• Sonuç bulunamadı

Orta Anadolu ve Hititlerde Demir

Belgede Türk kültüründe demir (sayfa 94-101)

D. Araştırma Konusunda Yapılan Çalışmalar

1.3. Türkler Dışındaki Çeşitli Toplumlarda Demirin Maddî Unsur Olarak

1.3.3. Eski Anadolu’da Demir

1.3.3.1. Orta Anadolu ve Hititlerde Demir

Anadolu Yarımadası‟nın günümüzde bilinen en eski adı HattuĢaĢ Ülkesi‟dir ve bu topraklarda MÖ 2500-2000 yılları arasında Mezopotamya‟ya kadar sınırı olan Hattiler bulunmaktadır. MÖ 2000 yıllarında ise Anadolu‟yu Hattilerin elinden alan Hititler, MÖ 1850‟de Orta Anadolu‟da bir devlet kurarak zamanla Anadolu‟nun tamamına yakın kısmına hâkim olmuĢlardır. MÖ 1200‟den kısa bir süre sonra ise Hitit Ġmparatorluğu, yerini beyliklere ve Ģehir devletlerine bırakmıĢtır. Bu dönemden sonra ise Anadolu‟ya Asur Ticaret Kolonileri yerleĢmiĢtir.121

Hitit yazmalarından, Hititlerin demiri Demir Çağı öncesinde de tanıdığı bilinmektedir. Öyle ki kaynaklar, Hatti ülkesinin bakır, gümüĢ gibi madenler açısından çok zengin olduğunu söyler. Daha Asur Karumları zamanında Hatti bakırı diğer ülkelere satılmaktadır. Ancak demir iĢleme tekniği, demirin ergimesi için yüksek sıcaklık gerektiğinden çok geliĢmemiĢtir ve demir silahlar Hititlerin zamanında çok yaygın değildir. Demir ergitmede Hatti halkının usta olduğunu anlatan ve demirin MÖ 2. bin yılın sonlarına doğru halen nadir bir metal olarak algılandığının yazılı bir kanıtı “Demir mektup” tur. Bu mektup, MÖ 13. yy‟da Hitit kralı III. HattuĢili‟nin Asur kralı I. Salmanassar veya Adadnirari‟ye Akadca yazmıĢ olduğu, demir alma arzusunu belgeleyen yazılmıĢ ünlü diplomatik bir Hitit metnidir. Mektupta; “Bana hakkında yazdığınız kaliteli demir Kizzuvatna‟daki mühür imalathanesinde mevcut değildir. Bahsettiğiniz demiri üretmek için zaman uygun değildir. Ġyi demiri üretecekler; ama yine de yetiĢmesi mümkün değil. Bitirdikleri zaman size göndereceğim. ġimdi size demirden bir hançer gönderiyorum...” ifadeleri yazılmıĢtır. Bu mektup belki stokların az olduğu bir dönemde yazılmıĢtır, belki de Hitit kralı, demir için diğer ülkelere bir tür ambargo uygulamaktadır; bu nokta yeterince açık değildir.122

Mektupta açık olan, bu mektupta bahsedilen demir, muhtemelen Kizzuwatna‟da üretilmemiĢ, çeĢitli yerlerde üretilen ve iĢletilen demir Kizzuwatna‟daki depolarda saklanmıĢ olmasıdır.123

121 “Hititler” maddesi, Vikipedi Özgür Ansiklopedisi,web: http:// tr.wikipedia.org/ wiki/ Hititler. 122

Sevgi Dönmez, “Hititler Döneminde Askeri ve Siyasi Faaliyetlere Bağlı Metal DolaĢımı”, 2014, Hıstory Studıes, C. 6, S. 1, ss. 61-79.; “Hitit Ekonomisi”, http:// hattusa.tripod.com/ page16_tr.htm (24. 01.2014).; Toker ve J. Öztürk, Metal Vessels - Museum of Anatolian Civilizations, Ankara, 1992, ss. 13- 17.

