• Sonuç bulunamadı

Hz. Muhammed Aleyhisselama Peygamberlik Vahyinin Ne Zaman ve Nasıl Gelmeye Başladığı

Hz. Muhammed Aleyhisselam, kırk yaşında bulunduğu22 ve Yüce Allah onun kerametini açıklamayı ve kullarına onunla rahmet etmeyi dilediği

15 İbn Sa’d, 1/422-423, Ebu Nuaym, Delâil, 2/628-629, Beyhakî, Delâil, 1/286-287, Kadý Iyaz, 1/117-118, İbn Cevzî, 1/387-401, İbn Kesîr, Bidâye, 6/31-32.

16 İbn Sa’d, 1/376.

17 İbn Cevzî, 1/406.

18 Ebu Nuaym, Delâil, 2/638.

19 Ahmed b. Hanbel, 6/376-377, Müslim, 4/1415-1416, İbn Esîr, Câmiu’l-usûl, 2/22.

20 Ahmed b. Hanbel, 4/309.

21 İbn Sa’d, 1/230-231, Hâkim, 3/9-10, Ebu Nuaym, Delâil, 2/338, Beyhakî, Delâil, 1/279.

22 İbn Sa’d, 1/194, Tirmizî, Sünen, 5/591, Belâzurî, Ensâb, 1/104, İbn Kuteybe, Maarif, s. 66, Taberî, Târîh, 2/202, Mes’ûdî, Mürûc, 2/282, İbn Abdilberr, 1/35, Beyhakî, Delâil, 2/135, İbn Hazm, Cevâmi, s. 5, Begavî, 2/174, İbn Esîr, Kâmil, 2/46, İbn Seyyid, 1/82, İbn Kayyým, 1/33, İbn Kesîr, Bidâye, 3/4, Heysemî, 8/257.

zaman,23 kendisine ilk vahiy ve peygamberlik başlangıcı, uykuda sadık rüyalar görmekle olmuştur.

Hz. Muhammed Aleyhisselam hiçbir rüya görmezdi ki, sabahın aydınlığı gibi açıkça çıkmasın!24 Peygamberimiz Aleyhisselam, Yüce Allah’ın diledi-ği kadar müddet,25 altı ay, bu hal üzere kaldı.26

Yüce Allah, bu altı ay içinde, peygamberine önce uykuda, sonra da uyanık iken vahyetti.27

Sonra, kendisine halvet, yalnızlık sevdirildi.28

Yüce Allah, böylece ona yalnızlığa çekilmeyi sevdirdi de,29 kendisine halvetten, yalnız başına kalmaktan daha sevgili bir şey olmadı.30

Peygamberimiz Aleyhisselam bazı işleri için evlerden uzaklaşır, Mekke’nin dağ aralarındaki ıssız yerlerine, vadilerin içlerine doğru dalar giderdi.31 Onun bu haline bakan Kureyşliler:

“Muhammed, Rabbine âşık olmuş!” derlerdi.32

Peygamberimiz Aleyhisselam; her yıl Ramazan ayında, Hira (Nur) dağında33 bir ay itikâfa girer, Kureyşlilerin yapageldikleri gibi, yanına gelen yoksullara yemek de yedirirdi.34

Kendisinin; itikâftan çıktığı zaman, evine gelmeden önce ilk işi Kâbe’yi yedi kere veya Allah’ın dilediği kadar tavaf etmek olur, sonra evine dönerdi.35

23 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/246, Tirmizî, Sünen, 5/596, İbn Seyyid, 1/82, Halebî, 1/377.

24 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/249, 250, Abdurrezzak, 5/321, Ahmed b. Hanbel, 6/232-233, İbn Sa’d, 1/194, Buhârî, Sahîh, 1/3, Müslim, 1/139-140, Tirmizî, Sünen, 5/596, Belâzurî, Ensâb, 1/105, Taberî, Târîh, 2/205, Ebu Nuaym, Delâil, 1/213, Beyhakî, Sünen, 9/6, Vâhidî, s. 5, Süheylî, 2/392, Begavî, 2/174, İbn Cevzî, 1/162, İbn Esîr, Kâmil, 2/48, İbn Seyyid, 1/82, İbn Kayyým, 1/33, İbn Kesîr, Bidâye, 3/2, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 6.

