• Sonuç bulunamadı

AHMEDÎ VE SELMÂN-I SÂVECÎ’NİN HAYATI VE ESERLERİ 2.1 Ahmedî’nin Hayatı ve Eserler

2.1.2. Ahmedî’nin Eserleri 1 Dîvân

Ahmedî‟nin sanat bakımından en kıymetli eseri olan Dîvân‟ında 74 kasîde, 2 tercî-i bend, 6 terkîb-i bend, 1 mersiye, 1 musammat ve 764 gazel bulunmaktadır. Dîvân‟ında yer alan kasidelerin gazeller gibi kafiye sırasına göre alfabetik dizilmesi dikkat çekmektedir (Levend, 1988: 102).

YaklaĢık 9000 beyitten oluĢan Dîvân‟ın Vatikan Kütüphanesi (Vat. Turco 196) ile Süleymaniye Kütüphanesi‟ndeki (Hamidiye, nr. 1082 m.) nüshaları önemlidir. Ayrıca Ahmedî Dîvân‟ı, bugün Osmanlı edebiyatı sahasına ait eldeki en eski eser niteliği taĢıması bakımından da önemlidir (Kartal, 2015: md.n. 23244; Akün, 1994: 400; Kut, 1989: 165).

2.1.2.2. İskender-nâme

XIV. asırda yazılan mesnevilerin en önemlilerindendir. İskender-nâme, divan edebiyatında bu konudaki mesnevilerin ilk ve en baĢarılı örneğidir. Aynı zamanda Anadolu‟da Nizâmî‟nin İskender-nâme‟sine yazılan ilk naziredir. 792/1390‟da bitirilen esere, çeĢitli nüshalarındaki farklılıklardan hareketle, 812/1410 yılına kadar bazı ilavelerin yapıldığı anlaĢılmaktadır. Emîr Süleymân‟a sunulan eserin beyit sayısı bazı nüshalara göre yedi binden az, bazı nüshalara göre ise sekiz binden fazladır (Kut, 1989: 165, 166; Kartal, 2015: md.n. 23244).

BaĢlangıç bölümü klasik mesnevi anlayıĢı içerisinde düzenlenen İskender-nâme‟de, sebeb-i te‟lîf bölümü yoktur. Ahmedî giriĢ bölümünden sonra dâstân baĢlıkları altında Ġskender‟den önceki olaylardan baĢlayarak, doğu edebiyatının ortak konularından Makedonyalı Büyük Ġskender‟in ölümüne kadar süren savaĢlarını ve yolculuklarını anlatmaktadır. Her dâstânda, mukaddime-i dâstân, matla‟-ı dâstân ve hâtime-i dâstân olmak üzere üç ana bölüm bulunur. Ahmedî bu ortak konuyu iĢlerken, hem kendisinden önceki manzum Ġskender hikâyelerinden hem de bunlar

dıĢındaki kaynaklardan yararlanmıĢtır. Yazar konunun seçiliĢinde ve Ġskender‟le ilgili olayların bazılarında Firdevsî ve Nizâmî‟den etkilenmiĢtir. Bu etkilenme, hiçbir zaman çeviri yahut yakın anlatımla aktarma ölçüsünde değildir. Sadece olayların genel çizgilerinin benzemesi anlamındadır. Ahmedî, eserine edebî bir görünüm kazandırabilmek için Ġskender‟in gönül maceralarına da yer vermiĢtir. Ahmedî‟nin bu mesnevisi vezni, düzeni, değiĢik konulara yer veriĢi ve ele aldığı konuların iĢleniĢi bakımından Ġran edebiyatındaki örneklerinden oldukça farklı ve orijinaldir. Çünkü Ahmedî, Ġslâmî bir ilim ve kültür kitabı mahiyeti verdiği eserinde, Ġskender‟in hayatı ve hareketleri etrafında çeĢitli münasebetler düĢürerek hemen her konunun içinde veya sonunda devrinin ilim seviyesine göre türlü bilgiler vermiĢ, dinî, ahlâkî ve hayatî telkinlerde bulunmuĢtur. Metinde yer yer sanatkârane tasvirler, aĢk hikâyeleri ve müstakil Ģiir parçaları da bulunmakla beraber, Ģiir ve sanat heyecanından ziyade, bilgi ve kültür hususiyetleri göze çarpmaktadır (Kartal, 2015: md.n. 23244; Kocatürk 1970: 131).

