• Sonuç bulunamadı

5. DÜNYADA PERAKENDECĐLĐK

5.3. Küresel Perakendecilik

Avrupa’da ve Amerika’da doyuma ulaşmış büyük perakendeciler artık tamamen dış pazarlara doğru yönelmişlerdir. Özellikle, ekonomik istikrarı yakalamış ve gelişimde büyük potansiyel görünen ülkeler incelemeye alınmıştır. Bu ülkeler arasında Türkiye’de ilgi gören pazarlar arasına girmiştir. 2003’de en çok ilgi gören ülkeler arsında 6. sırada olan Türkiye, 2004 yılında 8. sırada yer almıştır. Đlgi gören pazarlar arasında özellikle Orta ve Doğu Avrupa pazarları, Güney Akdeniz ülkeleri yer almaktadır.

Geçtiğimiz on yıl içinde süpermarketler düşük gelirli Akdeniz ülkelerinde (Gelişmiş (Türkiye) ve henüz başlamakta olan (Fas) hızla yayıldı. Her iki ülkenin gıda sektörü de,

karma, geleneksel/devlete ait/işletilen perakendecilik sisteminden liberal bir sisteme geçmeleri açısından, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle (ODA) benzerlik gösterir. Ayrıca Türkiye aynı zamanda Avrupa Birliği’ne katılma sürecindedir ve bu yüzden politika tartışmalarında ODA ülkelerindeki aday ülkelerle aynı sınıfta değerlendirilmiştir (Codron ve ark., 2004).

A.T. Kearney (2004)3 tarafından gerçekleştirilen “Perakendecinin sesi” isimli ankete göre 2004 Araştırma şirketi A.T Kearney’nin bu yılki Küresel Perakende Gelişim Endeksi tavsiye listesinin başında bu yıl Rusya birinci, Hindistan ikinci sırada geliyor. Araştırmada, perakende ticarette yatırımlar için en çekici bölgenin hala Doğu Avrupa olduğunu gösterdi. 2004 Küresel Ticaretin Gelişmesi endeksinde 10 ülke Çizelge 5.11.’de sıralamıştır.

Çizelge 5.11. Küresel Perakende Yoğunlaşması Beklenen Đlk On Ülke Sıralaması ve Puanları

Ülkeler 2004 2003 Puan 2004 * Rusya 1 1 100 Hindistan 2 5 88 Çin 3 3 86 Slovenya 4 14 84 Hırvatistan 5 - 83 Letonya 6 19 82 Vietnam 7 9 76 Türkiye 8 6 75 Slovakya 9 2 74 Tayland 10 18 73

Kaynak: A.T Kearney. 2004. Küresel Perakende Ticaretin gelişmesi.

Sektöre yatırımda, gelişmekte olan ülkeler ilgi görürken, Akdeniz ülkeleri başlığı altında Türkiye perakende guruplarının gelişmekte olan ülkeler arasında en çok ilgili gösterilen sekizinci pazar oldu. Raporda, AB ile gümrük birliği anlaşması bulunan Türkiye’nin gerilemesine neden olarak, siyasi ortamdaki değişim ve pazarın en büyük 5

şirketi olan Migros, BĐM, Metro AG, Yimpaş ve Carrefour’un Pazar paylarının %20’nin

3

A.T Kearney, “Küresel Perakende Ticaretin gelişmesi” 2004 endeksi’ni 100 puanı temel alarak hazırladı. 185 ülkeden ülkenin değerlendirdiği endekste, nüfusu 2 milyon ve kişi başına geliri 2 bin doların üzerinde olan ülkeler sıralamaya alındı. Ülkelerin puanları, ülke riski, pazarın cazibesi, zaman baskısı, pazarın doymuşluğu göz önüne alınarak belirlendi.

altında olması gösterildi. Ayrıca, bu ülkelere karşı ilginin artmasının nedeni, tüketim harcamalarının artması ve Dünya Ticaret Örgütü’ne (WTO) ve Avrupa Birliği’ne (AB) yeni ülkelerin katılması olarak değerlendirilmiştir (AC Nielsen, 2005b).

