• Sonuç bulunamadı

Perakende Mağaza Çeşitlerinin Sınıflandırılması

Perakende mağazaların sınıflandırılmasında dikkate alınan kriterler mülkiyet, büyüklük ve ürün çeşididir (Hasty ve Reardon, 1997).

1. Mülkiyete göre sınıflandırmak: Đşletme sahibinin veya sahiplerinin hukuki durumları dikkate alınarak yapılmış bir sınıflandırma çeşididir. Kendi içerisinde 5’e ayrılmaktadır.

Bağımsızlar: Đşletme küçük yapıda olup mülkiyeti şahsa aittir. Đşletmede yönetim ya işletme

sahibi tarafından, ya da işletme sahibi ve ailesi tarafından yapılmaktadır. Örnek olarak, Bakkallar ve Uzman Perakendeciler verilebilir. Bu perakendecilerin, ürünleri çabuk tüketilen gıdalar ve temizlik malzemeleridir. Bu tip mağazaların günümüzde teknoloji ve altyapı gelişimine gitmiştir. Bunun nedeni ise gelişen organize pazar karşısında, rekabet sağlayabilmektir.

Perakende Zincirler: Bu tip perakendeci işletmelerin mülkiyeti bir ya da birden fazla kişi,

kurum veya kuruluşa aittir. Mağaza sayısı bakımın bir bölgede, yerel veya tüm ülke genelinde ulusal şekilde yayılmış en az iki birim mağazası olan perakendeci kuruluşlardır. Her birim mağaza satılan ürün gurubu, mağaza genişliği, raf dizaynı benzer olup, hitap ettiği tüketici kitlesi özelliğine göre seçilen semtlerde faaliyet gösterirler. Bazı durumlarda perakende zincirleri de kendi arasında bölümlere ayrılabilmektedir. Örneğin ülkemizdeki Migros firması, kendi içerisinde Migros, Migros MM, Migros MMM ve Şok olarak dörde ayrılmaktadır. Bunların da her birinin zinciri bulunmaktadır. Perakende zincirlerinin yönetimi merkez tarafından gerçekleştirilir ve buna bağlı olarak her zincirin, bilgisayar sistemi ile hareketin kontrol edilir. Rekabet güçleri, hem büyüklülüklerinin verdiği avantajla, hem de ürün alımlarında ölçek ekonomilerinden yararlanmaları nedeniyle yüksektir. Yatırım ve personel masrafları yüksek olması nedeniyle maliyetleri dezavantajlarıdır.

Kooperatif Zincirler: Birçok bağımsız perakendeci gönüllü olarak üretici, aracı ya da diğer

perakendecilerle birleşmişlerdir. Bunların avantajları ise; satın alma gücü, reklam etkinliği, yer seçimi, mağaza görünümü, teknoloji sistemi ve imaj kampanyalarıdır. Bu gönüllü

birliklerin bir tipi de kooperatif zinciridir. Buna örnek olarak ülkemizden Marketim/Binbir perakende zincirini verebiliriz.

Franchise Sistemi: Franchising, ürünlerin ya da hizmetlerin üreticiden tüketiciye en etkin

şekilde ulaşımını sağlayan bir dağıtım sistemidir. Daha geniş bir ifadeyle, bir pazarlama ya da dağıtım formu olarak, sistem içinde ana firmanın, bir diğer firmaya, belirli ayrıcalıkları, belirli bir zaman dilimi içerisinde ve belirli bir alanda kullanım hakkını vermesidir (Ünüsan, 1993).

Şu anda mevcut sistem içerisinde birçok firma franchising sistemiyle işletilmektedir. Franchising sistemine katılan işletmeci belli bir para karşılığında firmanın ismini kiralar ve onun ürünlerini satar. Mağaza yeri seçiminden, iç dizaynına kadar tüm ayrıntılar franchisingi veren firma tarafından belirlenmektedir. Kullanım hakkını veren firmaya franchisor, kullanım hakkını alan firmaya franchise adı verilmektedir (Azabağaoğlu, 1999).

Tüketici Kooperatifleri: Çok sayıda zincir ve franchise sistemi ile çalışan perakendeci

olmasına karşılık bazı perakende operasyonları tüketiciler tarafından sahiplenilmekte ve yönetilmektedir. Bu çeşit girişimlere tüketici kooperatifleri denilmektedir. Kooperatife ortak olan tüketiciler satın alma, taşıma ve fiyatlandırmayı birlikte yapmaktadırlar. Amerika’da 1970’lerde enflasyonun yükselmesi tüketicilerin fiyatları kontrol etmek için bu işe girişmelerine neden olmuştur. Bu tip perakendeciler genellikle gıda maddeleri üzerine yoğunlaşmışlardır. Ayrıca normal gıda perakendecilerinde olmayan “doğal gıdalar” da buralarda satılmaktadır. Türkiye’de benzer örneklerine rastlanmamaktadır (Azabağaoğlu, 1999).

