• Sonuç bulunamadı

B) BİR İLETİŞİM BİÇİMİ OLARAK PROPAGANDA

2) Propagandanın Tarihsel Gelişimi

Propaganda, insanların topluluk halinde yaşamaya başlamalarından bu yana gün-lük hayatta hüküm süren bir faaliyettir. İnsan medeniyetinin ilk dönemlerinde sözlü ileti-şimin egemen olduğu kültürlerde (Aztek ve Maya gibi) propaganda, tabiat olaylarına yük-lenen anlamlar, insan dışı varlıklarla ilgili çeşitli semboller ve rüya yorumları aracılığıyla oluşturulmuştur.75 Bu dönemde yöneticilerin seçkinliğini ifade etmek amacıyla kullanılan sembollerin ve imajların liderler veya liderlere bağlı dinî kişilikler tarafından üretilip yay-gınlaştırılması, tek yönlü bir iletişim sürecinin olduğunu göstermektedir.76

73 Qualter, “Propaganda Teorisi ve Propagandanın Gelişimi”, s. 283.

74 Brown, Siyasal Propaganda, s. 14.

75 Rabia Kayapınar, “Propaganda ve İnanç: De Vita Duodecim Caesarum”, Ankara, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, C. 34, S. 57 (2015), s. 71.

76 Anthony Pratkanis, Elliot Aronson, Propaganda Çağı: İknanın Gündelik Kullanımı ve Suistimali, çev.

Nagihan Haliloğlu, İstanbul: Paradigma Yayıncılık, 2008, s. 13.

Antik Yunan’da ise propaganda söze dayalı ikna yöntemini ifade eden retorikle farklı bir biçim alarak varlığını devam ettirmiştir.77 Sofistler bir şeyin bilgisinin göreceli olduğunu düşündükleri için iknayı bir gereklilik olarak görmüşlerdir. Onlara göre “en iyi”ye ulaşmak için retorik kullanılarak bir tartışma ortamı oluşturulabilir ve bir eylemin lehte ve aleyhte olan yönleri ortaya çıkarılabilirdi. Mutlak hakikate ancak felsefî incele-meyle ulaşılabileceğini düşünen Platon ise Sofistlerin bu yöntemini tehlikeli bulmuş ve zihinleri karıştıracağını ifade etmiştir. 78 Bu iki düşünce tarzını Aristoteles Retorik adlı eserinde mezcetmiştir. Ona göre hakikate akıl ve mantık ile ulaşılmakla birlikte bunu her-kesin yapması mümkün değildir. Bu nedenle Aristoteles’e göre mantıksal düşünme biçi-minden yoksun insanların hakikate ulaşması için ikna sanatı bir gerekliliktir.79

Tarih boyunca çeşitli isim ve tekniklerle uygulanan propaganda bir kurum olarak 1622 yılında Papa XV. Gregory tarafından kurulan Sacra Congregatio de Propaganda Fide (İtikatı Yayma Cemiyeti) ile vücud bulmuştur.80 Sacra Congregatio propaganda et-kinlikleri için kurulan ilk yapı olmamakla birlikte özellikle propaganda faaliyeti gösteren ve özel bir isimle anılan ilk kuruluştur. Papalığa bağlı resmi bir organ olan kuruluşun amacı Roma Katolik Kilisesi’nin inancını yaymak ve pekiştirmektir. Bunu yaparken de temel prensibi insanların gönüllü olarak kilisenin itikadını benimsemesini sağlamaktır.81 Çünkü bilinçli bir şekilde hareket eden misyonerlere göre, başka inançlara sahip kişiler dışarıdan bir müdahale olmaksızın Hristiyanlığı öğrenemeyeceklerdir.82

Kilise tarafından kurulan bu resmi kuruluştan sonra kilisenin faaliyetlerinde bi-reysel çabanın yerini sistemli faaliyetler almıştır.1627’de Papa VIII. Urban tarafından misyonerler için Collegium Urbanum kurulmuştur. Tek tek bireylerin değil bir topluluğun düşüncesini etkileme girişimi olan propaganda faaliyetleri için kurulan bu kuruluşun he-def kitlesi “Amerikalar’daki puta tapanlar” ile “Avrupa’daki protestan halklar” olmuş-tur.83 Bu nedenle propaganda kelimesine Katolikler olumlu anlam yüklerken Protestanlar tersi bir yaklaşımı benimsemişlerdir.

77 Atabek, “Propaganda ve Toplumsal Kontrol”, s. 6.

78 Pratkanis, Aronson, Propaganda Çağı: İknanın Gündelik Kullanımı ve Suistimali, s. 15.

79 Aristoteles, Retorik, çev. Mehmet H. Doğan, 16. Baskı, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2018, s. 40.

