• Sonuç bulunamadı

MESNEVİLERİN DIŞ YAPISI 3.1 Nazım Şekl

4.6. Motifler ve Masal Unsurları

4.6.1. Rüyada Görüp Âşık Olma

Rüya görme motifi genellikle mesnevi kahramanlarının doğumuyla ya da aĢkıyla ilgilidir. Mesnevide olayların geliĢmesi bir rüyanın yorumuna pareleldir. Kahramanlar rüyada gördükleri kiĢiye âĢık olabilirler ve rüyadan sonra yaĢanan olaylar rüyanın yorumu doğrultusunda geliĢir (Ünver, 1986: 456).

Ahmedî ve Selmân-ı Sâvecî‟nin Cemşîd ü Hurşîd adlı mesnevilerinde Çin Fagfûr‟unun içkiye ve eğlenceye düĢkün olan oğlu CemĢîd bir gün yine bir içki meclisi düzenletir. Bu mecliste gecenin sonuna doğru içkinin etkisiyle uyuyakalır. Rüyasında güzel bir kız görür ve ona âĢık olur. AĢkından dolayı gam ve kederle dolar. Bir süre sonra rüyasını Mihrâb‟a anlatır. Mihrâb ise bu kızın ancak Rum Kayser‟inin kızı HurĢîd olabileceğini, daha önce onun bir resmini yaptığını söyler ve ona bu resmi gösterir. CemĢîd de rüyasında gördüğü kızın resimdeki kız olduğunu söyler.

Selmân‟ın Mesnevisinde;

Zi-cā ber-ħāst sāķį şemǾ be-nişest Melik der-ħ˘āb şod çün merdüm-i mest Çü rūy-ı ħod behiştį dįd der-ħ˘āb Revān der-vey çü Kevŝer çeşme-i āb Kenār-ı cūy reyĥān ber-demįde Miyān-ı bāġ-ı ŧūbā ber-keşįde

Firāz-ı şāħ-ı murġān-ı ħoş-āvāz Hemį-goftend bā-hem rāz-ı dil bāz Zi-şebnem tāc-ı gül çün tāc-ı Pervįz Ber-āverde der-ū dürr-i dilāvįz Heme ħāk-eş Ǿabįr ü zaǾferān būd Heme ferş-eş ĥarįr ü perniyān būd Śabā mį-kerd ber-gül cān-feşānį Be-gil mį-dād her dem zindegānį Miyān-ı bāġ-ı ķaśrį dįd Ǿālį Çü burc-ı māh ħūrşįdį-eş vālį Münevver burchā-yi ķaśr yek-ser Be-māh u Müşterį u Zühre vü ħūr Melik mį-goft bā-ħod k’įn ne cāyi-st Ki ĥurā zįnet u ħūrā nümāyi-st Ber-ān āmed ki firdevs-i berįn est Ķuśūr-ı ħuld u cāy-ı ĥūr Ǿayn est Der-įn būd ū ki nāgeh bį-ĥicābį Zi-bām-ı ķaśr ber-zed āfitābį Çü ħūrşįd-i Ǿiźār-ı erġuvānį Dür-efşān ez-niķāb-ı āsumānį Büt-i raǾnā-keşį māh-ı muķannaǾ Çü gül geh der-ķabā geh der-muraķķaǾ

Fürūġ-ı Ǿārıż-eş rā reşk-i ħūrşįd Nigįn-i ħātem-eş rā mühr-i Cemşįd Zi-sünbül ber-semen merġul beste Zi-merġūl-eş benefşe deste deste Leb-i laǾl-eş benefşe der-nigįn dāşt Be-pįşānį ħam ebrū-eş çįn dāşt Zi-mūy-eş sünbül ender-tāb mį-şod Zi-şerm-i Ǿārıż-eş gül āb mį-şod Eger dil der-ħayāl-eş beste geştį Zi-tāb-ı dil Ǿiźār-eş ħaste geştį Ķażā şeh-zāde rā nāgeh ħaber kerd Der-ān zülf u ķadd ü bālā nažar kerd Be-zed āhį u aĥvāl-eş tebeh şod Çü zülf-i ān śanem rūy-eş siyeh şod Śabāĥ-ı zindegānį şod ber-ū şām Ki āmed āfitāb-eş ber-leb-i bām Ķażā-yi āsumānį çün der-āyed Eger bendį der ez-bām-et der-āyed Kemend-i Ǿanber ez-bālā-yı ān ķaśr Fürū-heşte zi-ser-tā-pāy-ı ān ķaśr Dil-i sevdā-yı ū bį-ser ū pā

