• Sonuç bulunamadı

Orta Doğu’da Demir

Belgede Türk kültüründe demir (sayfa 124-132)

D. Araştırma Konusunda Yapılan Çalışmalar

1.3. Türkler Dışındaki Çeşitli Toplumlarda Demirin Maddî Unsur Olarak

1.3.4. Kıtalar ve Bazı Bölge Ülkelerinde Demir

1.3.4.6. Orta Doğu’da Demir

Ġslam dünyasında demir metalkullanımı, genellikle günlük hayatın ihtiyaçlarını karĢılamak üzeredir. Müslüman zanaatkârları günlük kullanım için kilit, anahtar, kapı, pencere vb. nesneler üretmiĢlerdir. Üretilen bu malzemelerin hammaddesi, çoğunlukla demirdendir. Ġlk zamanlar demirden kilit, anahtar, kapı, pencere vb. nesneleri üreten Ġslam zanaatkârları, çok sonraları demir ve çelikten yapılma silah ve zırhlar, kemer ve at donatıları, sancaklar, çanlar, kasap aletleri; örs, kalemlik, mürekkepli kalem, çizgi kalemleri, cetvel, pergel, makas ve kalem açıcı gibi çizim aletleri; mengene, bıçak, törpü, testere, deri iĢleme aletleri ve tıraĢ bıçağı gibi alet ve edavatlar; terazi ve kantarlar, terazi ölçüleri, kumaĢ ölçüleri; kilitler ve asma kilitler, bardak, kâse, mumluk

gibi ev aletleri; çakmaktaĢı çatalı, ateĢ maĢası, tütün ve tütün içme aletleri, ayna, rastık ĢiĢeleri ve cımbızlar yapmaya baĢlamıĢlardır.221

Ana malzemesi demir olan bu nesneler, aslında Ġslam dünyasında demirin ne kadar önemli bir maden olduğuna iĢaret etmektedir. Aynı zamanda bu nesnelerin varlığı, Ġslam ülkelerinde demir yataklarının bol miktarda bulunabileceği kanaatini de uyandırmaktadır. Ancak düĢünülenin aksine bölgeye yakın olup maden yataklarınca da zengin olduğunu bildiğimiz ülkeler; Türkiye, Yemen, Hindistan, Ġran ve Suriye‟dir. Orta Doğu‟nun diğer ülkeleri ise muhtemelen demir ihtiyaçlarını dıĢarıdan ithal ederek karĢılamaktadır. Aynı zamanda bu Orta Doğu ülkeleri, geniĢ tarım alanlarına sahip bölgeler olduğu için üretim teknolojisine yönelik çalıĢmaktadır. Neticede üretilen madde (birim), teknolojinin; teknoloji ise üretim biçiminin geliĢmesini sağlamaktadır.

Ġslam ülkelerinde Ġslamiyet‟in kabulünden sonraki süreçlerde güzel sanatlar ve mekanik sanatlar Avrupa‟daki gibi ilgi görmemiĢ ve geliĢmemiĢtir. Ġslam‟ın ilk dönemlerinde farklı toplumların özellikle de Mısır, Kuzey Afrika ve Ġspanya‟da yaĢayan Hıristiyan ve Yahudi zanaatkârların; Ġslam sanatının geliĢmesine ve oluĢmasına büyük ölçüde katkıda bulunduğu söylenebilir. Bu durumun bir sonucu olarak Ġslam‟ın ilk dönemlerinde eski Mısır, Roma ve Helenistik gelenekler yaĢanmıĢtır. Arap egemenliğinin ilk dönemlerinde ise Mısır, Ġspanya ve Sicilya‟daki metal çalıĢmaları, Ġslam öncesi dönemden güçlükle ayrılmıĢtır. Hatta zanaatkârlar aynı Ģekil, dekorasyon ve teknikleri kullanmaya devam etmiĢlerdir. Mısır‟da Kıptilerin, kökenleri Firavunlar zamanına kadar giden bir metal iĢçiliği geleneği vardır. Ġspanya‟nın ise batı Avrupa‟daki metal ekolleri ile bağlantılı kendine ait bir metal ekolü vardır ve Ġslamiyet döneminde Toledo ve Sevilla metal iĢleme merkezleri olarak önem kazanmıĢtır. Mısır‟daki metal iĢçileri ağırlıklı olarak Kıptilerdir. Temel teknikleri de dökümdür.222

