• Sonuç bulunamadı

4.6 ARAŞTIRMA BULGULARI

4.6.4 Regresyon Analizleri

Regresyon analizleri öncesinde değişkenler arasında çoklu doğrusal bağıntı problem test edilerek en yüksek VIF değerinin 10’dan küçük olduğu ve çoklu bağıntı olmadığı doğrulanmıştır. Verilerde otokorelâsyon olup olmadığına karar vermek için Durbin-Watson değerleri incelenmiş olup, değerler 1,5 ile 2,5 arasında dağıldığından otokorelasyon olmadığı anlaşılmıştır. Eşvaryanslılık durumu da incelenerek regresyon hata terimlerinin varyansının sabit olduğu ve hata terimlerinin normale yakın dağıldığı görülmüştür.383

Tablo 10. Regresyon Analizi (Örgütsel Vatandaşlık üzerine duygusal emek ve

yalnızlığın etkisi)

Bağımlı Değişken: Örgütsel Vatandaşlık

Bağımsız Değişkenler: β t p

Duygusal Emek 0.285 7.044 0.000

Örgütsel Yaşamda Yalnızlık -0.443 -10.955 0.000

R= .563 R2 = .317 Adjusted R2 = .314 F=99.740 p= .000

Hipoteze yönelik gerçekleştirilen çoklu regresyon analizi (Tablo 10) sonuçları istatistiksel olarak anlamlıdır. Değişkenler arası çoklu ilişkiyi gösteren R değerinin 0,563 olduğunu görmekteyiz. “R2 değeri ise bağımlı değişkenlerdeki (ÖV)

değişimlerin ne kadarının bağımsız değişkenler (DE, ÖYY) tarafından açıklandığını göstermektedir”.384 Buna göre örgütsel vatandaşlık’daki %31,7’lik değişimin bağımsız

değişkenlere bağlı olduğu saptanmıştır. “Düzeltilmiş R2 değeri bağımlı değişkendeki

(ÖV) varyansın ne kadarının bağımsız değişkenler (DE, ÖYY) tarafından

383 Ayşe Neyran Orhunbilge “Çok Değişkenli İstatistik Yöntemler” (İstanbul: İstanbul Üniversitesi,

İşletme Fakültesi Yayını, 2010); Neyran Orhunbilge, “Uygulamalı regresyon ve korelasyon analizi” (Ankara: Nobel Yayıncılık, 2017) 201-206.

160

açıklandığını”385 gösterir. Elde edilen verilere göre örgütsel vatandaşlık’daki %31,4

‘lük varyansın bağımsız değişkenlere bağlı olduğu söylenebilir. “Modelin anlamlılık değeri (Sig.) 0.05 değerinden ne kadar küçük ise, regresyon modelinin bağımlı değişkendeki varyansın o kadar iyi açıklandığını göstermektedir”.386 Tablodaki

verilere göre regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlı (p=.000) bulunmuştur. Çoklu regresyon modelinin standardize katsayıları (β) çoklu regresyon modelinde bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı katkıları olan bağımsız değişkenleri göstermektedir. Tablomuza göre; hem duygusal emek (β=0,285 p= .000) hem de örgütsel yaşamda yalnızlığın (β=-0443, p=.000) örgütsel vatandaşlık sergileme tutumunu açıklamada anlamlı katkısı olduğu tespit edilmiştir. Beta değerleri incelendiğinde örgütsel yaşamda yalnızlığın örgütsel vatandaşlığı açıklamada en önemli değişken olduğu görülmektedir. Ayrıca yalnızlığın negatif yönlü etkisi de saptanmıştır. Sonuç olarak, bireylerin sergiledikleri duygusal emek pozitif, örgütsel yaşamda yalnızlık algıları ise negatif olarak örgütsel vatandaşlığı etkilediği saptanmıştır. Bu sonuçlara göre H1a ve H1b hipotezlerinin desteklendiği tespit etmiş

olup, hipotezler kabul edilmiştir. (H1a ve H1b Kabul)