123

Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi Ģöyledir: “Bu mektuptan hareketle hiç bir zaman Kizzuwatna‟da demir yoktu anlamı çıkarılamaz. NitekimYeni Asur belgeleri ve Tevrat‟a göre ise; Kilikya yakınlarındaki Toros Dağları‟nda Taballılar ile eĢit olması gereken Tibarenoi denen çok becerikli bir kavim oturmakta ve bu kavim, demir iĢlemektedir. Nitekim son yıllarda yapılan mukayeseli araĢtırmalar da Kizzuwatna Bölgesi‟nde de demirin bolca mevcut olduğunu göstermiĢtir. Demir madeni yataklarının pek çoğu Toros Dağları‟nın içindedir. Bunlar arasında Bizans ve Osmanlılar zamanında iĢletilen Radandos (Kozan‟ın kuzeyindeki FaraĢa=Çamlıca), Ermenek (Karamanlar devrinde), Ceyhan (Saros) Irmağı‟nın orta

Mısır‟da Teb‟de 18. Sülale krallarından Tutankhamon‟un mezarında bulunan, kını ve sapı altından, baĢlığı kaya kristalinden yapılmıĢ demir ağızlı hançer, Anadolu‟ya ait özelliklerinden dolayı, III. HattuĢili tarafından olarak Mısır kralına gönderilmiĢ bir hediyeolmalıdır.124

BaĢka bir “KBo XIV. 72” no‟lu metinde; Mısır‟dan gelen mallar arasında demirin, gümüĢün ve alabasterin kullanıldığı objelerin listelendiğini biliyoruz. Babil‟den ve Mısır‟dan gelen malların çoğu “hediye” yolu ile gelmiĢ mallardır. III. Hattušili tarafından olasılıkla Asur kralına “KBo I 14” no‟lu metinde gönderildiği belirtilen mektupta Kizzuwatna, Hitit‟in demir üretim merkezi olduğunu ve demirin de vergi vermede kullanıldığı belirtilmektedir. Demir, Kizzuwatna‟daki mühür evinde toplanan önemli metallerdendir. “KBo I 14: 46” no‟lu tabletin “20 -22” bölümlerinde “Bana yazma nedenin olan iyi (nitelikte) demire gelince, Kizzuwatna‟daki mühür evimde iyi demir bulunmuyor. Ġyi demir üretmek için zamanın uygun olmadığını sana yazmıĢtım. ġimdiye kadar demiri üretecekler daha bitirmediler.” ve “23-24” bölümlerinde “Bitirdiklerinde, (onu) sana yollayacağım. Bugün Ģimdi, sana demirden bir hançer gönderiyorum.” ifadelerine rastlanmıĢtır. Bu metinlerden anlaĢıldığı kadarıyla demir, Anadolu‟dan muhtemelen Asur Sarayı‟na bir güç ve prestij malzemesi olarak, hediye amaçlı gönderilmiĢtir. KBo I 14‟de III. Hattušili‟nin “ Kizzuwatna‟daki mühür evimde iyi demir yok” ifadesi, mühür evlerininin, vergi olarak metalin ve diğer malların toplandığı ve depolandığı yerlere iĢaret etmesi bakımından önemlidir. Ayrıca çeĢitli Ģehirler ve vassal krallıklar Hitit‟e maden üzerinden vergi ödemeleri yapmıĢlardır. Altın, gümüĢ, kalay, bakır da demirin yanı sıra vergi ödemelerinde kullanılan diğer madenlerdir.125

Anadolu‟da demir filizi çok olmasına karĢın demirin değerinin yüksek olmasının nedeni, demiri eritebilecek bir teknolojinin olmamasıdır. Hititler, teknolojileri olmamasına rağmen demiri hammadde olarak çıkartabilmiĢ ve kendi sanatçıları tarafından iĢlenmiĢ mallar haline dönüĢtürmüĢtür. Böylece devletin gereksinimlerini kendi içinde karĢılamayı baĢarmıĢ bir ulustur. Hitit Çağı yazılı belgelerdeki tespitlerden hareketle çok değerli alanlarda süs eĢyası olarak kullanılan demir, zamanla günlük

kesimindeki Koromozo (Gürümze) ve Haçin (Saimbeyli) sayılabilir. Ayrıca demir madeni, Bahçe, Feke ve Osmaniye‟de de mevcuttur.” bk. http:// toplum ve tarih. blogcu. com.

124 S. Dönmez, a.g.m., s. 67.; Sedat Erkut, Çiviyazılı Boğazköy Kaynaklarına Göre Hitit Çağı‟nda Demir,

(Ankara Üniversitesi SBE, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi), Ankara, 1983, ss. 16-17.