Ege kökenli bir deniz kavmi olan Filistinliler; Anadolu, Kıbrıs ve Suriye‟yi yerle bir ederek MÖ 1190‟da da Antik Mısır‟ı iĢgal etmiĢlerdir. Mısırlılar tarafından geri püskürtülünce de Filistin‟in güney sahilinde, bugünkü Tel Aviv-Yafa arasındaki Joppa denilen bölgeye yerleĢmiĢlerdir. Sonradan Yunanlılar tarafından Filistin olarak adlandırılan bölgede Gazze, AĢkelon, AĢdod, Gat ve Ekron Ģehirlerinden oluĢan “Filistin Pentapolisi”ni kurmuĢlardır. Uluslararası ticaret güzergâhındaki bu kıyı ovasına yerleĢen Filistinliler, birçok Ģehir devletine merkez oluĢturan sofistike bir kültür

221

J. Allan, B. Gılmour, a.g.e., ss. 10-18.

222

Geza Fehervari, Islamic Metalwork of the Eighth to the Fifteenth Century in the Keir Collection,London, 1976, ss. 22-43.

meydana getirmiĢlerdir. Filistinliler ticaret, teknoloji ve savaĢ malzemelerindeki geliĢmiĢliğini demiri iĢleme becerilerine borçludur. Onların yetenekli demirci ustaları, demiri, odundan karbonu emmesine yetecek kadar uzun süre ateĢte bırakmayı içeren bir iĢlemle geliĢtirmiĢlerdir. Bu iĢlem, demirden daha yumuĢak ve iĢlenebilir olan çeliği oluĢturmuĢtur ve geliĢtirdikleri teknolojilerini savaĢta bir avantaj olarak kullanmıĢlardır. Filistinliler, bölgede yayılmaya baĢlayınca komĢuları Ġsrailoğulları ile mücadele etmeye baĢlamıĢlardır. Demiri iyi kullanan Filistinliler, zamanla Ġsrailoğullarından daha üstün silahlara sahip olmuĢlardır. Muhtemelen Anadolu‟dan demircilik sanatını öğrenmiĢ olan Filistinliler, demircilik konusunda bölgede tekel hâline gelmiĢlerdir.223

Orta Doğu‟ya demiri iĢlemeyi büyük bir olasılıkla Filistinliler tanıtmıĢtır. Nitekim Filistinlilerin sahip oldukları Pagan kültürü, Demir Çağı‟nın ilk dönemlerinde Orta Doğu‟da etkindir. Bu dönemde demir, dünyayı kökten bir değiĢikliğe uğratmıĢ ve 600 yıl boyunca Demir Çağı yaĢanmıĢtır.224

En eski demir haddehanesinin de MÖ 930‟da Ürdün Vadisi‟nde Tell Hammeh‟te (Hammeh Höyük‟ü) bulunmuĢ olması da bölgenin demircilikteki önemini vurgulamak adına önemli bir veridir.225

Ġncil‟de demir, dünyadaki olaylara hangi kültürlerin hükmedeceğini belirleyeci bir unsur olarak geçmektedir. Bir gerçek ki demir, insanların süreceği toprağı, keseceği odunu, Ģekillendireceği taĢın miktarını vb. yaĢam biçimlerini belirlemiĢ ve değiĢtirmiĢtir.

Öte yandan aynı dönemde komĢu ülke olan Ġsrailliler, demirin nasıl iĢlendiğini bilmemektedir. Hatta Ġncil‟de tüm Ġsrail ülkesinde bir tek demircinin bile bulunmadığından bahsedilmektedir. O kadar ki Ġsrailliler kendi alet edavatlarını Filistinli demircilere getirerek bu aletlerin bilenmesini sağlamıĢlardır. Ġncil‟de, Filistinliler ve Ġsraillilerin Azekah Kalesi‟nin bulunduğu Shephelah Ģehrinin kontrolünü ele geçirmek için sayısız kez çarpıĢtıklarından da bahsedilmektedir. Davut ve Golyat‟ın savaĢtığı o gün, sadece iki Ġsrail askeri bir kılıç ya da mızrağa sahiptir. Filistinli dev savaĢçı Golyat ise en yeni silahlarla donanmıĢtır. Üzerinde bir kılıç, bir cirit, demir uçlu bir mızrak ve savaĢ zırhı vardır. Diğer bir deyiĢle bu savaĢta Golyat ve Filistinliler demirin kullanımı gibi olağanüstü teknolojik bir avantaja sahiptir. Golyat, Ġsraillilerle

223

“Philistine”, Encyclopaedia Britannica Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopaedia Britannica, 2012.

