• Sonuç bulunamadı

Kurtuluş (2012) tarafından yapılan araştırmada yaratıcı düşünce temelli eğitim ve öğretim faaliyetlerinin bilimsel yaratıcılık süreçleri ile akademik başarı üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yarı deneysel araştırma modellerinden olan eşleştirilmiş desenin kullanıldığı araştırmaya altıncı sınıf öğrencisi olan toplam 48 öğrenci katılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılmış, deney grubunda bulunan öğrencilere fen ve teknoloji dersi kapsamında

“vücudumuzda sistemler” konusu yaratıcı düşünme stratejileri kullanılarak aktarılmıştır.

Bu süreçte kontrol grubundaki öğrenciler aynı üniteyi mevcut ders müfredatında yer alan öğretim teknikleri kullanarak uygulamıştır. Araştırmanın sonunda öğrencilerin bilimsel süreç becerileri, yaratıcı düşünme becerileri ve akademik başarı puanlarının deney grubunda bulunan öğrenciler lehine anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Özerbaş (2011) tarafından yapılan araştırmada yaratıcı düşünme becerisine uygun bir biçimde tasarlanmış olan öğrenme ortamının öğrencilerin akademik başarıları üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya dördüncü sınıf öğrencisi

olan 20 çocuk dâhil edilmiş, öğrenciler deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılmıştır.

Deney grubunda bulunan öğrencilere Fen ve Teknoloji dersinde “Canlıların dünyasını gezelim, tanıyalım” ünitesi yaratıcı düşünme yöntemine uygun olarak hazırlanan sınıf ortamında aktarılmıştır. Aynı ünite kontrol grubunda bulunan öğrencilere geleneksel öğretim yöntemi (kara tahta ve tebeşir kullanılarak) anlatılmıştır. Araştırmanın sonunda geleneksel öğretim yöntemi ile kıyaslandığı zaman yaratıcı düşünme yöntemine uygun olarak tasarlanan eğitim ortamında ders işleyen öğrencilerin akademik başarı düzeylerinin anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Özyurt (2011) tarafından yapılan araştırmada ilköğretim öğrencilerinde yaratıcı düşünme becerisi ile SBS başarı puanları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya özel bir ilköğretim okulunda öğrenim görmekte olan 60 sekizinci sınıf öğrencisi dahil edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin belirlenmesinde “Torrance Yaratıcı Düşünme Testi”

kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda yaratıcılık ölçeği alt boyutlarından olan esneklik boyutu ile SBS matematik, Türkçe, sosyal ve fen başarısı arasında düşük düzeyde ancak olumlu ve pozitif yönde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.

Naderi ve diğerleri (2009) tarafından yapılan araştırmada genç yetişkin bireylerde yaratıcılık düzeyi ile akademik başarı arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 18-27 yaş grubunda bulunan kadın (n=48) ve 19-27 yaş grubunda bulunan erkek (n=105)üniversite öğrencileri katılmıştır (n=153). Araştırmanın sonunda üniversite öğrencilerinin yaratıcılık düzeyleri ile akademik başarı düzeyleri arasında düşük düzeyde anlamlı bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir.

Candar (2009: 172) tarafından yapılan araştırmada ilköğretim öğrencilerinde fen ve teknoloji dersinde yaratıcı düşünme teknikleri kullanılarak konu anlatımının akademik başarı üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 48 ilköğretim öğrencisi dâhil edilmiş, araştırmaya katılan öğrenciler deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılmıştır. Deney grubunda yer alan öğrencilere araştırmacılar tarafından hazırlanan yaratıcı eğitim ve öğretim teknikleri kullanılarak ders anlatımı yapılmış, kontrol grubunda bulunan öğrenciler ise kılavuz kitap rehberliğinde eğitime devam etmiştir. Araştırmanın sonunda kılavuz kitap rehberliğinde fen eğitimi alan öğrenciler ile kıyaslandığı zaman yaratıcı düşünme temelli hazırlanan öğretim programından yararlanan öğrencilerin akademik başarı düzeylerinin daha fazla artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Koray ve diğerleri (2007) tarafından yapılan araştırmada eğitim sürecinde geleneksel yöntemlere kıyasla yaratıcı düşünme temelli eğitimin akademik başarı üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya eğitim fakültesi öğrencisi olan 94 sınıf öğretmeni adayı dâhil edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrenciler deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılmış, deney grubunda bulunan öğrenciler yaratıcı ve eleştirel düşünme temelli eğitim programına dâhil edilmiş, bu süreçte kontrol grubunda bulunan öğrenciler geleneksel öğretim yöntemleri ile ders işlemeye devam etmiştir.