125

S. Dönmez, a.g.m., s. 68; Albrecht Goetze, Kizzuwatna and the Problem of Hittite Geography, New Haven, 1940, ss. 30-31.

hayattaki eĢyalarda da kullanılmaya baĢlanmıĢtır.126

Örneğin “KBo XVIII, 158” no‟lu metinde demirden yapılmıĢ çeĢitli objelerin (mutfak bıçağı, hançer, topuz), ismi okunamayan (tablet kırık) çeĢitli Ģehirlerden tribüt olarak alındığı belirtilmektedir.127

Anadolu‟da yapılan arkeolojik kazılarda Alacahöyük, Boğazköy ve Kültepe‟de Hititlere ait kral ve soyluların mezarlarında bulunan değerli eĢyalar arasında, altın ve gümüĢün yanı sıra, demirden yapılmıĢ eĢyalara ulaĢılmıĢtır. Anadolu‟da noter belgesi niteliği taĢıyan bir Hitit tableti üzerinde de Kral Pithana ve merdiven büyüğü Anitta‟dan bahsedilmektedir. Tablette geçen “Merdiven Büyüğü” ünvanı, açık hava mahkemesinde hukuksal iĢlere bakan kiĢilere verilen addır. Ele geçirilen tabletlerden birinde Anitta‟nın düĢmanlara yönelip onları tutsak ettikten sonra savaĢ arabaları, altın, gümüĢ ve demirden eĢyalar aldığından söz edilmektedir. Belgede “Ben sefere çıkınca PuruĢhandalı adam (yani kral) bana armağanlar getirdi; bunlar demirden yapılma bir taht ile yine demirden yapılma bir asa idi. NeĢa‟ya geri dönerken PuruĢhanda (PuruĢhanda kenti, tüccarların oturduğu bir kenttir.) adamı da birlikte götürdüm.” Ģeklinde ifadeler vardır. Bu asa ile PuruĢhandalı (büyük bir beylik olması muhtemel) kendisine tâbi olmuĢtur. Bu verilerden hareketle, demirin kralların birbirine gönderdiği hediyeler arasına girdiği ve zamanla demirden yapılmıĢ eĢyalara çeĢitli anlamlar yüklendiği söylenebilir. Hatta bir Hitit metninde “Kral ve kraliçenin sözleri demirdir,

kırılamaz ve yok edilemez.” Ģeklinde ifadelere de rastlanmaktadır. Bu ifadelerden

Hititlerin yüksek nitelikli demir iĢçiliği yapan bir uygarlık olduğu söylenebilir.128

Yapılan araĢtırmalar sonucu, Anadolu‟daki demirle ilgili otuz üç eserden on dokuzunun Hitit kökenli olduğu görülmüĢtür. Kültepe metinlerinde geçen ve bir kilosunun kırk kilo gümüĢe ya da beĢ kilo altına bedel olduğu söylenen “amutum” adlı maddenin “demir” anlamına geldiği bilinmektedir. Hitit devlet arĢivinde bulunan bir mektuptan da, Mısır kralının, bu madeni Hitit kralından istediği, ancak bu talebin reddedildiği anlatılmaktadır. Yazılı kaynaklar, Hititlerin Demir Çağı‟ndan çok önceleri demiri iĢlediğini ve kullandığını; hatta MÖ 1600 yıllarında demir cevherini çıkartmak için bir çeĢit tekel kurduğunu söylemektedir. Aynı kaynaklarda demirden kılıçlar, yazım tabletleri, demirden yapılan Tanrı ve hayvan heykellerinden bahsedilmektedir; ancak yapılan kazılarda bu eserlerin hepsi çıkarılamamıĢtır. Tarihçiler, bu eĢyaların Hitit

126

S. Ö. SavaĢ, a.g.e., ss. 42-45.; A. M. Dinçol, “Hititler”, Tarih Öncesinden Demir Çağı‟na Anadolu‟nun Arkeoloji Atlası (ed. N.Karul), Ġstanbul, 2011, ss. 27-109.