224http:// www. keep the promise.org/ docs/ Lesson_5_Iron_of_Culture.pdf. (17.03.2013).

içinde bulundukları bu durumdan dolayı alay etmiĢtir. Ġsrailli askerler de, muhtemelen Golyat‟ın alaylarına cevap veremedikleri için ortaya çıkamamıĢlardır.226

Bazı bilim adamları, Ġsraillilerin demiri iĢlemeyi Filistinlilerle birlikte yaĢarken öğrendiğini ileri sürmektedir. Bazıları ise, Davut‟un Golyat‟ı öldürdüğü ve Ġsrail kralı olduğu dönemde Ġsraillilerin, demir teknolojisinin sırrını öğrendiklerini ve egemen kültür olduklarını söylemektedir. Varolan teknolojiyi bir Ģekilde ele geçiren Kral Davut, demiri, Ġsrail‟in sınırlarını geniĢletmek ve Tanrı‟nın varlığını kanıtlamak amacıyla kullanmıĢtır. Nitekim Tanrı‟nın Ġsraillilerden yerine getirmesini istediği görev de budur. Demir, aslında Tanrı‟nın Davut‟u kutsadığının bir göstergesi olmuĢtur ve aynı zamanda Hıristiyanlar için Tanrı‟nın etkisini tüm dünyaya yayabilen teknolojik geliĢmeleri sembolize etmektedir. 227

Sasaniler dönemi ile ilgili bilgi ise yok denecek kadar azdır. Sasani döneminde demir ustası için kullanılan dört farklı kelime mevcuttur. Bu kelimeler “ahengar” kürek ve balta yapan kiĢi; “ahen-paykar” demiri döken, kalıplayan veya döven kiĢidir; “chalangar” küçük demir eĢyalar yapan kiĢi; “palawud-paykar” çelik ustasıdır ve çelik ustası “Sasani çeliği” yapmaktadır. Merv ve Fergana‟da yapılan son araĢtırmalar, bu bölgede erken dönem çelik yapımının olduğunu göstermektedir. Merv‟de yapılan saha çalıĢmaları, MS 9. ve 10 yy‟a ait çanak çömlekler ile alakalı bir çelik yapım atölyesini gün yüzüne çıkarmıĢtır. Bu dönemde Merv, Arap ordusunun merkezi olduğundan, çelik çoğunlukla silah ve zırh yapımında kullanılmıĢtır. Ayrıca Maveraünnehir ve Fergana‟nın bulunduğu Ceyhun Nehri bölgesinde de 9. ve 12. yy‟larda dökme demir yapımının olduğuna dair kanıtlar bulunmuĢtur. Merv bölgesinde belirlenen bir maden cevheri olmadığından, buradaki pota çeliği yapımında kullanılan ham metalin ithal edilmiĢ olması ihtimaldir. Merv‟in Ġpek Yolu üzerindeki kilit pozisyonu ise bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Oysa arkeolojik kazılar, Ġranlıların demiri iĢleyen ilk insanlardan biri olduğunu açıkça göstermektedir. Ġranlılar, demiri hep değerli bir metal olarak görmüĢ, kiĢisel takı ve süs eĢyalarında kullanmıĢlardır. Luristan‟da MÖ 1. yy‟a ait olduğu düĢünülen birkaç demir bilezik bulunmuĢ ve bu bilezikler o dönemde muhteĢem bir demir ustalığının olduğunun kanıtı olmuĢtur. Aynı dönemde bulunan kamaların saplarında da incelikli kabartma süsler bulunmaktadır. Müzelerde ve özel koleksiyonlarda, Pers krallıkları olan AkamanıĢ, Partiya ve Sasanilere ait olduğu düĢünülen ve Ġslamiyet öncesi Ġran‟da demircilik sanatının geliĢimini ve devamlılığını