DGA ülkeleri politik ve ekonomik açıdan Avrupa Birliği için stratejik bölgelerdir, AB ile ticaret anlaşmaları vardır ve AB ile daha yakın bir politik ve ekonomik bütünleşmeye doğru ilerlemektedirler. Yakınlığının ve tarihsel ve kültürel bağların verdiği etkiyle DGA ülkelerinin, Carrefour, Auchan, Tesco, Ahold veya Metro gibi Avrupa merkezli küresel perakendeciler için öncelikli hedef olması beklenmektedir. Ancak, liberalleşme öncesi devirden kalan kültürel gelenekler ve politik ve idari sınırlamalar gibi belirleyicilerin, yakın geçmişe kadar küresel perakendeciliğin yabancı doğrudan yatırımlarının bölgeye yapılmasını engellediğini gösteriyor (Reardon ve Swinnen, 2004).

2004 yılında ilk üçe Asya ülkeleri girerken, Doğu Avrupa ülkelerinin de yoğun ilgi gördüğü ülkeler arasındadır. 2004 yılında Rusya en çok yatırım çeken ülke oldu. WTO üyeliğine yaklaşan ve ekonomik, siyasi istikrar sağlamak amacıyla adımlar atan ülkenin risk notu düşüş göstermiştir. Perakende gruplarını Rusya’yı tercih etmesindeki bir diğer neden 143 milyonluk büyük nüfusu ve yılda 280 milyar dolara ulaşması beklenen tüketici harcamalarıdır. Hindistan da, sıkı bürokratik düzenlemelere rağmen, perakendeciler için bu yılın 2. büyük yatırım destinasyonu 2050 yılında nüfusu Çin’i geride bırakacağı tahmin edilen Hindistan, Büyük Nüfusu, son 4 yıl içinde kişi başına dört yıl içinde kişi başına %40 artan GSYĐH’si ile büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. Ayrıca, Letonya ve Slovenya gibi doğu Avrupa bloğu gibi ülkelerin ağırlıklarının arttığı görülmektedir (AC Nielsen, 2005b). Türkiye pazarında beklenen yoğunlaşmanın sebebi AB uyum süreci ile gelişen ekonomik ve istikrarlı yapıdır. Türkiye 1963’ten beri AB’ye girme sürecindedir ve AB politikaları tartışmalarında, genellikle, Romanya, Bulgaristan gibi AB’ye aday ODA ülkeleriyle birlikte değerlendirilir. Ülkenin ekonomisi de daha önce sıkıca kontrol edilirken ODA ekonomilerinin geçiş dönemi öncesi durumlarıyla büyük bezerlikler göstererek) birden hızla ‘açılmış’ ve liberalleşmiştir (Reardon ve Swinnen, 2004).

Gıda perakendeciliği en üst yatırım alanlarından biridir ve “Rusya ve Çin’deki yükselen yatırım Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ni içine alan olgun doğu Avrupa pazarlarındaki harcamayı yavaşlaştırmayı dengelemeye yardım etmiştir”. Bu ülkeler, DPR politikası sempozyumunda gözden geçirilmiş ve ilk on YDY (Yabancı Devlet Yatırımları) perakende varış noktasının sekizinin önceden devlet kontrollü ekonomilerde olmasına değinilmiştir. Bu ülkeler, Kuzey Afrika’dan çıkıp Orta ve Doğu Avrupa’dan geçerek Doğu Asya’ya kadar yayılan bu ekonomilerdir. Politika sempozyumu süpermarketlerin 1990’ların

sonlarına doğru ÖDKE ülkelerindeki çıkışı üzerinde odaklanmaktadır ki bu Güney Amerika’dakinden ya da Doğu Asya’dakinden beş yıl kadar geriden gelmektedir (Reardon ve Berdegué, 2002; Reardon ve ark., 2003) ve geçmiş birkaç sene içinde lider zincirler edinim sistemlerini önemli ölçüde değiştirmişlerdir. Bu değişimin, Reardon ve ark. (2003) göre; merkezileşmiş, bölgeselleşmiş, uzmanlaşmış toptan satıcılara ve lojistik şirketleri olan anonim

şirketlere doğru, geleneksel toptan satış sektöründen uzaklaşan hareket, tercih edilen bayi sistemlerine doğru, spot marketlerden uzaklaşan hareket ve özel kalite standartlarının kuruluşu ve yükselişi ve sonucunda gıda güvenliğidir.

