• Sonuç bulunamadı

DİNİ GRUPLARIN İLETİŞİM VE PROPAGANDA ARAÇLARI

C) SUNUM BİÇİMLERİ

2) Soru - Cevap

Soru-cevap tekniği asırlar boyunca kullanılan en etkili iletişim tekniklerinden bi-ridir. Dini gruplar da gerek grup içi sohbetlerinde gerekse yaptıkları yayınlarda sık sık bu yönteme başvurmaktadırlar.

Soru-cevap tekniğine başvuran grupların başında Yeni Asya gelmektedir. Yeni Asya gazetesinin internet sitesinde bulunan Sorularla Said Nursi bağlantısı, ziyaretçiyi başka bir siteye yönlendirmekte ve grupla ilgili bilgiler bu yöntemle hedef kitleye sunul-maktadır. Sorular genellikle gruba dışarıdan bakan bir kimsenin yönelteceği içerikte olup cevaplar risalelerden yapılmış alıntılardan oluşmaktadır. Dolayısıyla soruların cevabını bizzat Said Nursi vermektedir. “Muhakkak ki mü’minler kardeştir” ayetini grubun sınır-ları olarak belirleyen Said Nursi, kendilerini “her asırda üç yüz elli milyon” olan bir ce-miyetin efradı olarak görmektedir. Bu bakış açısı üzerine kendilerini, toplumun emniyet ve asayişinin muhafızları şeklinde tanımlamaktadırlar.274

273 http://semerkandtv.com.tr/program-detayi/menzil-de-bir-sultan/7, (25.03.2019).

274 http://www.sorularlasaidnursi.com/risale-i-nurun-meslegi-hedefi-ve-programi-nedir/, (25.03.2019).

“Nur talebelerinin belli şahısları öne çıkararak hizmeti şahıslara bina etmesi müm-kün mü?” sorusuna karşılık Said Nursi, cemaatin bir lider etrafında toplanan bir grup ol-maması gerektiğini ifade etmiştir. O, cemaati “belli amaçlar ve hedefler etrafında bir araya gelen hizmet erlerinin beraberliği” şeklinde tanımlamaktadır. Hizmetten kastı ise iman ve Kur’an yolunda çalışmaktır ve ona göre bu, Nur talebelerinin “Risale-i Nurları neşrederek muhtaçlara ulaştırmak ve okunmasına çalışmak” şeklinde gerçekleşir.275

Erkam Yayınları’ndan çıkan Mevlâna İkliminde Gençlerle 12 Soru- Cevap, soru-cevap metoduyla oluşturulmuş bir kitaptır. www.islamveihsan.com internet sitesinde

“Sorularla İslam” başlığı altında itikadi ve fıkhi konularla ilgili sorular yöneltilmekte, soruların cevapları yazılı veya video eklentisiyle ziyaretçiye iletilmektedir. Lider Osman Nuri Topbaş’ın yanı sıra gruptaki başka isimler tarafından sorular yanıtlanmaktadır.

Soru-cevap tekniği ile kimi zaman okuyucuya dönük sorularla dergi yayınlarında da karşılaşılmaktadır. Şıklarında bir kavram ya da şahıs barındıran sorular aracılığıyla okuyucunun merakı cezbedilmekte, belli bir düşünme çabası sonunda bilgiye ulaşma keyfi bu yöntemle okuyucuya verilmekte ve dergi ile okuyucu diyalog içerisinde tutul-maktadır.276

3) Dramatizasyon

Walter Lippmann, I. Dünya Savaşı sonrası savaşta kullanılan propaganda teknik-lerini incelerken belli düşünceye sahip kitlelerin davranışlarını açıklamak amacıyla “ste-reotype” kavramını kullanmıştır. “Ste“ste-reotype”, hareket tarzımızı belirleyen davranışlar;

belli olaylara bakışımızı, yükleyeceğimiz anlamı belirleyen kalıp yargılardır.277 Dolayı-sıyla farklı dini gruplara mensup kişilerin belli bir olguyu grup olarak farklı şekillerde algılamalarının nedeninin, zihinlerinde kodlanmış olan kalıp yargılar olduğu söylenebi-lir.278 Doğu-Batı, Osmanlı-Haçlı, Musa-Firavun gibi ayrımların yapılmasındaki maksat, hedef kitlenin dikkatini çekerek mesajın etkisini arttırmaktır. Aksi takdirde “Ortada bir düşman kalmayınca, öğretenler de öğrenenler de menzilde uykuya dalar” ve bu grup bi-lincinin de zayıflamasına neden olur.279

275 http://www.sorularlasaidnursi.com/hizmette-istikamet/, (25.03.2019).

