• Sonuç bulunamadı

Peygamberimiz Aleyhisselamın Hılfu’l-fudûl’e Girişi ve Hılfu’l-fudûl’ün İcraatından Bazı Örnekler

Peygamberimiz Aleyhisselam yirmi yaşlarında iken522 amcalarıyla birlikte katıldığı523 son Ficar kavgasından dönüldükten sonra,524 Haram aylardan Zilkade ayında idi ki,525 Yemenli Zübeyd kabilesinden bir ada-mın satmak üzere Mekke’ye getirdiği bir yük metaını Kureyş eşrafından Âs b. Vâil satın almış, parasını ödemeye yanaşmamıştı.526

519 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 2/58-59, Taberî, Târîh, 2/196, Ebu Nuaym, Delâil, 1/186, Beyhakî, De-lâil, 2/33-34, İbn Seyyid, 1/44-45, Zehebî, Târîh, s. 79-80, İbn Kesîr, Bidâye, 2/287-288, Ýbn Hacer, Metâlib, 4/178, Suyutî, Hasâis, 1/289.

520 Ahmed b. Hanbel, 5/362.

521 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/194, İbn Kesîr, Bidâye, 2/286-287.

522 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/198, İbn Sa’d, 1/128, Yakubî, 2/17, İbn Cevzî, 1/127, İbn Seyyid, 1/46.

523 İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Seyyid, 1/46.

524 İbn Sa’d, 1/128.

525 Süheylî, 2/72, İbn Kesîr, Bidâye, 2/291.

Âs b. Vâil adamın metaını kendisine geri vermesi isteğine de yanaşma-yınca,527 adamcağız:

Abduddar, Mahzum, Cumah, Sehm ve Adiyy b. Ka’b oğulları gibi, Mekke’nin nüfuzlu ailelerinin ileri gelenlerine başvurup Âs b. Vâil’deki alacağını ödettirmeleri için kendisine yardım etmelerini istemişti. Fakat, bunlar adamcağıza yardımcı olacakları yerde, Âs b. Vâil’i kayırmışlar, adamcağızı da azarlamışlardı.

İşin kötüye gittiğini gören528 ve çaresizlik içinde kalan adam529 güne-şin doğmak üzere olduğu ve Kureyş ileri gelenlerinin de Kâbe’nin çevre-sinde küme küme oturdukları bir sırada, Ebu Kubeys dağına çıkarak “Ey Fihr hanedanı!” diye bağıra bağıra okuduğu şiirinde, uğradığı zulmü ve haksızlığı açıklayıp yardım dileğinde bulununca;530 orada hemen kalkıp temaslara başlamak suretiyle ilk harekete geçen ve bu yolda daha başkala-rını da harekete geçiren zât, Peygamberimiz Aleyhisselamın amcası Zübeyr b. Abdulmuttalib oldu.531

Kureyş kabilelerinden: Hâşim b. Abdi Menaf, Muttalib b. Abdi Menaf, Zühre b. Kilab,

Teym b. Mürre,

Hâris b. Fihr oğulları, Darü’n-Nedve’de toplandılar.

Durumu aralarında konuştular, ne şekilde hareket edileceğini sözbirli-ğiyle belirlediler.532

Bu hususta andlaşmaya, birbirlerini davet ettiler.

Yaşlılığı dolayısıyla533 Abdullah b. Cüd’an’ın evinde toplandılar.534

Abdullah b. Cüd’an, yemek yaptırıp onlara yedirdi.535

527 İbn Cevzî, 1/136.

528 Süheylî, 2/72, İbn Kesîr, Bidâye, 2/291.

529 Mes’ûdî, Mürûc, 2/276.

530 Mes’ûdî, Mürûc, 2/276-277, Süheylî, 2/72, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

531 İbn Sa’d, 1/128, Mes’ûdî, Mürûc, 2/276-277, Süheylî, 2/72, İbn Cevzî, 1/137, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

532 Mes’ûdî, Mürûc, 2/277.

533 İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Kesîr, Bidâye, 2/293.