Literatür incelendiğinde duygusal emek ile örgütsel vatandaşlığa yönelik gerçekleştirilen çalışmalarda varyansın açıklama gücünün düşük olduğu görülmektedir. Sebep olarak; iki değişken arasındaki ilişkiye etki eden başka faktörlerin var olabileceği yorumu yapılmıştır. Önerileri göz önünde bulundurarak bu çalışmaya eklenen örgütsel yaşamda yalnızlık değişkeninin etkileşimde payı olduğunu düşünerek, bağımsız değişken olarak yer verilmiştir. Gerçekleştirilen regresyon analizi de öneriyi desteklemektedir. Örgütsel vatandaşlık sergilemeyi etkileyen başka faktörlerde mevcuttur. Bunlardan birisi de örgütsel yaşamda yalnızlıktır. Çünkü açıklama gücünü göz önünde bulundurunca yalnızlıktan başka da faktörlerin olduğu yorumunu yapmamız yanlış olmayacaktır.

385 İbid, s.279.

161

Örgütsel vatandaşlık sergilemeye etkilerini daha ayrıntılı incelemek amacıyla bağımsız değişkenlerin alt boyutlarına yönelik varsayılan ikinci hipotezi sınamak adına gerçekleştirilen regresyon analizi sonucu Tablo 11’de paylaşılmaktadır.

Tablo 11. Regresyon analizi (Örgütsel vatandaşlık üzerinde alt boyutların etkisi) Bağımlı Değişken: Örgütsel vatandaşlık

Bağımsız Değişkenler: β t p

Sosyal Arkadaşlık -0.310 -6.782 0.000

Duygusal Yoksunluk -0.162 -3.628 0.000

Derinlemesine Rol Davranışı 0.152 3.379 0.001

Yüzeysel Rol Davranışı 0.087 1.479 0.140

Samimi Rol Davranışı 0.328 5.485 0.000

R= .621 R2 = .386 Adjusted R2= .378 F=53.488 p=.000

Örgütsel vatandaşlık tutumunun bağımsız değişkenlerle anlamlı ilişkisi olduğu kabul edildikten sonra hangi alt boyut veya boyutların bu ilişkide daha fazla katkısı olduğunu görmek adına gerçekleştirilen analiz, değişkenler arası çoklu ilişkiyi gösteren R değerinin .621 olduğu saptanmıştır. R2 değerinin ise .386 olduğunu,

örgütsel vatandaşlık’daki %38,6’lık değişimin bağımsız değişkenlere bağlı olduğu tespit edilmiştir. “Düzeltilmiş R2 değerinin bağımlı değişkendeki (ÖV) varyansın ne

kadarının bağımsız değişkenler (DE, ÖYY) tarafından açıklandığını temsil ettiği daha önce de belirtmiştir.

Tablodaki verilere göre regresyon modeli yüzeysel rol davranışı hariç (p= 0.140, p<0.05) istatistiksel olarak anlamlı (p=.000) bulunmuştur. Çoklu regresyon modelinin standardize katsayıları (β) çoklu regresyon modelinde bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı katkıları olan bağımsız değişkenleri gösterdiğinden modeli yorumlarken anlamlı katkısı olmayan yüzeysel rol davranışı yorumlanmamıştır.

Analiz sonuçlarına göre; sosyal arkadaşlık (β=-.310, p= .000), duygusal yoksunluk (β=-.162, p=.000), derinlemesine rol davranışı (β=.152, p= .000), samimi rol davranışının ise (β=.328, p=.000) örgütsel vatandaşlık sergileme tutumunu açıklamada anlamlı katkısı olduğu görülmektedir.

162

Beta değerleri incelendiğinde örgütsel vatandaşlık tutumunu açıklamada en önemli değişkenin samimi rol davranışı olduğu görülmektedir. Ayrıca sosyal arkadaşlık ve duygusal yoksunluk değişkenlerinin örgütsel vatandaşlık tutumunu negatif yönlü etkilediği de görülmektedir. Analiz sonucunda H2a, H2b, H2d ve H2e

hipotezlerinin desteklendiğini tespit etmiş olup hipotezler kabul edilmiştir. H2c

hipotezi, anlamlı ilişki saptanamadığından reddedilmiştir.

