birlikte, uyuşturucu

maddelerin maddeten bir memleketten diğerine veya aynı memleketin bir ülkesinden diğerine nakledilmesini ifade eder.” şeklinde açıklanmıştır. Yine kavramsal olarak ihraç “çıkarma, dışarıya atma, yurt dışına mal satma371” anlamına gelmektedir. Doktrinde ihraç kavramı ise, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yurt içinden yurt dışına çıkarılması eylemi olarak tanımlanmaktadır372.

ABD Federal Ceza Hukuku’na bakıldığı zaman ihraç kavramı, ABD’den uyuşturucu maddelerin başka ülkelere çıkartılması olarak tanımlanmaktadır373.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ithal etmek fiili incelenirken bahsedilen ülke sınırları ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3, 84. ve devamı maddeleri yine konumuzu ilgilendirdiğinden o kısımda yapılan açıklamalara atıf yapmakla yetiniyoruz.

Kişi bu eylemini gümrük kapılarının bulunduğu alanlardan yapabileceği gibi, gümrük teşkilatının bulunmadığı yerlerden de yapabilir. Her iki durum arasında fark yoktur ve ihraç etme eylemi gerçekleşmiş olacaktır374.

370DREYER, s.110;PRADEL-MĐCHEL, 2007, s.125. 371http://tdkterim.gov.tr (e.t. 31.05.2011)

372 GÜNGÖR-KINACI, s.190; GÜNAL, s.90; ERGEN, 1988, s.18.

“ Uyuşturucu madde ihraç etmek suçu, uyuşturucu maddenin ülke dışına çıkarılmasına yönelik icrai hareketlerin başlaması ve gümrük kapısında durumun aksinin beyan edilmesi veya gizlenmesi ile oluşur…” (Y. 10 C.D. 04.05.1995, 1995/2461-4257(GÜNGÖR-KINACI, s.210)

139

Eğer bir kişi, içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunan eşyaları gümrük idaresine veya bu idarenin belirlediği yere getirerek yukarıda belirtilen kurallar çerçevesinde teslim ederek kontrolü yaptırdıktan sonra yurtdışına çıkarabilmiş ise, ihraç eylemi doğal olarak yurtdışına çıkarıldığı anda tamamlanmış olacaktır375.

Gümrük idaresine veya bu idarenin belirlediği yere eşyaları getirirken yolda eyleminden vazgeçmiş ise, artık ihraç suçunun değil, o zamana kadar gerçekleşen nakletme veya bulundurma suçlarının oluşacağını ve bu durumda TCK’da düzenlenen ve yukarıda açıklanan gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması gerektiğini düşünmekteyiz. Uyuşturucu madde ihraç etmek için eylemine başlayıp uyuşturucu maddeleri gümrük idaresinin olduğu yere getirdikten sonra eyleminden vazgeçen sanığın, bu vazgeçmesi korkudan, yakalanma ve başka bir caydırıcı unsurdan kaynaklanmıyorsa gönüllü sayılması ve eyleminin tamam olan kısmından yani, uyuşturucu maddeleri nakil veya duruma göre bulundurma eylemlerinden sorumlu tutulması gerektiği görüşüne iştirak etmekteyiz376.

Failin Gümrük Đdaresine gelmeden önce yolda yapılan ihbar üzerine yakalanması halinde, ihraç eyleminin icra hareketlerine henüz başlanmadığı ve eylemden vazgeçmenin mümkün olması nedeniyle, duruma göre nakletme veya bulundurma suçunun oluşacağını kabul etmekteyiz.

Yargıtay bir kararında bu gerçeğe vurgu yapmıştır377:

“Uyuşturucu madde ihraç etmek suçu, uyuşturucu maddenin ülke dışına çıkarılmasına yönelik icra-i hareketlerin başlaması ve gümrük kapısında durumun aksinin beyan edilmesi veya gizlenmesi ile oluşur.

Dava konusu olayda yönetimindeki minibüsün gizli bölmesine yerleştirilen eroini Hollanda’ya götürmek amacı ile Develi’den hareket eden sanığın, yapılan ihbar üzerine kolluk görevlilerince Kırşehir girişinde durdurularak minibüsteki eroinin bulunduğu anlaşılmıştır. Sanığın ele geçirilen bu maddeyi gümrüğe tabi

374 YAŞAR-GÖKCAN-ARTUÇ, 2010, s.5164. 375 ERMAN-ÖZEK, 1995, s.271.

376ERMAN-ÖZEK, 1995, s.270.

140

tutulmadan önce atması, imha etmesi ya da ihraç etmekten vazgeçmesi mümkün bulunmasına, ihraca teşebbüse icra-i hareketlere de henüz başlamamış olmasına göre, yurt içinde uyuşturucu madde nakletmek suçundan ceza tayini gerekirken tamamlanmış ihraç suçundan dolayı hüküm kurulması…”

Yargıtay’ın haklı olarak vurguladığı gibi sanığın eyleminden vazgeçmesinin mümkün olduğu durumlarda ihraç fiilinden değil, duruma göre nakil veya bulundurma fiillerinden yargılama yapılmalıdır.