80 Qualter, “Propaganda Teorisi ve Propagandanın Gelişimi”, s. 255.

81 Atabek, “Propaganda ve Toplumsal Kontrol”, s. 6.

82 Brown, Siyasal Propaganda, s. 11.

83 Qualter, “Propaganda Teorisi ve Propagandanın Gelişimi”, s. 256.

Propaganda kelimesi yukarıdaki açıklamalarda da görüldüğü üzere başlangıçta propaganda eylemini gerçekleştirilen örgütleri ifade etmek için kullanılmış; sistemli bir şekilde kullanımının yaygınlaşmasıyla doktrinin kendisinin bir ifadesi olarak ele alınmış, sonraki zamanlarda ise kullanılan teknikleri göstermek için tanımlanır olmuştur.84 Ku-rumsallaştığı yıllarda tamamen bir dini anlayışa insanları çekme amacını güden propa-ganda, Fransız Devrimi’nden sonra siyasal propaganda olarak politika alanında kendini göstermiştir. Bir doktrini insanlara benimsetmek için tarihte ilk defa meclis, devrim ko-miteleri ve kulüpleri eliyle çeşitli şenlikler, toplu gösteriler, yürüyüşler, düzenlenerek tüm propaganda kaynakları kullanılmıştır.85 Basım-yayın alanında teknik imkanların geliş-mesi ve ulaşım ağlarının yaygınlaşması propagandanın kitaplar, ilanlar, dergiler aracılı-ğıyla daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.86

Qualter, ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla propaganda için uygun koşulların da oluştuğunu ifade ederek propagandanın 19. yüzyılda çağdaş kabul edilebilecek bir olgu olduğunu söylemektedir. Reklamcılıkta kullanılan yöntemlerin politikaya uygulanması ise propagandayı bu asırda bir sanat haline getirmiştir.87

Propagandanın tüm yönleriyle kendini gösterdiği dönem ise şüphesiz 20. yüzyıl başlarıdır. Ulaşım ağının yaygınlaşması ve kitle iletişim araçlarının gelişmesi, değişen toplumsal yapıya ulaşmada önemli bir faktör olmuş ve propagandaya farklı bir boyut ka-zandırmıştır. Lenin ve Hitler gibi liderlerin kullanımıyla değişen yapısı, kavramın psiko-lojik savaş yöntemleriyle anılmasına neden olmuştur.88

Tarihsel arka planını göz önünde bulundurduğumuzda propagandanın çizgisel bir gelişim gösterdiği söylenemez.89 Propaganda faaliyetlerinin özellikle farklı inanç ve düşüncelerin ortaya çıktığı ya da yaygınlık kazandığı dönemlerde sistemli olarak uygulandığını söyleyebiliriz. Birinci Dünya Savaşı’nda propaganda genel olarak rakibe karşı taktik oluşturma, rakibi kandırma, kendi taraftarlarını ise teskin etme amacıyla kullanılmış, savaş sonrasında gelişen teknoloji ile özellikle uluslararası radyo yayınlarının yaygınlaşması ve insan psikolojisini etkilemesinin farkına varıl-ması propagandayı güçlendirmiştir.90 Ulus-devletlerle oluşan yeni toplumsal yapıda meydana

84 Qualter, “Propaganda Teorisi ve Propagandanın Gelişimi”, s. 256.

85 Jean-Marie Domenach, Politika ve Propaganda, çev. Tahsin Yücel, 2. Baskı, İstanbul: Varlık Yayınları, 1995, s. 26.

86 Bektaş, Siyasal Propaganda: Tarihsel Evrimi ve Demokratik Toplumdaki Uygulamaları, s. 80-81.

87 Qualter, “Propaganda Teorisi ve Propagandanın Gelişimi”, s. 257.

88 Nevzat Tarhan, Psikolojik Savaş, 22. Baskı, İstanbul: Timaş Yayınları, 2017, s. 28.

89 Jowett, O’Donnell, Propaganda ve İkna, s. 83.

90 Jowett, O’Donnell, Propaganda ve İkna, s. 316.

len sevgi ve güven eksikliklerini gidermedeki gücüyle propaganda faaliyetleri, gücü elinde bu-lunduranlar için vazgeçilemez olmuştur.91 Politik sahadaki rekabetin etkisi de propagandanın bu gelişiminde oldukça etkilidir. Dolayısıyla 19. yüzyılda modern bir güç olarak politik alanda ortaya çıkan propaganda 20. yüzyılda sosyal, siyasal ve ekonomik hayatın ayrılmaz bir parçası olmuştur.