• Sonuç bulunamadı

2.2. TRANSFER FİYATLANDIRMASIYLA İLGİLİ DÜZENLEMELER OECD

2.2.2. OECD Transfer Fiyatlaması Yöntemleri

2.2.2.4. Peşin Fiyatlandırma Anlaşmaları

2.2.2.4.3. Peşin Fiyat Anlaşmalarının Dezavantajları

Tek taraflı Peşin Fiyat Anlaşmalarının yerel vergi idarelerince yapılmış olması diğer vergi daireleriyle yapılan işlemlerde uzlaşmalarda sorunlar yaratabileceği gibi çifte vergilendirme riskini de azaltmamaktadır.

Peşin Fiyat Anlaşmasının esnekliği, mükellefin ve ilişkili tarafın fiyatlarını Peşin Fiyat Anlaşması kapsamında izin verilebilen fiyat aralığına göre ayarlamalarını sağlayabilir. Tek taraflı bir Peşin Fiyat Anlaşmasında, yabancı ülke resmi merciinin, kendi görüşüne göre emsal fiyat ilkesine uygun olmayan bir Peşin Fiyat Anlaşmasından kaynaklanan mütekabil bir düzeltmeye büyük bir olasılıkla izin vermeyeceğinden dolayı, bu esnekliğin emsal fiyat ilkesine uygun olması son derece büyük bir önem taşımaktadır.139

Peşin Fiyat Anlaşmasının, yukarıda belirtildiği biçimde yeterli düzeyde önemli varsayım olmadan, değişen piyasa koşulları üzerinde, güvenilirlikten yoksun bir tahminde bulunması durumunda ortaya çıkmaktadır. Çifte vergilendirme riskini önlemek üzere, bir Peşin Fiyat Anlaşmasının gerekli esnekliğe sahip olması

138Gresi Benveniste,” Transfer fiyatlamasında Ön Fiyatlandırma Anlaşmaları ve Türk Vergi Mevzuatındaki Düzenlemeler”,

http://www.verginet.net/dtt/1/GresiBenvenisteSMMM-

TransferFiyatlamasindaOnFiyatlandirmaAn_10097.aspx (08.12.2008) 139 OECD Transfer Fiyatlaması Rehberi 2007, C(4) p. 4.149

gerekmektedir; zira statik bir Peşin Fiyat Anlaşması, emsallere uygunluk koşullarını arzu edilen düzeyde yansıtamayabilir.140

Bir Peşin Fiyat Anlaşması programı, vergi idarelerinin genellikle başka amaçlar için ayırdıkları kaynakları Peşin Fiyat Anlaşmasına tahsis etmek zorunda kalacaklarından dolayı, ilk aşamada, transfer fiyatlaması üzerindeki denetim kaynakları üzerinde bir zorlamaya neden olabilir. Kendi ticari hedeflerini ve zaman kısıtlamalarını düşünerek, yönelttikleri Peşin Fiyat Anlaşması talebinin en kısa süre içinde sonuçlandırılmasını arzu eden mükellefler, vergi idaresinin kaynaklarına yönelik taleplerde bulunabilirler ve Peşin Fiyat Anlaşması programı bütünüyle ticari çevrelerin talepleri doğrultusunda yönlenebilir. Bu taleplerin, vergi idarelerinin kaynak kullanım planları ile örtüşmediği durumlarda, gerek Peşin Fiyat Anlaşması programının; gerekse aynı öneme sahip diğer çalışmaların etkin bir biçimde işleyebilmeleri zorlaşır. Bununla birlikte, bir Peşin Fiyat Anlaşmasının yenilenmesi süreci, Peşin Fiyat Anlaşmasının ilk kez uygulamaya konmasından daha kısa bir zamanı gerektirmektedir. Yenileme süreci, mevcut gerçeklerin, ticari ve ekonomik kriterlerin ve hesaplamaların güncellenmesi ve düzeltilmesi, üzerinde odaklanabilmektedir. İkili anlaşmalar söz konusu olduğunda, çifte vergilendirmeyi ya da hiç vergi uygulanmamasını önlemek üzere, her iki Akit Ülkenin yetkili mercileri arasında, ilgili Peşin Fiyat Anlaşmasının yenilenmesi hususunda bir mutabakatın sağlanması gerekmektedir.141

Bir diğer potansiyel dezavantaj da, bir vergi idaresinin, bir ÇUİ Grubunun yalnızca bir bölümünün katılacağı belli sayıda ikili Peşin Fiyat Anlaşmalarını üstlendiği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Daha sonra imzalanacak olan Peşin Fiyat Anlaşmalarının, diğer piyasalara mevcut koşullar üzerinde yeterince incelemelerde bulunmadan, geçmişte imzalanan anlaşmalarla temelde uyumlaştırılması yönünde bir eğilim ortaya çıkabilir. Bu nedenle, daha önce imzalanan Peşin Fiyat Anlaşmalarının sonuçlarının, tüm piyasaları temsil ediyor gibi bir yaklaşım içinde yorumlanmamasına dikkat etmek gerekir.