127 S. Dönmez, a.g.m., s. 73. 128

A. M. Dinçol, a.g.e., ss. 27-109; Emin Bilgiç, “Anadolu‟nun Ġlk Tarihi Çağı‟nın Ana Hatlarıyla Rekonstrüksiyonu”, AÜDTCF, 1948, Ankara, C. 6, S. 5, s. 502.

Devleti‟nin yıkılıĢından sonra gelen istilacı güçler tarafından eritildiğini ve yeniden kullanıldığını düĢünmektedir.129

Hitit Ġmparatorluğu‟nun dağılmasıyla da MÖ 1200 yılından sonra Mezopotamya‟da, Mısır‟da ve Avrupa‟da olduğu gibi Anadolu‟da da demirin kullanımı hızla yaygınlaĢmıĢtır.130

MÖ 2. bin yılın baĢlarında Kapadokya‟daki KaniĢ‟te (Kayseri yakınlarındaki Kültepe) kurulan ve Hititlerden maden alan Asur ticaret kolonisine ait zamanımıza ulaĢan birçok ticari belge ve mektup vardır. Bu belgelerden ve Keban‟daki kurĢun madeninde elde edilen verilerden hareketle, Hititler zamanında üretimin yapıldığı ve Hititlerin gösteriĢli demir silahlarını çok kullanan ilk topluluk olduğu anlaĢılmaktadır. Aynı belgelerde bir Hitit kralının da I. Ramses‟e demir bir kılıç gönderdiği ve bu metalin ticaretini yapma sözü verdiği de bilinmektedir. Demirin, bu dönemde Hititlerin ticari iliĢkilerinde de çok önemli olduğu görülmüĢtür.131

MÖ 2. bin yılında Amik Ovası‟nın batısında bulunan Tell Açana‟da bulunan mezar kalıntılarında on beĢ silindir mühürden birinin hematit olması da dikkat çekicidir.132

Hititler, MÖ 1400-1200 döneminde demir tekniğinin bulucusu olarak kabul edilmiĢlerdir. MÖ 1400‟lerde Doğu Karadeniz‟de ve Tokat bölgesinde oturan ve Hititlerin bir kolu olan Halibler (Khalyb)‟de dünya madencilik tarihinde demir ve çeliği keĢfeden topluluk olarak, bu madenle ilgili özütleme ve alaĢımlamayı gerçekleĢtirmiĢtir. Demiri herkesin kullandığı bir maden haline getiren Hititler, “demir sanayi”ni oluĢturmuĢtur. Hitit topraklarında çokça bulunan demir filizleri, ilk olarak dövme tekniğiyle üretilmiĢtir. Döküm ocakları dağ yamaçlarına kurulmuĢ ve körük kullanmadan, rüzgâr etkisiyle ateĢi alevlendirmek için gereken yüksek sıcaklığa ulaĢılmıĢtır. Hititler, MÖ 1400‟lerden MÖ 1200‟lere dek “iyi demir” yapımıyla ilgili bilgilerini saklamıĢlardır. Ve bir parça dökme demiri, 1200 derecede odun kömürü ocağında ardıĢık iĢlemlerle kızdırıp, üzerindeki cürufu uzaklaĢtırmak amacıyla çekiçle dövüp yapısını sıkılaĢtırarak “iyi demir”i üretmiĢlerdir. Hititlerde demir metalurjisinin bir endüstri haline gelmesi de bu tarihlerde Ermenistan dağlarında gerçekleĢmiĢtir.133

Hitit metinlerinden hareketle, Hititlerin iyi geliĢme göstermiĢ bir metalürjisinin olduğu söylenebilir. Hatta en eski yazıtlar bile altın, gümüĢ, bakır, kalay ve bronz

129 Duygu Alkan, Oktay Çakır, Zeynep Molder, Deniz Çoban; “Eski Çağlarda Demirin Mitolojisi ve

Gündelik Kullanımı”, Hurdacı, Ġstanbul, S. 2, ss. 1-4. (10.11. 2013)

130 Sevgi Aktüre, Anadolu‟da Demir Çağları, Ġstanbul, 2003, s. 46. 131 D. Alkan vd., a.g.m., s. 3.

132

Ġ. Metin Akyurt, MÖ 2. Binde Anadolu‟da Ölü Gömme Adetleri, Ankara, 1998, s. 87.