Dil-i Cemşįd rā nāgeh perį bord Be-destān-eş zi-dest engüşterį bord Çü bį-dil şod Melik feryād ber-best

Be-cest ħ˘āb u ħ˘āb ez-çeşm-i ū cest (264-290) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

Mey içen bir bir ol resme ki encüm Śabāĥın encümenden oldılar güm Çün oldı āfitābuñ rāyeti pest

Perākend oldılar mecmūǾ-ı ser-mest Melik ķaldı vü bir ķaç ķulları hem Ki şāhuñ ħalvetind’anlardı maĥrem Eŝer itmiş idi şāha daḫı cām

Diledi kim ide ol daḫı ārām Uyur u düşde görür bir gül-istān Gül-i ter ŧolu ser-sebz-i būstān Revāne bāġ içinde çeşme-i āb Anuñla olmış ol ser-sebz sįr-āb Ķatında çeşmenüñ bir serv bitmiş Uzanup ķāmeti ŧūbįye yitmiş İder her şāħda yüz murġ pervāz Düzerler perde-i ǾAnķā’da āvāz Gülüñ tācı nite kim tāc-ı Pervįz

MuraśśaǾ eylemiş dürr-i dil-āvįz Śabā çün kim iderdi dürr-feşānı Ķılurdı rāyiĥayla tāze cānı Görür şeh bāġda bir ķaśr-ı Ǿālį Velį ol burca bir ħurşįd vālį Nažar eyledi ķaśruñ burcına şāh Görüp bir māh anda eyledi āh Nažardur irüren Ǿaķla maħāfet Nažardur cānilen başlara āfet Ķamer n’olur ki oldı rāst Ħurşįd Nigin-i ħāteminde mühr-i Cemşįd Güneş gibi Ǿıźārı erġuvānį

Dür-efşān u niķābı āsumānį Benefşe destinüñ altında ter gül Bir arada semenle tāze sümbül Dil ü cān baġlu zülf-i çenberine Ciġer-ħūn müşk saçı Ǿanberine ǾAceb miĥrāb idi alnında ebrū K’imām idi orada iki cādū Lebinüñ çeşmesine āb-ı ĥayvān Ciger-teşne idi hem dürr-i Ǿummān Ŧaber-zed dudaġı rengi ŧaber-ħūn

Beñi vü zülfi Ǿūd u yüzi gül-gūn Gözi bir āhū ammā şįr-efken Teni nesrįn idi yañaġı gül-şen Çözilicek anuñ zülfi kemendi Śabānuñ olur idi pāy-bendi Ķıyam idicegüz ol serv-ķāmet Ķopardı Ǿışķ ehline ķıyāmet Gözi ol cādū idi k’itse efsūn İderdi cān-ı vālih Ǿaķl-ı mecnūn Düşinde çünki gördi ol yüzi şāh

Be-śad dil Ǿāşıķ olup eyledi āh (483-507) 4.6.2. Âşık Olunan Sevgilinin Aranması

ÂĢık sevgilisinin hangi ülkede ve Ģehirde olduğunu öğrendikten sonra ya kendisi, yardımcısı ve beraberindekilerle yollara düĢer ya da bir elçi vasıtasıyla kızı istetir. MaĢuk da çeĢitli tesadüfler sonucunda kendisine âĢık olan kahramanı sevmeye baĢlar. Fakat iki sevgilinin karĢısına engeller çıkar. Birbirini seven iki kahramanın çıktıkları yolculuk zorlu ve uzundur. Çoğu zaman bu tür mesnevilerde hikâyenin büyük bir bölümü bu yolculuklardan oluĢmaktadır.

