• Sonuç bulunamadı

2.3. Problem Çözme

2.3.2. Problem Çözme Aşamaları

Problem çözme farklı süreçlerden meydana gelmekte olup (Yazıcı, 2013), literatürde problem çözme aşamalarına ilişkin olarak farklı yaklaşımlar bulunmaktadır.

Özellikle eğitimcilerin problem çözme aşamalarını farklı biçimlerde sınıflandırdıkları görülmektedir. Söz konusu sınıflandırmalar dikkatli bir biçimde analiz edildiği zaman yapılan sınıflandırmaların bazı ortak özellikleri olduğu görülmektedir. Genel olarak problem çözmenin temel aşamaları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır;

Ortada mevcut bir problem bulunması: Problem çözmenin ilk aşaması ortada bir problem bulunmasıdır (Sözen ve diğerleri, 2012). Problemler bazen bireyin düzeltmek ya da değiştirmek istediği bir durum olabilirken, bazen de gelişme fırsatı olmaktadır.Bireyin problemi belirleme ve ortada fırsat var ise bunları değerlendirebilmesi için öncelikli olarak ortaya çıkabilecek problemleri engellemesi, iç ve dış çevreler hakkında sürekli bilgi toplaması, ortaya problem çıkarsa etkili ve hızlı bir biçimde ele alması gerekmektedir. İnsanlar duruma ilişkin bir problem olup

olmadığını belirlemede bazı problem tanıma teknikleri kullanmaktadırlar. Problemi tanımada kullanılan tekniklerin başında sistem içinde ya da sistemin belli noktalarında ortaya çıkan problemleri arama, başkaları ile kıyaslama/karşılaştırma yapma, beklenen standart ya da amaçlar ile mevcut performansı karşılaştırmak, yapılacaklar listesini mevcut yapılanlar listesi ile kıyaslama ve tatminkâr gibi görünen durumlarda potansiyel problemlerin araştırılması gelmektedir (Taşçı, 2005, s.76).

Problemin belirlenmesi: Bu aşamada problemin tanımlanması ve problemin sınırlarının iyi bir biçimde belirlenmesi gerekmektedir (Sözen ve diğerleri, 2012,s.99).

Problemin belirlenmesinde özellikle probleme yönelik bilgilerin toplanması ve problemin nedenlerinin kavranması önemli bir husustur (Genç ve Kalafat, 2010).

Bireyin karşılaştığı problemi iyi bir biçimde tanımlayabilmesi için üç önemli unsuru göz önünde bulundurması gerekmektedir. Söz konusu unsurlar;

 Kendini, bilgisini, davranışlarını, probleme ilişkin heyecan ve duygu durumunu değerlendirme,

 Problem durumuna ilişkin olarak çevresini değerlendirme,

 Problem durumunun açığa kavuşması için hedef, beklenti ve çatışmaların farkında olunmasıdır (Taşçı, 2005, s.76).

Problemin çözümüne yönelik olarak ön çalışmaların başlatılması: Problem çözmenin bu aşamasında birey karşılaştığı problemin çözümüne yönelik olarak ön çalışmalara yönelmektedir (Sözen ve diğerleri, 2012). Bu süreç aynı zamanda çözüm seçeneklerinin üretilmesi süreci olarak da bilinmektedir. Bu aşamada birey bilinen problem çözme seçeneklerini kullanmanın yanında yeni problem çözme tekniklerine de yönelebilmektedir. Çözüm üretme süreci problem çözme aşamaları içerisinde en fazla yaratıcılık gerektiren aşama olarak değerlendirilmektedir. Bu süreçte birey hedef yönelimli olacağı için doğal olarak bazı seçeneklerin peşinde koşmaktadır. Çözüm üretme sürecinde özellikle bireyin geçmiş deneyimlerinin problem çözümünde faydalı olacağı belirtilmektedir (Taşçı, 2005,s.76).

Problem çözme sürecinin iyi bir biçimde tanınması ve problem çözüm süreçleri hakkında bilgi edinilmesi için bireyin etkili bir öğrenme gerçekleştirmesini zorunlu kılmaktadır. Bunun yanında bireyin problem çözme sürecini iyi tanıması için sahip olduğu bireysel yetenekleri iyi bir biçimde geliştirmesi gerektiği ifade edilmektedir (Aksan ve Sözer, 2007). Ayrıca bu sürecin başarılı bir biçimde yürütülmesi için bireyin

problemin ne zaman ve nasıl başladığını da iyi analiz etmesi gerekmektedir (Yazıcı, 2013).

Problemin çözümüne yönelik olarak hipotezler geliştirilmesi ve geliştirilen hipotezlerin denenmesi: Bu aşamada birey geliştirdiği hipotezleri deneyerek problemin üstesinden gelmeye çalışmaktadır (Sözen ve diğerleri, 2012). Bu aşamada kullanılacak olan alternatif yöntemler problem belirleme evresinde ortaya çıkan ölçütler ile uyumlu bir biçimde değerlendirilmelidir (Taşçı, 2005).

Problemin çözümüne ulaşma ve ortaya çıkan sonuçlar üzerinde çıkarımlar yapma: Bu aşamada birey problemin çözümüne ilişkin olarak gerekli uygulamaları yapmakta ve uygulama sonucunda ortaya çıkan sonuçları değerlendirme yoluna gitmektedir (Sözen ve diğerleri, 2012). Problem çözmenin bu aşamasında bireyin çözüme yönelik uygulamalarda değişikliklere açık bir plan ile hareket etmesi gerektiği belirtilmektedir (Taşçı, 2005).