25 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 2/100, İbn Sa’d, 1/194, Tirmizî, Sünen, 5/596.

26 Süheylî, 2/433, İbn Kayyým, 1/33, Aynî, 24/131, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, 12/313, 321, Diyarbekrî, 1/280, Halebî, 1/278, Zürkânî, 1/207.

27 İbn Hacer, Fethu’l-bârî, 12/321.

28 Abdurrezzak, 5/321, İbn Sa’d, 1/184, Ahmed b. Hanbel, 3/377, 6/232, Buhârî, Sahîh, 1/3, Müs-lim, 1/140, Tirmizî, Sünen, 5/596, Belâzurî, Ensâb, 1/105, Taberî, Târîh, 2/205, Ebu Nuaym, Delâil, 1/213, Beyhakî, Delâil, 2/135, Vâhidî, s. 5, Begavî, 2/174, İbn Cevzî, 1/162, İbn Esîr, Kâmil, 2/63, İbn Kesîr, Bidâye, 3/2, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 6.

29 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/250, Beyhakî, Sünen, 9/6, İbn Seyyid, 1/82.

30 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/250, İbn Sa’d, 1/194, Tirmizî, Sünen, 5/596, İbn Seyyid, 1/82, Halebî, 1/381.

31 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/250, Belâzurî, Ensâb, 1/104, Taberî, Târîh, 2/204, İbn Cevzî, 1/161.

32 Gazalî, Munkiz, s. 33.

33 Hira: Mekke’nin yukarý tarafýndan, Mekke’ye 3 mil uzaklýkta (Yâkût, 2/233, İbn Kesîr, Bidâye, 3/5), otsuz ve susuz bir daðdýr (Yâkût, 2/233).

34 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/252, Taberî, Târîh, 2/206, Beyhakî, Delâil, 2/147, İbn Cevzî, 1/165, İbn Ha-cer, Fethu’l-bârî, 12/312.

Peygamberimiz Aleyhisselamın Hira’ya Hz. Hatice ile gittiği de olurdu.36

Peygamberimiz Aleyhisselam; kavminin sürü sürü putlara tapıp dur-duklarını gördükçe, onlardan uzaklaşmayı, halvet ve uzlete çekilmeyi özler,37 Hira dağına gider,38 halvet ederdi.39

Peygamberimiz Aleyhisselam, daha on iki yaşlarında iken bile; Rahip Bahîra’nın kendisine Lât ve Uzzâ putları adına yemin vermek istemesi üzerine, ona:

“Lat ve Uzzâ adına yemin vererek bana bir şey sorma! Vallahi, ben onlardan nefret ettiğim kadar, hiçbir şeyden nefret etmem!” demiştir.40

Peygamberimiz Aleyhisselam, Hira dağında kaldığı müteaddit günlerin gecelerinde tehannüsle meşgul olurdu.41

Sahih-i Buharî şârihi Bedrüddin Aynî, “‘Peygamber Aleyhisselamın tehannüsü, taabbüdü ne şekilde idi?’ diye sorulacak olursa, ‘Bu, düşünmek ve ibret almaktan ibaretti. Ulu atası İbrahim Aleyhisselamın ibret alması gibi’ diye cevap veririm” der.42

Hira dağında itikâfa giren kimsede üç ibadet toplanırdı: 1) Halvet,

2) Taabbüd,

3) Beytullah’a bakış.43

Peygamberimiz Aleyhisselamın taabbüdü, peygamber olma arzusundan ileri gelmiyordu.

Zaten peygamberlik istemekle veya çalışmakla elde edilecek bir şey olmayıp,44 Yüce Allah onu kullarından seçip dilediğine veregelmiştir.45

36 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 1/252, Taberî, Târîh, 2/206, İbn Cevzî, 1/166, İbn Seyyid, 1/86.