226

http://followtherabbi.com/world/article/metalworking in the middle east (17.03.2013).

gösteren birçok kılıç, kama vb. insan yapımı demir eĢya bulunmaktadır. Ġslam‟ın kabulünden sonra da krallara ve generallere yapılan silah ve zırhlar, demirdendir.228

Ġslam ülkelerinin din ve inanç sisteminde çelik; cami, mescit ve diğer kutsal yerlerin kapıları, kapı tokmakları ve levhalarında kullanılmıĢtır. Sancak veya sembol anlamına gelen alamlar, muska ve kemer gibi erkek eĢyaları, bıçak, kılıç ve hançer gibi objeler de çeliktendir. Türbeleri çevreleyen ızgara iĢleri de hacıların ve istekte bulunmaya gelenlerin elleriyle ovarak parlattığı çelikten yapılmıĢtır. Sofiler ve derviĢlerin çelikten yapılmıĢ törensel kâse ve nacakları vardır. Ġslam dünyası, çelikten yapılmıĢ eĢyalara dini bir anlam ve fonksiyon yükleyerek çelik endüstrisinin büyümesini ve geliĢmesini sağlamıĢtır. Demirden nesneler, Ġslam dünyasında inanç boyutu dıĢında günlük hayatta da kullanılmıĢ ve çelik endüstrisine katkıda bulunmuĢtur. Sasanilerin esnaf aletleri veya atlar için çelik koĢum takımları yapımı gibi birçok alanda çelik nesneler üretmeleri de bu duruma bir örnektir. Zamanla demir ayna, vazo, ibrik, kapı ve sandık süslemeleri gibi günlük ev aletleri de demir endüstrisinin bir parçası haline gelmiĢ ve bu gelenek Kaçar Hanedanlığı döneminin sonuna kadar devam etmiĢtir. Kaçar kralları da saray hanesine ait kapları, törenlerde kullanılan ibrikleri ve leğenleri çelikten yapmıĢlardır.229

Günlük hayattaki araç gereçlerin yanı sıra Ġslam ülkelerinde hanedanların saraylarında demir kapıların yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Örneğin Buhara yöneticisi olan Bidun Mukhar Khudah için yapılan bir saray kapısının demir levhadan olduğu görülmüĢtür. Metinlerde geçen bu ilk demir kapının, 11. yy‟da yapıldığı sanılan Yazd‟daki Khatir‟in kapısı olduğu düĢünülmektedir. 14. yy. baĢlarında resmedilen, dıĢ yüzeyi demirden yapılma diğer kapı türü ise Khalili koleksiyonunda ve Edinburg Üniversitesindeki Rasid-al-Din‟in Fami Al-Tawarikh adlı el yazmalarında geçer. Bu kapı tamamen savunma amaçlı yapılmıĢtır. Büyük demir Ģeritler, kapıya büyük çivilerle tutturulmuĢtur. Bu tür kapılar, erken Ġslami dönemde sıkça yapılmıĢtır; ancak modern dönemde de yapılmaya devam etmiĢtir. Tamamen demir ve çelikten yapılma kapı ise 14. yy‟da Fars-Nurabad yakınlarında Imamzade-i Darb-i Ahanin‟de bir anıt mezarda görülmektedir. Daha lüks bir demir veya çelik kapı ise 1370 dolaylarında yazılan ve Ģu an Ġstanbul‟da bulunan ġeyhname‟de resmedilmiĢ olan Ġsfendiyar‟ın at arabasının

228 G. Fehervari, a.g.e., s. 55. 229

Abdülhalik Bakır, Orta Çağ İslam Dünyasında Madencilik ve Maden Sanayi, Ankara, 2002, ss. 321- 374; B. Helwing, H. Fehmi, “Ġran‟da Demir Çağı”, (ed. N. Karul), Arkeo Atlas 4, 2005, ss. 134-143.

kapısında görülür. ġayet böyle bir kapı hiç var olmamıĢsa bile, çizimde gösterilen çelik iĢçiliği günümüzdekilere çok benzemektedir. 230