madenlerinin yanında demirin de iĢlevli nesneler için kullanıldığına iĢaret eder. Bu metinlerden birinde “amutum”, “meteor demiri” için de kullanılır. Metinlerden “Kt. C / K-18 40-42” de amutumdan taç yapılmıĢ olduğu görülmektedir. “Kt. N. / K- 1686” no‟ lu mektupta demirci ile ufalanmıĢ amutumiçin 12/2 Ģekel mamul altın karĢılığı anlaĢtıkları belirtilir. Bu bilgiden hareketle amutum madeninin eritilip kuyumcu tarafından iĢlenebilen bir maden olduğu kanaati ortaya çıkmaktadır. “Kt. N / K-695” no‟lu metinde amutumdan yapılmıĢ olan gerdanlık vardır. Genel görünüm olarak bu maden Kanis‟ten diğer eyaletlere gönderilmiĢ, Anadolu içerisinde alınıp satılmıĢtır. “Kt. 92 / k-564b” no‟lu metinde ise amutum madeninin ticaretinin yapılabilmesi için bir tür ticari ruhsatname verilmesi konusunda Asur ġehir Meclisinin kararı görülmektedir.134 Bu metinlerden anlaĢıldığı üzere, Hititlerin yaĢamında demir madeninin altından daha kıymetli olduğu anlaĢılmaktadır.

Hititler, törensel alanların inĢasında, kendileriyle bir bağ kurmak amacıyla demiri, yapı için ve süsleme nesneleri olarak inĢaat temeline koymuĢlardır. Bu duruma bir örnek olarak Hitit Tabletlerinden “KBo IV1 Vs. I” no‟lu tablette yapı inĢaatı ritüelinde demirden malzemelerin kullanıldığı yerlerde diğer madenlerin yanı sıra demirden küçük bir çekiç, demirden bir temeltaĢı, demir bir direk, demir bir çivi, sunakların altına demir sunak, tahta kapı kanatlarının altına bir demir kapı kanadı ve demirden elma ağacı kullanıldığı görülmüĢtür. Temellerin altına koyulan bu malzemeleri, Hititlerin inanç sistemine göre; Tanrılar ve tanrıçalar getirmiĢ ve siyah renkli gökdemirini gökten indirmiĢlerdir.135 Gökten getirilen bu demir, muhtemelen meteor demiridir. Ancak yine de bu metinlerdeki bilgilerden hareketle demirin kaynağı, nereden çıkarıldığı ve nereye götürüldüğü hakkında kesin bir Ģeyler söyleyebilmek mümkün değildir.

Hitit metinlerinden yola çıkarak Hititlerde maden ihtiyacının bir bölümünün Anadolu köy ve kasabalarından alınan vergilerle ve savaĢ ganimeti olarak karĢılandığını söylemek mümkündür. Bu vergilerde demirin, ağırlık olarak tahsil edildiği; önceden belirlenmiĢ bölgesel yönetim kuruluĢları (yerel saraylar), yerel kült kuruluĢları veya merkezi depo evlerinden alındığı bilinmektedir. Vergiler; demir araçlar, bıçak uçları ve baltalar Ģeklinde olup uygun sandıklarda, sepetlerde veya deri çuvallarda saklanmıĢ;

134

E. Bilgiç, Maden Ekonomisi, 1940/ 1941, ss. 945-948.

arĢivlenmiĢ karnelere (tabletlere) göre sürekli denetlenmiĢ ve o zamana göre oldukça yüksek tahsilli kiĢilerce denetim altında tutulmuĢ ve korunmuĢtur.136