Gümrük idaresine veya bu idarenin belirlediği yere eşyaları getirdikten ve gümrüğe tabi tutulacak eşya hakkında beyanda bulunduktan sonra, yapılan incelemeler sırasında eşyaların arasında beyan edilmeyen uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin yetkililer tarafından fark edilmesi halinde, ihraca yönelik tüm eylemlerin icra edilmesine rağmen neticenin elde olmayan nedenlerle gerçekleşmemesinden dolayı, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ihraç etmeye teşebbüs etme fiilinin meydana geldiği noktasındaki görüşe iştirak temekteyiz378.

Gümrük idaresinin bulunmadığı bir yerden bu maddelerin çıkarılması halinde Türkiye sınırlarının terk edildiği anda uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ihraç etmek eylemi gerçekleşmiş olacaktır379. Kişi bu maddeleri Türkiye’ye soktuktan sonra, başka bir ülkeye ihraç etmiş ve sanığın kastı bu maddeleri Türkiye üzerinden ilgili başka ülkeye götürmek ise, bu durumda ihraç etmek eylemi değil, TCK’nın 188. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri nakletmek fiilinin oluştuğunu düşünmekteyiz. Bu durumda sanığın kastının net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu bir kararında;

“ Đthal veya ihraç edilen uyuşturucu madde miktarı çok ise ve kişinin kendisi

uyuşturucu madde kullanıyor ve kişisel gereksinimleri için yeterli miktarı aşmıyorsa,

378 GÜNAL, s.91.

379“ Sanıkların, Đstanbul’dan temin ettikleri suça konu esrarı önce Bodrum ilçesine götürerek burada

kiraladıkları bir deniz aracına yükleyerek Đtalya’ya götürmek için yola çıktıkları, Türk kara sularını terk ettikten sonra, hava muhalefeti nedeniyle yola devam edemedikleri, bir gün Yunan adasında kaldıktan sonra geri dönmek zorunda kaldıkları şeklinde oluşan eylemlerinin ihraç suçunun oluşturduğunun kabulü ile haklarında…” Y. 10 C.D. 10.11.1997, 1997/11483-11393 (GÜNGÖR- KINACI, s.206)

141

uyuşturucu madde imal ve ihraç suçu değil, bu maddeleri kullanma için bulundurma suçu oluşmuş olur380.” şeklinde karar vermiştir.

Kişinin Yargıtay kararında belirtildiği gibi yurda soktuğu uyuşturucu ve uyarıcı maddenin miktarı kişisel kullanım miktarını aşmıyorsa ve ticari maksatla başka bir ifade ile kazanç sağlamak amacıyla bu maddeleri yurda soktuğu hususunda yeterli ve her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemiyorsa, ceza hukukunun genel prensibi olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, uyuşturucu ve uyarıcı madde ihraç etmek suçu(188/1) değil, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçunun(191) değerlendirilmesi gerektiği şeklindeki görüşe katılmaktayız381.

Kişinin uyuşturucu maddeyi bizzat veya bir vasıta veyahut kargo, posta gibi yollarla yurt dışına göndermesi durumunda ihraç eylemi gerçekleşmiş olacaktır382.

Son olarak, Türkiye’den uyuşturucu veya uyarıcı madde ihraç eden kişi, aynı zamanda yabancı ülke açısından ithal suçunu işlemektedir. Bu durumda “non bis in

idem” kuralı olarak bilinen bir suçtan dolayı ancak bir kez yargılama yapılabileceği uluslararası ceza kuralına uygun olarak, sadece bir ülkede yargılama yapılması yeterli olacak mı? sorusuna, TCK’nın 188. maddesinin ikinci fıkrasında açıklık getirilmiştir. Bu durumda Türkiye açısından ihraç suçunu, yabancı ülke açısından ithal suçunu işleyip, yargılama yapıldıktan sonra ceza alan kişi, Türkiye’de yeniden yargılanacaktır. Bu nedenle uluslararası ilkeye geçerlik tanınmamıştır383. Ancak

380Y. CGK, 01.03.1982, 5-17/76 ( GÜNGÖR-KINACI, s.186)

381 YAŞAR-GÖKCAN-ARTUÇ, 2010, s.5164; PARLAR-HATĐPOĞLU, 2010, s.2960; GÜNAL,

s.92.

382“Dosyadaki bilgi belgelerden; suça konu uyuşturucu maddeyi kargo ile Kuzey Kıbrıs Türk

Cumhuriyeti’ne gönderdiği anlaşılan sanığı eyleminin, TCK’nın 188/1.maddesinde yazılı uyuşturucu madde ihraç suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm verilmesi yasaya aykırıdır.”(Y.

10 C.D. 12.2.2008, 2007/22546E., 2008/2193K.)

383 Madde gerekçesi şu şekildedir:

“ Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarıyla ilgili olarak bir milletlerarası ceza hukuku kuralına yer verilmiştir. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilecektir. Türkiye’den yapılan uyuşturucu ve uyarıcı madde ihracı karşı ülke açısından ithal oluşturmaktadır. Bu ülkede uyuşturucu veya uyarıcı madde ithali nedeniyle yargılama yapılması veya bir cezaya mahkum olunması, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yargılama yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Böylece, uyuşturucu veya uyarıcı

142

yabancı ülkede alınan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de ihraç eylemi dolayısıyla alınacak cezadan mahsup edilecektir.

2.4.3. Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesinin Üçüncü Fıkrasında

Belgede Uyuşturucu madde ticareti suçu (sayfa 154-158)