19. yy. sonlarında ise Ġslam ülkelerinde çelik endüstrisi zayıflamıĢ ve yabancı ülke mallarına büyük ölçekli eriĢim, çelik ustalarına zarar vermiĢtir. O dönemdeki çelik iĢletmelerinden bugüne tek tük, çelik yapımcıları çarĢısı, kılıç ustaları çarĢısı ve silah ustaları çarĢısı vb. isimlerle anılan mekânlar kalmıĢtır.231

Modern Ġran‟a ait demir kaynakları üzerine yapılan araĢtırmalar, Ġran‟da demir obje yapımında kullanılan metalin Ladame, Nikhbeh‟in güney batısındaki Zanjan bölgesi; Saveh-Qazvin de Tahran bölgesi; Kashan-Yazd-Bafq‟da Bafq-Narijan bölgesi; Horasan‟ın güneydoğusunda Ġran Körfezi ve Beluçistan‟ın içinde bulunduğu yedi önemli bölgeden çıkarıldığını belirtilir. Oysa tarihsel olarak demir madenciliğinin yapıldığı yerler Azerbaycan Karadağ bölgesi; Alburz Dağları; Kirman ve ġiraz arasındaki Nikriz bölgesi; Horasan ve Hürmüz Adası olarak daha belirgindir. Aslında Maveraünnehir, tüm Ġran bölgesinde demir ve diğer metaller açısından en zengin bölgedir. Hatta Fergana‟dan çıkarılan demir o kadar yumuĢaktır ki demirciler, demiri istediği Ģekle kolayca sokarak çeĢitli aletler yapar. Tüm Horasan ve hatta Irak‟ta bulunan demir aletlerin Minak, Marsman‟da ve Usrusana‟da yapıldığı belirtilir. Al- Qazvini‟ye göre ise Fergana, kılıç ve silah üretim merkezidir; muhtemelen Maveraünnehir de kendi bünyesinde çelikten kılıç üretmiĢtir. 232

Ġran‟ın Doğu Azerbaycan eyaletindeki Ahar, Karadağ‟ın en önemli yeridir. Demir, bu Ģehrin etrafındaki dağlardan çıkarılır ve dağlarda cevher o kadar çoktur ki buraya kelimenin tam anlamı ile “TaĢları demirden arazi” denmiĢtir. 1837‟de maden bilimci Dr. Riach‟in raporunda, bu bölgede en değerli minerallerin olduğu, tüm dağların cevherlerden oluĢtuğu ve belki de demir, kalay ve bakır açısından dünyanın en zengin bölgesi olduğundan bahsedilir. Azerbaycan‟daki demir ocakları, özellikle Safavi Hanedanlığı döneminde çok önemli olmuĢtur. 14. yy‟da ġah Safi, tüm politik ve parasal desteğini, bu bölgedeki demircilerden oluĢan zanaatkârlar topluluğundan almıĢtır. ġah Ġsmail döneminde ise Tebriz, silah üretim merkezidir. O dönemde, buradaki silah ustaları üç bin aileden oluĢmaktadır. 1514‟te bu aileler, Osmanlılar tarafından Ġstanbul‟a götürülmüĢtür. Tebriz, demir ve çelik iĢçiliğinde Ġran‟daki tek cephaneliktir ve burada Abbas Mirza tarafından kurulmuĢ bir top dökümhanesinin yanı sıra; giysi, silah ve asker

230 G. Fehervari, a.g.e., s. 293. 231

A. Bakır, a.g.e., ss. 321-374; B. Helwing, H. Fehmi, a.g.m., ss. 134-143.

teçhizatı yapan atölyeler de bulunmaktadır. Erdebil de kılıç yapım merkezi olarak yer almaktadır. Albuz Dağları demir bakımından zengin dağlardır. 1618‟de Ġngiliz ticaret adamı Thomas Barker, Guyland‟daki demir madenlerini incelemiĢ ve en iyi demirin Masula‟dan çıktığını, hatta ısıtılmadan çekiçle dövülebildiğini belirtmiĢtir. Bu bölgeden çıkan demir, en çok çatal bıçak takımı ve silah yapımında kullanılmıĢtır. 18. yy‟da, Hanway, Amul madenlerinin demir cevherleriyle döĢeli olduğunu ve bu madenlerde Nadir ġah‟ın esasen top, bomba mermisi dökümhaneleri ve ayrıca nalbant dükkânlarına sahip olduğunu belirtmektedir. 1872-1879 yılları arasında Tahran‟da bulunan Ġngiliz bakan Thomson‟ın kayıtlarından, Tahran‟da 19. yy. boyunca silah endüstrisinin geliĢtiği anlaĢılmaktadır. Thomson, o dönemde bölgede elli iki tane demirci üstadın olduğunu belirtmektedir.233