2. Büyüklüğe göre sınıflandırmak: Bir perakendeci sınıflandırılırken kullanılan en önemli sınıflandırmalardan biridir. Bu sınıflandırma perakendecinin bir yıl içerisinde yaptığı satış miktarları ve perakendecilerin çalıştırdığı personel sayısı ile belirlenmektedir.

Satışlar: Perakendeci sınıflandırılmalarında sık kullanılan bu yöntemle firmaların satış güçleri

belirlenir. Örneğin, AC Nielsen (2005a) verilerine göre dünyada perakendeciler arasında ABD Wall-Mart’ın cirosu 244 milyar € ve Avrupa menşeli Carrefur’un ise 65 milyon €’dur.

Çalışan Sayısı: Bu tür bir sınıflama kendi arasında yeterli olmayabilir. Bir firmanın çalışan

sayısı çok fazla olsa da o yıl içerisindeki net satışları yeterli olmayabilir.

3. Ürün Çeşidine göre sınıflandırmak: Ürün yelpazesi ve ürün kategorisi bakımından bir perakendeci mağazanın sınıflandırılmasını içerir.

Geniş ürün çeşidi içeren: Geniş ürün yelpazesine sahip perakendeciler, hem ürün kategorisi

Amerika’da ortaya çıkmıştır. Bu perakendeci tipinin başarısının altında hacimsel satış, rakiplerine göre işletme masraflarının yarı yarıya düşük olması nedenleri yatmaktadır. Genellikle kuruluş yerleri, kirası ucuz şehir merkezi dışında yerlerdir (Levy ve Weitz, 1998). Ayrıca bu tip perakendecilerin gelirleri diğer rakiplerine göre daha azdır. Ülkemizde sadece Metro firması toptancı kulüplerinin formatına uygun olarak faaliyet göstermektedir.

Sınırlı ürün çeşidi içeren perakendeciler: Bu kapsama dahil olabilecek mağaza tipleri indirim

mağazalarıdır (Örnek BĐM). Đndirim mağazaların en önemli özelliği fiyatların diğer mağazalara oranla daha ucuz olmasıdır. Bunun yanı sıra diğer özellikleri ise; sınırlı tüketici hizmeti, düşük kâr yüzdesi, çeşitli ürün hattı stoklamadır. Firma ürünlerin birkaç çeşidi yerine sadece en çok tercih edilen çeşidi satmaktadır ve marka bazında da benzer uygulama yapılmaktadır. Her ürün grubundan genellikle bir veya iki marka yer almaktadır. Temel amaçları maliyetleri olabildiğince minimum seviyede tutabilmektir. Bunun için; daha az masraflı bina dizaynı, daha ucuz iç döşeme, minimum personel, minimum müşteri hizmeti esas alınmaktadır. Đndirim mağazaları da kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Yüksek indirim mağazaları ve düşük indirim mağazalarıdır. Yüksek indirim mağazalarında genellikle market markaları (Private Label) satılmakta, ürün sayısı ve fiyatı diğerine oranla daha düşük tutulmaktadır.

4. Gıda Perakendecileri: Gıda perakendecileri olarak en çok süpermarketler ve uygunluk mağazaları anılmaktadır. Bunun dışında daha önce bahsedilen Đndirim mağazaları, toptancı kulüpleri gibi birçok formatta bu gruba girmektedir. Bunun dışında Amerika’da görülmeyen, fakat Avrupa’da önemli bir yeri olan hipermarketler de, aslında gıda perakendecileridir. Çünkü hipermarketlerde satılan gıda ürünleri toplam ürün çeşidinin %60’ını oluşturmaktadır (Azabağaoğlu, 1999).

Süpermarketlerde satılan gıda ürünleri yaklaşık %80 civarındadır (Levy ve Weitz, 1998). Satış alanları 400-2000 metrekare arasında değişmektedir. Aradaki fark yüksek olduğundan bunlar da arasında büyük süpermarketler ve küçük süpermarketler olarak ikiye ayrılmaktadır. Ortalama olarak süpermarketlerde 10 bin kalem ürün satılmaktadır. Net kâr marjları ise %10-15 arasındadır. Genellikle kuruluş yeri olarak şehir merkezlerini tercih etmektedirler (Azabağaoğlu, 1999).