Hititlerin “KUB XXVII 67 Rs. III 61-63 (krĢ. Rs. IV 34-35)” no‟ lu tabletinin demirle ilgili bölümünde yer alan “GümüĢ, altın, lapislazuli, akik, Babil taĢı, lulluri-taĢı, parasha-taĢı, demir, kalay, bakır, bronz hepsinden biraz Tanrı‟ya döker.” Ģeklindeki ifade bu dönemdeki tanrı tasvirlerinin demirden üretildiğini göstermektedir. Çoğunlukla adak tasvirlerinde, hilal ve yaĢam sembollerinde kendini gösteren kült sembolleri; bronz ve bakırın yanında demir olarak da ortaya çıkmıĢtır. Bir de topuzların (dağların sembolü) da demirle süslendiği görülmüĢtür. Dövme tekniği ile büyük baĢarıyla yapılan topuz baĢlarında çekiç izleri belirgin olarak görülmektedir. “KUB LVIII 109+IBoT II 16 Vs. 18 dupl. KUB LII 107 Vs. 20” no‟lu tablette de kurban sunucusunun bir hizmetçisi, bir demircinin evine ekĢi hamur ekmeği getirerek onu demirciye verir. Demirciden de baĢka madenlerin yanında demir alır ve mühürleyerek evine götürür, ifadesi yer almaktadır. “KUB XII 24 Vs. I 3-12” no‟lu tablette ise Tanrı‟ya kesilen kurbanlar diğer madenlerden yapılan nesnelerin yanında demirden nesnelerle de sunulur, ifadesi vardır. Nitekim Hititler zamanında demirden yapılmıĢ heykel kaideleri, saraylarda yoğun bir Ģekilde kullanılan demirden tören kapları, ritonlar ve kurban çanaklarının olduğu bilinmektedir.137

“KUB XII 1 Rs. III 1-44, Rs. IV 1-45; KUB XLII 78 Vs. II -26, 69 Vs. 2-26, 69 Rs. 2-17” no‟lu tabletlerde; demirden yapılan takılardan ve silahlardan bahsedilmektedir. Ġnsanların süsleme veya özel amaçlı olarak kullandıkları baĢ-alın bantlarının ön tarafına iki Ģerit siyah demir bulundurmaktadır. Kullandıkları yüzükler de Kamkammatum, bir ayak halkası Hargir, kumaĢ iğneleri Tudıttum, demir gövdede altınla kaplanmıĢtır. Bu metinlerdeki silahlar, demirden üretilenler de merasim anlamı taĢıyan ve sıkça görülen sarayın veya kralın mızrağı, kraliyet asası ve hançer gibi süs silahlarıdır. Ritüel yapılan alanda veya adak hediyeleri olarak adananlarda da demir baltalar, kral asaları, hançerler (kılıçlar) vardır. Bu bulgulardan yola çıkarak demirden yapılan bu seçilmiĢ eĢyalara bazı sembolik özellikler yüklendiği söylenebilir. Ayrıca bu dönemde demir, Hititlerde arazi bağıĢ belgelerinde de sağlamlık, sarsılmazlık, güç, devamlılık ve iktidar simgesi olarak görülmektedir.138

136 S. Ö. SavaĢ, a.g.e., s. 58. 137

S. Ö. SavaĢ, a.g.e., ss. 65-67.

Hititlerde ham demir “An.bar Gunnı”, demirci “Sımug (A)”, demirci adam “Lu An.bar” olarak adlandırılmaktadır. Tabletlerde “KBO XVII 46 (:23-28)+ KBO XXXIV 2 (:47-53) 50” no‟lu tablette “Demir iĢçileri yirmi top demiri etrafa dağıtırlar.”, “KUB XXX 32 Vs. I 6-8 (dupl. KBo XVIII 190)” no‟lu tablette “Arinnalı demirciler hesta evine tanrıları yerleĢtirirler.”, “KUB XXIX 4 Vs. I 6” no‟lu tablette “Demirciler ise altından tanrı heykeli yaparlar.”,“KBo VI 26 Vs. I 13-17” no‟lu tablette “Eğer bir demirci 100 mina ağırlığında bakırdan bir boru/ çörten yaparsa onun fiyatı 100 PA arpadır. Kim 2 mina ağırlığında bakırdan balta yaparsa onun fiyatı 1 PA buğdaydır.” Ģeklinde geçen ifadeler vardır. Bu bilgilerden hareketle “demirciler” olarak adlandırılan maden iĢçilerinin her türlü maden çeĢidini iĢleyen ve bu madenlerin herhangi birini üreten insanlar olduğunu söylemek mümkündür.139