Fars, Kirman, Isfahan, Kasman ve Na‟in erken dönem coğrafyacılar ve gezginler tarafından demir kaynağı olarak belirtilmektedir ve demir üretimi açısından önemli bölgelerdir. Ġbn al-Faqih‟e göre; Fars bölgesi, demir aletleri, büyük kazanları, asma kilitleri, aynaları ve bölümlü kutularının yanı sıra kılıç, savaĢ zırhı ve göğüslükten oluĢan savaĢ endüstrisiyle ünlüdür. Al-Qazvini kılıç ve bıçak ağızlarının 13. yy‟da ġiraz‟da yapıldığını ve mükemmel asma kilitlerinin tüm dünyaya yayıldığını; ayrıca Timur‟un çelik tabutunun 1405‟te Halil Sultan‟ın emriyle, sanatında oldukça yetenekli ġirazlı bir usta tarafından yapıldığını belirtmektedir. 16. yy., Safaviler döneminde, Ġtalyan bir tüccar, I. Ġsmail‟in ordusundaki atlara ait koĢum takımlarının en iyi ġiraz çeliğinden yapıldığını belirtirken; 1611‟de Cartwright, ġiraz hakkında Ģunları kaydetmiĢtir: “ġiraz, hem ticaret trafiği, hem de en mükemmel silah ve mobilya üretimiyle Doğu‟nun en büyük ve en ünlü Ģehirlerinden biridir. Silah yapımcıları sadece miğferde ve silahta değil; ayrıca ince demir ve çelikten yapılmıĢ at eyerlerinin yapımında da demir ve çeliği iĢleme konusunda, Avrupadakilerden daha yeteneklidir.”234

13. yy‟da Marco Polo‟ya göre; Kirman kılıç, silah, mahmuz ve at takımları ile ünlüyken; Kuhbanan çelik aynaları ile meĢhurdur. 16. yy‟da Nocera piskoposu Paulus Jovius, Kirman‟ın çelik palalarıyla ünlü olduğunu ve bunların çoğunun Türkler tarafından yüksek fiyatlarda satın alındığını belirtir. Kervani, 17. ve 18. yüzyıllarda Ġsfahan‟da demir ve çeliğin; ok, iğne, silah, kahve fincanı altlığı, asma kilit, at nalı ve ġah‟ın Ģahsi berberinin gözetimi altında jilet yapımında kullanıldığını belirtmiĢtir.

233

G. Fehervari, a.g.e., ss. 25-28.

Ġsfahan, 1722‟de Afganlar tarafından alındıktan sonra bile iki yüz yıl daha Ġran‟ın en büyük demir ve çelik iĢleme merkezi olmaya devam etmiĢtir.235

Horasan 9. yy‟da bir kısmı kendi rezervindeki demiriyle, bir kısmı ise Sri Lanka demirinden yapılma kılıçlarıyla, 10. yy‟da ise silah ve zırhlarıyla ünlü bir bölgedir. 1992‟den bu yana devam eden Merv projesiyle, Horasan‟da bulunan Merv ve Herat‟ta 9. yy‟dan bu yana çelik üretiminin olduğu kanıtlanmıĢtır. Bu bölgede üretilen kılıç ve palalar çok değerlidir ve çok yüksek fiyatlara satılmıĢtır. 1300‟lü yıllarda Ġran Körfezi‟nde bulunan Hürmüz Adası‟ndaki demir kaynakları göz ardı edilmiĢ olsa da 20. yy‟da, Körfez adalarından elde edilen demir oksit, Ġran‟dan demir haricinde ithal edilen tek mineral olma özelliğini taĢır. Ġskenderiyeli simyacı Zosimos, MS 3. yy‟da bölgede pota çelik yapımının bulunduğunu ve bu tekniğin Batı‟ya Ġran‟dan geldiğini belirtmiĢtir. MS 4. veya 5. yy. Babil Talmud‟undaki bir paragrafta; Hint demirinin Ġran‟a satımına koruyucu olarak izin verildiğinden; ancak kütük demirin kötü niyetli insanlar tarafından silah yapımında kullanılması ihtimaline karĢın Yahudi tüccarlar tarafından yabancılara satımının yasak olduğundanbahsedilmiĢtir.236