140Emrah Gümüş, “Transfer Fiyatlaması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımında Peşin Fiyatlandırma Anlaşmaları”,Vergi Dünyası, Yıl: 26, Sayı 313, 2007, s.143

Peşin Fiyat Anlaşması prosedürünün niteliğinden dolayı, bu tür anlaşmaların, vergi mevzuatına uygunluk anlamında geçmişi iyi olan mükellefler için yararlı sonuçlar doğuracağı yolunda bir inanış mevcuttur. Bazı ülkelerde yaşanan deneyimler, Peşin Fiyat Anlaşmalarına ilgi duyan mükelleflerin genellikle düzenli bir biçimde denetime tabi tutulan, bu nedenle de fiyatlama yöntemleri her durumda inceleme konusu olan büyük şirketlerden oluştuklarını göstermiştir. Transfer fiyatlaması konusunda incelemelerin diğer incelemelerden başlıca farkı, söz konusu incelemelerin kapsamından çok, bu incelemenin zamanlaması ile ilgilidir. Ayrıca, Peşin Fiyat Anlaşmalarının yalnızca, ya da temel olarak, bu tür mükelleflerin yararına oldukları kanıtlanmış bir gerçek değildir. Gerçekten de, transfer fiyatlamasına ilişkin konularda vergi idareleriyle sorunlar yaşayan ve bu tür sorunların tekrar etmesini arzu etmeyen mükelleflerin, Peşin Fiyat Anlaşmalarına taraf olma konusunda daha istekli oldukları konusunda birtakım bilgiler mevcuttur. Denetim kaynaklarının ve bu alanda uzman kişilerin, vergi zıyaı riskini azaltmak üzere kaynakların daha iyi bir biçimde tahsis edilmesini sağlamak üzere geçmişteki vergi inceleme sonuçları daha olumsuz olan mükellefler yerine, bu tür mükelleflere yönlendirilmesine ilişkin ciddi bir risk mevcuttur. Bir Peşin Fiyat Anlaşması programının oldukça deneyimli ve genelde uzman kişilerden oluşan bir denetim ekibi gerektirdiğinden dolayı, vergi incelemesi kaynaklarının dengeli bir biçimde tahsis edilmesi özellikle zor olabilir. Peşin Fiyat Anlaşmaları ile ilgili talepler, örneğin global ticaret gibi belirli alanlar ya da sektörler üzerinde odaklanabilir ve bu durum da, yetkili merciler tarafından hâlihazırda bu alanlara tahsis edilen uzman kadroların daha da yoğunlaşmasına neden olabilir. Vergi idareleri bu alanlarda Peşin Fiyat Anlaşmaları konusunda mükelleflerden gelen önceden tahmin edilemeyen talepleri karşılayabilmek üzere zaman zaman uzman personeli bu alanda eğitebilmek üzere ek zamana gerek duyabilirler.142

Peşin Fiyat Anlaşmasının uygun bir biçimde uygulanamaması durumunda, bazı tehlikeler de gündeme gelebilir. Vergi idarelerinin şu hususları göz önünde bulundurması gerekir:143

142 OECD Transfer Fiyatlaması Rehberi 2007, C(4) p. 4.153 143 OECD Transfer Fiyatlaması Rehberi 2007, C(4) p. 4.155

a) Rakipler ve karşılaştırılabilir faaliyetler ile ilgili kamuya mal edilen bilgiler sınırlıdır;

b) Tüm mükellefler, kapsamlı piyasa analizleri uygulayabilecek kapasiteye sahip değillerdir;

c) Yalnızca ana şirketler grubun fiyatlama politikaları konusunda bilgi sahibi olabilirler.

Diğer bir durumda vergi dairelerinin mükellefler yapacağı peşin fiyatlama anlaşmasındaki tahminlerinin doğru çıkması için mükellefin faaliyetlerini de iyi şekilde bilmelidir. Bunun için vergi idaresine özel bir muaflık sağlanması şirket işlemlerinde tam bir şeffaflık olmalıdır. Vergi dairesi bu durumda Peşin Fiyat Anlaşması prosedürlerinin gereğinden fazla ağır olmamasına ve mükelleflerden, Peşin Fiyat Anlaşması kapsamı içinde kesinlikle yerine getirmeleri gereken taleplerin üzerinde taleplerde bulunulmamasını sağlamaları gerekir. Yapılan anlaşmada sorunlar çıkması ve anlaşmanın iptali mükellefin anlaşmadan vazgeçmesi gibi durumlarda vergi idaresi tarafında mükellef hakkında bir vergi incelemesi kararının alınması üzerinde etkili olmaması gerekmektedir. Yine anlaşmada mükellef tarafından vergi idarelerine sağlanan şeffaflık sonucu elde edecekleri ticari sır niteliğindeki bilgilerin gizliliğinin korunmasına da dikkat edilmelidir. Peşin fiyatlandırma anlaşmaları küçük ölçekli işletmeler maddi ve sürecin uzun ve ağır olması sebebiyle bu sistemden yararlanamamaktadır. Peşin Fiyat Anlaşmaları öncelikle büyük ölçekli transfer fiyatlaması davalarının çözümüne yardımcı olabilmektedir.