Türkiye‟de otuz iki kadar yazma nüshası bilinen İskender-nâme‟nin yurt dıĢında da pek çok yazmasının bulunması, eserin ne kadar beğenilip okunduğunu göstermektedir. Özellikle mesnevinin bütün nüshalarında bulunmayan Mevlid ve

Dâstân-ı Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osmân bölümleri dikkat çekmektedir. Bunlardan 625

beyitten oluĢan ve aruzun fâ‟ilâtün/fâ‟ilâtün/fâ‟ilün kalıbıyla yazılan Mevlid bölümü, Türk edebiyatının bilinen ilk mevlidlerinden olması bakımından önemlidir. Dâstân-ı

Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osmân ise 334 beyit olup yine aruzun fâ‟ilâtün/fâ‟ilâtün/fâ‟ilün kalıbıyla kaleme alınmıĢtır. Bu bölüm, hem Osmanlı Devleti‟nin kuruluĢuna ait önemli bilgiler ihtiva etmesi, hem Türkçe yazılmıĢ ilk Osmanlı tarihi olması, hem de manzum Osmanlı tarihi yazma geleneğini baĢlatması bakımından önemlidir (Kartal, 2015: md.n. 23244).

2.1.2.3. Cemşîd ü Hurşîd

Bu eserden önceki bölümde ayrıntılı bir Ģekilde bahsedilmiĢtir.

Ahmedî‟nin tıpla ilgili mesnevisidir. Adı yanlıĢlıkla Tefrîhu’l-Ervâh olarak yazılan eser, Emîr Süleymân adına 1403-1410 yılları arasında aruzun mefâ‟îlün/mefâ‟îlün/fe‟ûlün kalıbıyla ve sade bir dille kaleme alınmıĢ, daha sonra bazı ilâvelerle birlikte I. Mehmed‟e sunulmuĢtur. Tıbbın muhtelif bahislerine, teĢrihe, teĢhise ve tedaviye dair geniĢ bölümler ihtiva eden bu metin, Ahmedî‟nin tıp alanındaki yetkinliğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir (Kartal, 2015: md.n. 23244; Kut, 1989: 166).

2.1.2.5. Mirkatü’l-edeb

Ahmedî‟nin Arapça-Farsça olarak kaleme aldığı bu manzum lügat, Aydınoğulları‟ndan Îsâ Bey‟in oğlu Hamza Bey için yazılmıĢtır. Manzume, Arapça ve Farsça öğrenmek isteyenlere gerekli kelimelerin yanında tıp, heyet, matematik, astronomi, astroloji, fıkıh gibi konularda da belli baĢlı kelimelerle ıstılahları ihtiva etmektedir (Kut, 1989: 166; Temizel 2002: 217).

Mirkatü’l-edeb, mukaddime ve iki esas bölüme ayrılan tamamı manzum bir metindir.

Sadece Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi Ġhtisas 2524/2‟de kayıtlı nüshanın mukaddime kısmı mensur olup diğer nüshaların mukaddimeleri de manzumdur. Mukaddime kısmı 33 beyittir. Mirkatü’l-edeb‟in birinci bölümü değiĢik vezinlerle ve farklı uzunluklarda yazılmıĢ 50 kıt‟adan oluĢmaktadır. Toplam 816 beyittir. Ahmedî, bu kıt‟aların birçoğunun sonunda kendini, eserini ve bilgiyi öven sözler söylemiĢtir. Eserin ikinci bölümü ise biri hâtime olmak üzere 22 kıt‟adan müteĢekkildir ve toplam 92 beyittir. Bu kısımda ise ebcet hesabı ile çarpım tablosu, menfaatlerin paylaĢımı, caiz ve caiz olmamanın mahiyeti, koyundan yenmesi haram olan Ģeyler ve dört kefaret, Ramazan ayında yemek yemenin mubah olması, bağıĢtan vazgeçilmesine engel durumlar, ayların ilk günleri, mizaçların sayısı ve terkiplerin tanınması, kalıtsal ve bulaĢıcı hastalıklar, cisimlerin ve madenlerin ağırlıkları, gezegenler ile burçların sayıları, yedi gezegenin Ģeref yerleri, ayın doğuĢ ve batıĢ saatleri, burçların payları, tüm burçlarda güneĢ miktarının bilinmesi, burçlar, dereceler ve dakikalar, aydınlığın ve güneĢin burçlar açısından yeri, tüm zamanlarda ayın yeri, aĢere-i mübeĢere ile önde gelen peygamberlerin isimleri hakkında bilgi verilmiĢtir (Kartal, 2015: md.n. 23244).