Görülen o ki Ġran, Ġslam ülkeleri içinde demir yatakları bakımından en zengin topraklara sahiptir. Buna paralel olarak bölgede demir iĢlemeciliği de doruk noktasındadır ve demir, gündelik hayatın vazgeçilmez parçasıdır.

Arapça‟da mekân ismi “El- Ma‟din” olarak telaffuz edilen kelime; Allah‟ın altın, gümüĢ, bakır ve demir gibi cevherler halkettiği yerin adıdır. Ġslamiyet‟ten önce ve Hz. Muhammed dönemi de dâhil Arap Yarımadası‟nın iç bölgelerinde demir açısından zengin maden yataklarına rastlanmamıĢtır. Yemen‟de ise iĢletilen zengin demir yatakları vardır ve bu bölgede demircilik sanatı da oldukça geliĢmiĢtir. Buna rağmen Hicaz bölgesinde savaĢ araç gereçleri Bizans‟tan veya Yemen‟den ithal edilerek getirilmiĢtir. Bazı kaynaklara göre, Arap Yarımadası‟nda maden yataklarının bazı kabilelerin veya ailelerin özel mülkiyeti altındadır. Örneğin Kusas demir madeni, Nemiroğullarına aittir. Fahrettin el-Razî, demirin değerini vurgulamak için “Altın, demirin gördüğü vazifeyi göremez. Yeryüzünde altın bulunmasa bundan dünyalık menfaatlerimiz zarar görmez, Ģayet demir olmazsa pek çok iĢimiz yapılamaz ve uygarlık ilerleyemez.” demiĢtir. Hz. Muhammed döneminde ise Hayber‟in fethinden sonra esirler arasında otuz kadar demirci bulunmuĢtur. Peygamber, bu sanatkârların serbest bırakılmalarını istemiĢ ve müslümanların onların sanatlarından faydalanmalarını sağlamıĢtır. Sahabeden Haris b.

235

G. Fehervari, a.g.e., ss. 34-37.

Kelde‟nin azalısı b.Ukbe es-Sakafî demircidir. Habbab Ġbnü‟l-Eret ve Ebû Seyf el-Kayn kılıç imal etmiĢtir. Sad b.Ebî Vakkas ise mızrak ucu üretmiĢtir. Nevbel b. Hâris b. Abdulmuttalib, Huneyn SavaĢı‟nda yardım olarak Hz. Muhammed‟in emrine üç bin mızrak tahsis etmiĢtir. Harp aletleri Yemen‟den ve Bizans‟tan, ordunun silah ihtiyaçları ise Hicaz‟dan gelmiĢtir.237

Bazı yazılı kaynaklara göre; Orta Çağ Ġslam ülkelerinde silah üretiminde kılıç imal sanayii geliĢmiĢtir. Bu geliĢmiĢliğin göstergesi de en iyi mızrakların Bahreyn; en iyi miğfer, zırh ve kalkanların Yemen ve Hindistan; en iyi hançerlerin Ġran‟da imal edilmiĢ olmasıdır.238

Orta Doğu, özellikle Ġran, maden yatağı bakımından zengin bölgelerdendir. Yüzyıllar boyu petrol savaĢlarına neden olan bölgede, savaĢların olması da silah teknolojisini geliĢtirmiĢtir. Ayrıca Mezopotamya, toprakları verimli olan bir tarım bölgesidir. Bu nedenle de tarımda kullanılacak aletler de demirden yapılmıĢtır. BaĢka bir söylemle tarımdaki üretim biçimi ve bölgenin sürekli savunmada kalmak zorunda olması demir teknolojisininin geliĢmesine neden olmuĢtur. Bölgede demirciliğin nereden ve nasıl öğrenildiği ile ilgili kesin bir Ģeyler söyleyebilmekse zordur.

Belgede Türk kültüründe demir (sayfa 124-132)