276 Semerkand Aile, S. 156, Eylül 2018, s. 10-11.

277 Walter Lippmann, Public Opinion, s. 15’ten aktaran: Bektaş, Kamuoyu, İletişim ve Demokrasi, s. 31.

278 Bektaş, Kamuoyu, İletişim ve Demokrasi, s. 31.

279 Mill, Özgürlük Üzerine, s. 85.

Propaganda teknikleri konusunda his uyandırma başlığı altında incelenen korkuya başvurma ve günah keçisi belirleme ile suçluluk hissi, dini grupların en sık kullandığı dramatizasyon biçimleridir. Propagandanın bu biçimine ise daha çok sohbet, vaaz gibi duyguların hızlı bir şekilde aktif hale getirilebildiği sunum yöntemlerinde rastlanmakta-dır. Bu yöntemi popüler hatipler daha siyasi bir jargon kullanarak uygularken; inceledi-ğimiz grupların liderleri, dini kaynakların (Kur’an ve sünnet) örneklerle somutlaştırma yöntemini benimsemektedir. Geçmişte yaşamış milletlerden örnekler veren ya da günü-müzdeki kimi toplumların olumsuz özelliklerini ön plana çıkaran anlatımlar, düşman kar-şısında birlik ve beraberlik içerisinde olmaya olanak tanımaktadır.

Haftalık sohbet ve vaazlar aracılığıyla grup üyelerine ulaşan Erenköy Cemaati li-deri Osman Nuri Topbaş, Youtube kanalında yayınlanan “Gerçek Mü’min Altı Korku İçindedir” başlıklı sohbetinde suçluluk hissi yoluyla belli davranış kalıplarını grup üyele-rine aktarmaktadır. İmanın son nefeste Allah tarafından alınması, her şeyin melekler ta-rafından yazılıyor olması, şeytanın insanın amellerini boşa çıkarması, insanın gaflet içe-risindeyken Azrail ile karşılaşması, dünyalıklar ile mağrur olup ahiretten gafil kalma, ço-luk çocuğa olan bağlılığın Allah’a olan bağlılıktan önce gelmesi gibi korkularla kitle salih amele teşvik edilmekte; bu meyanda salihlerle oturup kalkmak fazilet, onlara uymak farz olarak açıklanmaktadır.280

Topbaş’ın “Nefs Güçlendikçe Firavunlaşır” başlıklı sohbeti benzer bir his uyan-dırma metodudur. Burada his uyanuyan-dırmanın günah keçisi belirleme metoduyla yapılması, hangi tür “stereotype”ten sakınmak gerektiğini ifade etmektedir. Sohbette Kur’an’daki farzlar zahiri (namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler) ve batıni (tefekkür, merhamet, cö-mertlik gibi davranışlar) şeklinde sınıflandırılırken, merhamet öne çıkarılıp hizmet anlamı yüklenerek “stereotype”leştirilmektedir. Topbaş’a göre arınmış bir ruh daima hizmet arar.

Dolayısıyla Kur’ani merhamet kavramına yüklenen hizmet anlayışı, grup üyelerinin be-nimsemesi istenilen “stereotype”e dönüşür.

Yeni Asya grubunun kullandığı Deccalizm ve Süfyanizm kavramları da birer ste-reotype örneğidir. Grubun Avrupa’ya açılan yüzünde adeta bir sözcü konumunda olan Ali Ferşadoğlu deccalizmi, “bütün seküler/dinsiz izmlerin, batıl ve sapıtmış dinsiz felsefi

280 https://www.youtube.com/watch?v=qIwVknwYd1s&t=365s, (25.03.2019).

akımların birleşmesinden hasıl olan dehşetli bir cereyan” şeklinde ifade etmektedir. Süf-yanizm ise tam bir imansızlık, manevi olana karşıtlık hali olarak tanımlanmaktadır.281