37 İbn Kesîr, Bidâye, 3/5.

38 Abdurrezzak, 5/321, Ebu Nuaym, Delâil, 1/213, Beyhakî, Delâil, 2/135, Zehebî, Târîh, s. 117, Kastal-lânî, Mevâhib, 1/51, Diyarbekrî, 1/281.

39 İbn Sa’d, 1/196, Buhârî, Sahîh, 1/3, Müslim, 1/140, Belâzurî, Ensâb, 1/105, Beyhakî, Sünen, 9/6, Begavî, 2/174, İbn Seyyid, 1/84, İbn Kesîr, Bidâye, 3/2.

40 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 2/54, İbn Sa’d, 1/153, Taberî, Târîh, 2/195, Ebu Nuaym, Delâil, 1/169, Beyhakî, Delâil, 2/28, İbn Asâkir, 1/271, İbn Cevzî, 1/133, İbn Seyyid, 1/42, Zehebî, Târîh, s. 59, İbn Kesîr, Bidâye, 2/284, Suyutî, Hasâis, 1/2209, Diyarbekrî, 1/258, Halebî, 1/194.

41 Abdurrezzak, 5/321-322, İbn Sa’d, 1/194, Ahmed b. Hanbel, 6/233, Buhârî, Sahîh, 1/3, Müslim, 1/140, Belâzurî, Ensâb, 1/105, Ebu Nuaym, Delâil, 1/213, Beyhakî, Sünen, 9/6, Vâhidî, s. 5, Begavî, 2/174, İbn Seyyid, 1/84, Zehebî, Târîh, s. 117, İbn Kesîr, Bidâye, 3/2, Kastallânî, Mevâhib, 1/51, Diyarbekrî, 1/281, Halebî, 1/381.

42 Aynî, 1/61.

43 Aynî, 24/128, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, 12/312.

44 Kastallânî, Mevâhib, 1/53, Zürkânî, 1/220.

Kendisine vahiy ve peygamberlik gelmeden önce, Peygamberimiz Aleyhisselam “Kitab nedir? İman nedir?” bilmezdi ki, bu hususta herhangi bir emeli, bir arzusu bulunsun.46

Peygamberimiz Aleyhisselam, Hira dağına giderken, azığını da yanında götürürdü.

Azığı tükenince Hz. Hatice’nin yanına döner, bir o kadar zaman için daha azık alır, giderdi.47

Peygamberimiz Aleyhisselamın azığı süt ile et,48 ya da zeytinyağı ile çörek (kuru ekmek, peksimet) olup, orada gündüzleriyle birlikte üç gece, yedi gece ve hatta bazan bir ay kalır, taabbüdle meşgul olurdu.49

Peygamberimiz Aleyhisselam; halvette yalnız başına bulunduğu sıra-larda ışıklar görür, sesler işitir; bunların, cinle, kehânetle ilgili olduklarını sanarak korkar durur, Hz. Hatice’ye:

“Ey Hatice! Ben bir ışık görüyor, bir ses işitiyorum. Ben, bir kâhin olacağım diye korkuyorum.

Vallahi, ben, şu putlardan50 ve kâhinlerden nefret ettiğim kadar hiçbir şeyden nefret etmem!” der, Hz. Hatice de:

“Ey amcamın oğlu! Öyle söyleme!

Allah seni hiçbir zaman öyle yapmaz” diyerek teselli ederdi.51

İbn İshak’ın Ebu Meysere Amr b. Şurahbil’den rivayetine göre de: Resûlullah Aleyhisselam, zevcesi Hz. Hatice’ye:

“Ben halvette, yalnız başıma bulunduğum zaman, bir ses işittim. Bunun, benim için tehlikeli bir hadise olabileceğinden korktum” dedi. Hz. Hatice:

46 Şûrâ: 52..