Sonuç olarak, regresyon analizine her bir alt boyutun eklenmesiyle duygusal emek ile örgütsel vatandaşlık arasındaki ilişkide örgütsel yaşamda yalnızlığın etkileşimi hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilmesi sağlanmıştır. Her bir değişkenin birbirine etkisi olduğu daha önce yapılan regresyon analizi sonuçlarında da görülmektedir; fakat alt boyutların analize dahil edilmesiyle etkileşimde yüzeysel rol davranışının anlamlı katkısı olmadığı tespit edilmiştir. Halbu ki, araştırma gerçekleştirilmeden önce yüzeysel rol davranışının bu etkileşimde negatif yönlü katkısı olduğu varsayılmaktadır. Elde edilen bulgular tam aksini kanıtlamaktadır.

Örgütsel vatandaşlığın her bir alt boyutunun duygusal emek ile örgütsel yaşamda yalnızlığın alt boyutlarıyla olan etkileşimine yönelik gerçekleştirilen regresyon analizi (Tablo 12) sonuçlarına göre;

Tablo 12. Regresyon Analizi (Özgecilik ile bağımsız değişkenlerin etkileşimi) 3.1- Bağımlı Değişken: Özgecilik

Bağımsız Değişkenler: β t p

Sosyal Arkadaşlık -0.159 -3.700 0.000

Duygusal Yoksunluk -0.204 -4.884 0.000

Derinlemesine rol davranışı 0.269 6.377 0.000

Yüzeysel Rol Davranışı -0.073 -1.334 0.183

Samimi Rol Davranışı 0.281 4.994 0.000

R=.677 R2 =.458 Adjusted R2 = .452 F=72.094 p=.000

Değişkenler arası çoklu ilişkiyi gösteren R değerinin .677 olduğunu görmekteyiz. R2 değerinin ise .458 olduğunu, Örgütsel vatandaşlığın özgecilik alt

163

boyutunda yüzde 45,8’lik değişimin bağımsız değişkenlere bağlı olduğu tespit edilmiştir.

Tablodaki verilere göre regresyon modeli yüzeysel rol davranışı hariç (p= .183,

p<0.05) istatistiksel olarak anlamlı (p=.000) bulunmuştur. Çoklu regresyon modelinin

standardize katsayıları (β) çoklu regresyon modelinde bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı katkıları olan bağımsız değişkenleri gösterdiğinden model yorumlanırken anlamlı katkısı olmayan yüzeysel rol davranışı yorumlanmamıştır. Tablodaki verilere göre; sosyal arkadaşlık (β=-.159, p= .000), duygusal yoksunluk (β=-.204, p=.000), derinlemesine rol davranışının (β=.269, p= .000), samimi rol davranışının ise (β=.281,

p=.000) özgeciliği açıklamada anlamlı katkıları olduğu görülmektedir. Ayrıca sosyal

arkadaşlık ve duygusal yoksunluk değişkenlerinin özgeciliği negatif yönlü etkilediğini de görmekteyiz. Sonuç olarak; H3a, H3b, H3d ve H3e hipotezlerinin desteklendiği

saptanmış olup, hipotezler kabul edilmiştir. H3c hipotezi anlamlı ilişki

saptanamadığından red edilmiştir.

Özet olarak; örgütsel vatandaşlık tutumunun, bağımsız değişkenlerin alt boyutlarıyla etkileşimine yönelik daha önce gerçekleştirilen analiz ile benzer sonuçlar tespit edilmiştir. Özgecilik boyutuyla da yüzeysel rol davranışı arasında anlamlı bir etkileşim tespit edilmemiştir.

Tablo 13. Regresyon Analizi (Vicdanlılık ile bağımsız değişkenlerin etkileşimi)

Değişkenler arası çoklu ilişkiyi gösteren R değerinin .318 olduğu saptanmıştır.

R2 değerinin ise .101 olduğu, Örgütsel vatandaşlığın vicdanlılık alt boyutundaki yüzde

10,1’lik değişimin bağımsız değişkenlere bağlı olduğu tespit edilmiştir.