Ġncelenen iki Cemşîd ü Hurşîd mesnevisinde, CemĢîd rüyasında görüp âĢık olduğu kızın Rum Kayser‟inin kızı olduğunu öğrendikten sonra hazırlıklarını yapıp, yardımcısı ve akıl hocası Mihrâb‟ı ve ordusunu da alarak Rum‟a doğru yola çıkmaktadır. Her iki hikâyenin de büyük bir bölümü bu yolculukta yaĢanan olaylardan ibarettir.

Selmân‟ın Mesnevisinde;

Melik Cemşįd reft ez-şehr bįrūn Burūn bordend çetr ü bārgāh-eş Ħurūşān u revān der-pey sipāh-eş Zi-āh ū nāle mį-nālįd gerdūn Zi-girye seng rā mį-şod ciger-ħūn Peder mį-zed be-zārį dest ber-ser Be-nāħun çehre ber-mį-kend māder Sirişk ez-dįde bārān goft ey rūd Zi-māder tā ķıyāmet bāş be-durūd Be-yā tā der baġal gįrem be-nāz-et Ki mį-dānem ne-ħ˘āhem dįd bāz-et Be-yā tā yek nažar sįr-et be-bįnem

Be-çeşmān gerd-i ruħsār-et be-çįnem (583-589) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

Yidi śanduḳ yine laǾl u cevāhir Nite kim burc-ı Cevzā’da zevāhir Daḫı yüz biñ zer ile laǾl ü gevher Daħ’on yük müşk-i Çįn ü Ǿūd u Ǿanber Daḫı biñ ester ü biñ esb-i zįbā

Ķamunuñ çulları zer-beft ü dįbā Eyerleri muraśśaǾ cümle rengįn Bu resm ile düzildi aña āyįn

Aña hem-rāh itdi on kişi dānā Ķavį her işde vü gāyet tevānā Daḫı on bin er ḳoşdı cihān-sūz İrerd’atı ayaġından göge nūr Kemān-keş tįġ-zenler ḳamu cengi K’iderlerdi zebūn şįr ü pelengi Hümāyūn aġlar id’anuñla Faġfūr Ki tenden olur idi cānları dūr Hümāyūn demde kim bį-rūz idi rūz Yüridi Rūm’a Ħurşįd-i dil-efrūz Çıḳuban ṭaşra çetr-i bārgāhı

Boyadı göge ata ana āhı (1165-1174) 4.6.3. Kılık Değiştirme

AĢk ve mecera mesnevilerinde kahramanların kılık değiĢtirerek amaçlarına ulaĢmaya çalıĢtıklarını görürüz. Erkek kahraman genellikle tanınmamak için dilenci ve çoban biçiminde giyinebilir (Ünver, 1986: 456).

Ahmedî ve Selmân-ı Sâvecî‟nin Cemşîd ü Hurşîd mesnevisinde merkezî kahraman CemĢîd‟in amacına ulaĢmak için tüccar kılığına girdiği görülmektedir. Yardımcısı Mihrâb ile Rum diyarına rüyasında gördüğü kızı aramaya gider. Rum diyarında kimliğini gizlemek ve tanınmamak isteyen CemĢîd tüccar kılığına girerek kendini tâcir olarak tanıtır.

Selmân‟ın Mesnevisinde;

Be-resm-i tācirān der-rāh būden Ne-mį-şāyed der-įn reh şāh būden

Der-įn maǾnį suħen bisyār goftend Ez-ān goft ü şenįd-i ān şeb ne-ħoftend Seĥergeh rāy-et ez maşrıķ ber-efrāşt Felek zįr-i zemįn gencį revān dāşt Kilįd-i śubĥ der-cįb-i ufuķ būd Ber-āverd u der-ān genc be-güşūd Burūn āverd dürc-i laǾl-i pür-zer

Zi laǾl ü zer zemįn rā sāħt zįver (537-541) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