Araştırmanın sonunda kontrol grubunda bulunan öğrenciler ile kıyaslandığı zaman yaratıcı ve eleştirel düşünme temelli eğitim programına dâhil edilen öğrencilerin akademik başarı düzeylerinin daha fazla geliştiği sonucuna ulaşılmıştır.

Güngör (2007) tarafından yapılan araştırmada Anadolu lisesi öğrencilerinin yaratıcı düşünme düzeyleri ile akademik başarı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Anadolu Lisesi öğrencisi olan 153 erkek ve 123 kız olmak üzere toplam 276 öğrenci dâhil edilmiştir. Öğrencilerin akademik başarı düzeylerinin belirlenmesinde kullanılan not ortalamaları okul yönetimi tarafından sağlanmış, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin tespit edilmesinde ise Torrance Yaratıcı Düşünme Testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri ile akademik başarı düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu sonucun ortaya çıkma gerekçesi olarak, yılsonu olduğu için öğrencilerin kendilerini yaratıcılık testine yeterince vermemeleri gösterilmiştir.

Erdoğdu (2006) tarafından yapılan araştırmada yaratıcılık ile akademik başarı arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Diyarbakır il merkezinde bulunan ilköğretim kurumlarında öğrenim gören 389 beşinci sınıf öğrencisi katılmıştır.

Araştırmanın sonunda sergilenen öğretmen davranışlarının öğrencilerin yaratıcılık düzeylerini etkilediği, bunun yanında öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri ile akademik başarı düzeyleri arasında düşük ancak anlamlı bir ilişki bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Arlı ve diğerleri (2011) tarafından yapılan araştırmada üniversite öğrencilerinde problem çözme becerilerinin akademik başarı üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya ortaöğretim alanında tezsiz yüksek lisans yapan 331 lisansüstü öğrenci dâhil edilmiştir. Araştırmanın sonunda tezsiz yüksek lisans programına devam eden öğrencilerin problem çözme becerileri ile akademik başarı

düzeyleri arasında istatistiksel açıdan pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Güner-Berkant ve Eren (2013) tarafından yapılan araştırmada ilköğretim matematik öğretmenliği bölümü öğrencilerinin problem çözme becerilerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi ve öğrencilerin problem çözme becerileri ile not ortalamaları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Sütçü İmam Üniversitesi ilköğretim matematik öğretmenliği bölümü öğrencisi olan 77 öğrenci dâhil edilmiştir. Araştırmanın sonunda öğrencilerin problem çözme becerilerinin bazı demografik değişkenlere göre anlamlı farklılıklar gösterdiği, buna karşılık problem çözme becerisi ile öğrencilerin not ortalamaları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir.

Yıldız ve diğerleri (2011) tarafından yapılan araştırmada beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümünde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin problem çözme ve yaratıcılık düzeylerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi, bunun yanında öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 2010-2011 eğitim ve öğretim yılında İzmir ve Aydın illerinde bulunan üniversitelerin beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümlerinde öğrenim görmekte olan 146 üniversite öğrencisi (59 kadın, 87 erkek) katılmıştır.

Araştırmanın sonunda beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri ile problem çözme becerileri arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunduğu tespit edilmiş, bu bulgulara göre öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri arttıkça problem çözme becerilerinin de artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Olgun ve diğerleri (2010) tarafından yapılan araştırmada hemşirelik bölümü öğrencilerinin problem çözme becerilerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi ve öğrencilerin not ortalamaları ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya İstanbul ilinde bulunan bir vakıf üniversitesinin hemşirelik bölümünde öğrenim görmekte olan 100 birinci sınıf öğrencisi katılmıştır.

Araştırmanın sonunda hemşirelik bölümü birinci sınıf öğrencilerinin problem çözme becerilerinin orta düzeyde olduğu belirlenmiş, not ortalaması düşük olan öğrenciler ile kıyaslandığı zaman yüksek olan öğrencilerin problem çözme becerisi alt boyutlarından olan kişisel kontrol ve yaklaşma/kaçınma alt boyutlarından daha yüksek puan aldıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Derin (2006) tarafından yapılan araştırmada ilköğretim öğrencilerinin problem çözme becerileri ile akademik başarı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

amaçlanmıştır. Araştırmaya 2004-2005 eğitim ve öğretim yılında İzmir ilinde bulunan ilköğretim okullarında öğrenim görmekte olan 203 kız ve 231 erkek olmak üzere toplam 434 sekizinci sınıf öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın sonunda ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin akademik başarı düzeyleri ile problem çözme becerileri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir korelasyon bulunduğu, bu kapsamda öğrencilerin akademik başarı düzeyleri arttıkça problem çözme becerilerinin de istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde artış gösterdiği tespit edilmiştir.