Örneklerini verdiğimiz Hitit metinleri; bu dönemde demirin Anadolu‟da yeterli miktarda bulunduğunu ve demir iĢlemesinin bilindiğini göstermektedir. Ancak bazı bilim adamlarına göre; bu dönemde demirden yapılan araç ve gereçlerin çokluğuna ve demirin diğer metallere oranla daha fazla bulunmasına rağmen Demir Çağı, MÖ 1200 yıllarına kadar gerçek anlamda baĢlamamıĢtır. Bu görüĢte olanlar, Hititlerin parçalanmasından sonra, kırsal bölgelere dağılan demirci ustalarına ait yeni tekniğin bütün Orta Doğu‟ya ve Avrupa‟ya yayıldığını ileri sürmüĢtür. Nitekim tarihi kaynaklar, MÖ 1200-1000 yıllarında demir üretiminin, Orta Doğu‟da hızla yayıldığını ve birçok kentte demirden alet ve silah yapan merkezlerin ortaya çıktığına iĢaret etmiĢtir. Öyle ki bu tarihi kaynaklar, Hititlerden Çin‟e, Ġngiltere‟ye ve Nijerya‟ya doğru yayılan demirin el aletlerindeki en önemli geliĢmesinin de çok daha sonra MÖ 8. yüzyılda Assurlular tarafından gerçekleĢtirildiğini de belirtmektedir.140

Hititlerin son dönemlerinde MÖ 1200 yıllarında, demirin kullanımının yaygınlaĢması sürecinde göçebe insan toplulukları, bulundukları yerlerden kalkıp uzak bölgelere doğru hareketlenmeye baĢlamıĢtır. Bu geliĢme de Demir Çağı baĢlarında ulaĢım ve savaĢ teknolojilerinde ortaya çıkan geliĢmelerin mekânsal yaygınlaĢmasına neden olmuĢtur. MÖ 1200 yıllarından sonra ise demir, savaĢ silahlarında ve özellikle de savaĢ arabalarının yapımında kullanılmıĢ ve dengelerin tümden değiĢmesine neden olmuĢtur. Üstelik bu dönemdeki demir çok kaliteli olmamasına rağmen köy

139

S. Ö. SavaĢ, a.g.e., ss. 84-89.

140 Bu konuda daha geniĢ bilgi için bakınız: N. Karul (ed.), Tarih Öncesinden Demir Çağı‟na

Anadolu‟nun Arkeoloji Atlası, Ġstanbul, 2011; J. G. Macqueen, Hititler, Ankara, 2001; E. Akurgal, Hatti ve Hitit Uygarlıkları, Ġstanbul, 1995; S. Alp, Hitit Çağı‟nda Anadolu, Ġstanbul, 2002; T. Bryce, Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum, Ankara, 2003.

topluluklarının demircileri tarafından iĢlenmiĢ, özellikle geniĢ tarım alanlarında kullanılmıĢ ve demirden balta, çekiç, orak, saban demiri, bel ve tırmık gibi aletler ve diğer araç gereçler yapılmıĢtır. Bu durum, yerel ölçekte demirin ucuzlamasına ve tarımla endüstrinin geniĢ kitleler arasında yaygınlaĢmasına neden olmuĢtur.141

Hititlerin dağılmasından sonra ise; Anadolu‟nun güneyine ve Kuzey Suriye‟ye doğru çekilen bazı Hititli prensler, bu topraklarda “Geç Hitit Kent Devletleri”, “Suriye- Hitit Beylikleri” ve “Kuzey Suriye Krallıkları” olarak adlandırılan kent devletlerini kurmuĢlardır. Bu kent devletlerinde de çeĢitli zanaat ve iĢ mesleklerinden “demirciler baĢı” vardır.142

Bu devletler, Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nin Dicle ve Fırat Bölümü Ģeklinde ikiye ayrılan “Fırat Bölümü”nde ağırlıklı olarak kurulmuĢlardır. Bu topraklarda kurulan Geç Hititler de demiri yaygın olarak üretip kullanmıĢlardır.143

Sonuç olarak Orta Anadolu‟da demir maden yatakları çoktur. Özellikle de Hititler döneminde demirin değeri yüksektir; çünkü Hititler demiri eritebilecek bir teknolojiye sahip değildir. Buna rağmen Hititler, hammadde olarak çıkardıkları demiri ve Hitit yazılı metinlerinde bahsedilen gökten düĢen meteor demirini demircileri aracılığıyla iĢlemiĢlerdir. Demir, kıymetli bir madenken Hititlerin son dönemlerinde kolayca bulunabilen bir maden; demircilik de zanaatların içinde çok değerli bir meslek haline gelmiĢtir.

Belgede Türk kültüründe demir (sayfa 94-101)