534 İbn Sa’d, 1/129, Mes’ûdî, Mürûc, 2/276, Süheylî, 2/77, İbn Cevzî, 1/137, İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

535 İbn Sa’d, 1/129, Süheylî, 2/72, İbn Cevzî, 1/137, İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Seyyid, 1/47, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

“Mekkelilerden ve Mekkeliler dışında, Mekke’ye girecek olan sair insan-lardan, Mekke’de zulme ve haksızlığa uğramış bir kimse bırakmamak;536

mazlumun hakkı geri alınıncaya kadar zalime karşı mazlumla birlikte hare-ket etmek” üzere ahidleştiler ve akidleştiler.537

Denizlerin bir kıl parçasını ıslatacak kadar suyu bulundukça, Hira ve Sebîr dağı yerlerinde durduğu ve üzerlerinde dağ tekeleri yayıldığı müd-detçe, ahid ve akidlerine bağlı kalacaklarına and içtiler.538

Geçmiş zamanlarda, Cürhüm kabilesinden: Fadl b. Fadâle,

Fadl b. Vedâa,539

Fadl b. Hâris,540 veya Fudayl b. Hâris541 isimlerinde, eşraftan üç kişi-nin biraraya gelip:

Zalime karşı mazluma yardım etmek;542 zayıfın hakkını güçlüden, yabancının hakkını yerliden almak; adaleti aralarında hâkim kılmak üzere, andlaşmışlardı.543

Kureyşliler, şekil ve mahiyeti itibarıyla eskisine pek benzeyen bu yeni teşebbüse de; “Fadl adlı kişilerin andı” anlamına gelen “Hılfü’l-fudûl” adını verdiler.544

Hılfü’l-fudûl’ün ilk işi; Âs b. Vâil’e giderek Zübeydî’nin malını Âs b. Vâil’den çekip almak ve Zübeydî’ye teslim etmek oldu.

O sırada; Has’am kabilesinden bir adam, umre veya hac yapmak mak-sadıyla, kızını yanına alarak Mekke’ye gelmişti.

Has’amî’nin Katul diye anılan kızı, herkesin kadınından güzeldi.

Mekke eşrafından Nübeyh b. Haccac; onu, görür görmez, babasının elinden zorla alıp kaçırdı.

Has’amî:

“Bu adamı bulup benim yanıma getirecek bir kimse yok mu?” diyerek feryad etti durdu.

536 İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Kesîr, Bidâye, 2/293 İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s.3.

537 İbn Sa’d, 1/129, Süheylî, 2/72-73, İbn Cevzî, 1/137-138, İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Seyyid, 1/47, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 3.

538 İbn Sa’d, 1/129, Süheylî, 2/73, İbn Cevzî, 1/138, İbn Seyyid, 1/47, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

539 Süheylî, 2/70, İbn Esîr, Nihâye, 3/456, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 3.

540 İbn Esîr, Nihâye, 3/456, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

541 Süheylî, 2/76.

542 İbn Kesîr, Bidâye, 2/292.

543 İbn Esîr, Nihâye, 3/456.

544 İbn Sa’d, 1/129, Yakubî, 1/18, Süheylî, 2/73, İbn Cevzî, 1/136, İbn Esîr, Nihâye, 3/456, İbn Esîr, Kâmil, 2/41, İbn Kesîr, Bidâye, 2/292, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 3.

Kendisine:

“Git de, derdini Hılfü’l-fudûl’e anlat!” denildi.

Bunun üzerine, Has’amî, hemen Kâbe’nin yanına dikilip:

“Yâ Hılfe’l-fudûl! Yetiş imdadıma!” diyerek bağırmaya başlayınca, kılıçlarını sıyırıp her taraftan boyunlarını uzatarak Has’amî’nin yanına yetişenler:

“İşte, sana yardıma geldik. Ne oldu sana?” diye sormaya başladılar. Has’amî:

“Nübeyh, kızım hakkında bana zulmetti, kızımı elimden zorla çekip aldı!” dedi.

Hılfü’l-fudûl ashabı, hemen Has’amî’yi yanlarına alarak Nübeyh’in evine gittiler, kapısının önüne dikildiler.

Nübeyh yanlarına çıkınca, kendisine:

“Yazıklar olsun sana! Sen de biliyorsun ki, biz, bu hususta akid yapmı-şızdır! Haydi, tez getir kadını!” dediler.

Nübeyh:

“Emrinizi yerine getireyim! Fakat, bir gece olsun, ondan yararlanmama müsaade ediniz!” dedi.

Hılfü’l-fudûl ashabı:

“Hayır! Vallahi, sana süt sağım zamanı kadar bile müsaade edilemez!” dediler. Bunun üzerine, Nübeyh, kadını çıkarıp babasına teslim etmek zorunda kaldı.545

Peygamberimiz Aleyhisselam, amcalarıyla birlikte bulunup546 Abdullah b. Cüd’an’ın evinde yapıldığını bildirdiği Hılfü’l-fudûl hakkında,547 “Ona İslâmiyet devrinde bile davet edilsem, icabet ederim” buyurmuştur.548

Peygamberimiz Aleyhisselamın