2.1.2.6. Mîzânü’l-edeb

Aruzun fâ‟ilâtün/fâ‟ilâtün/fâ‟ilâtün/fâ‟ilün kalıbıyla yazılmıĢ Arapça sarf bilgisi kurallarının anlatıldığı 195 beyitten meydana gelen Farsça bir kasidedir (Temizel 2002: 255, 287; Kut, 1989: 166).

Manzume, Allah‟a hamd u sena ve Hz. Peygamber‟e salât ve selâmdan sonra sarfın tarifi, vezin ve mizan ile mevzunun açıklanmasıyla baĢlamaktadır. Eserde sarf bilgisi ile ilgili 23 konu yer almaktadır ve her konuya birbirinden farklı uzunlukta en az 2, en fazla 19 beyit ayrılmıĢtır (Kartal, 2015: md.n. 23244).

2.1.2.7. Mi’yârü’l-edeb

170 beyitten oluĢan ve aruzun fâ‟ilâtün/fâ‟ilâtün/fâ‟ilâtün/fâ‟ilün kalıbıyla yazılan Mi’yârü’l-edeb Arapça nahiv kurallarının anlatıldığı Farsça bir kasidedir. Eserde, 5 beyitlik Allah‟a hamd u sena ve Hz. Peygamber‟e salât ve selâm yer almaktadır. Sonra nahiv ilmi, kelime, cümle bilgisi ve kısımları hakkında yazılmıĢ manzume ile nahivle ilgili 29 konu yer almaktadır (Kartal, 2015: md.n. 23244; Temizel 2002: 288-326; Kut, 1989: 166).

Gerek Mîzânü’l-edeb gerekse Mi’yârü’l-edeb‟de Farsça anlatılan mevzular, konuyla ilgili verilen örnek Arapça kelime veya cümlelerle pekiĢtirilerek açıklanmıĢtır. Konular anlatılırken zaman zaman beyit veya fasıla cümleleri olarak güzel ahlâkı, çalıĢmayı ve ilim öğrenmeyi teĢvik eden ve gerekli gören bazı nasihatler ve öğrenciye Ģevk verici bazı iltifatlara da yer verilmiĢtir (Kartal, 2015: md.n. 23244; Temizel 2002: 288-326).

2.1.2.8. Bedâyi’u’s-sihr Fî Sanâyi’i’ş-şi’r

Bu eser, Farsça mensur-manzum karıĢık bir risaledir. ReĢîdüddîn-i Vatvât‟ın

Hadâ’iku’s-Sihr fî-Dekâ’iki’ş-Şi’r adlı metninin, edebî sanatlara ait açıklamalarının

özetlenip Farsça örneklerinin artırılması suretiyle meydana getirilmiĢtir (Kut, 1989: 166).

Risalenin baĢında yer alan Allah‟a hamd u sena ve Hz. Peygamber‟e salât ve selâmı içeren üç varaklık Arapça mukaddimeden sonra, belâgat, fesahat, meanî ve beyan konularının Farsça olarak anlatıldığı üç varaklık bir giriĢ kısmı bulunmaktadır. Eserde önce konu baĢlığı verilmiĢ ve Farsça olarak açıklaması yapılmıĢtır. Her konu için seçilen örnekler sırasıyla ayetlerden, hadislerden, Arapça beliğ ve fasih sözlerle Arapça- Farça beyitlerden ve Farsça mensur parçalardan oluĢmaktadır. Risalenin tek nüshası, Konya Mevlânâ Müzesi‟nde nr. 2540/1‟de 1b-71a varakları arasında yer almaktadır (Kartal, 2015: md.n. 23244; Temizel 2002: 38).

Yukarıda bahsi geçenlerin dıĢında farklı kaynaklarda Ahmedî‟nin; Kasîde-i Sarsarî

Şerhi, Hayretu’l-Ukalâ ve Yûsuf u Züleyhâ isimli eserleri olduğu belirtilmiĢse de

bunların Ģimdiye kadar herhangi bir nüshası tespit edilememiĢtir (Kut, 1989: 165).

2.2. Selmân-ı Sâvecî’nin Hayatı ve Eserleri