Bu sempozyumdaki çalışmalar normalde ‘geçiş ekonomileri’ olarak sınıflandırılan ekonomileri (Çin ve ODA- Orta ve Doğu Avrupa) ve önceki içerikleri geçiş ülkelerininki gibi yüksek denetimli gıda ekonomileri ve devlet tarafından işletilen perakende zincirleriyle karakterize olmuş ekonomileri (Kuzey Afrika/Orta Doğu’daki az gelirli Akdeniz (AGA) ülkeleri, özellikle Fas ve Türkiye) kapsamaktadır (Reardon ve Swinnen, 2004).

Çin, ODA ve AGA, toplamda 1.5 milyondan fazla nüfuslu çok büyük bir alan her biri çok değişik bölgeler/ülkelerden oluşmuştur. 1990’ların ilk yarısındaki geçiş/serbestleşme sonra, bugün Çin gıda perakendesi %30, Orta Avrupada %40, Türkiye’de %50’ye ulaşmıştır.

Đlk olarak yüksek gelişmiş kentlerde olmuştur. DGA ülkelerini iki gruba ayrılıyor. Güney (Fas, Cezayir, Tunus, Libya ve Mısır) ve doğu (Türkiye, Lübnan). Güney gurubunda süpermarketler ya geçtiğimiz on yıl içinde ortaya çıkmıştır (Fas, Tunus, Mısır) ya da hala mevcut değildir (Cezayir) ve toplam perakendecilik içindeki payları çok düşüktür (en fazla %5). Buna karşın, FDI yakın geçmişte bu ülkelerdeki hiper/süpermarket sektöründe ya ortaya çıkmıştır (Auchan Fas’ta, Carrefour Tunus’ta, Shoprite ve Carrefour Mısır’da) ya da kısa süre içinde çıkması beklenmektedir (Carrefour Cezayir’de). Doğu grubunda ise süpermarket ‘patlaması’ Latin Amerika ve Doğu Asya ile hemen hemen aynı zamanda, 1990’ların başlarında, ancak bu iki bölgeye göre daha düşük bir yabancı direk yatırımların oranıyla meydana gelmiştir. Doğu DGA ülkelerindeki süpermarketler hala çoğunlukla yerel yatırımcılara aittir ve zaman içinde yaklaşık %35 pazar payına sahiptir. Buna karşın Türkiye gibi birkaç ülkede süpermarketlerin payı 2003 itibariyle %37’dir (Reardon ve Swinnen, 2004).

Önceden devlet kontrolündeki ekonomileri olan ülkelerindeki tüketicilerin kısıtlı ürün dizileri ve hizmet olan devlet tarafından işletilen dükkanları sevmedikleri ve ortaya çıktığında, genelde self-servis dükkanlarına ve özel süpermarketlere doğru eğilim gösterdikleri kanıtlanmıştır (Sternquist, 1998).

Latin Amerika olduğu gibi, (Balsevich ve ark., 2003) gelişmekte olan ülkelerde hükümetlerin yurtiçi üretim için gıda güvenliğinde kamusal standartları uygulama kabiliyeti zayıftır. YDY lerdeki kamusal araçlar (ekonomi hükmünün mirası olarak) güvenli kamu gıda standartları empoze etmede güçlüdür ve buda süpermarketlerin güvenli gıda standartları değişiminde ne derece önder ve takipçi olacaklarını etkiler. Buna rağmen çalışmalar yabancı direk yatırımlarda önemli ölçüde özel standart yapısı ve uygulaması olduğunu gösterir (Dries ve Swinnen, 2004).

Küreselleşme ve internet, perakende sektörünün önemle üzerinde duran konulardan biridir. Ayrıca farklılaşmada, CRM (Müşteri Đlişkileri Yönetimi) perakendecilik için kaçınılmaz olarak değerlendirilmektedir. Dünyada perakende sektöründe sadece fiyat düşürerek rekabet etmek bir yana bırakmakta, firmalar farklılaşmaya gidilmektedir. Perakende sektöründe bağımlı müşteri kazanma isteği artmış, bu kapsamda firmalar hizmetlerini çeşitlendirme yoluna gitmişlerdir (AC Nielsen, 2005b).