47 Abdurrezzak, 5/321-322, İbn Sa’d, 1/194, Ahmed b. Hanbel, 6/233, Buhârî, Sahîh, 1/3, Müslim, 1/140, Belâzurî, Ensâb, 1/105, Ebu Nuaym, Delâil, 1/213, Beyhakî, Sünen, 9/6, Vâhidî, s. 5, Begavî, 2/174, İbn Seyyid, 1/84, Zehebî, Târîh, s. 117, İbn Kesîr, Bidâye, 3/2, Kastallânî, Mevâhib, 1/51, Diyarbekrî, 1/281, Halebî, 1/381.

48 Aynî, 24/128, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, 12/12, Halebî, 1/381, Zürkânî, 1/211.

49 Halebî, 1/381.

50 Hz. Ali’den rivayet olunduðuna göre, Peygamber Aleyhisselama: “Senin hiç puta taptýðýn oldu mu?” diye sorulunca;

“Hayýr!” buyurmuştur.

“Senin hiç içki içtiðin oldu mu?” diye sorduklarýnda da, Peygamber Aleyhisselam:

“Hayýr! Ben, daha ‘Kitap nedir? İman nedir?’ bilmezken bile, puta tapan, içki içenlerin küfür üzerinde olduklarýný bilir dururdum!” buyurmuştur. (Ebu Nuaym’ýn Delâil’inden ve İbn Asâkir’den naklen Su-yutî, Dürru’l-mensûr, 6/13).

“Allah korusun! Yüce Allah’ın sana öyle kötü bir şey yapması ihtimali yoktur. Vallahi, sen emaneti eda edersin. Akrabana iyilik yaparsın. Sözü, doğru söylersin!” dedi.

Sonra, Hz. Ebu Bekir geldi.52

Hz. Ebu Bekir, çocukluk çağından beri, Peygamberimiz Aleyhisselamın arkadaşı ve dostu idi.53

Hz. Ebu Bekir geldiği sırada, Peygamberimiz Aleyhisselam evde değildi. Hz. Hatice; Peygamberimiz Aleyhisselamın söylediklerini ona anlatıp: “Ey Atîk! Muhammed’i yanına alıp da Varaka’ya kadar gitsene.” dedi. Peygamberimiz Aleyhisselam gelince, Hz. Ebu Bekir onun elinden tutup: “Haydi, bizimle birlikte Varaka b. Nevfel’e gidiver!” dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

“Başıma geleni sana kim haber verdi?” diye sordu. Hz. Ebu Bekir:

“Hatice!” dedi.

Bunun üzerine, gidip hadiseyi Varaka’ya anlattılar. Peygamberimiz Aleyhisselam:

“Halvette, yalnız başıma bulunduğum sırada, arkamdan: ‘Ey Muhammed! Ey Muhammed!’ diye seslenildiğini işittim.54

Sesi işittim, fakat hiçbir şey göremedim” dedi. Varaka b. Nevfel:

“Bunda, senin için bir sakınca yoktur!” dedi.55

Peygamberimiz Aleyhisselam:

“Sesi işitince, korkarak oradan uzaklaşıyor, başka yerlere doğru gidiyo-rum” dedi.

Varaka:

“Öyle yapma! Seslenen geldiği zaman, sana söyleyeceği şeyi dinleyince-ye kadar, orada sebat edip dur! Sonra da, dinlediğin şeyleri gel bana haber ver” dedi.56

52 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 3/112, Belâzurî, Ensâb, 1/105-106, Beyhakî, Delâil, 2/158, Süheylî, 2/407-408, Muhibbü’t-Taberî, 1/78, Kurtubî, 1/115, İbn Seyyid, 1/83.

53 Beyhakî, Delâil, 2/165, Zehebî, Târîh, s. 137.

54 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 3/112, Belâzurî, Ensâb, 1/106, Beyhakî, Delâil, 2/158, Süheylî, 2/408, Muhibbü’t-Taberî, 1/78-79, Kurtubî, 1/115, İbn Seyyid, 1/83-84, Aynî, 1/64.