3.2- Bağımlı Değişken: Vicdanlılık

Bağımsız Değişken: β t p

Sosyal Arkadaşlık -0.083 -1.494 0.136

Duygusal Yoksunluk 0.013 0.234 0.815

Derinlemesine rol davranışı -0.110 -2.029 0.043

Yüzeysel Rol Davranışı 0.213 3.004 0.003

Samimi Rol Davranışı 0.443 6.113 0.000

164

Tablodaki verilere göre regresyon modeli sosyal arkadaşlık (p = .136, p>0.05) ve duygusal yoksunluk hariç (p = .815, p>0.05) istatistiksel olarak anlamlı (p=.000) bulunmuştur. Çoklu regresyon modelinin standardize katsayıları (β) çoklu regresyon modelinde bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı katkıları olan bağımsız değişkenleri gösterdiğinden modeli yorumlarken anlamlı katkısı olmayan sosyal arkadaşlık ve duygusal yoksunluk yorum dışı bırakılmıştır. Tablodaki verilere göre; derinlemesine rol davranışının (β=-.110, p= .004), yüzeysel rol davranışının (β=.213, p= .003), samimi rol davranışının ise (β=.443, p=.000) vicdanlılık alt boyutunu açıklamada anlamlı katkısı olduğu tespit edilmiştir. Samimi rol davranışının vicdanlılığı açıklamada en önemli değişken olduğu görülmektedir. Beta değerleri incelendiğinde, derinlemesine rol davranışının vicdanlılığı negatif yönlü etkilediğini ve samimi rol davranışının vicdanlılığı açıklamada en önemli değişken olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, H4a ve H4b hipotezleri anlamlı ilişki saptanamadığından reddedilmiştir. H4c, H4d, hipotezleri de varsayımlardaki gibi pozitif ilişki sergilemediğinden

reddedilmektedir. H4e hipotezinin sadece desteklendiğini görmekteyiz. H4e hipotezi

kabul edilmiştir.

Vicdanlılık ile bağımsız değişkenlerin etkileşimi incelendiğinde; yüzeysel rol davranışının örgütsel vatandaşlık tutumu üzerinde anlamlı katkısı olmamasına rağmen vicdanlılık ile olan etkileşimde anlamlı katkısı olduğu tespit edilmiştir. Örgütsel yaşamda yalnızlığın gerek sosyal arkadaşlık gerek ise duygusal yoksunluk boyutlarının bu etkileşimde anlamlı katkısı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda bireylerin vicdanlılık sergilemesinin yalnızlık algısından bağımsız olduğu, kişisel bir karar olduğunu söyleyebiliriz.

165

Tablo 14. Regresyon Analizi (Centilmenlik-Nezaket ile bağımsız değişkenlerin

etkileşimi)

Değişkenler arası çoklu ilişkiyi gösteren R değerinin .461 olduğunu görmekteyiz. R2 değerinin ise .213 olduğunu, Örgütsel vatandaşlığın centilmenlik-

nezaket alt boyutundaki yüzde 21,3’lük değişiminin bağımsız değişkenlere bağlı olduğu tespit edilmiş.

Tablodaki verilere göre regresyon modeli yüzeysel rol davranışı (p=.889,

p>0.05) ve samimi rol davranışı hariç (p= .806, p>0.05) istatistiksel olarak anlamlı

(p=.000) bulunmuştur. Çoklu regresyon modelinin standardize katsayıları (β) çoklu regresyon modelinde bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı katkıları olan bağımsız değişkenleri gösterdiğinden modeli yorumlarken anlamlı katkısı olmayan alt boyutlar yorum dışı bırakılmıştır.

Tablodaki verilere göre; sosyal arkadaşlığın (β=-.262, p= .000), duygusal yoksunluğun (β=-.206, p= .000), derinlemesine rol davranışının (β=.159, p= .002), centilmenlik-nezaket alt boyutunu açıklamada anlamlı katkısı olduğu görülmektedir. Beta değerleri incelendiğinde centilmenlik-nezakete, örgütsel yaşamda yalnızlığın her iki alt boyutunun da negatif yönlü etkisi olduğu görülmektedir. Sosyal arkadaşlığın centilmenlik- nezaket’i açıklamada en önemli değişken olduğu saptanmıştır. Analiz sonucunda, H5a, H5b, H5d hipotezleri kabul edilmiştir. H5c ve H5e hipotezleri anlamlı

ilişki saptanamadığından reddedilmiştir.