Ki tācir şekline yola girevüz Bu resm ile ol iķlįme varavuz Bu söz üstine Ǿahd oldı vü peyvend Bu ikisinüñ arasında sevgend Gerekdür kişi k’ola Ǿahd-i muĥkem Ki hergiz nesne andan olmaya kem Eger Ǿahd eyler iseñ eylegil cehd Ki senden olmaya ayruķsı ol Ǿahd Düriş kim itmeyesin naķż-ı sevgend Ne māl ü cān ķor ne h˘įş ü peyvend Saña lā-tafķanü’l-eymān dir ol Ĥaķ

Her iki Cemşîd ü Hurşîd mesnevisinde doğa dıĢı varlıkların yardımı da dikkat çeken motifler arasındadır. Mesnevinin merkezi kahramanı CemĢîd, periler sultanı Hurizâd66

ile dost olduktan sonra Hurizâd, CemĢîd‟in çıktığı zorlu yok konusunda onu uyarır. CemĢîd‟in fikrini değiĢtiremeyeceğini gören Hurizâd bu yolculuk sırasında yardıma ihtiyacı olursa diye CemĢîd‟e üç saç teli ve iki kutu mücevher verir. Bir zorlukla karĢılaĢtığında saç tellerinden birini yakmasını söyler. CemĢîd‟in deniz yolculuğu sırasında gemisinin parçalanması üzerine bir tahta parçasına tutunarak ıssız bir ormana çıkar. Bu ormandan kurtulabilmek için Hurizâd‟ın verdiği saç tellerinden birini yakar. Bunun üzerine Nazperverd ve periler ordusu CemĢîd‟i kurtarmak için gelirler.

Selmân‟ın Mesnevisinde;

CemĢîd‟in yardımına gelen Nazperverd ve Melik yürüyerek deniz kenarına kadar gelirler. Orada Nazperverd, Cem‟i Burak gibi hızlı bir ata bindirip ardı sıra deniz üstünde uçurur. Koca denizi bir saat içinde geçerler ve Rum sınırına ulaĢırlar. Nazperverd, buradan sonra yoluna yaya devam etmesini tavsiye eder.

Be-dil mį-goft āħir Ĥūrizād-em Zi-mūy-i ħod ne tārį çend dādem Ki her vaķtį ki dermānį be-kārį Be-āteş der-fiken z’įn mūy tārį Künūn įn mūyhā bā-ħ˘įş dārem Ez-ān dārem ki tā āyed be-kār-em Zi-peykān āteşį der-dem ber-efrūħt Ber-āteş Ǿanberįn mūy-ı perį sūħt Hemān dem geşt peydā Nāzperverd Be-pįş-i Cem selām-ı Bānū āverd

66

Melik Cemşįd rā goft įn çe ĥāl-est Ki ħūrşįd-i neşāŧ-et der-vebāl-est Hemān rūz-et nişįmen būd der-Rūm Küdām-et zāġ şod rehber der-įn būm Zi-dest-et Ĥūrizād āmed be-feryād Ki bā-ū kerdeyį ez-dįgerį yād Çünān māhį eger Rıđvān be-b(į)ned ǾAceb dārem ki bā-ĥūrį nişįned Berāber Ĥurzādį serv āzād Ħaŧā bāşed güzįden ādemį-zād Melik goft ey śanem kār-ı dil-est įn Me-kon menǾ-em ki kār-ı müşkil-est įn Çe gūyem k’įn suħen dāred dırāzį Çünįn bāşed ŧarįķ-ı Ǿaşķ-bāzį Füzūn ez-şemǾ dāred rūşenį ħūr Velį pervāne rā şemǾ-est der-ħūr Şenįde-st-em ki çün ez-ebr mį-ħˇāst Śadef bārān ħurūş ez-baĥr ber-ħāst Śadef rā goft āh ez-rū-siyāhį Ki pįş-i mā tu āb ez-ebr ħˇāhį Śadef goft ān çe men ez-ebr-i nįsān Ŧaleb mį-dārem er būdį tu rā ān