Yukarıda yer alan aşamalar değerlendirildiği zaman, Problem çözme sürecinin problemin algılanması ile başladığı görülmektedir (İskender ve diğerleri, 2004). Çınar ve diğerleri’ne (2009) göre, problem çözme süreci bireyin hedefleri ve hedeflere ulaşma yollarını algıladığı anda oluşmaya başlamaktadır. Bunun yanında bireyin problem çözme sürecinde kullandığı biz dizi zihinsel faaliyetler bulunmaktadır. Söz konusu süreçler düşünme, kritik düşünme (eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme) ve karar verme süreçleridir (Taşçı, 2005).Problem çözme sürecinde kullanılan zihinsel süreçlerin temel özellikleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır;

Düşünme: Düşünme süreci bireyin içinde bulunduğu problemli durumu anlayabilmek amacıyla gerçekleştirilen amaca yönelik, aktif ve organize bir süreç olarak değerlendirilmektedir. Düşünme süreci anımsama, akıl yürütme ve zihinde arayıp bulma, eleştiriye ve sorun çözmeye yönelik zihinsel bir süreçtir.

Kritik düşünme: Problem çözme becerisinin zihinsel süreçlerinden olan kritik düşünme becerisi her yönlü düşünmeyi, bazı durumlarda da karşıt düşünmeyi gerektirmektedir. Kritik düşünme becerisi bilgilerin araştırılması, mantık, sezgi, deneyim ve evrensel değerleri içinde barındıran ve zorluklarla karşılaşıldığı zaman kullanılan bir beceridir.

Karar verme: Karar verme süreci birey tarafından bir durum problem olarak algılandığı zaman başlamakta, istenilen amaca ulaşmak için birden fazla seçenek içerisinden davranışa dönük etkinliğin seçilmesidir. Problem çözmenin karar verme sürecinde entelektüel ve bilişsel etkinlikler ile zekâya gereksinim vardır. Bu nedenle

karar verme süreci oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan ve kritik düşünme becerisi gerektiren bir süreç olarak değerlendirilmektedir (Taşçı, 2005).

Problem çözme aşamaları konusunda yaygın olarak kullanılan sınıflandırmalardan birisi de Polya (1997) tarafından ortaya atılan problem çözme aşamalarıdır. Polya, problem çözme aşamaları hakkında bazı önermelerde bulunmuştur.

Ortaya konulan süreçler model olarak seçilmiş ve model üzerinde deneysel çalışmaların yapılması esas alınmıştır. Bu modele göre problem çözme süreci dört aşamadan meydana gelmekte olup, söz konusu aşamalar mevcut problemin anlaşılması, problemin çözümüne yönelik stratejilerin geliştirilmesi, uygun görülen stratejinin uygulanması ve ortaya çıkan sonuçların değerlendirilmesidir. Polya, söz konusu aşamaların her biri için bazı alt basamaklar da önermiştir. Ortaya atılan söz konusu alt basamakların iyi bilinmesinin problemin çözümünü kolaylaştıracağı belirtilmiş olsa da, basamakların iyi bilinmesinin çözümün doğruluğunu garanti etmeyeceği vurgulanmıştır (Aktaran: Altun ve Arslan, 2006).

Üstün ve Bozkurt’a (2003) göre, problem çözme becerisi bilimsel ve yaratıcı düşünme becerisi gerektirmekte olup, problem çözme süreci güçlüğün hissedilmesi, problemin tanımlanması ve sınıflandırılması, karşılaşılan güçlüğün problem olarak ifade edilmesi, gözlenebilir doğrular üzerinden hipotezler geliştirilmesi, uygulama ve değerlendirme olmak üzere altı aşamadan meydana gelmektedir. Söz konusu aşamalar birey için hem öğrenme hem de eğitim süresi olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle söz konusu aşamaları uygulayabilen bireylerin problem çözme becerisi kazandıkları belirtilmektedir.

Problem çözme süreçlerinin başarılı olması ve problemin üstesinden gelinmesinde problemin çözümüne yönelik bilgilerin toplanması, bunun yanında problemi ortadan kaldıracağı düşünülen seçenek ve davranışların iyi belirlenmesi gerekmektedir. Problemlerin çözümünde mutlaka çözüme götüreceği düşünülen seçenekler iyi belirlenmeli, ilk belirlenen seçenekler uygulanmaya başlanmalı ve uygulanan seçeneklerin değerlendirmesi yapılmalıdır. Problemin çözümüne yönelik kullanılan seçeneklerde başarılı olunmuş ise aynı şekilde yola devam edilmesi, başarısızlık halinde ise farklı çözüm yolları geliştirilmesi gerektiği ifade edilmektedir (Saracaloğlu ve diğerleri, 2001).

Problem çözme aşamaları bilişsel, rasyonel ve mantıklı bir bilgi işlem sürecinden meydana geldiği için problem çözme sürecinin basitleştirilmesi mümkün değildir. Günlük yaşamda problem çözme süreci dinamik ve aktif bir yapıya sahiptir.

Bunun yanında problem çözme sürecinde doğru (uygun) metotların kullanılması ve problemlerin çözümü sonrasında sonucun doğru veya yanlış olması gibi bir kontrol mekanizmasına gereksinim duyulmaktadır (Yıldırım ve Özkahraman, 2011).