55 Belâzurî, Ensâb, 1/106.

56 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 3/112, Beyhakî, Delâil, 2/165, Süheylî, 2/408, Kurtubî, 1/115, İbn Sey-yid, 1/84, Aynî, 1/64, Kastallânî, Mevâhib, 1/53-54, Zürkânî, 1/221.

Yine, yalnız başına bulunduğu sırada, Peygamberimiz Aleyhisselama “Yâ Muhammed!” diye seslenilmiş ve:

“‘Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillahi Rabbil’âlemîn. Errah-ma nirrahîm. Mâliki yevmiddîn. İyyâke na’büdü ve iyyâke nestaîn. İhdinassıratalmüstakîm. Sıratallezîne en’amte aleyhim. Ğayrilmağdûbi aleyhim veleddallîn’ de; ‘Lâ ilâhe illallah’ de!” buyurulmuştur.57

Alkame b. Kays’tan rivayet olunduğuna göre, peygamberlere verilen şeyler -kalbleri yatışıncaya kadar- önce kendilerine uyku halinde verilir, sonra da uyanık iken, vahiy olarak indirilirdi.58

Hz. Âişe’nin bildirdiği gibi, Peygamberimiz Aleyhisselama da ilk vahiy ve peygamberlik başlangıcı, uykuda sadık, görüldüğü gibi apaçık çıkan rüyalar görmekle olmuştur.59

Peygamberlik; çok büyük ve ağır bir vazife olduğundan, Peygamberimiz Aleyhisselamın da bu ağır vazifeye alıştırılması, hazırlanması ve bunun kendisine kolaylaştırılması için, vahiy60 meleği Cebrail Aleyhisselam, Peygamberimiz Aleyhisselama uyanık iken gelmeye başlamadan önce, rüyada gelmeye başlamıştır.61

Zaten, vahiy peygamberlere uyanık iken geldiği gibi, Sâffât sûresinin 102. âyetine göre, rüyada da gelirdi.62

Peygamberlerin rüyası vahiydir.63

Peygamberlerin gözleri uyur, kalbleri uyumaz.64

Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Âişe’ye:

“Ey Âişe! Benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz” buyurmuştur.65

57 İbn İshak, Kitâbu’l-mübtedâ, 3/112-113, Belâzurî, Ensâb, 1/106, Süheylî, 2/408, Kurtubî, 1/115-116, Aynî, 1/64, Kastallânî, Mevâhib, 1/54.

58 Ebu Nuaym’dan naklen İbn Kesîr, Bidâye, 3/4, Halebî, 1/377.

59 İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, 1/249-250, Abdurrezzak, 5/321, Ahmed b. Hanbel, 6/232-233, İbn Sa’d, 1/194, Buhârî, Sahîh, 1/3, Müslim, 1/139-140, Belâzurî, Ensâb, 1/105, Tirmizî, Sünen, 5/596, Tabe-rî, Târîh, 2/205, Ebu Nuaym, Delâil, 1/213, Beyhakî, Sünen, 9/6, Vâhidî, s. 5, Süheylî, 2/392, Begavî, 2/174, İbn Cevzî, 1/162, İbn Esîr, Kâmil, 2/48, İbn Kayyým, 1/33, İbn Seyyid, 1/82, İbn Kesîr, Bidâye, 3/2, 3, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 6, Kastallânî, Mevâhib, 1/52, Diyarbekrî, 1/280.

60 Vahiy; Yüce Allah’ýn, dilediðini, peygamberlerine, dilediði tarzlarda bildirmesi demektir. (Şûrâ: 51)

61 Süheylî, 2/392-393.

62 Ýbn Ýshak, Ýbn Hiþam, 2/41, Süheylî, 2/393.

63 Belâzurî, Ensâb, 1/256, Hâkîm, 2/431.

64 İbn Sa’d, 1/171, Buhârî, Sahîh, 4/168.

65 Mâlik, 1/120, Ahmed b. Hanbel, 6/36, Buhârî, Sahîh, 2/48, Müslim, 1/509, Tirmizî, Sünen, 2/303, Beyhakî, Sünen, 7/62.