Çerā bāyest kerd įn bį-ĥayāyį Merā ez-ebr-i ter-dāmen gedāyį Merā ħod Ǿacz bāyestį nümūden Dehān rā āb-ı dendānį güşūden Me-kon Ǿayb-em ki įnhā ıżŧırārį-st Esās-ı kār-i mā bį-iħtiyārį-st Ĥikāyethā-yi ħod z’āġāz mį-goft Be yārān ķıśśa yek yek bāz mį-goft Melik Cem rā be-yek dem Nāzperverd Piyāde tā leb-i deryā be-(y)āverd Der-āmed bād pāyį baĥr-peymā Çü bād-ı nev-behār ez-rūy-ı deryā Perį goft ey Buraķ-ı bād-reftār Zemānį mesned-i Cemşįd berdār Ĥübāb-āsā revān şū ber-ser-i āb Çü berķ ender pey-i men zūd be-şitāb Keşįd esb ü Melik be-n(i)şest ber vey Perį ez-pįş mį-reft ü Cem ez-pey Be-yek sāǾat zi-deryā ber-güźeştend Tu goftį āb-ı deryā der-niviştend Fürūd āmed zi-esb ü rūy der-ħāk Besį mālįd ü goft ey dāver-i pāk

Şifā baħşende-i tenhā-yı bįmār Ħaŧā pūşende-i cemǾ-i güneh-kār Tuyį mālik riķāb āzādegān rā Delįl ü dest-gįr üftādegān rā

Perį goft-eş ki įn cā merz-i Rūm est

Heme reh kişver ü ābād būm est (905-934) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

CemĢîd‟in yardımına yetiĢen Nazperverd, gelince Hurizâd gibi güzel ve güçlü bir peri yerine bir insanoğluna gönül verdiği için CemĢîd‟e sitem eder. Ardından Ģehzadeyi alıp Rum‟a giden yola kadar götürür. Selmân‟ın eserinde, bu bölümde geçen uçan atın denizin üzerinde CemĢîd‟i uçurması ve Rum‟a götürmesi Ahmedî‟nin eserinde yer almaz.

Öñine geldi zülfi Ĥūrįzād’uñ Perį-peyker büt-i sulŧān-nijāduñ Ol üç tilüñ birisin oda śaldı Ki dermānını derdüñ anda buldı Perį-peyker ķoķudan bildi kim şāh Olupdur ħaste vü bį-mār u güm-rāh Didi ol Nāzperverd’e ki varġıl Nedür Cemşįd aĥvālini görgil Hemān-dem hāżır oldı Nāzperverd Didi kim nicedür hāl u ġam u derd

Perįlere tamāmį şāh olayduñ Cihānda Ĥūrizād’a gibi śūret ǾAceb gelmiş midür yā eyle sįret Anı gördüñ ki ne şāh-ı cihāndur Emįr-i kişver-i cān u revāndur Nigįn gitdi elüñden başdan efser Ķanı taħt u ķanı baħt iy dil-āver Gehį sen ejdehā kāmına düşdüñ Gehį dįvüñ belāsına ulaşduñ Sezādur ol kişiye āhenįn bend Ki ehl-i Ǿaķldan işitmeye pend Var iken Ĥūrizād iy serv-i āzād Ħatādur kim sevesin ādemį-zād Didi elümde yoķdur iħtiyārum Ki āşüfte olupdur rūzigārum Anuñ çün iħtiyārum yoķ elümde Bu miĥnetler gelür baña yolumda Göñül ālinde olmışam giriftār Benem her ġııśśaya kim var sezā-vār Ne diyem kim bu söz döner dırāzı K’olur böyle ŧarįķ-i Ǿışķ-bāzı Olur mı şemǾde artuķ nūr-ı ħurşįd

Velį pervāneye şemǾ oldı ümmįd Oradan Nāzperverd anı aldı Bir ulu yola iletdi vü śaldı