Sonuç olarak; yüzeysel rol davranışının centilmenlik-nezaket boyutunda anlamlı katkısı olmadığı ayrıca samimi rol davranışının da etkileşime katkısı olmadığı tespit edilmiştir. Bireylerin duygusal emek sergilerken yüzeysel rol davranışını

3.3- Bağımlı Değişken: Centilmenlik/Nezaket

Bağımsız Değişken: β t p

Sosyal Arkadaşlık -0.262 -5.068 0.000

Duygusal Yoksunluk -0.206 -4.079 0.000

Derinlemesine rol davranışı 0.159 3.133 0.002

Yüzeysel Rol Davranışı -0.009 -0.140 0.889

Samimi Rol Davranışı -0.017 -0.245 0.806

166

benimsiyor olması ya da samimi rol davranışını benimsemesi, centilmenlik-nezaket sergilemelerine katkı sağlamamaktadır.

Tablo 15. Regresyon Analizi (Sivil Erdem ile bağımsız değişkenlerin etkileşimi)

Değişkenler arası çoklu ilişkiyi gösteren R değerinin .524 olduğunu görmekteyiz. R2 değerinin ise .275 olduğunu, Örgütsel vatandaşlığın sivil erdem alt

boyutunun % 27,5’lik değişiminin bağımsız değişkenlere bağlı olduğu tespit edilmiştir.

Tablodaki verilere göre regresyon modeli duygusal yoksunluk (p=.254,

p>0.05) ve derinlemesine rol davranışı hariç (p= .089, p>0.05) istatistiksel olarak

anlamlı (p=.000) bulunmuştur. Çoklu regresyon modelinin standardize katsayıları (β) çoklu regresyon modelinde bağımlı değişkeni açıklamada anlamlı katkıları olan bağımsız değişkenleri gösterdiğinden modeli yorumlarken anlamlı katkısı olmayan alt boyutlar yorum dışı bırakılmıştır. Tablodaki verilere göre; sosyal arkadaşlığın (β= -

.415, p= .000), yüzeysel rol davranışının (β=.153, p= .017) ve samimi rol davranışının (β=.220, p= .001) sivil erdem alt boyutunu açıklamada anlamlı katkısı olduğu tespit

edilmiştir. Ayrıca örgütsel yaşamda yalnızlığın alt boyutu olan sosyal arkadaşlığı da negatif yönlü etkilediği saptanmıştır. Regresyon analizi sonucu, H6a hipotezi

kanıtlanmış olup kabul edilmiştir. H6b hipotezi anlamlı ilişki saptanamadığından

reddedilmiştir. H6c hipotezi ise varsayımdaki gibi negatif ilişki yerine pozitif ilişki

saptandığından reddedilmiştir. H6d anlamlı ilişki saptanamadığından reddedilmiştir. H6e hipotezi isekabul edilmiştir.

Bu sonuçlara göre; sivil erdem ile bağımsız değişkenlerin etkileşiminde derinlemesine rol davranışı ve duygusal yoksunluğun anlamlı katkısı olmadığı

3.4- Bağımlı Değişken: Sivil Erdem

Bağımsız Değişken: β t p

Sosyal Arkadaşlık -0.415 -8.348 0.000

Duygusal Yoksunluk -0.055 -1.143 0.254

Derinlemesine rol davranışı 0.083 1.707 0.089

Yüzeysel Rol Davranışı 0.153 2.399 0.017

Samimi Rol Davranışı 0.220 3.380 0.001

167

saptanmıştır. Yani; bireylerin derinlemesine rol davranışı sergilemesi ve duygusal yoksunluk algıları sivil erdem boyutundan bağımsızdır. Danışmanların sivil erdem boyutlu örgütsel vatandaşlık sergilemelerinin kişisel kararları olduğu yorumu yapılabilir.

4.6.5 Duygusal Emeğin Örgütsel Vatandaşlık Üzerindeki Etkisinde