• Sonuç bulunamadı

A. Satın Alma Hakkının Kullanılması

4. Pay Bedelinin Ödenmesi

Çalışmamızda TTK m. 208 ile düzenlenen satın alma hakkının mahkeme aracılığıyla kullanılacağını, azınlık pay sahiplerinin paylarını satın almak isteyen hâkim şirketin mahkemeye başvurması gerektiğini ve mahkemenin de hakkın ön şartı olarak düzenlenen pay ve oy oranı eşiğinin sağlanıp sağlanmadığını ve haklı sebeplerden en az birisinin gerçekleşip gerçekleşmediğini inceleyerek karar vermesi gerektiğini ifade etmiştik.547

Mahkeme satın alma hakkı için gerekli ön şartların sağlandığına kanaat getirdiği takdirde pay bedelini de belirleyecektir.548

değerlerinin gerçek bilanço değerlerine göre belirleneceğini ifade etmektedir, bkz. Çelik, s.251-252. Tütüncü satın alma hakkının tek taraflı beyanla kullanılacağını ileri sürerek pay bedellerinin de hakim şirket adına uzman bilirkişiler tarafından hesaplanmasını önermektedir, bkz. Tütüncü, s.268-269.

542 Türk Ticaret Kanunu Madde 141 Gerekçesi, s.50; Kendigelen, Gerekçe, s.267. 543 Karababa, s.171. Aynı görüşte bkz. Orak Çelikboya, s.182, dn.677.

544 Karababa, s.170 vd.; Sönmez, s.206 vd.; Orak Çelikboya, s.182-183. TTK m.202/2’ye

gönderme yapılmasının isabetli bir yaklaşım olduğuna dair bkz. Tütüncü, s.257.

545 Okutan Nilsson, Topluluk, s. 411-412; Kendigelen, İlk Tespitler, s.435, Ayoğlu, s.244. 546 Karababa, s.171

547 Bkz. yuk. Üçüncü Bölü, II, A, 2. 548 Bkz. yuk. Üçüncü Bölüm, II, A, 3.

Pay bedelinin tespit edilmesinin yanı sıra pay bedelinin ne zaman ödeneceğinin tespit edilmesi de önem arz eden bir konudur. TTK m. 208 hükmünde ise, pay bedelinin azınlık pay sahibine ne zaman ödeneceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Maddede sadece pay bedelinin nasıl hesaplanacağına dair TTK m.202/2’ye yapılan atıf bulunmaktadır. Madde gerekçesinde ise, pay bedelinin ödenmesinin güvence altına alınması nedeniyle kararın mahkemeye bırakıldığı ifade edilmiş olup549, pay bedelinin ne

zaman ödeneceğine ilişkin orada da bir açıklamaya yer verilmemiştir.550

Satın alma hakkının kullanılmasıyla birlikte pay bedelinin ne zaman ödeneceği ve güvence altına alınacağı hakkında doktrinde Orak Çelikboya, TTK m.531 ile düzenlenen haklı sebeple fesih davasında mahkemenin davacı pay sahiplerinin pay bedellerinin ödenerek çıkarılmasına karar verilmesi halinde, TBK m. 90 uyarınca mahkeme kararının kesinleşmesi ile pay bedelini ödeme borcunun doğacağı görüşünden551 yola çıkarak, TTK

m. 208 uyarınca ödenecek pay bedelinin muacceliyeti yönünden de benzer sonuçlara ulaşılabileceğini ileri sürmektedir. Yazara göre, TTK m. 208 pay bedeli muacceliyetini düzenlemediğinden, pay bedeli borcu satın alma davasının kabulü halinde verilecek mahkeme kararının kesinleşmesi ile doğacak ve muaccel olacaktır, pay bedeli inşai hükümde yerine getirilmesi gereken bir edim olarak değerlendirilecek ve bu alacağın tahsili için takibe başvurulabilecektir.552

Kanaatimizce, Orak Çelikboya’nın vardığı sonuç pozitif düzenleme ve hukuki güvence açısından en makul sonuç olacaktır. Satın alma hakkı şirket içi barışı sağlamak amacının azınlık pay sahiplerini haklarını da korumayı amaçlamaktadır. Nitekim azınlık pay sahiplerinin korunması satın alma hakkının mahkeme aracılığıyla kullanılması görüşümüzün de gerekçelerinden birisidir.553 Pay bedelinin satın alma davasındaki kabul

kararının kesinleşmesi ile muaccel olmamasının veya mahkeme kararı ile belirli bir vade

549 Türk Ticaret Kanunu Madde 208 Gerekçesi, s.80.

550 SerPK m.27’de düzenlenen çıkarma hakkının kullanılması sonucunda pay bedelinin nasıl

ödeneceği II-27.2 Sayılı Tebliğ ile detaylı bir şekilde düzenleme altına alınmıştır, bkz. Karababa, s.266- 268. Ayrıca, satın alma ve çıkarma haklarının pay bedelinin güvence altına alınması yönünden

karşılaştırması için bkz. Orak Çelikboya, s.185.