Didi Rūm’uñ yolı budur yüri var

Buradan bulınur Ħurşįd’e envār (1747-1765) 4.6.5. Doğa Dışı Yaratıklarla Savaş

AĢk ve macera mesnevilerinin birçoğunda karĢılaĢılan doğa dıĢı yaratıklara hem Ahmedî‟nin hem de Selmân‟ın Cemşîd ü Hurşîd mesnevisinde rastlamak mümkündür. CemĢîd‟in Rum diyarına yolculuğu sırasında karĢısına çıkan zorluklar arasında dev ve ejderha gibi doğa dıĢı varlıkların olduğu görülmektedir. CemĢîd, bu varlıklarla kıyasıya mücadele eder ve sonun onları öldürür. Bunların dıĢında Ahmedî‟nin mesnevisinde CemĢîd‟in Rum yolculuğu sırasında karĢılaĢtığı ağzından ateĢler çıkaran bir cadıdan söz edilmektedir. Böyle bir doğa dıĢı varlık Selmân‟ın eserinde yoktur.

Selmân‟ın Mesnevisinde;

CemĢîd‟in devle ve ejderhayla karĢılaĢması ile ilgili örnekler Ģu Ģekildedir;

Der-ān kuhsār dįd ez-dūr yek tel Fürūzān ez-ser-i ū yek dü meşǾal Furūd-ı ān dü meşǾal dįd ġārį K’ez ū ber-ħāstį her dem ġubārį Cihān rā z’ān buħār āteş giriftį Gehį peydā şodį gāhį nihoftį Melik Mihrāb rā goft įn çe bāşed Ber-efrūzende-i āteş ki bāşed

Cevāb-eş dād k’įn cüz ejdehā nįst

Sefer kerden çünįn cāy ez-źekā nįst (753-757) Pedįd āmed sevād-ı şehrį ez-dūr

Zi-pūlād-eş burūc ez-āhen-eş sūr Melik Mihrāb rā pürsįd k’įn çį-st Çe şehr-est įn ü įn cā mesken-i kį-st Cevāb-eş dād k’įn cā ħ˘ān-ı dįv-est Makām u mesken-i Ekvān dįv-est Siyeh dįvį be-gāyet tünd ü tįz-est Ķavį bā-ādemį ender sitįz-est Pelengįne ser-est ü fįl bįnį

Zi-maġz ender ser-eş mūyį ne-bįnį Hezārān dįv der fermān-ı ū-(y)end Ser-ā-ser ber-ser-i peymān-ı ū-(y)end Nihān rev çün nesįm ez-kişver-i ū

Me-bādā ger ez-įn reften büred bū (783-789) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

CemĢîd‟in devle, ejderha ve kendisine sihir yapan, ağzında ateĢler saçan cadıyla karĢılaĢması ve onlarla mücadele etmesi ile ilgili örnekler Ģu Ģekildedir;

Ulu şehr idi vü dįvārı pūlād Didi Cemşįd Mihrāb’a ki üstād

Bu şehrüñ adını baña eyitgil

Kimüñ ḥükmindedür bu şehr ü menzil Didi kim bunda olur dįv-i Ekvān K’irer şerri anuñ tā burc-ı Keyvān Ŧoludur dįv-i Ǿifrįt işbu menzil Yavuz ḳorḫu yiridür olma ġāfil Ķavį düşmen durur bed-kār bu dįv Melāyikle diler kim eyleye rįv Bu yoldan geçmedi hįç ādemį-zād

K’anuñ şerrinden olmış ola āzād (1523-1528) Melik didi bu ne püşte bu ne ġār

Didi Mihrāb i şāh-ı cihāndār Görinen püşte degül ejdehādur Tütün anuñ demidür kim belādur Ol iki meşǾal iki gözi anuñ

Ħalāśı yoḳdur andan cism ü cānuñ Duḫān kim çıḳar aġzından nefesdür Dem urup fįli yudmaġa hevesdür Bu ṭaġdan mümkin olmaz kim inevüz Yig ol kim buradan girü dönevüz Varavuz Rūm iline daḫı yirden