Özsoy (2005) tarafından yapılan araştırmada ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinde problem çözme becerisinin matematik ders başarısı üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Ankara ili Çankaya ilçesinde yer alan iki farklı ilköğretim okulunda öğrenim gören 107 beşinci sınıf öğrencisi dâhil edilmiştir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin matematik ders başarılarının tespit edilmesinde matematik başarı testi, problem çözme becerilerinin tespit edilmesinde ise problem çözme beceri testinden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonunda ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin problem çözme beceri düzeyleri ile matematik ders başarıları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiş, bu kapsamda öğrencilerin problem çözme becerileri arttıkça matematik ders başarılarının da istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde arttığı sonucuna ulaşılmıştır.

Alver (2005) tarafından yapılan araştırmada üniversite öğrencilerinin problem çözme becerileri ile akademik başarı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 2004-2005 eğitim ve öğretim yılında Atatürk Üniversitesi eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan 234 öğrenci dâhil edilmiştir. Araştırmanın sonunda öğrencilerin akademik başarı düzeyleri ile problem çözme beceri puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadığı, bu kapsamda üniversite öğrencilerinde problem çözme becerisinin akademik başarı düzeyi üzerinde önemli bir belirleyici olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Saracaloğlu ve diğerleri (2001) tarafından yapılan araştırmada lisansüstü eğitim alan üniversite öğrencilerinin problem çözme becerilerinin akademik başarı düzeyi ile olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde yer alan anabilim dallarında (fen bilgisi ve eğitimde psikolojik hizmetler, matematik, fizik, biyoloji, kimya anabilim dalları) öğrenim gören toplam 85 lisansüstü öğrenci (39 kadın ve 46 erkek) dâhil edilmiştir. Araştırmanın sonunda yapılan korelasyon analizi sonucunda öğrencilerin problem çözme

becerilerinin genel akademik başarı düzeyi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yaratıcı düşünme ve akademik başarı ile ilgili çalışmalara baktığımızda, genellikle yaratıcı düşünme beceri olarak ele alınmıştır. Bununla birlikte yaratıcı düşünme teknikleri, yaratıcı düşünme temelli eğitim ve yaratıcılık düzeyleriyle ilgili çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmaların birçoğunda deney grubu ve kontrol grubu oluşturulup, öğrenciler yaratıcı düşünme temelli programa dahil edilmiş ya da öğrencilerin akademik başarılarını belirlemede kullanılan ölçütler toplanıp, yaratıcı düşünme testi uygulanmıştır. Çalışmalarının örneklemini çoğunlukla öğrenciler oluşturmuştur. Öğrencilerin yaratıcı düşünme becerileri arttıkça akademik başarıları da genellikle artmıştır.

Problem çözme ve akademik başarı ile ilgili çalışmalar incelendiğinde, genellikle problem çözme beceri olarak ele alınmıştır. Bu çalışmaları pek çoğunda veriler öğrencilerden toplanmıştır. Bazı çalışmalarda problem çözme becerileri arttıkça akademik başarı da artmıştır, bazı çalışmalarda ise problem çözme becerileri ve akademik başarı düzeyi üzerinde önemli bir belirleyici olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu veri toplama araçları, verilerin toplanması ve verilerin analizi üzerinde durulmuştur.

3.1. Araştırmanın Modeli

İlköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin yaratıcı düşünme eğilimleri, problem çözmeye yönelik algıları ve akademik başarıları arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmış olan bu araştırmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır.

Bu araştırma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan birey ya da nesne kendi koşulları içinde ve var olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir şekilde, etkileme çabası gösterilmez (Karasar, 2000, s.77). Bu araştırmada ilköğretim 8.sınıf öğrencilerinin problem çözme, yaratıcı düşünme ve akademik başarılarına yönelik mevcut durum betimlenmiştir.

Ayrıca, ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin yaratıcı düşünme eğilimleri, problem çözmeye yönelik algıları ve akademik başarıları arasındaki ilişkinin araştırılmasında tarama modellerinden ilişkisel tarama modeli de uygulanmıştır. Tarama araştırmaları bir konuya ya da olaya ilişkin katılımcıların görüşlerinin ya da ilgi, beceri, yetenek ve tutum vb. özelliklerinin belirlendiği genellikle diğer araştırmalara göre örneklemin daha büyük olduğu araştırmalardır (Büyüköztürk, Çakmak, Akgün, Karadeniz ve Demirel 2009, 226). İlişkisel tarama modelleri, iki ve daha çok sayıda değişken arasında birlikte değişim varlığını veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modelleridir (Karasar, 2005).