551 Şahin, s.436, 478.

552 Orak Çelikboya, s.186-187.

553 Bkz. yuk. Üçüncü Bölüm, II, A, 2. Satın alma hakkının tek taraflı beyanla kullanılmasını

veya ödeme planının ortaya koyulması azınlık pay sahiplerinin korumasız kalmasına yol açacaktır. Böyle bir durumda, azınlık pay sahiplerinin alacaklarının tahsili için yıllarca sürebilecek dava veya icra takibi yoluna başvurmaları gerekebilecektir. Azınlık pay sahiplerinin de korunması bakımından, kanaatimizce pay bedeli satın alma davasındaki kabul kararının kesinleşmesi ile muaccel olacak ve icra takibine konu olabilecektir. Pay bedellerinin ödenmesine ilişkin incelenmesi gereken bir diğer konu da pay bedellerinin güvence altına alınmasıdır. TTK m. 208 hükmünde pay bedellerinin güvence altına alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmayıp madde gerekçesinde ise, pay bedellerinin güvence altına alınması hususunda yetkinin mahkemeye bırakıldığı ifade edilmiş554, ancak güvencenin nasıl sağlanacağı açıkça düzenlenmemiştir.555

Doktrinde satın alma hakkının kullanılmasıyla birlikte pay bedellerinin güvence altına alınmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemesi doktrinde eleştirilmiştir.556 Kanunda

pay bedellerinin güvence altına alınmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle satın alma davasında pay bedelinin güvence altına alınmasına yönelik TMK m.734/2 hükmünün kıyasen uygulanabileceğini belirterek, davacının satın alma bedelini mahkemenin belirleyeceği sürede, yine mahkemenin belirleyeceği bir yere depo etmesinin istenebileceğini ileri sürmektedir.557

Bazı yazarlar ise TTK m. 208 hükmünde değişikliğe gidilerek; satın alma bedelinin nasıl ödeneceği ve nasıl garanti altına alınacağının düzenlenmesi gerektiğini ileri sürmektedir.558 Bu görüşteki yazarlardan Çelik, ayrıca Alman hukukundaki sisteme benzer bir şekilde satın alma hakkının kullanılması için banka garantisi alınması, payların

554 Türk Ticaret Kanunu Madde Gerekçesi, s.80.

555 TTK m. 208, pay bedellerinin nasıl hesaplanacağı yönünden TTK m.202/2 hükmüne atıf

yapmakla birlikte bu fıkra ile ilişkili olan TTK m.202/3’te teminat düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, açılacak sorumluluk davasında tazminat veya pay bedelini temin etmek amacıyla mahkemenin belirleyeceği bir miktarın yine mahkemenin belirleyeceği bir bankaya karar verileceği düzenlenmektedir.

556 Çelik, s.257; Karababa, s.172; Orak Çelikboya, s.187-189.

557 Okutan Nilsson, s.443-444, dn. 1227; Orak Çelikboya, s.187-188. Ön alım davalarında

Yargıtay’ın satış bedelinin tediye veya tevdi edilmesine yönelik uygulaması hakkında detaylı bilgi için bkz. Orak Çelikboya, s.188, dn.695. Karababa ise satın alma hakkının bir ön alım hakkı olmaması ve TTK m.202/3 hükmüne atıf suretiyle düzenlemedeki teminat sorunun giderilebilecek olması gerekçesiyle TMK 734/2 hükmünün satın alma davasında kıyasen uygulanmayacağını ileri sürmektedir, bkz.

Karababa, s.172, dn.516.

mülkiyetinin geçişinin pay bedellerinin mahkemenin belirlediği yere yatırılması şartına bağlanmasının veya pay bedellerinin bir şirkete tevdi edilmesinin tercih edilebileceğini ileri sürmektedir.559

Kanaatimizce TTK m. 208 hükmünde satın alma davasında pay bedellerinin güvence altına alınmasının düzenlenmemesi büyük bir eksiklik olup, kanun koyucu tarafından maddede değişiklik yapılarak satın alma hakkının güvence altına alınmasına ilişkin bir düzenleme getirilmelidir. Buna karşın, pozitif düzenleme karşısında ise azınlık pay sahiplerinin korunması ve pay bedellerinin ödenmemesi riskinin bertaraf edilmesi amacıyla hâkimin kıyasen TMK m.734/2 hükmünü uygulayarak, mahkeme tarafından belirlenecek tutarın yine mahkeme tarafından belirlenecek bir yere güvence bedeli olarak yatırılmasına karar verebilir.

B. Satın Alma Hakkının Hukuki Sonuçları