Orada çıḳdı bir cādū-yı ser-keş Ki her dem dökilür aġzından āteş Belürtdi ol yolda baḥr-ı āzer Ki ḳuş daḫı uramaz orada per Ol üç tāruñ ki Ĥūrįzād’a virdi Birini şāh ol dem oda urdı Ķoḫusı Ĥūrizād’a irdi fi’l-ḥāl Didi irmiş durur Cemşįd’e aḫvāl Perįden virbidi bir cevḳ-i leşger Ki Cemşįd’e olalar anda yāver Gelüp defǾ itdiler ol od u śuyı

Ki siḥrüñ yoḳ durur hįç reng ü būyı (1436-1441) 4.6.6. Mektuplaşma

Sevgililerin mektuplaĢması genellikle her aĢk mesnevisinde karĢılaĢılan bir olaydır. Her iki Cemşîd ü Hurşîd mesnevisinde de CemĢîd, kaleye Efser tarafından kapatılan HurĢîd‟e mektup yazarak yaĢadığı sıkıntıları ve özlemini belirtmektedir. Bu yazdığı mektubu yardımcıları vasıtasıyla HurĢîd‟in hapsedildiği kaleye göndermektedir. Bu mektup HurĢîd‟e ulaĢtıktan sonra bir mektup da o yazmaktadır ve CemĢîd‟e yine aynı yardımcılar aracılığıyla ulaĢtırmaktadır. Bu mektuplaĢmanın dıĢında yine her iki mesnevide de CemĢîd‟in evlendikten sonra babası Fagfûr‟a yazdığı, yaĢadıklarını ve özlemini dile getirdiği mektup yer almaktadır. Üçüncü bir mektup ise sadece Ahmedî‟nin mesnevisinde yer almaktadır. Bu mektup, HurĢîd ve CemĢîd evlenip Çin‟e döndükten sonra HurĢîd tarafından ailesine yazılmaktadır. Bu mektup bir elçi vasıtasıyla Rum ülkesine gönderilmektedir.

Şeb-i tārį be-rūz āverd Cemşįd Be-şeb be-n(i)vişt ṭūmārį be-Ħūrşįd Muṭavvaḳ-ı ṭūṭį-i perįde der-şeb Çü zāġ-ı şeb beden bāliş merkeb Ki der-Hindūstān rāheş ḳafes dāşt Perįden der-hevā-yı Çįn heves dāşt Zi-Hindistān be-sūy-ı Çįneş āverd Ber-eṭrāf-ı Ħoten şeker-feşān kerd Derūneş dād sūz ḳıṣṣa rā sāz

Be-nevk-i ḫāme kerd įn nāme āġāz (1940-1944) Melik Cemşįd be-n(i)vişt ez-reh-i dūr

Beşāret nāmeyį nezdįk-i Faġfūr

Çü ez ĥamd-i Ħudā perdāħt ħāme

Berįn ebyāt kerd āġāz nāme (2910-2911) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

Bu nāme çün bu resme irdi be-pāyān Ciger ķanıyla irdi aña Ǿunvān

Didi ol ikiye kim tįz irişüñ Tiz ol ķalǾa ķapusına girişüñ Def u Ǿūd u ney il’āheng idüñ

Diyārın yād idüben ķılur āh Ġarįbüñ işi oldur olsa sulŧān Diyārıñ añıcaķ olur perįşān Hemān sāǾat ider ĥāżır dįri İde pür-naķş müşkilen ĥarįri Getürür nāme ħoş laĥun u sāza

Ki YaǾkūb’a beşāret-nāme yaza (4334-4337) Ki ne resme Çįn’e irdüklerini

Gelüp anda kimi gördüklerini Ana itdüklerin āyin ü erkān Niŝār itdüklerin cevher ferāvān Şeh olup taħta geçdügini Cemşįd Ħān olduġın Ħıŧā mülkine Ħurşįd Ne kim görmiş idi cümle be-itmām

Yazup nāme içinde ķıldı iǾlām (4574-4577) 4.6.7. Sevgililerin Kavuşması

AĢk ve macera mesnevileri çoğunlukla sevgililerin kavuĢmasıyla bitmektedir. Eserin sonunda âĢıklar kavuĢur ve büyük bir törenle evlenirler. Fakat bunlar arasında az olmakla birlikte Leylâ ve Mecnûn gibi her iki âĢığın ölümüyle biten mesneviler de vardır (Ünver, 1986: 454).

Ġki âĢığın kavuĢup evlenmeleri kimi eserde tasavvufî mecazlarla örtülürken, kimilerinde ise düğünden gerdeğe kadar inceden inceye anlatılır (Ünver, 1986: 454). Nitekim incelenen her iki Cemşîd ü Hurşîd mesnevisinde de eserin mutlu sonla bittiği görülmektedir. Sevgililer bütün zorluk ve sıkıntılara rağmen birbirlerine kavuĢup evlenirler. Ahmedî ve Selmân‟ın eserinde düğünden gerdeğe kadar vuslatın

anlatıldığı beyitler mevcuttur. Ancak Selmân‟ın eserinde düğün ve gerdek daha ayrıntılı dile getirilirken Ahmedî‟nin eserinde biraz da yüzeyseldir.

Selmân‟ın Mesnevisinde;

Dü hefte her dü bā-hem bāde ħordend Sivüm berg-i Ǿarūsį sāz kerdend Be-rūzį iħtįyār-ı ferruħ aħter Be-fāl saǾd ceşnį sāħt Ķayśer

Çü encüm rūşenān-ı dįn nişestend Meh ü ħūrşįd rā Ǿaķdį be-bestend

Çünān der Rūm sūrį kerd bünyād

Ki şod z’ān sūr-ı Ǿālį Ǿālem ābād (2841-2844) Dü serv-i nāz pįçįdend ber-hem

Dü şāħ-ı mįve pįçįdend der-hem

Keşįd ān ħırmen-i gül rā der-āġūş Birūn ez-naķş-ı ū dįbā-yı gül pūş

Bereş tā nāf bāġį pür-zi-sūsen Be-zįr-i sūsen ez-nesrįn dü ħırmen Ne ān rā yārį ez-rūy-ı benefşe Ne įn rā mārį ez-Rūmį benefşe Semen rā yāft der-vālā ĥiśārį Be-beste lāle-zārį der-izārį

Ne-būdeş cüz mįyān yek mūy ber-ten Miyān bā-yāsemįn ü nesterin der Bilūrįn ber ki ey çün ħavż-ı Kevŝer

Bilūrįn kūh der-zįr-i kemergāh Der-ān kūh u kemer dil-geşte hemrāh Firāz-ı bergeheş Ǿaynu’l-ĥayātį Muśaffā ravża-eş ez-meh ŝebātį Dü sįmįn der ber-ū kerde ferāhem Berān der-bend-i mihr-i ħātem-i Cem Kilįd ān der ez-pūlād-ı Çįn būd Zi-sįmįn dürc-i ķufl-i laǾl bi-g(ü)şūd

Be-nāgeh ħātem-i yāķūt Cemşįd Fütād ender dem-i māhį Ħūrşįd Şod ez-Ħūrşįd peydā kān-ı yāķūt Revān der-çeşme-i Ħūrşįd şod ĥūt

Yekį sįrāb şod ez-Ǿayn-i Ħūrşįd

Yekį sįrāb geşt ez-cām-ı Cemşįd (2889-2902) Ahmedî‟nin Mesnevisinde;

İki heft’idüben ħoş Ǿişret ü bezm Üçincide dügüne itdiler Ǿazm Dem-i şādįdür iy murġ-ı seĥer-ħįz Ki ŧūŧį gibi sözüñdür şeker-rįz

Girü bir dāsitāna eyle bünyād K’olavuz gül bigi ferħunde vü şād Nefes urup girü bād-ı bahārı Bezedi lāle-zār u murġ-zārı İder yüz murġ zārį her yañadan

Gül-istān ŧolıdur berg ü nevādan (4164-4168) Ŧolaşdı iki serv-i nāz ber-hem

Ulaşdı iki şāḫ-ı mįve der-hem İki cān bir olıbañuñ ulaşmış